Рет қаралды 247,388
Yine önemli ve bir o kadar da hayret verici bir videoyla karşınızdayım. Rabbimizin yarattığı her bir canlının özel bir konumu ve dünyada olmasının bir hikmeti vardır. Ancak horozların durumu biraz daha farklıdır. Şöyle ki, Rabbimiz horozlara öylesine esrarengiz özellikler lütfetmiş ki duyduğunuzda horozlara olan saygınızın ve ilginizin artacağına inanıyorum. Öyleyse gelin bu olağanüstü ve esrarengiz kuşların özelliklerini daha detaylı inceleyelim.
Allah-u Teâlâ’nın yarattığı her şeyde bir hikmet ve bizim bilmediğimiz nice güzellikler vardır. Horoz insanların ilk evcilleştirdiği hayvanlardan olup, eti tüketilen bir haydandır.
Horoz, başında testere gibi dişli kırmızı ibikleri, bir çift etli sakalları, parlak tüyleri ve kuyruk teleklerinin çok uzun ve yay gibi kıvrık olmasıyla göz alıcı bir hayvandır.
Kümeslerin kralı olarak bilinen horoz, köylülerin adeta canlı bir saatidir. Gece vakitlerini ve özellikle seher vaktini haber verir. Gündüz kuşları içinde bülbül ve horozdan başka gece öten kuş yoktur.
Horozu diğer hayvanlardan ayıran en önemli özellik, onun gecenin zaman dilimlerini insanı şaşırtacak derecede hissedip ötmek suretiyle haber vermesidir. Bu o kadar ölçülü bir tarzda olmaktadır ki, mevsimlerin değişmesi, gecelerin uzayıp kısalması esnasında da bu denge aynı şekilde korunmakta, ne önce ne sonra, tam zamanında ötmek suretiyle insanlara âdeta gecenin hangi saatinde olduğunu haber vermektedir. Cenâb-ı Hak horoza bu özelliği insanların hayrına olmak üzere bahşetmiştir. Çünkü bu, geceleyin teheccüd namazına kalkmak, oruç tutmak için sahur vaktinde uyanmak, sabah namazını vaktinde kılmak veya gecenin bir saatinde yolculuğa çıkmak isteyen insanlar için en büyük nimetlerden biridir. Özellikle Anadolu’muzun kasaba ve köylerinde yaşayan insanlarımızın en büyük uyarıcısı ve uyandırıcısı horozlardır. Bu sebeple her hane sahibi, evinde iyi ve vaktinde öten bir horoz bulundurmayı âdeta vazgeçilmez bir prensip edinmiştir.
Horozun kıymeti ile ilgili Efendimiz (a.s) şöyle buyurur: "Horoza sövmeyiniz. Çünkü o namaz için uyandırır." (Ebû Dâvûd, Edeb 115)
Başka hadisi şerifte ise şöyle buyurmuştur: "Horozların öttüğünü duyduğunuz vakit, Allah'tan lütuf ve ikramını talep edin. Çünkü onlar bir melek görmüştür. Eşeğin anırmasını işittiğiniz vakit de şeytandan Allah'a sığının. Çünkü o da bir şeytan görmüştür." [Buharî, Bed'ü'lhalk 15) Kâdî İyâz, horoz öterken Allah'tan dilek ve temennide bulunmanın ve dua etmenin sebebi, yapılan duaya meleklerin âmin demesi ve dua eden hakkında Cenâb-ı Hakk'ın bağışlamasını dilemelerinin ümit edilmesidir, der.
Rasulullah (a.s) şöyle buyurdu: "Geceleyin köpeklerin havlamasını ve merkeplerin anırmasını duyduğunuz vakit, şeytandan Allah'a sığının. Çünkü onlar, sizin görmediklerinizi görürler." (Ebu Davud, Edeb, 105-106, no: 5103)
Hadis-i şerifler, horozların, köpeklerin ve eşeklerin sezgi güçlerinin, biz insanların sezgilerinden daha fazla olduğunu ve üzerimize inmekte olan iyilikleri veya felâket ve musibetleri bizden daha önce sezip sesler çıkarmak suretiyle iyi veya kötü tepki gösterdiklerini ve bunların acı acı sesler çıkarmağa başladıkları zaman üzerimize bir belânın ya da musibetin inmekte olduğunu düşünerek Allah'a sığınmamız gerektiğini ihtar etmektedir. Bu bakımdan hadis-i şerifteki ihtara kulak verip ona göre hareket etmek müstehaptır.
Demek ki Rasulullah (a.s), horozların bu muntazam ötüşlerinin tesadüfî olmadığını, İlahî irade ile melek tarafından uyarıldıklarına dikkat çekmiştir.
Şunu anlıyoruz ki, günlük hayatını kulluk edebi içerisinde geçirmekle mükellef olan insan, şahid olduğu farklı tezahürlerin her birini Allah'ı hatırlamaya vesile kılıp zikretmelidir. Horoz sesiyle Allah'tan lütfunu isteyecek, merkeb ve köpek sesiyle şeytandan Allah’a sığınacaktır.
Bazı âlimler, "horozdan dört şey öğrenilir" derler: "Güzel ses, seher vaktinde uyanık olma, kıskançlık ve sehavet (Cömertlik)."
- Tavuklar ve horozlar yüz kadar insan ve hayvanın suratlarını tanıyabilmektedirler.
- Tavuk ve horozların gözleri dışarıdan gelen çarpma ve darbelere karşı onu koruyan yağ dokusu içerisinde yer alır ve üç tane göz kapakları vardır.
- Tavuk ve horozlarda ter bezleri bulunmadığı için asla terlemezler.
- Civcivler sekizinci güne kadar annelerini takip etmeyi severler. Ancak sekizinci günden sonra onları izlemeyi ve takip etmeyi bırakırlar yani anne sözü dinlememeye başlarlar.
Arkadaşlar! Malumunuz horoz ve tavuklar yenilmesi ve kullanılması haram olan leş, solucan, böcek, kurt vs. ile beslenirler.
Horoz, tavuk, kaz ve ördek gibi kümes hayvanlarının esasen helal olmasına rağmen, dinen necis sayılan maddelerle beslendikleri takdirde ki bunlar yenilmesi ve kullanılması haram olan leş, solucan, böcek, kurt vs. ile beslenirler. İşte bunlar bekletilmeden kesilip yenmeleri bütün mezheplere göre mekruhtur.
Dolayısıyla bu hayvanların bir süre temiz gıda ile beslenmesinden sonra yani iki, üç veya on gün bekletilerek yenmeleri daha uygun olur. (el-Mebsûṭ, 11/256)