28 Haziran 1974 - Edremit / BALIKESİR
AHLÂK-I ÂLİYE-İ İSLÂMİYE
VAAZ
1. Mükemmel bir insan olmak, ancak ahlak-ı âliye-i İslâmiyeyi yaşamakla mümkündür... (03:04)
2. Dinimizin ahlak-ı âliye noktasında iç-dış bütünlüğüne verdiği ehemmiyet... (10:00)
3. Cenâb-ı Hakk’ın isimlerinden istifademiz nispetinde Allah’a kurbiyet kazanmış olacağız... (16:09)
4. Küfürden nefret etmek imanın bir şiarıdır. Zira Kur’ân’da “Allah kullarının küfre girmelerine razı olmaz.” (Zümer sûresi, 39/7) buyurulmaktadır... (19:48)
5. Anne-babadan başlayarak yakın akrabalara, komşulara ve çevremizdeki insanlara mürüvvetli davranma, onlara karşı iyi huylu olma ve onlarla iyi geçinme, ahlak-ı İslâmiyenin önemli rükünlerindendir...(32:02)
6. Herkesle iyi geçinmek ve herkesin iyi taraflarına bakmak güzel ahlaklı olmanın gereğidir... (33:37)
7. Komşuyla iyi geçinmenin ehemmiyetine dair hadisler... (36:02)
8. İmam-ı A’zam Ebû Hanife’nin kâfir komşusuna karşı mürüvvetli davranışı... (41:10)
9. Mü’minlerin ahlaklı olmalarını ifade eden önemli bir yanları da işlerini sağlam yapmalarıdır. Peygamberimiz’in (s.a.s.), her işini sağlam yaptığına dair hayatından örnekler... (46:55)
HUTBE
1. Takvanın bir mânâsı, insanın iman ve salih amel noktasında işini çok sağlam yapmasıdır... (1:01:10)
2. Ancak sağlam iman etmiş insanlar, dinleri uğruna eziyetlere katlanabilirler. Bu konuda müşriklerin boykotu karşısında açlık ve sefalete katlananlardan biri olan Sa’d İbn Ebî Vakkas (r.a.) örneği... (1:05:37)