aynı durum bende de var :) Gülse diziyi yaparken içine ne koyduysa, feci bağımlılık yapıyo :) işe giderken bile arabada dinliyorum bazen.

Hislere tercüman :) Hele hele uyurken öyle tatlı geliyo ki anlatamam. Eşim de ben de bayıla bayıla izleriz nerdeyse her gün her gece... valla büyük keyif.

aynısından bende var defalarca izledim izliyorum her repliği kelimesi kelimesine biliyorum

esra asuman ince bak yemin ediyorum kelimesi kelimesine yaşıyorum dediğin şeyi, şuan çıkmak üzereyim son on dakikamı yine de bu diziye ayırıyorum, manyakça bir durum

bende 8. ye izliyorum 72. bölüme geldim :)

starry night kshdhdkahssksgskbsmbs

En buyuk teşekkür ATV ye :)

"benim görüşüme uymayan gebersin" gibi 'insancık' düşüncesine sahip değilim. Kişi ya da kuruluşu etikeylemeyen sınıflamayan biriyim. Farklı görüşler, farklı dinler, farklı işler yapılabilir. Bence olması gereken bu dur. Tek düz tek görüş insanlar kuruluşlar zaten yaşam dışı bir beklentidir hatta saçmalıktır. Eskiden böyleydi şimdi böyle, e o zaman kahrolsun (!) Bu kadar sığ olmaz dilerim hiç kimse. ve her türlü farka rağmen sevip saygı gösterebilir insanlar. şaka gibi ama saygı gösterip sevip etiketle ayrıştırmayınca bir zarar görmediğinizi biliyor musunuz ;) ilginç di mi :)) Herkese bu hoş görüyü ve gerçek insanlığı diliyorum.

bakış açısına bağlı bu. uyuduğumu değil aksine uyandığımın hissindeyim. o şekliyle yaşıyorum. sizin 'uyku' zannettiğiniz bence uyanıştır.

her uyku bir uyanıklığın sonunda yer alır, uyanış bitmez, uyku da, bunlar birbirlerini takip eden unsurların oluşturduğu bir süreç içindedir, şimdiki olaylara ve bunların bağlı olduğu geçmişte yaşananlara baktığımızda, buralardan çıkarttığımız dersler bize aydınlık verir, uyanış hissiyatı getirir, ancak dem vurduğumuz konu ise kısa dönemli olamayacak, dahası insanoğlunun varlık temelindeki bazı erdemlerin unutulmaya yüz tutması gibi şeyler olduğunda, bu durum uyku, uyanıklıkla açıklanamaz, çünkü uyku ve uyanıklık hayatın içindeyseniz bir anlam kazanır, bu kasıtlı veya kasıtsız kötülük ise en basit tabirle varoluşa, insanlık onuruna ihanet etmek ile açıklanabilir, haksız yere insanları hayattan kopartmak, yani bir kere olan madde ölümünü değil, her nefeste tekrar hissedilen manevi ölümü, çaresizliği yaşatmak, ve izleyicilerin, dinleyicilerin nezdinde sessiz kalmak.. dünyanın en uyanık, bilge insanı dahi olsanız, bu uyanış sanrısı, gerçeklik algınızın, ancak bir rüyadan ayırt edilebilir olup olmamasından şüpheye düşmemeniz kadar gerçektir.. bu uçsuz bucaksız yol bitmez, birimiz az, birimiz çok yürürüz, kimimiz doğru, kimimiz eğri yürürüz, ancak bazıları, diğer bazılarının yoluna engel koymaya başlarsa, yoluna taş koyar, onu bir yola zorlar, bir şekle, bir açıya hapsederse, orada yolumuza devam edelim dememiz bizi azimli, cesur veya sanıldığı gibi bilge değil, ancak kör, sağır, dilsiz yapar, sessiz çığlıklara kulak tıkamak hepimizin üzerine artarak binen büyük bir yüktür, oysa akıl gösterir ki uzun yolu yürürken yükü hafif tutmak elzemdir.

Mehmet Dilek ipadde izliyorum. benim için sıkıntı olmuyor ✌ bana gayet iyi