Hadis serif de okursan ne olduhunu bilirsin Nefsim yed-i kudretinde bulunan Allaha andolsun ki, yedi sema ve yedi arzın Kürsi'nin yanındaki büyüklüğü, ancak dünyanın bir çölünün ortasına atılmış bir halka gibidir. Arş'ın Kürsi ye nisbetle büyüklüğü de bu halkaya nisbetle çölün büyüklüğü gibidir" (İbn Kesir, Tefsîrul-Kurânil-Azim, Beyrut 1385/1966, I, 550).

Vahşi kapitalizm bütün bilimsel teknolojik buluşlar sadece sermaye için dünya halkları için değil dediğin gibi bu yüzden bizde sönüp gidecez.

Bak ne güzel söylüyorsun"istemek"doymaz insanoğlu ister de ister,bu istekleri için ezer geçer.

Bugünkü insanoğlu nükleer bombalarla birbirlerini yok edecek yerine başka bir primat türü evrimleşecek yeni bir bilinçli varlığa dönüşecektir

He tabi. Nerden anladın

asıl sorun sen nasıl anlamadın?

Bir şeyin delili olmadan nasıl anladın. Herhangi bir kanitin yok. Koca bir evrenin içinde bir kum tanesi bile değiliz ama sen 7. Yüzyılda ortaya çıkmış bir arap tanrısının bunları yarattığıni iddaa ediyorsun. Yanıldığını elbet bir gün anlayacaksın.

Kum tanesinden daha küçüğüz bence. Gözle görülemeyecek kadar

Ne kum tanesi atomun çekirdeği bile zor olabilir ona bakarsak galaksimiz 10 milyarlarca güneşten oluşuyor bunu dünyayla kıyaslasak 1 güneş 1 milyon dünyaya eşit bunu da insanla kıyasla atomun çekirdeğinin protonu zor ederiz

@@WhiteHole3636 Kaldı ki güneş veya yıldızlardan çok daha büyük olan uzaydaki boşluklar. Yani akıl sır ermiyor büyüklüğünü düşünmek evrenin.

@@gkhn-CAKIR evet ben bi kere beynimi çok zorladım evren hakkında çok değişik bir his ve biz insanlar da kendimizi çok değerli sanıyorlar ama daha galaksimizin 10milyarda biri bile etmiyoruz

Evrende ise yokuz ...

keşke bilseydin evrende başlangıcı var daha gördüğümüz galaksiler 1.nci katın altinda

Evren 7 kattan oluşmuştur 7 katın sonu arşı ala yani yüce Allah'ın bulunduğu makam. Yüce Allah makamı insanlara ulaşmayı yasaklamıştır ölmeden gidemezsiniz

Cahil ozguveni 😂

Aynen katılıyorum. Zaman ilerlemiyor olduğu yerde sabit bi şekilde duruyor. Onu akıp gitmesini sağlayan bizim algımız.

​@@KaraAl-zk4xj Anlatta bilelim

Uzayı değil kuran-i araştır insan başı boş yaratılmış bir varlık değildir su anda kol bileğinden yüzbinlerce sınır ve kas ve trilyonlarca kan ve hücre geçiyor Allah ne diyor insana şah damarından daha yakınız diyor Ve kainatta sadece insan yaptığı iyilik ve kötülüğün hesabını vermekle mükellef kılınmış

))))))

Nedense kanıtlanmasada yokluğun ortasında olmamız bana hiç mantıklı gelmedi

Ola bilsin buna henüz beyin gucumuz yetmez belki gelecekte olur

Tmm

zamnı geldiğinde hiç bir akıllı yaşam formu kısmen bile olmuş olsa ölümlü olmayacak.

Super

Sadece faraziye, bilimsel hiçbir degeri olmayan bir önerme.

Düşünce, varlığı, yani maddeyi oluşturamaz. Düşünceyi oluşturan maddenin bizzat kendisidir.

Kuranın evren bilgisi olduğuna inanmak körlük ya da zaaftır bence. Yıldızlara kandil diyen, güneş sisteminde dünyayı merkez gören, dünyanın yuvarlak olduğundan bi haberdir kuran. 7 kat olayını atmosferin katlarıyla yada evrenin farklı boyutlarıyla ilişkilendirerek durumu kurtarmaya çalışmayalım.

@@OzgurErylmz Bu mevzu mevcut bilimi aşıyor bro

Doğru kardeşim Allah katında mertebemiz ne kadar yüksekse onun ilminden o kadar çok şey bize gösterilecek ve ancak onu öğrenebileceğiz yani izin verilenler kadar haberimiz olacak... Her şeyden 👍

Aleyküm selam

Allah'ın varlığını hissediyorsun o esnada bunun kendi kendine olamayacağını anlayıp ifade edemediğin an boşluğa düşmüyor aslında boşluktan çıkıyorsun

sen biliyorsun olayı...🤣🤣🤣

​@@bestofcahil peki sen

İşte bu dediğin zor gibi çünkü insan ömrü yetmez ölümsüz olmak gerekir bence ya da ışık hızını geçmek gerekli o da pek mümkün gözükmüyor maalesef bir hiçiz 😢

Zaman olmayan yerde ezeli ve ebedi olabilirmisin???

Big beng.

Buda aslında bizim uzayimizin sonlu olduğunu gösteriyor. sonsuz bir şeyi tek bir noktaya toplayamazsın.

sonsuz değil diyelim.peki sonunda ne var

@@user-gj9rr4is8z sonunda hiçbirşey yok.Uzay zaman rezerv boş. zamansızlık ve mekansızlık.henüz yaratılmamış.

Yav he he ne oldubu kuran ve sunnete belli atip tutmayin

Evet. Sonsuz alem de herşey mümkün.

Alemlerin rabbi Allah’a sığınırım

Birbiriyle aynı paralel evren hipotezi saçma, ama farklı paralel evrenler ise mümkün. Buna da paralel evren yerine çoklu evren demek daha doğru olur. Tabii ki ispatlanması gerek...

Doğru diyorsunuz ama o da bir boşlukta sonra oda bir boşluk o boşlukta bir boşlukta böyle devam etmez mi? Sonuç sonsuza çıkıyor yine bende böyle düşünüyorum

@@kuzeye5470 ya işte bu kadar büyük bir sistem ve düzen kendi kendine olmuş ve sürdürülebilir olamaz,haliyle bu muazzam sistem ve düzeni yaratan ve sürdüren bir muazzam güç bir yaravar,oda Allah...

Yanlış düşünüyoruz dostlarım. Bigbang den önce diye bir şey yoktu. Bir tekillik vardı. Sonsuz küçük , sonsuz yoğunlukta bir nokta. Şuan var olan her şeyin bir noktaya sığdığını düşün. Bir alan bir mekan yok. Sadece nokta var . Bu noktada yaşanıyor big bang. Yani evrenin bir yerinde değil her yerinde yaşanıyor. Saniyenin trilyon kere trilyonu kadar ufak bir zamanda genişliyor büyük ölçüde evren. Evreni bir mekan değil uzay zaman dokusu olarak algılarsak soru işareti kalmayacak. Zamanda kendisi mekanda kendisi ışıkta kendisi madde de kendisi.. Ayrıca arkadaşın videonun başında bahsettiği , evrenin bu kadar erken dönemlerinde bu kadar büyük galaksiler olmasının zor veya imkansız olduğu düşüncesi çoktan açıklandı bile. Yani bu büyük galaksilerin nasıl oluştuğu kanıtlandı. Birden fazla kara delik çarpışmaları vs. Evrenle ilgili ne kadar araştırma yapsak az. Her zaman bizi büyüleyecek

​@@ilyascelik6928İspatsız bir faraziyeyi ispatlada bizde bilelim.Bir yaratıcı varsa onu kim yarattı.Canlımı,cansızmı?

👏

Dediğin gibi Anlamak

Nah mümkün o hiza ulaşmak fizik kanununa aykırı atıp tutmayın

Bu projede insanın yerini yapay zeka alabilir.

Evet mumku🎉

BU SINIRSIZ SONSUZ ZANLAR İDDİALAR ETTİKLERİNİZ ?... BU EVRENİN MİLYARLARCASI ?... TEK EŞSİZ BENZERSİZ MAŞUKUMUZ RABBİMİZ SAHİBİMİZ YARATANIMIZ SUBHANELLAHÜ TEÂLA MIZIN YANINDA ?.... MİLYARLARCA ASLALARI EN UFAK BİR ZERRELERİ BİLE ?... EDEMEEEZ !....

Zaten kur,an kainatın genişlediğinden bahsediyor

İnsan önce konuşmayı sonra alet kullanmayı sonrada düşünmeyi öğrendi. Düşünmeye başlayan insan inançları,İnançlar tanrıları...Sonra insan dinleri yarattı. Düşünen insan en sonunda da dinsizliği ve tanrısızlığı buldu

İki kelime yetti helal

Atmaz ziya 😂😂

Zaman ve mekan olursa sonu yok Evren neyin içinde Bing bang nerde oldu Beynimiz almaz

@@tayfunankara2619 bing beng büyük patlama demek akıl idrak işi değil dediğiniz gibi patlamanın merkezi NERESİ?

Doğrudur.

Ne hayal

Birde kainata kuran ışığından bakmak lazım söz konusu kainat arş-ı alanın yanında koş koca bir çöle atılan küçücük bir halka gibi

Ölen bir canlı bilimsel olarak asla dirilemez.Sadece mitlerde dirilme vardır.

Aynen oylə

İspatı yok.

Bahsettiğiniz konu ile alakalı bir kaç video tavsiye etmek isterim. Aşağıda vereceğim başlıkları yukarıda bulunan "Ara" kısmına yazarak, en üstte çıkanları seyredebilirsiniz. Allah istifadenizi, ilminizi arttırsın. Başlık 1: YARATILIŞ DELİLLERi FULL (25 MUCİZE /4K) Başlık 2: Kuranın 24 Bilimsel Mucizesi - 4K Başlık 3: Evrim, Bilim mi İnanç mı? - 1 (Bu adreste evrimcilerin tüm iddialarına cevaplar mevcuttur) Başlık 4: Bu videoyu izleyen Deist olamaz/kalamaz Başlık 5: Ahiretin Varlık Delilleri Panzehir Başlık 6: Kırmızı Asa (Organik bilim) serisi. (Bu seri, kısa kısa 8 bölümden oluşur)

@@_Yolcu__Free_Palestine Kardeşim, Kırmızı Asa serisi benim için illkokul düzeyinde bir seri.Kitabı Mukaddes Eski ahit ve Yeni ahit'i okudum.Kur'an-ı Kerim'i okudum, ve anladım.

​@@Tayfur-nc2qf "İspatı yok." yazmışsınız. Her bir varlık, Allah'ın varlığına ve birliğine büyük bir delildir. Önceki yorumda verdiğim videoları bularak siz de seyredebilirsiniz. İstisnasız herkesin bildiği gibi, bir çok parça bir araya getirilerek yapılan her bir fiile "tasarım, dizayn, planlama, sanat" gibi isimler veririz. Yine herkes bilir ki, her fiilin, tasarımın ise mutlaka bir faili, bir tasarımcısı vardır, fail olmadan fiilin, sanatın, tasarımın ortaya çıkması mümkün değildir. Fail olmak için ise hayat, bilinç, ilim (bilgi), irade ve kudret gereklidir, mutlak zorunluluktur. Ve her zaman için sanat sanatkârdan ayrıdır; sanatın içinde sanatkâr, tasarımcı yoktur ve aranmaz. Mesela, bilgisayarı tasarlayan, yapan bilgisayarın herhangi bir parçası değildir. Bilgisayarın parçalarını oluşturan cansız, şuursuz, bilgisiz, iradesiz, kör, sağır maddelerde bilgisayarı yapacak,tasarlayacak değillerdir. Bilgisayar, hayat, ilim (bilgi), irade ve kudret sahibi bir mühendis tarafından yapılır. Harfler, mürekkep, kalem, kağıt, klavye, daktilo bir kitap yazamaz. Ayrıca kitapta bulunan bilgilerde bir fail olmadan bir sanat ortaya koyamazlar. DNA da 1000 kütüphaneyi dolduracak kadar bilgi kaydedilmiştir. Bu kısa, özet bilgilerden sonra vücudumuzda bulunan sayısız mucizelerden sadece bir tanesi olan kulağımızı inceleyip, tefekkür edelim. Kulak (işitme) Mucizesi. Öncelikle kulağı var edebilmek için seslerin varlığını bilmek ve bu sesleri algılayacak organı da en ince detaylarına kadar bilmek gerekir. Ayrıca Kulağı var etmek için bir "AMAÇ" (işitme) gözetilmiş olması da gerekmektedir. Bir amaç gözetmek ise ancak hayat, bilinç, ilim (bilgi), irade ve kudret ile mümkündür. Kulağın işitmesi ve bizim bunu algılamamız için hem bedenimiz de hem dış dünyada sayısız, sınırsız bir çok detayın, olasılığın hesaplanması, düzenlenmesi gerekmektedir. Ve kulağı meydana getiren her bir parçanın, tam bir düzen ve uyum ile yerli yerine yerleştirilmesi şarttır. Aksi taktirde işitme diye bir şeyden söz edemeyiz. Amacı ve bütünü bilmeyen en ufak bir parçayı dahi yapamaz. Hayatı, ilmi (bilgi), iradesi ve kudreti olmayan, var olan parçaları bile bir araya getirip düzenleyemez. Kulağımızın var olabilmesi işitebilmemiz için gereken sayısız olasılıklardan çok küçük bir bölümü şunlardır : 1. Kulağın işitme vazifesini tam olarak eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi için kulağı meydana getiren tüm bileşenlerin bir bütün olarak eksiksiz bir şekilde tasarlanmış olması ve her bir bileşenin kulağın var olduğu ilk andan itibaren bulunması gerekmektedir. Bu bileşenlerden bazıları şunlardır: Kulak kepçesi, kulak yolu, kulak zarı, çekiç, örs, üzengi, oval pencere, dalız, yarım daire kanalları, östaki borusu, salyangoz, işitme sinirleri... (Bir çok parça bir arada) Bu bileşenlerde bir kaçı veya sadece bir tanesi bile eksik olursa, işitme diye bir yetenekten söz edilemez. Östaki borusu olmazsa, işitme olur ancak bu uzun sürmez, çünkü östaki borusu kulaktaki basıncı dengelediği için diğer bileşenler ile birlikte aynı anda var olması gerekmektedir, olmaması durumunda kulağı oluşturan diğer bileşenler basınçtan zarar görür hatta patlayabilir ve işitme yeteneği ortadan kalkar. İşitmenin gerçekleşebilmesi için ve ses seviyesi ve netliğinin rahatsız edici boyutlara ulaşmaması için ve ayrıca kulaktaki bileşenlerin zarar görmemesi için kulağa ait tüm detayların en ince ayrıntılarına kadar bir bütün olarak hesaplanmış olması gerekmektedir. 2. Kulağın meydana getiren bileşenlerin eksiksiz bir bütün olarak dizayn edilmesinin gerekli olmasının yanısıra, her bir bileşenin vazifeleri olmalı ve bu vazifelere göre birbirlerini destekleyecek, birbirleriyle bağlantılı ve uyumlu olacak bir biçimde; bulundukları yer ve o yere göre şekilleri, boyutları, sert veya yumuşaklığı, hassasiyeti en ince detaylarına kadar eksiksiz ve bir bütün olarak dizayn edilmelidir. Mesela, kulak zarı kemik gibi sert bir cisim olmamalı; çok ince, çok kalın, çok gergin veya gevşek olmamalı ve zarın üzerinde delikte olmamalıdır. Kulaktaki çekiç, örs, üzengi; kulak zarı veya kulak kepçesi gibi yumuşak olmamalıdır. Bu bileşenlerin her birisinin şekilleri, boyutları bulundukları yere ve işlevlere göre birbirleriyle bağlantılı, uyumlu, ölçülü ve dengeli olmalıdır. Ve bu bileşenler sağ ve sol kulakta simetrik bir şekilde eşit yerlerde olmalıdır. 3. Kulağı meydana getiren bileşenlerin vazifelerine göre şekli, boyutu, sertliği, hassasiyeti eksiksiz bir bütün olarak dizayn edilmiş olması gerektiği gibi, ayrıca bu bileşenler için vücutta uygun bir yer dizayn edilmeli ve kulağa ait bileşenlerin her biri dizayn edilen bu yerde, yine eksiksiz ve bir bütün olarak bir araya getirilmeli, toplanmalıdır. Başka vazifeleri olan diğer organların bileşenleri, kulak için dizayn edilen bu bölümde olmamalı, karışmamalıdır. Ve kulak için dizayn edilen bileşenler de vücudun alakasız başka bir yerinde olmamalıdır. Mesela, kulak zarı burunda, ağızda veya vücudun alakasız başka bir yerinde olmamalıdır. Dışarıdan gelen ses dalgalarını toplayarak kulak yolu vasıtasıyla kulak zarına iletmekle vazifeli olan kulak kepçesi; kulak yolu ile bağlantılı ve uyumlu olmalı, sırtta, başın arkasında veya vücudun içinde alakasız herhangi bir yerde olmamalıdır. İçinde işitme reseptörleri bulunan ve bu reseptörler vesilesiyle ses dalgalarını işitme sinirlerine iletmekle vazifelendirilen salyangoz; midede, akciğerde veya alakasız başka bir yerde olmamalıdır. Göze ait retina, gözyaşı bezleri, göz kapağı ve diğer organların bileşenleri kulağa ait olan bu bölümde olmamalı, karışmamalıdır vs.. vs..... 4. Vücutta kulak için belirlenen ve dizayn edilen bölümde bir araya toplanan bu bileşenler, yine bu bölümde de vazifelerine uygun bir şekilde birbiriyle bağlantılı olarak sırasıyla, tam olarak düzenli ve yerli yerine yerleştirilmiş olmalısı da mutlaka gereklidir. Mesela, dışarıdan gelen ses dalgalarını titreşerek çekiç, örs ve üzengiye iletmekle vazifeli olan kulak zarı, daha iç kısımlarda veya dışta olmamalıdır ve ses dalgalarını engeleyecek başka bir bileşen kulak zarının önünde bulunmamalıdır. Çekiç, örs ve üzengi ise; kulak zarına temas edemeyecek şekilde iç kısımda uzak bir yerde olmamalı veya kulak zarına zarar verecek, zarın titreşimini engelleyerek zara baskı yapacak şekilde dışa doğru da olmamalıdır vs... buna benzer bir çok örnek verilebilir. Yani kısacası; kulağı meydana getiren her bir parça, kulak için dizayn edilen bu bölümde birbiriyle bağlantılı ve uyumlu bir biçimde sırasıyla tam bir düzen içinde yerli yerine konulmuş olması mutlak zorunluluktur ki, işitme gerçekleşebilsin. 5. Kulağın vazifesini tam olarak yapabilmesi için hayranlık uyandıran o kadar küçük, hassas, ince detaylar dizayn edilmiştir ki, bu detaylar incelendiğinde insanı hayretler içinde bırakıyor. Bunlardan bazıları şöyle: Çekiç örs ve üzengi adı verilen milimetrik boyutlar da olan küçücük kemikçikler, vazifesini tam olarak yerine getirebilsin diye 3 parça olarak, tam da olması gereken boyutta dizayn edilmiş ve bu küçücük kemiklerin arasına eklem yerleri yerleştirilmiştir. Kulak yolunun kuruyup sertleşmemesi için salgı bezleri yaratılmış ve bu vesileyle kulak yolunun nemli kalması sağlanmıştır. Tozların iç kulağa geçmesi gibi çok küçük, hassas bir detay bile hesaplanmış ve tozların iç kulağa ulaşmasını engelleyecek kulak kılları yaratılmıştır. Ne ince detaylar, ne sonsuz bir ilim ! Vücudumuzu diğer canlıların vücutlarındaki detayları (delilleri) incelediğimizde, kulak ve diğer bütün organların ve organları oluşturan bileşenlerin eksiksiz olduğunu ve her şeyin birbiriyle bağlantılı olarak yerli yerine konulmuş olduğunu çok açık bir şekilde görmekteyiz, bu sayısız detaylarda ki muhteşem düzenin ve uyumun sadece bir tek açıklaması olabilir. O da şudur: İnsan ve diğer canlıların bedenleri; sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir Yaratıcı tarafından en ince ayrıntılarına kadar eşsiz bir sanatla, tam ve bir bütün olarak muhteşem bir şekilde yaratılmıştır. Kulakta hiç bir karışıklık yok, ölçüsüzlük yok, dengesizlik yok, gereksiz vazifesi olmayan işitmeyi engelleyecek, sesin netliğini ve şiddetini bozacak eksiklik, fazlalık ve dağınıklık yok, her şey birbiriyle bağlantılı ve sırasıyla tam da olması gereken en uygun yerde, boyutta, şekilde, sertlikte, hassasiyette ve en mükemmel bir şekilde, bir bütün olarak yaratılmıştır. --------------- Tabiat kurulu bir düzendir, asla düzenleyici olamaz ve bir tasarım ortaya koyamaz, çünkü düzenler, sistemler ve tasarımlar; Bilinç, ilim, irade ve kudret ile belirlenir ve uygulanır ancak tabiatta bulunan maddelerde ve sebeplerde bu tanımlayıcı özelliklerden hiçbiri yoktur. Teşbihte hata olmasın, tabiat sadece inşaat malzemesidir. İnşa eden, düzenleyen başkadır. Önemli Not: Yukarıda bahsedilen tasarım, dizayn ve planlama gibi kelimeler akla yakınlaştırmak için kullanılan kelimelerdir. Ve tasarım, dizayn, planlama işleri biz insanlara mahsustur, Allah'ın bir lütfudur. Allah Celle Celaluhu tasarlamaktan, planlamaktan münezzehtir. O, ezeli, sonsuz ilmi ile her şeyi bilmektedir.

​@@Tayfur-nc2qfsınırlarını aşamadığın evren yaradanın yüceliğini ispat etmeye yetmiyorsa birde hapsolduğun dünyaya bak daha dünyanın sınırlarını aşamıyorken birde hapsolduğun bedene bak ölmeden ordan bile çıkamıyorsun birde ispat yok demişsin kardeşim daha ne olsun bak göğe yaradan ne kadar kudretli bak dünyaya küçücük insan ne aciz koyulmuşuz dünyaya bir gece bir gündüz sayıyoruz mesai saatleri gibi yaşıyoruz şurda sistem saat gibi işliyor kim yapabilir bu düzeni illa görmek mi lazım duymak mı lazım işte evrenin sınırını böyle aşarsın yaradanı görmeden duymadan düşünerek bulduysan evrenide öbür dünyanında sınırlarını aştın demektir ta oralara gitmeye gerek yok zatende bu beden izin vermez yüce Allah cc. Hiçbir yere sığmamda mümin kullarımın temiz kalbine sığarım demiş düşün düşün düşün bütün sınırları aş

İnsan haşa eksik yaratılmamıştır aksine ahseni takvim üzere en güzel surette yaratılmıştır. (Tin 95) İnsanın duyu ve algıları yaşadığı boyut ve mekanda yetecek şekilde takdir edilmiştir.

Çok konuşanlar bu bilim adamları iman idraki sıfır inanış yok içinde bulunduğu nesnelerle düşünüyorlar

Aferin ölünce hiç bişey olmadığını görünce pişman bile olamıcan zaten merak etme

​@@elektronikprojeniyap Öyle konuşuyorsunki sanki bütün kainatı keşf etdin ve ölümötesini biliyosun😂

@@ceyhunabasov9405 doğum öncesinin nasıl olduğunu biliyoruz hepimiz :)

hepsi mümkün. Uzayli olabilir.

Işık hızında gitsek bile seksen doksan senelik ömürlü yolculukta bile .daha en yakınımıza bile zor gideriz.

Ne olduhunu sana haber vermis zaten peygamber efendimiz Nefsim yed-i kudretinde bulunan Allaha andolsun ki, yedi sema ve yedi arzın Kürsi'nin yanındaki büyüklüğü, ancak dünyanın bir çölünün ortasına atılmış bir halka gibidir. Arş'ın Kürsi ye nisbetle büyüklüğü de bu halkaya nisbetle çölün büyüklüğü gibidir" (İbn Kesir, Tefsîrul-Kurânil-Azim, Beyrut 1385/1966, I, 550).

Yani onlarin icinde bir damla uzay

Donsuz evren teorisi böyle bir şey olmalı bir evren içine göçüp yok olurken yeni bir evren doğar bu sonsuz evrenleribolusturur astrofizikciler bu olasılığı ciddi olarak dusunuyorlar

Aynen dünya da yuvarlak dön dolaş aynı yere gelirsin ama dışına çıkabilirsin uzay da yuvarlak olduğuna göre dışına çıkılabilir tabi eğer uzayı bükebilen bir uzay gemisi yapılırsa. genişleyen evrene ışık hızıyla gitmek boşa kürek çekmek demektir evren zaten ışık hızinda genişliyor. evrenin dışında ise hiçlik olduğuna inanıyorum zaman madde vb hiç birşeyin olmadığına