ekranda ömerin sağda yaşarın solda olması ikonik

Meselenin büyüklüğünü ölüm sayısıyla değerlendirmek bence mantıklı değil, dediğiniz gibi adam koşuya çıkamıyor parka gidemiyor belki yüz binlerce kişinin özgürlüğünü kısıtlıyor bu bile yeterli bir problemdir.

Sokakta gündüz vaktinde köpek gurubuyla karşılaşırsanız sorun olmayabiliyor. Sorun sokak tenhayken, sabah işe giderken ve akşam işten dönerken, gece dışarıdayken köpek gruplarıyla karşılaşınca çıkıyor. Yani birisi için konuşurken hiç mi sokakta köpekle karşılaşmıyor demek yanlış.

Yılın 8-9 ayını Kars merkez kalan kısımını ise Tekirdağ da geçiren gece cadde turlarını seven birisi olarak yazıyorum. Sınıfsallıktan kaynaklanan tepki kesinlikle gerçek.

İlk kez bir videoda kendimi Yaşar’ın görüşlerine yakın hissettim.

Bu konunun çözümündeki en önemli aşama; soruna maruz kalmayan, bahsettiğiniz gibi konforlu semtindeki bıcır köpeğiyle gezen teyzelerin sorunun gerçek boyutunu görmelerini sağlamak olacaktır.

uzun süredir video ve yayınlarda kısık ses sorunu var. 3 farklı cihazda denedim full seste normal bir ses düzeyine geliyor bu da gürültülü ortamda dinlenmesi mümkün olmayan videolar demek onun dışında çok iyi video seviliyosunuz

Sorunun petshoplar olduğu konusuna pek katılmıyorum. Benim sokakta gördüğüm köpek ve kediler özel petshoplarda satılan cins hayvanlar değil. Ve sanırım inşaat çok olan yerlerde daha fazla gibi.. İnşaatta çalışanlar kırma kangal köpekleri inşaat bitince bırakıyor. En büyük neden şehirlerin kontrolsüz büyümesi olabilir zannımca..

Kanalın en iyi serilerinden

Video kampı yapmanız dolayısıyla videoya boğulmamız gerçekten çok güzel!

Daha geçen gün istanbul da iki köpek saldırısına upradım.Belediyeler barınak kurup toplaması lazım.Bi de mahalledeki bazı kasaplar köpeklere kullanmadığı parçaları veriyorlar.Onlarda o alanı mekan tutup kagıt toplayıcılara ve geçen arabalara saldırıyorlar

Ömerin burada çok daha fazla keskşn olmasını beklerdim. Oyle bir izlenim vermişti

hayvanın sorumluluğunu kabul etmek isteyen sırtlansın tabi. çipleyip üzerine zimmetleyelim. kalanı itlaf edilsin. çipli köpek birine saldırırsa o kişi sorumlu olsun. başıboş köpek sorunu var, ya köpeği ortadan kaldırmalıyız ya da başıboşluğu kaldırmalıyız

Harika bir tartışmaydı, yıllardır korkumuzu dile getirince linç yiyoruz. sözde hayvan severlere ‘insanı yaşat ki hayvanlar da yaşasın’ diyorum,.Teşekkürler.

Köpek sahibi biri olarak sizin sayenizde (sizin yüzünüzden😂) meseleye diğer taraftan bakabildim. Emeğinize sağlık, kendi kendimizle çelişeceğimiz nice videolara

güzel video teşekkürler

Harikasınız ❤

oyyyyy özledik şu seriyi valla

Sonunda beklediğim bir bölüm 🤩❤

En çok beklenen bölümlerden biriydi sonunda kavuştuk❤

Ateş ölçer kanalınızın en çok sevdiğim konsepti dinlemesi çok keyifli, samimiyet var kanalda. Oradaymışım gibi hissediyorum sağ olun (:

Kanalı dün Canikligil’in katıldığı program sayesinde keşfettim ve dünden beri deli gibi kanaldaki videoları izliyorum. Siyaset Bilimi mezunu bir kimse olarak öncelikle sizi tebrik ediyorum Türkiye’deki siyaset atmosferinin çok üzerinde kaliteye sahip içerikler oluşturmuşsunuz emeğinize sağlık . Sokaktan iki tane köpek sahiplenmiş ve onlarca kedi ve köpeği kendi imkanlarım ile kısırlaştırmış bir kimse olarak başıboş köpek sorunun oldukça kompleks bir sorun olduğu konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Sorunun kaynağının ise biz insanlar olduğuna inanıyorum zira sokaktaki köpek popülasyonu önemli ölçüde insanlar tarafından sokağa salınan köpeklerin üremesi neticesinde oluştu. Orta alt gelir sınıfına mensup ve taşrada yaşayan bir kimse olarak ilçemdeki barınağı sık sık ziyaret ediyorum ve barınağın olması gerekenden çok daha kötü şartlarda olduğunu gözlemliyorum. Hayatta yapılacak en anlamlı eylemin var olan acıları azaltmak olduğuna inanan biri olarak başıboş köpek sorunu çözümünde hem sivil insiyatifin hem de devlet kapasitesinin rasyonel ve vicdanlı bir şekilde hareket etmesi gerektiğine inanıyorum . Almanca öğrenme sürecinde ders aldığım bir Almanın yolladığı Almanca bir makalede Almanya’daki hayvan hakları geçmişinin 1800 lü yıllarda başladığını okuduğumda şok olmuştum . Almanya örneğinde gördüğümüz üzere başıboş köpek sorunun çözümü konusunda öncelikle sıradan vatandaşın vicdanlı bir şekilde hareket etmesi ve köpeklere birer meta gibi yaklaşmaması gerekiyor . Köpekleri bir takım ihtiyaçlar ile sahiplenip sonra onları doğurtturup işimiz bitince de sokağa salarsak bu sorunun önüne geçemeyiz Son olarak Schopenhauer hayvanlarla ilgili görüşlerinin bu sorunun çözümü konusunda bizler için sağlam bir temel olacağına inanıyorum. “ Hayvanlara karşı şefkat, karakterin iyiliğiyle o kadar yakından ilişkilidir ki, hayvanlara karşı zalim olan birinin iyi bir insan olamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. “

Teşekkürler içerik için.

Birde yılda 35 kişi direk yoldan ölenler sebep oldukları trafik kazalarında ölenler hakkında resmi bir veri yok.

Dün Emin Alper'in Abluka fimini izledim. Film bittikten sonra uzun bir süre düşündüm bu konuyu tam üzerine geldi :)

1- )Kitlesel Ötanazi ( kötü durumdaki köpekler vs.) 2-) sahiplenilen hayvanı sokağa bırakan 3 yıl hapis + 100.000 tl ceza . 3-) Çip ülke çapında zorunlu olacak yaptırmayanlar ağır cezalar almalı. 4-) En nihayetinde petshoplar yasaklanmalı. .

Fikirleriniz çok mantıklı bu konuda

Ses de bir problem olmuş onun dışı güzel video teşekkürler

1:30 daki sorunun temel problemi çok kapsamlı iki konuyu basitleştirip sığ bir şekilde ele almaya yönlendirmesinden kaynaklanıyor. elbette insan ne yaparsa yapsın daha değerlidir. hangisi toplumsalık için daha büyük bir tehdittir sorundur dersek toplumsal huzuru bozmaya yönelik insan kendi halindeki hayvandan daha büyük sorunlara sebep olabilir. tabi bu basit bir tespit de olsa tek başına bir işe yaramaz. kompleks iki konuyu birbiri ile karşılaştırıp yaptığımız tespitlerle nesnel de olmaya çalışsak bir yere varamayız. ayrı ayrı detaylıca değerlendirmek gerekir.

Teşekkürler ❤

Sevgili Ömer ve Yaşar, öncelikle (ben de bir sosyal bilimci olarak) bu sorunu konu edindiğiniz ve tartışmaya açtığınız için teşekkür ederim. Sizleri ilk defa tanıdım, nasıl birisi olduğunuzu bilmiyorum, bir arkadaşımın önerisi üzerine videonuzu izledim. Konuşmalarınızın büyük çoğunluğuna katılmıyorum. Neden katılmadığımı da dile getirdiğiniz argümanlar üzerinden (dilim döndüğünce) anlatmaya çalışacağım. Bu duruma hem bir vegan aktivist olarak hem de bu konuyla doğrudan veya dolaylı olarak akademik bir çaba içerisinde olan birisi olarak taraflı yaklaştığımı bilmenizi isterim. Elbette ki bu benimle aynı düşünmeyen insanların fikirlerine kapalı olduğum veya fikirlerimin değişme ihtimalinin olmadığı anlamına gelmiyor. Sizi dinlerken de bir yanıyla "Acaba benim göremediğim bir şeyler mi var, bu arkadaşları dinlemek lazım" şeklinde yaklaştım. Samimiyetime inanacağınızı umut ediyorum. O yüzden amacım sizleri rencide etmek veya ikna etmek değil, sadece ele aldığınız konuya dair görmediğiniz veya görmek istemediğiniz noktalar olduğunu düşünerek yazıyorum. "Sokak hayvanları sorunu" konusuna insanmerkerzci yaklaşmamaya gayret etseniz de üzgünüm ama öyle yaklaştığınızı, durumları ele alırken insanların lehine tavır aldığınızı düşünüyorum. Yaşar'ın bir kız çocuğunun ölümü karşısında 50bin canın ölümünü olumlaması, sınıfsal yaklaşarak ekonomik sermaye dağılımında yine insanların insan-olmayan canlılarla kurduğu ilişkileri örneklemesi, ilerlemeci uygarlaşma anlatısı doğrultusunda Almanya'nın yapıp-ettiklerini olumlayarak Türkiye'deki insanları (sadece insanları) belirli bir konuma yerleştirmesi ve buna insan hakları doğrultusunda yaklaşması bana bunu düşündürdü. Sizleri dinlemeye başlamadan, bu konuyu daha kapsamlı bir biçimde ele alarak, biyopolitika meselelerine, posthümanist tartışmalar ışığında insan-insan olmayan ilişkilenme biçimlerine, felsefi bağlamda ontolojik tartışmalara, tarihsel süreç içerisindeki kent politikalarına, bu süreçte mücadele veren STK'ların neler yaptıklarına ve yapmadıklarına vs. değinirsiniz diye ummuştum, fakat söylemlerinizin kendilerine akademik demeyen kişilerle benzer yüzeysellikte olduğunu gördüm. Bunu kesinlikle üstenci bir biçimde "siz akademik falan değilsiniz" gibi bir noktadan söylemiyorum, en azından söylememeye çalışıyorum, sadece argümanlarınızın (benim görüşlerimi desteklesin veya desteklemesin) yüzeysel olduğunu düşündüğüm için söylüyorum. Umarım isimleri karıştırmıyorumdur, Yaşar'ın "İnsan, insan-olmayandan daha değerlidir" iddiası, "çünkü insan daha akıllı, bilinçli eylem sergiliyor..." gibi bir yerden yaklaşması, birçok şeyi verili kabul ettiğini gösteriyor. Bir kere akıl denen şeyin değer için bir ölçüt olduğu fikrine nereden kapıldınız? Akıl, sadece insana mı özgü? İnsan aklı ve insan-olmayan akıl ayrımı mümkün değil mi? İnsanın akıllı olması, insanı daha değersiz neden yapmaz? Sizlerin de bildiği üzere, aydınlanma karşıtı birçok noktadan insan aklını eleştirmeye yönelik güçlü argümanlar ortaya atıldı, en bilinenlerden birisi de Nietzsche'dir. (Bakın konu daha hayvanlara gelmedi). Eğer bir varlık türü hakkında bir iddiada bulunuyorsanız, dışarıda tuttuğunuz varlıkların da neden o iddiaya sahip olduğunu gerekçelendirmeniz gerekmez mi? Sözgelimi, "insan, akıllıdır ve o yüzden değerlidir" argümanı, insan-olmayanın akılsızlığını nasıl ispatlar? Bir şeyin bir türe özgü olması, diğer türlerden yoksun olduğu anlamına mı gelir? Hadi gelirse, bunun kanıtları nelerdir? Varsayalım ki insan (diğerinin aksine) akıllı bir varlık olsun, insanın akıllı olması, diğerlerinin akılsız olması, nasıl bir toplumsal yapı inşa etmeyi gerektirir? Bu kısımlarınız maalesef ki açılmamış. Şimdi burada -bu konuya dair- uzun uzadıya düşüncelerimi açarak gerekçelendirmeden, müsaade edin size bu konuları dert edinmiş düşünürleri/sosyal bilimcileri kaynak niteliğinde önereyim: Derek Ryan, Cary Wolfe, Donna Haraway, Rosi Bradoitti, Karen Barad, Philippe Descola, Tim Ingold, Bruno Latour... Türkiye'den de aklıma gelenler: Başak Ağın, Sezen Ergin Sezgin, Emre Koyuncu, Özlem Dişli, Fırat Akova, Ayten Alkan, Ezgi Burgan. Yukarıda saydığım sorular, felsefe alanında da tartışılır. Sözgelimi, Aritoteles'ten beri bir insan varlığının ontolojisi tartışmalıdır. Sofistler, eski ve yeni stoacılar, Heidegger, Merleau-Ponty, Scheler, Graham Harmann... liste uzar gider. Yani eğer bir tartışmayı insanın değerli olduğu ve bu değerinin bu sorunda sokaktaki köpeklerin toplatılmasına dayandırılacaksa, maalesef ki bu konuları iyi bir şekilde gerekçelendirmeden bir sonraki noktaya atlamamanız gerektiğini düşünüyorum, yoksa diğer türlü, "Acaba söylemlerim insanmerkezci bir taraftan mı geliyor?" gibi bir refleksiviteye de girmezsiniz. Bu durum, feminist literatürü, queer tartışmaları bilmeden "erkeğin daha değerli olduğu" iddiasını savunmak gibi bir şey. Bir diğer nokta, küresel ölçekteki kentsel yapıları, bu sorunun bir parçası görmüyorsunuz, oysa ki tam sınıfsal bir okuma yaparken yoksul-varsıl ayrımına girdiğiniz noktada bu açılabilirdi, evet yoksul mahalleler, yoksullukları üzerinden dezavantajlılar ve toplumsal sorunları daha çok ve doğrudan yaşıyorlar (yakın zamanda okuduğum Işık ve Pınarcıoğlu'nun Sultanbeyli çalışması güzel örnektir). Ve bu yoksulluk da David Harvey'in, Henri Lefebvre'in, dolaylı olarak Foucault'un, Michel de Certeau'nun tartıştığı üzere kentsel tanzimlenmeyi/planlamayı etkiliyor. Fakat burada yine insanmerkezi yaklaşarak, kentsel tanzimin, yoksulları "köpek belasına" daha çok maruz kalması üzerinden ele alıyorsunuz. Gelin size yeni bir kapı açayım, ya kentler, insan-olmayana kör bir biçimde tanzimlendiyse ve sokaklar insan-olmayanı dışladıkları için köpekler bugün şiddet faili görülüyorlarsa? Haklı olduğumu iddia etmiyorum ama "Sokaklarda köpek olmaz" gibi bir çıkış yaparsanız size sokak derken neyi anlıyorsun? Sokak neyi kapsar, kapsamaz, neden köpekler sokakta olmamalı, tarihteki kentlerde bu nasıldı, sokakta köpek olmasının daha iyi olanağı var mıdır? Acaba sorun, sokaklarda (sayısı tartışmalı ama varsayalım) 10 milyon olması mı acaba sokaklardaki köpekleri daha sorunlu kılıyor? şeklinde sorarım ve siz bana yok Avrupa'da şu ülke böyle yapmış, şu böyle yapmış diye yaklaştığınızda, onların sokaklarını neden ideal görüyorsunuz? diye sorarım. Sözgelimi, Almanya'daki kentsel yapılanmaya baktığımızda, sokakta köpeklerin az olması veya olmaması neden iyi veya kötü? diye sorarım. Hatta biraz daha samimiysek, hadi gelin bir tasavvurda bulunalım ve sokakların köpekler için daha uygun bir halini düşünelim derim. Ayten Alkan, Şehir ve Hayvan kitabında tam da bu konuyu tartışıyor. Ama sizler, tartışılması gerekli birçok noktayı atlayarak "Sokaklarda köpekler olmaz" deyip kestirip atıyorsunuz. Bence, şiddeti köpeğe verili kılmayıp, bazı köpeklerin neden saldırdıklarını ve bu saldırmaların altında acaba yaşadıkları sokaklardaki koşullarının etkileri olup olmadığını daha iyileştirici bir noktadan yaklaşarak bakmanız gerekirdi diye düşünüyorum. Dikkatimi çeken bir diğer nokta, düşünürken çok sık yapılan amatör bir hataya düşüyorsunuz, o da tekil ilişkileri, daha kapsayıcı bir biçimde ele alarak, tüm ilişkilerin böyle olduğu varsayımıdır. 2022 veya 2023 yılında onlarca insan ölmüş, keşke ölmeselerdi, onlar adına üzgünüm. Şimdi söyleyeceklerim, onların ölümlerini haklı göstermez. Sadece biz sosyal bilimciler, hangi sokaklarda, hangi köpeklerin ne gerekçelerle saldırganlaştığını saha bazlı araştırmadan, koşulları düşünmeden, tüm sokaklardaki köpekler böyle saldırganmış gibi ele almamamız gerektiğini düşünüyorum. Tüm varlıkları eşit düzlemde ele alırsak, bu sizinkisi, "A türüne sahip canlılardan bazıları saldırıyor, o zaman tüm A türünü toplatalım" demek gibi bir şey. Ben ve çevremde tanıdığım çoğu kişi size yıllarca aynı sokakta yaşayan ve oradaki mahalleli ve esnafla iletişimi sağlıklı olan çok köpek gösterebiliriz. Hayvansever dostlarım, besledikleri onlarca zararsız köpeklerin gözlerinin önünde gecenin bir yarısı apar topar (nereye götürüldükleri belli olmayan) belediye araçlarıyla gasp edildiğine tanık oldu, oluyor. Bu türsel bir öjeni değil mi? (Devamı yorumlarda, buraya sığmadı)

Bu kanalı keşfettiğim için şanslı hissediyorum❤

geldi benim idoller

Fareler memeli hayvan değil mi, hayvanseverlik açısından ahlaki, biyolojik veya felsefi olarak fare memelisi ile köpek memelisi arasındaki fark nedir? Duygusallık ve romantizm ötesinde rasyonel olarak fark nedir. Bu tarz bir hayvanseverlik türcülük değil mi?

İzlemeden like attım bu ikiliyi görünce

Hemen evimin önündeki ağaçlı bir yolda koşu yapamıyorum. Hemen her gün köpek saldırısı yaşıyor fiziksel üstünlüğüm sayesinde temastan kurtuluyorum... Ama.... benim 21 aylık oğlum var ve ben onunla da bu alanda koşmak, oynamak isterken yapamıyorum! Hadi bu yürüyüşü geçtim! Çocuk parkına gittiğimizde sanki köpek parkına gelmiş hissediyorum! Başka bir problem de kadınlar... Eşim çoğu zaman 'beni şuradan karşıla köpekler var' diye arıyor. Yahu bunları yaşamak zorunda mıyız milletče? Evimizde de huzur yok çünkü sürekli havlıyorlar. Bazıları sözde hayvan sever geçiniyor ancak bu hayvanlar beslendiği yerde daha saldırgan oluyor çünkü alan savunması yapıyor.. Biraz doluyum kusura bakmayın 🙏🏻

Sesin seviyesini yükseltebilir misin? Sesi sona kadar getiriyorum yine bazı şeyler flu kalıyor

Kuduz aşısı oldun kesinlikle seni korudu diye bir şey yok. Kuduz profilaksisi düşündüğünüzden karmaşık.

Kontrast iyi ama sizin renginiz de soluk. İyi konu. Teşekkürler.

Boğaziçili değilim Hisarüstü kampüse ortam için gelip giden vakıf Unili bir çocuktum ama paşanın benim de gönlümde yeri vardır. Asayişin belkemiğiydi, köpek kuvvetleri büro amiriydi resmen saygılar hürmetler

Yıllık potansiyel yem pazarı 3 milyar dolar, derneklerin derdi bu

hocam yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Hacettepe uluslararası ilişkiler geldi yerleşme olarak ama şu anda hiç istediğim bir bölüm ve kampüs değil. Ticaret ayağı yok ve imkanları kısıtlı. Seneye mezuna kalmayı düşünüyorum sizin yorumunuz nedir. Kırık obp beni ne kadar geriletir ve okul tercih edilebilir mi

Teşekkürler.

Kaç tane ülke gezdim hiç bir yerde bizimki kadar başıboş köpek yok.Bir hindistan bir de bizim ülke.Sahipsiz köpek olmaz

6 yıldır oturduğumuz mahalleye ilk taşındığımızda 1-2 tane köpek vardı. Son yıllarda mahalle popülerleşince evler el değiştirdi ve demografi hızla değişti. Şu anda sokağa bırakılan mamalardan dolayı her sokakta 3-5 köpeklik gruplar var. Bunun yanında mahallenin arkasındaki dağlardan düzenli olarak gelen domuzlar da mama bırakılan yerleri öğrendiler. Her akşam 20 civarı domuz sokaklarda geziyor. Önceden akşam yürüyüşü yapıyorduk, artık yapamıyoruz. Benzer şekilde yanımızda çocuğumuz varken otobüs/metro durağından eve yürümeye bile korkuyoruz.

Köpekler bireyselleşebilir ve doğum kontrol uygulayabilirse anlaşabiliriz bence. Aynı şeyi errrkekler de yapabilirse ne güzel

Her programı siz ikiniz yapın arkadaş

İtlaf ile ama gene de dinleyeceğim.

23.00 dakikada Ömer isimli arkadaş diyor ki: "Bulduğu yerde hayvanı vurup öldüren ulkeler sorunu çözememiş ve sorun daha kötüye gitmiş." Adam bir hayvanın öldürülerek sayısının azaltılamayacağını iddia ediyor. Zekâ seviyesi göz yaşartıcı gercekten. Soruyorum o hâlde, insanoğlunun çevreye müdahalesiyle nesli tükenen 100 civarı hayvan var. Dodo kuşu mesela neden yok oldu? Balıkların sayisi neden azaldı? Bir tür öldürülerek nasıl oluyor da azalmıyor veya yok edilemiyor, bunu bilimsel olarak anlatsana Ömer.

o kadar hayvan derneği var hiçbirisi kısırlaştırma yapmıyor bence olayın çözüm noktası bu. yani öncelikle bütün dişi köpekler kısırlaştırılırsa sorun 5 - 10 seneye kendiliğinden çözülür

ses kalitesi iyi de düzeyi bi tık zayıf hocam.saygılar

2050 yılında Türkiye de her yerde Naafiri göreceğiz. ( Naafiri Leauge of legends oyununda bir şampiyon)

Başı boş köpek dediklerinde ırkçımıyım neyim anlamdım sığınmacı ve kaçaklar aklıma geldi 😂

Yaşar beni her konuda ikna ediyor

5 sene önce parkta köpeklerin saldırısına uğradım... 1 ay yuruyemedim ... Üstelik Ankara'nın merkezinde...

Sizi çok seviyorum ya. Üslubunuz mükemmel dikkatli.

@14:36, Almanya'da 2023 yılında 350 bin hayvan sokaktan toplandı. İnsan her yerde aynı maalesef

Agresif insanlar ve nefret gösterenler de toplumu olumsuz noktalara götürüyor. Onlar konusunda da çözüm önerileri lütfen.

abi ses az

Yasar abi bu pozisyonu savunman şaşırttı açıkçası benim fikrime göre maalesef tek cozum uyutmak gibi duruyor

Barınağa giderseniz bence neden bazı köpeklerin agresif olduğunu görebilirsiniz. Mama vermek palyatif bir çözüm olarak algılanabilir ancak o hayvanın karnı doymasa belki o zaman daha çok saldırganlaşacak.

çözüm %70-80 itlaf, %15-20 bandında sahiplendirme olduğunu düşünüyorum. kalanlar da barınak. çok bi’ şey kalmamalı kalanlara düzgün bi’ şeyler sunmak istiyorsak. şanslı azınlık :d

İlk defa Yaşar'a katıldım ay noluyo noluyo

Yılda 35 insanın olmesi nasıl büyük bir problem değil?

👏🏻👏🏻👏🏻

Valla onu bunu blmem abi, ben bir aralar mahallemizdeki parkın da içinde bulunduğu bir rotada kosuyordum. Bir ara 1-2 köpek parkı işgal ettiler e oranın insanı da beslemek istediler. Allah razı olsun, su halde beslediler falan ama benim bu ülkenin bir vatandası olarak sehrin icindeki parkta kosamıyorsam, kosmayı gectim, yuruyemiyoruz. Yani vatandasları sokaga cıkmaktan da urkerse hele boylesine uyduruk bir sebepten dolayı sehiri ne yapayım ben. Hadi benim durumumu gectim ki aslında direk saglıgımı etkiliyor ve zamanımı gunun en egzozlu saatinde sokakta kosmaya calısmam neden oluyor, fakat bazı insanlar sokak kopekleri saldırısındsn kacarken arabaya carpıyor oluyor ya da allah muhafaza sakat kalıyor bunun hesabını kim vericek? Yani boylesine dandik bi konuyu da karmasık hale getirdik ya vay halimize. (hani insanlık olarak)

Ses çok düşük beyler

Konu çok ii bakalım nasıl yorum yapmışsınız

Dün köpek sürüsünün arasında kaldım. Daha önce yaşadığım için panik yapmadım ve beni kovalamadılar. Ama bir çocuk olsa en iyi ihtimalle yaralanırdı. Sarıyerde yaşandı bu olay.

Sokak köpeği olmaz. Köpek evde olur, bahçede olur, çiftlikte olur. Sokakta insan olur.

Barınaklar dolduktan sonra geri kalanlarının uyutulması lazım ve sorun çözülür iğne atan silahlar vardı onlarla iğne atıp uyutulması lazım köyde ve mezralarda da kısırlaştırılması lazım(10 hayvan varsa 9u) mevzu çözülür bu kadar basit ve aşırı ağır cezalar.

türkler (biz) şehirleşmeyi bilmiyoruzzzzz konu bu ondan dolayı bu gün hayvanlar sorun olur yarın su öbür gün elektirik şehirleşme işi de biraz geçmişten geliyor ama oturup türkiye de hiçbir konuda profesyonelce bir tavırla konuların üzerine gidilmediğinden bizim güzel tarihi mekanlarımız berbat oluyor bağ bahçe olmadığından apartman apartman olduğundan gençlerimiz elini toprağa sürmüyor sokak köpekleri basit sorun bizim daha ne sorunlarımız çıkacak bir gün planlı bir şehirleşme yapacakmıyız bilmem ama inşallah yaparız

barınaklar yapılmalı ve köpekleri beslemek için barınakların yanlarınada koyun sıığır çiftlikleri yapılmalı, köpek canı kutsaldır sonuçta(?)

Bir veteriner hekim olarak çok beğendim. Ellerinize sağlık. Keşke geleneksel medya bu konu hakkında avukatlara değil de bize söz hakkı verse.

Ben sokakta birine saldırsam hukuken bir ceza alıyorum ama Sokak köpeği birisine saldırdığında bir ceza olmuyor böyle saçma bir durum olmaz madem onlar bizim dostlarımızı buradan olmadığını anlıyoruz o yüzden Sokak köpekleri maalesef ki toplanmalı

Uyutmaktan başka çare yok. Çocukların öldüğü bir olayda başka çare yok.

bır cozum bulamadınız gencler.method eksınıgınız var ıyıde arastırmamıssınız gıbı geldı

olumlu manada şaşırdım. hatta şok oldum. ilk defa fikirlerinizi kendi görüşlerime bu kadar yakın hissettim. yani bu kadar realist olmanız beni inanılmaz şaşırttı.

Türkiye'de sol bu konuda maalesef çok pasif. Problemden haberi yok. Bu meseleyi insanlar tartışmamalıydı bile. Devlet hızla toplayın kaynaklarına göre hızla çözülmeliydi. Biz ne tartışıyoruz abi...

Başıboş sokak köpekleri sorununun da Kaçak Göçmenler sorununun da tek çözümü var ama kimse dillendirmeye cesaret edemiyor...

Oyun istiyolar canlar, biz anlamıyoruz

Hayvanı gördüğü yerde vurmak neden kesin çözüm olmuyor ben anlayamadım.

Burası daha ateşlenir

Videoda ses az

Sesde sorun var

kameraya naptınız aw

itlaf itlaf itlaf

Sokak köpekleri sorunu vardır. Ama mahallemde ki köpekler benim kankam ya. Dostlarım onlar arkadaşlarım yoldaşlarım ben onları görünce mutlu oluyorum. Onları görmek için yürüyüşe çıkıyorum. Onların başını okşayınca kaygılarımı unutuyorum. Ankaranın en hayvan sever semtinde oturuyorum. Aç bitir salam alıp koyuyorlar insanlar. Parklarda köpek besleme alanları var. Köpek parkları parkurları var. Herkesin evde kedisi köpeği var bahçeli evleri var. Ben varya başka semtte yaşayamam. Köpek kankalarım beni görünce peşimden ayrılmıyor eve kadar beni getiriyor kapıda bekliyor. Ya biz bu köpeklerle aynı dünyada yaşamayı hak edecek ne yaptık. Köpekleri çok seviyorum. Keşke herkes korkularını yense ve sevmeye başlasa. Gerçekten korkacak bi şey yok. Nolur hayvanları toplamayın. Ben sokakta hayvan görünce mutlu oluyorum. Bunu bari elimizden almayın. Batıkentten herkese selamlar :)

Koyunu kuzuyu keselim yiyelim okey ama kuduz kopeği uyutalım diyince no. Bunu anlamak zor.

sesi artırın

Adamsınız ❤

Sevgili Yaşar ve Ömer, siyaset bilimi hakkında hatta genel olarak sosyal bilimlerde özgün ve değerli paylaşımlarınızı bir süredir takip ediyorum. Hayvan hakları meselesi aslında en siyasi meselelerden biridir; en büyük ontolojik ayrım olan insan/hayvan ayrımını etik açıdan tartışmalı hale getirir. Hukukun "eşit gözetilme ilkesi" belki türcülük konusunda size bir şeyler söyler. Bu kadar net şekilde bilimsel olmayan bir insan üstünlüğünü savunmanız, bu konuda yeterince okuma ve tartışma yapmadığınızı gösteriyor. Okuyucu kitlenizin türcü olması sizin de bu gözü dönmüş kitleye dahil olmanızı gerektirmez; ki sizin böyle hassas konularda herkesten daha fazla araştırma yapma yükümlülüğünüz bulunmakta. Bu konu nasılsa izlenir, diyerek bol keseden atmanız hiç yakışmamış. Öncelikle bu ülkede 5199 sayılı bir kanun var, haberiniz yok sanırım, "kısırlaştır, aşılat, yerine bırak" hayvan severlerin bir argümanı değil bu yasanın gereği. 2004 yılında hangi tartışmalar yaşanmış, popülasyon kaçmış, kaç belediye üzerine düşen görevi yapmış bir araştırma yaptınız mı? Kısırlaştırma hangi bilimsel gerekçelerle çözüm değil? Kentte yaşayan hayvanların, kırsaldaki kontrolsüz çoğaltmaların kaçından haberdarsınız? Barınakların durumu ortada, nedense hiç konuşulmuyor... Ne kadar kolay değil mi faturayı hiç suçu olmayana, "öteki" ilan edilene kesmek...Toplum bütün öfkesini köpeklerden çıkarırken bir "rasyonel" sizsiniz değil mi? Haydi biraz o rasyonelliğinizi türcü olmayan bir akılla yeniden yapılandırın ve oturduğunuz yerden bir soykırımı güzelleştirmek yerine bilim okur-yazarlığınızı kullanarak biraz da "Critical Animal Studies" araştırması yapın...

uzun süredir beklenen video gelmiş

house of cards.. ilk bolum ilk sekans.. iki tür aci vardir: seni guclendiren aci ve sana izdirap veren, işe yaramaz aci.. izleyenler frank'in o sahnede ne yaptigini hatirlar. o hareketten narsistce zevk aldigimi itiraf ediyorum.

Bu videodan anlıyoruz ki yaşar şafii

6:54 onlarca insanımız başı boş köpekler yüzünden ölmüşken bence kutuplaşmayalım diye düşünmek biraz abes kaçıyor. Tartışılacaksa, kavga edilecekse, tatsızlık çıkacaksa asıl bu konuda edilmeli. Masum çocuk köpek saldırısı yüzünden ölüyor, haberin altında bir sürü hayvansever olduğunu söyleyen pislikler "iyi olmuş, kızın kopan bacağını köpeklere verseydiniz, gebersin" tarzı yorumlar yapıyor. Bu tarz insanlarla müzakere yapılmaz. Bunlarla kavga edilir.

👍

Bir kuduz salgınına bakar 🤨

Yaşar helal olsun süper konuşmuşsun. Adamsın.

Öldürün gitsin hepsini. Sinekleri fareleri öldürürken bişey yok ama köpeklere gelince nedense bazıları hayvansever kesiliyor. Kısırlaştırma sanki hayvana işkence değil. Sen hayvanın en önemli 2 yaşam şeyinden birini elinden alıyorsun.