Şahsi düşüncem şudur ki, sanal dünya dediğimiz olğuyu ilk etap da iki boyutlu ekranlarla karşımıza getirdiler, daha sonra o sanal dünyayı bize daha fazla yakınlaştırıp, gözlüklerimize uyguladılar. Bu hikayenin varış noktası aynı matrix filmin de olduğu gibi, bir yere uzanıp, düşüncelerimiz ile komple sanal bir dünyaya geçiş yaptıktan sonra o sanal dünyada yaşadığımız her hissiyatı bedenimizle ilişkilendirilen teknolojilerle hissedebilir bir dünyaya adım atacağız. İşte o zaman film de izlediğimiz matrix gerçekleşmiş olacak ve biz yaşadığımız dünyanın gerçekliğinden şüphe duyacağız. İnsanoğlu sınırları aşıyor. Yüzbinlerce yıl deneyimlediğimiz tecrübelerin dışına çıkıyoruz. Bu aynı zamanda ürkütücü ve heycanlandırıcı.

izlediğim en iyi bölümlerden biriydi. tüyler ürpertici..

Bir yanndan "Matrix uyanirken" bir yandan yeni nesil uykularin en derinine dalmaya hazirlaniyor. ~Barış Özcan 12.12.2021~

Aslında Matrix, tüm zamanların en iyi sistem eleştirisi yapıyormuş gibi görünen; hem sisteme ait, hem sistemin kendisi olan tek film.

Çocukluğumda ailece bi filme gidecektik ben 9-10 yaşlarındaydım. Gideceğimiz filmin seansını kaçırmıştık ve sonra The Matrix’e gitmişdik. 4 kişi gitmiştik filme babam ablam ve annem uyumuştu ben hariç, gözlerim film bitene kadar faltaşı gibi açık şekilde izlemiştim. Gösterdiği dünyanın içine çekmişti beni. Daha sonrada zaten hiçbir zaman eski ben olmadım. Şuan 30 yaşındayım hala ilk seferki heyecanla izliyorum çünkü 10 yaşımdan 30 yaşıma kadar hep beynimin içinde hissettiklerini yaşıyorum. The Matrix hiçbir zaman bir film olmadı benim için.

Eğer bir simülasyonda isek o simülasyonu yöneten kişi ile çok güzel bir hesaplaşmamız olacak.

1999 yılında sinemada ilk gösterime gitmiştik kankalarımla ve olduğumuz yerde çivi gibi kalmıştık neyle karşılaştığımızı günler süren sohbetler felsefeler , mistizim vs . ile anlamaya çalışmıştık, şimdi ise uykuya , Derin bir uykuya fütursuzca dalmak isteyen yeni bir nesil ile son seriyi izleyecek olmak gerçekten tüyler ürpertici ...

Korkarım ki gün gelecek insanlar Matrix'teki Cypher gibi gerçek hayatı reddedip daha çok imkana sahip olduğu ve kendisini daha mutlu hissettiği sanal dünyayı tercih edecek.

Şu anki neslin de bu efsane sayesinde bir şeyleri daha iyi fark etmesi adına yeni filmin gelmesi güzel bir gelişme

24 yaşındayım Lisede çok fazla düşünen gerçeği sorgulayan bir kişiliğim vardı ! Değerli felsefe hocama (TARIK YÜCEL) çok teşekkür ederim. Lise son sınıfta tarık hocama şöyle bir cümle kurmuştum. -"Hocam insan büyüdükçe yaşamayı ve sorgulamayı unutuyor" -"Hayır Ömer insan büyüdükçe daha fazla sorgulayıcı olur" Şuan haklı çıkmama üzülüyorum. Hayat insanı öyle bir noktada sabit tutuyor ki ne ileri nede geriye gidebiliyorsunuz. *Yaşam olanakları *Aile *Kişiler arası iletişim *Hayatın size sundukları *Kültür *İnanç Bu olgular içinde insan yaşamını sürdürmeye çalışırken "GERÇEĞİN" peşinden koşmayı bırakın düşünceleri bile o kadar sığ ve monoton bir kıvama geliyor ki sadece bedenen bir varlık haline dönüşüyor. "HALİME AÇIYORUM"

Inception filmindeki gibi sanal dünyalardan çıkmak istemeyen gerçeklik algısını kaybeden insanlar üretebilecek bir teknoloji var ve her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Böyle bir ilerleyiş tabiki mükemmel ama sonuçlarına karşı dikkatli olmak her şeyden önemlisi. Bundan yaklaşık 20 yıl ortaokul lise çağlarımda önce bilgisayarın başına geçer saatlerce web sitesi tasarlar ya da oyun oynardım. Zamanın nasıl geçtiğini anlamaz annem “3 saattir başındasın yeter artık.” Dediğinde yarım saat geçirmiş gibi hissederdim. Şimdi daha ötesini yeğenlerimde 7-8 saat aç susuz bilgisayar oyunu oynayıp daha şimdi başladım demelerinde görüyorum. Bunun daha da kötüsünün ne olduğunu, gözlüğü takıp kafasında bir gözlük olduğunu dahi unutarak, vaktin ne olduğunu anlayamayacak gençleri gördüğümüzde anlayacağız. Bu bakımdan tespitler müthiş. Yaşayıp göreceğiz.

adamlar dijital dünyanın ilk zamanlarında matrix serisini yaptılar şimdi ise metaverse'ün ilk zamanlarında son matrix filmi ile aklımızı başımızdan alacaklar. hayranlık duymamak elde değil. Barış abi ellerine emeğine sağlık..

"Hayallere bağlanmak ve gerçeklerden uzaklaşmak iyi değildir Harry." Albus Dumbledore.

Gerçek dünyanın yarattığı acı hisleri ancak elimizdeki morfinle bir miktar yatıştırabilirdik. Ve öğrendik ki açılardan uzak mutlu olabilinecek bir yer var ve buna uyandık oysaki aslında hiç uyanmamak üzerine bir uykuya daldık. Metaverse Matrix!

Hiç bitmesin istedim.O kadar akıcı ve güzel anlatıyor Barış kardeşimiz ki, kendimi ilk matrix yıllarında hissettim. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Bir bilimkurgu hayranı olarak izlediğim en güzel bilimkurgu filmi ve ondan sonrakiler tabiri caizse matrix kadar etkilemedi beni. Bu videoda gerçek olacak olan şeylerden de bahsedilmiş. Mesela günümüzde bir çoğumuzun akıllı telefonlara tabiri caizse aşırı bağımlı (kötü benzetme olacak belki ama onların kölesi gibi) olduğumuz bir dünyada, bu videoda da anlatıldığı gibi belki gün gelecek, sanal dünyanın o muhteşem güzelliği, özgürlüğü, çekiciliği beynimizi kandırıp esiri yapacak ve beyin artık gerçeklikleri sorgulamayı bırakıp, o anı yaşamaya alışacak. İşte tamda o küçük kızın söylediği gibi :"Gerçeklik kimin umrumda, gerçekliği sorgulamak kimin umurunda.." Nasıl ki filmde de söylendiği gibi "Cehalet mutluluktur" denilecek. Gerçek dünyada her istediğini sınırlı sayıda yapabilen insan oğlu, belkide sanal dünyada her istediğini yapabildiğini gördüğünde, aldığı o haz,bağımlılık yapacak, nasıl ki egoların esiri oluyorsa bşr çok insan, burada da sanal özgürlüğün, keyfin esiri olacak ve gerçekliği sorgulamayı bırakacak. Çünkü gerçek "acıdır" gerçeği yerine, sanal dünya daha tatlı gelecek belkide... Teşekkürler Barış Özcan Kardeşim.

" Hiç gerçek olduğunu sandığın bir rüya gördün mü? Ya o uykudan hiç uyanmasaydın rüya olduğunu nasıl anlayacaktın? " (Morpheus)

Video beni yine Inception izlemeye yönlendirdi. Filmdeki bir sahnede gerçek hayattan vazgeçen insanlar vardı. Onların gerçekliği artık orası denmişti. Umarım gelecek yıllarda ayaklarımız yere basar. Gerçeklik benim hala umrumda. Teşekkürler Barış. Güne açık bir zihinle, uyanarak, epey güzel başladım. İzmir'den selamlar.

Böyle gerçekçi ortamlara sahip oyunların içinde kendimizi bulursak, bir süre sonra gerçek hayatın gerçekliğiyle oyunda ki hayatın gerçekliğini sorgulamamak elde değil. 2 saat GTA oynayanlar bilir, oyunu kapatıp gerçek hayata dönsem bile, hala oyunun etkisinden çıkamadığımı çok iyi bilirim.

Çok etkileyici bir bölüm hazırlamışsınız. İçerik kalitenize değil içeriğin kendisine şaşırdım. Tebrikler.

Videoyu izledikten sonra ev sahibinin araması, evden çıkmamı söylemesi ve yeni bir ev tutacak kadar çok paramın olmaması. İşte gerçek dünya

"Hayatını yaşa", "başarmak için ne gerekiyorsa yap", "anı yaşa", "kimsenin sana engel olmasına izin verme!!!!" Ne bekliyorduk ki? Hızın ve hazzın tek gerçeklik olarak tanımlandığı bir dünyaya doğan çocukların, maksimum fayda sağlamak için koşullandırıldıkları dünyanın sanal veya gerçek olmasını umursamamaları kadar doğal bir şey olabilir mi? Keanu neden şaşırmış ki? Batılı insanlar zaten sanal bir dünyada yaşamıyorlar mı? Yaşadıkları o dünyanın sürdürülebilmesi için reelde dünyanın geri kalanın ne bedeller ödediğini umursamamaları, bu vurdumduymaz konformist hayat yaşam tarzları, o küçük kızın "neden" sorusuyla ne kadar da bir ve bütün farkında değil misiniz? "Ben keyif aldıktan sonra, yaşadığım dünyanın sanal veya gerçek olmasının ne önemi var ki?" düşüncesi ile, "ben keyif aldıktan sonra, bana bu konforun sağlanması için başka yerlerde başka başka insanlar neler yaşıyor kimin umurunda!" düşüncesi arasında ne fark var? Sadece yeni nesil için evrim geçirmiş o kadar.

Matrix Revolutions'da makine şehrine giderken bulutların üzerine çıktıkları sahneyi hatırlayanlarınız olacaktır. Trinitynin ilk defa gerçek gökyüzünü gördüğündeki yüz ifadesi gerçeğin ne derece önemli olduğunu çok net vurgulamakta şahsımca. Yaşamak ile yaşadığını sanmak arasındaki varoluşsal çizgi Matrix filminde sürekli betimlenen seçimlerin önemi ile açıkça belirtilmiştir. Descartes'ın var olduğuna kesin olarak ikna olması şüphe etme eylemi ile başlar, yani günün sonunda şüphe etmiyorsan yani gerçekliği aramıyorsan aslında yoksun.

Konuyu yine hikayelestirerek harika anlatmissin Baris Abi. Ama birazcikta kisisel gelisim videolarina devam etsen olmazmi ? Onlar gercekten daha faydali oluyor benim icin . Allah senden razi olsun. Simdiye kadar en cok izledigim KZfaqr sen oldun.

Beyinde fıırtına oluşturuyorsunuz hocam her seferinde, çok güzel bir anlatım olmuş Emeğinize sağlık Barış Hocam

Gerçek dünyanın sınırlamaları dışında hissettiğim özgürlüğü seviyorum.

“Gerçeklikle karşılaştırıldığında, bilimde vardığımız düzey ilkeldir, çocuk oyuncağıdır. Ama sahip olduğumuz en değerli şey odur”. *• Albert Einstein*

bi oyun mühendisi olarak barış abiye teşekkürler ellerine sağlık. unreal engine 5 in ilk tanıtım demo oyununa da bakmanızı öneririm. bu demo biraz grafik bazlı olmuş fakat grafik zamanla ve parayla gelişmeye devam eden biraz ilüzyon denilebilecek bir teknoloji. asıl beyin uçurucu olan farklı zeminlerde koşma, farklı yüzeylere tırmanma, bi kesme hareketinde objeyi doğru açıyla önceden tanımlanmamış bi şekilde kesme gibi dinamik aksiyonlar. asıl bu aksiyonlar bizim gerçeklik algımızı kaybetmemizi sağlayacak.

Barış bey, bu anlatmak istediğiniz konuyu "Recall" "Geleceğe çağrı" filminde gayet güzel bir şekilde özetlemiş :))

34 yaşımdayım, Matrix hayatımda beni en çok etkileyen, üzerinde en çok düşündüren hala daha merak ettiğim sorguladığım filmdir. Martixin metaverse sayesinde uyanması muazzam bir şey. Matrixi izlediğim ilk günden beri Matrixin bir yerde hayatımıza dahil olacağını biliyordum. Umarım bu videoları izleyen benden yaşça küçükler de matrixin felsefesini anlar ve Barış Özcanın müthiş videoları sayesinde bilgilenmiş ve üzerine düşünmüş olur. Yeni Dünya çok hızlı şekil değiştirerek geliyor ve bu dünyada daha iyi noktada olabilmek daha sağlam ve sağlıklı yer edilebilmek için daha çok okumalı araştırmalı daha çok düşünmeliyiz. Türk gençlerine bilim ve düşünce yolunda en iyi videolar serisi kesinlikle Barış Özcandır. Bu şekilde eğitici bilgilendirici öğretici ve düşündürücü videolar çektiği için Barış Özcana teşekkür ederim.

Pazar klasiği…

kim sadece acı ve ızdırap getiren bu dünyada kendi mutluluklarını yaratmaya uğraşacağına sana mutluluk getiren ve kendi acılarını yarattığın bir gerçekliği seçmez ki?

Bir tarafta en pahalı yemek challenge, bir tarafta Barış Özcan. tek videon hepsini satın alır. Mükemmel içerik ve hafızamızda bıraktığınız harika sorular için teşekkürler.

İlk filmi izlediğimde ben de "gerçeği keşfedip napıcaksinız. Tadını çıkarın işte" demiştim. Filmde Morpheus'un ekibinde olup Botlara casusluk yapan bir eleman vardı. Ona da hak vermiştim.

Pazar sabahları, saatin 09.00 olduğunu Barış abiden öğreniyorum 😂

Neden metaverse, neden sanal yaşam, neden insanlar bu kavramların peşinde koşuyor? Niye var olan güzel dünyamızda kardeşçe yaşamanın yollarını pekiştirmiyoruz, neden doğduğumuzdan beri yaşadığımız bu gerçek dünyayı hep güzel bırakmanın yollarını arttırmıyoruz? Sanal alemlerde yaşamak acaba çok mu mutlu edecek bizleri? Metaverse'lerde yaşamadan önce zaten bir nevi sanal alemde yaşamanın tadını deneyimlemedik mi, sürekli elimizden düşürmediğimiz o akıllı telefonlar, bilgisayar oyunları ile? Bize çok huzur mu verdi, huzurumuz daim mi oldu? İnsanı insan yapan gerçekte nedir? Asıl soru insan kendisini, insan olduğunu, insan olduğunun ne demek olduğunu biliyor mu?

Videodan çok etkilendim, umarım her zaman bize böyle güzel, felsefi, düşündürücü, farkındalık uyandıran videolar çekmeye devam edersin barış abi...

“Ya içimizden bazıları gerçeğin ne olduğunu aramaktan vazgeçerse…”

İçinde bulunduğumuz dünyanın gerçek olup olmadığını sorguladığımız sürece gerçeğe bağlı olacağız. Ne zaman ki bunu sormayı bırakırsak gerçekliğin bizim için bir anlamı kalmayacak ve sıradan bir oyun karakterinden farkımız kalmayana dek benliğimizi yavaş yavaş kaybedeceğiz.

"Gerçekler çirkinleştikçe hayaller güzelleşir" diye şimdi kimin söylediğini anımsayamadığım bir cümle okumuştum bir yerde. Şehir hayatı, teknolojik imkanlar günümüz toplumunu aşırı kırılgan yaptı. Herkes steril, sorunsuz ve sürekli mutluluk odaklı hayatın nimetlerinden kendi imkanları ölçüsünde faydalanıyor. Daha bundan 30 yıl öncesine kadar normal kabul edilen hayatın iniş çıkışları, maddi ve can kayıpları , hastalıklar vs... şimdilerde ağır travma sebebi milyonlarca insan için. Hatta bununla ilgili bir kitap bile yayımlandı " Prozac Toplumu" diye. İçinde bulunduğumuz çağ pek çok nimeti barındırsa da artık ağır geliyor bizlere. Metaverse dediğimiz şey insanların hiç üzülmeyeceği, kaygı ve endişeden uzak, korku ve kayıpların olmadığı; kendi istekleri doğrultusunda yaratabileceği gerçeğe en yakın sanal bir dünya kurmayı vadediyor.

Matrix 4-5 yaşlarımdayken TV de defalarca çok severek izlediğim bir seriydi. Yeni film geleceği için aşırı heyecanlıyım. Bu tarz meta human teknolojileri beni en az Matrix kadar heyecanlandırıyor.

Barış abi öncelikle sen bir harikasın :) şunu açıkca belirtmek istiyorum metawersü en iyi senden başkası anlatamaz tanıtamazdı. Sayende dünyada neler olup bittiğini öğrenebiliyoruz. Çalıştığım iş yerinde arkadaşlarla senin videonu izleyip şaşırıyoruz ve bilgileniyoruz. Teşekkürler üstad

Ya halihazırda hepimiz simülasyonun içinde köle haline geldiysek ve bunu çok uzun zaman önce unuttuysak. Gerçek dediğimiz olgu kime göre neye göre gerçek? Kendi beyinlerimizin yarattığı gerçeklik düzeyinde bu dünyada yaşıyoruz. Aslında 2 çeşit insan tipi vardır. Birincisi beynini yöneten, ikincisi beyni tarafından yönetilen. Peki günlük hayatımızda biz hangisiyiz? Ya beynimiz sürekli bizimle oyun oynuyor ve aslında zannetiklerimiz olduğundan çok farklıysa? Dünyada kaç insan algıladıklarını doğru yorumlayabiliyor? Belki de doğruyu görebilmek için H. Z. İbrahim'in Tanrıyı aradığı gibi sürekli her konuda gerçeği aramalıyız. Hakikati bulmak için algılarımızın ötesine geçebilmemiz gerekiyor.

İnsanlara bu kadar güzel bir anlatımla işini layıkıyla yaptığın için seni ayakta alkışlıyorum abi azına eline sağlık süper bı bölümdü ürkütücü ve heyecan verici olmasını da söylemek istedim

Erkek arkadaşım yanımda bunun demosunu oynadı, demo esnasında drone gibi kamerayı istediğimiz yere götürebilme şansı veriyor oyun bize. Böylece biz binaların içindeki odalara baktık ve inanamayacaksınız ama 3 adadan oluşan o şehirdeki TÜM odalar farklıydı. Gerçekten inanamadım, elbette çok uğraşılmamıştı ancak normalde oyunlarda sadece 2 görsel konur ve o tekrar edilir. Ancak bunda eğer tekrar edecekse de 20-30 görselden sonra tekrar etmeye başlıyor. Bunun renderını nasıl aldılar şaşırtıcı

Barış abi,senin videolarını 10 yaşımdan beri izliyorum.Aslına bakarsak çok kaliteli,bilgi içerikli,insanları bilinçlendirmeye teşvik eden yönün var.İnşallah ben büyüyene kadar hep var olursun çünkü tek içeriklerini beğeniyle,zevkle izlediğim insan sensin.Bize böyle şeyler adına youtube'a giriştiğin için bütün abonelerin adına teşekkür ediyorum 🙂

RELOADED!!

Cok sagol Baris abi hakikatende mukemmel bir videoydu be cok dusundurucu devamini bekliyoruz Bakuden selamlar herkese

Barış abi sayende hiç anlamadığım konuları anlıyor, merakla izliyorum. Tüylerim ürpermedi desem yalan olmaz ☺️ emeklerine sağlık 👏👏👏

Demoyu izledikten sonra aklımdan dedim ki bunun üzerine enfes bir video gelir Barış Özcan'dan, öyle de oldu. Eline, emeğine sağlık. The Game Awards'da demoyu görünce ben de gözlerime inanamadım. Bu gelişen teknolojiye baktıkça ufkum canlanıyor ama bir yandan da dönüp bizim ülkemize bakınca içim kararıyor gelişen dünyadan ne kadar geri kaldığımızı fark edince.

Yaşadığını zannettiğin hayat senin için iyi ise gerçek olup olmamasını umursamazsın... Gerçek ile yüzleşmek en dürüst insanlar için bile zordur. Son yıllarda dijital dünyanın merkezimize yerleşmesi sayesinde birçok gerçeklik kaymasını yaşamaya başladığımız süreçten geçmekteyiz. Fiziksel görsel reklamlarla, sosyal ağlarda karşılaşma seviyesinde tuhaflıklar yaşabiliyoruz. X bir markanın billboardunu görüp bir zaman sonra telefonumuzdan baktığımız sosyal medyada o markanın bizimle etkileşime geçmesi mümkün olabiliyor. Video oyundaki gibi pazarlama etkisini hızla yaşıyoruz. Gerçek mi yoksa dijital bir dünya mı? Kafalar karışık... Ama acılar gerçeği hissetmemizi sağlıyordur belki

Abicim her zaman ki gibi yine çok iyisin herşeyinle.. severek takip ediyorum 🎩🧑‍💼senin kadar akıcı konuşabilseydim bende bu tarz şeyler yapmayı çok isterdim..

Ya siz ne kadar iyi bir gözlemleyici siniz, hayranım bütün gözlerinizin görme potansiyeline...

Seni izleyince insanlığın en ön saflarında yerimi almışım ve gelecek olan her neyse ona hazırmışım gibi hissediyorum. 6 yıl önce de bunu diyordum şu anda diyorum iyi ki seni tanımışım Sevgili Barış. Emeğin, gayretin, azmin, ilkeli duruşun, açık görüşlü olman ve sorgulayan bakış açınla yeni neslin Barış abisi sensin. Seviyoruz seni.

Artık kim gerçek kim sanal kim canlı kim cansız anlaşılmıyor. Teknolojinin bu kadar ilerlemesi heyecan verici olsa da gelecekte bunu kötü amaçlar için kullanacak çok insan olacaktır. umarım güzel amaçların varettiğin bir teknolojik çağ olur.

Size düşünmeniz için bir soru soracağım: Gerçek dünyada canlı ve cansız tüm varlıkları oluşturan atom ve atom altı parçacıkların, matrixteki yeşil kodlardan ne farkı var?

14:00 sonrasını dinlerken ürperdim ya. Sorgulanmamış bir hayatı yaşamaya değer görmek normalleşecek demek. Çok acı...

O kadar güzel ve sürekli merak ediyor, araştırıyor ve anlaşılır, düzgün bir ifade ve dil ile anlatıyorsun ki sevgili Barış, iki farklı nesil kızım ve ben merakla bekliyor, izliyoruz. Merak ettirdiğin, düşünüp sorgulamamıza vesile olduğun için bir öğretmen olarak özellikle teşekkür ediyorum 🍀

Adamlar geleceği düşünüyor planlıyor filmler ile düşüncelerini bizlere aktarıp bilinç altımıza yerleştiriyor. Sonunda geleceği gerçeğe dönüştürmek üzere düğmeye basıyor. The Matrix gibi The Terminator'de yapay zeka ve robot teknolojilerinin nasıl olabileceği hakkında düşündürüyor. Geçenlerde izlediğim Free Guy filmi çok enteresandı. Hani bu oyun metaverse içinde yaşayan meta humanlar var ya işte onlardan birinin yaşadığı dünyayı ve kendini gerçek insan sanması ve sonra bir oyun karakteri olduğunu öğrenmesi vs. Böyle izlerken aklımda deli sorular Matrix vs canlandı. Gerçek ve gerçek olmayanın ayrışamadığı bir zamana doğru yol alıyoruz.

Tüm filmlerini çok ilgi ve heyecanla izledim geri dönmesi harika bişey.

Bu video beni çok korkuttu. Çünkü henüz matrix 2 ve 3 ü izlemedim. İzlememiş olmam sondaki mesaj sebebiyle beni korkuttu. Ancak şuna eminim ki gerçek olan ve olmayanı bilmek fazlasıyla umrumda. Yeni nesil olarak ümidim çok zayıf ama istisna kesimin içindeymiş gibi hissediyorum. Matrix i seven arkadaş sayım oldukça düşük. Bu videodan sonra gidip matrixi bitireceğim ve gerçeğin umrunda olmadığı yaşıtlarım gibi olmadığım için mutluluk duyacağım. Efsane bir videoydu ve Türkiye'de idol aldığım az insandan birisiniz. Teşekkürler. :)

Şimdiki gençlik ile 1999 gençlik arasındaki fark bu olmuş küçük kızın dediği gibi mutlu olduktan sonra gerçeklik kimin umrunda ve cidden her geçen gün bunun etkisi artıyor gerçekliği fark etmek cidden zorlaşıyor

Peki şuan yaşadığımız dünya gerçekmi, yani gerçeğin tam olarak ne olduğunu bilmeden gerçeklikten kaygı duyuyor olmamız ne kadar garip..

Bu videonun sonunda barış abinin konuşması da aslında metaverse ' de yapılmasını bekledim öyle bir son olsaydı bu video daha da bi çarpıcı olurdu tabi ki ilerde bir gün o da olur çok güzel bir video teşekkürler.

Müthiş çalışma, 5 milyon ve sonrasındaki milyonları hakediyorsun dostum, emeklerine sağlık

Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte hem ışığı hem de gelecek treni görür.

Tüylerimin diken diken olmasına hakim olamadım. Gerçeklik üzerine güzel bir belgesel tadında video olmuş. Geleceğe hoşgeldik!

Bu bolum cok ozel olmus.Bence videolarin arasinda ilk 5'e girer.

evet çok yararlı bilgiler veriyor kanal kültürlendik resmen ayrıca adam da her şeyi biliyor.Her şeyi öğrenebilirsiniz bu adamdan.Teşekkür ederiz çok değerli önemli bu bilgiler için

Her Pazar bizi aydınlandırdığın için teşekkür ederiz Barış Abi

Bir matrix hayranı olarak pür dikkat izledim. Gerçekten çok başarılı bir video olmuş abi ellerine, bilgine ve bakış açına sağlık.

ilk başta kızın düşünceleri bana ürkütücü geldi, fakat sonra daha gün ağarmadan işe gitmek için evden çıkan, otobüsleri tıkabasa dolduran insanlara bakınca bu sefer de zaten yaşadığımız dünya gerçekken bile biz gerçek hayatımızı mı yaşıyoruz yoksa başkaların hayatı için mi yaşıyoruz diye düşündüm. demem o ki biz çoktan matrixin içindeydik. kızın düşüncelerı artık benim için daha mantıklı fakat tatmin edici değil. her şeye rağmen daha gün bitmedi, sanal gerçekliğe sığınmak yerine kendi dünyamıza eldivensiz dokunabiliriz

Bazı şeylerin insanlara ilk önce alıştırılması ve normalleştirilmesi gerekir. 1999 yılında ilk matrix çıktığında aklıma ilk bu konu gelmişti. Geldiğimiz noktada matrixe hazırlanıyoruz.

Müthişsin Barış Hocam, bir sistem, bir gelecek bu kadar güzel işlenir. Bu kadar net ve süper bir çalışmayla anlatılır. Sana hayranlığım bu videoyla daha da arttı. Başarılarının devamını dilerim...

İçimizden bazıları gerçeğin ne olduğunu aramaktan vazgeçerse mi? İlahi Barış bey.. Sanki şimdi içimizden baya bi çoğunlugun zaten gerçegin ne olduğunu aramadığını unutmuş gibi sormuşsunuz.. 😊

Baris mukemmel bi video olmus. Metaverse kimileri icin kotu gibi olsada kimileri icinde acilarin sonu olacak gibi. Aslinda matrix o kadar da sey bisey degil. :)

Barış öncelikle muazzam bir bölüm olmuş. Tebrikler. Birkaç tespitimi paylaşmak isterim. Başlangıç sahnesinde itibaren karakterleri bir reel bir de sanal olarak göstererek (özellikle Keanu Reeves) zihnimizin gerçeklik algısı ile videonun başında oynamaya başlıyorlar. Ben Metaverse, Matrix filmi ve bu demonun aynı dönemde gündeme alınmasının da bir strateji olduğunu düşünüyorum. Bundan kastettiğim filmin pazarlanması vs değil aslında, bizim bu sanal dünyanın gerçek dünya ile yer değiştirmesi fikrimizin zihnimizde netleşmesini hedefliyorlar. Ki esasen burada da asıl hedef kitlenin biz değil videoda bahsettiğiniz 13 yaşındaki kız figürü üzerinde bu jenerasyonun olduğunu düşünüyorum. Bu hikayenin de katıldığı programda anlatılması özellikle kurgulanmış bir durum bence. Hikayenin yaşandığı konusunda da şüpheliyim. Z kuşağı ve özellikle devamında gelen Alfa kuşağının hem pandemi hem de global ekonomik sosyal bunalımlardan başka bir dünya arayışının tam da üzerine oturan bir sanal varoluş "fırsatı". Ve bunun gerçekleşeceğinede inanıyorum. Belkide bu dünyaya girdikten sonra buradaki varoluşumuz sahipliklerimiz kırdığımız döktüğümüz yada var ettiğimiz her şeyin bir karşılığı olacak. Bu sanal dünyada belkide harcadığımız ya da kazandığımız tüm değerleri (Para, mülk, araç, arsa, puan vs) ilk başta pervasızca kullanacağız ama iş bir noktada gerçek hale gelicek. Ve kaybettiğimiz birçok şeyi geri kazanma şavaşına girerek artık bu dünya yeni gerçekliğimiz haline gelecek. Zaten inançlarda binyıllardır bize bunu telkin etmiyor mu? Bu telkinler artık genlerimize işlemiş. Ve bu sanal varoluşun teknoloji ve eğlence kavramları üzerinden tecrübe edilebilir olması yeni jenerasyonda kaçınılmaz bir kabuledişi beraberinde getiriyor. Bu durum içinde olmamız gereken bir durum mu? Yoksa sakınmamız gereken bir durum mu? bu inanın çok zor bir ikilem. Malesef bunun gerçekleşeceğini, insanların, markaların, kurumların ve devletlerin sırayla bunun içine gireceğini ve çok uzak olmayan bir gelecekte Matrixteki gibi olmasa da Wall-e filmindeki "Michelin bebekleri" formunda yaşamak zorunda kalan ve önlerinde bir ekrandan başka birşey olmayan, dünyayı kirletmeyen, savaşmayan, sevişmeyen, koşmayan, kavga etmeyen vs örnekleri ile temelde gerçek dünyada yaşamayan lavralar haline geleceğiz. Çok bilim kurgusal evet, ama bundan 20 sene öncesi ya da sosyal medya öncesi dönemle şimdiki halimize bakıp artık olması muhtemel olmayan her şeye o kadar az şaşırır hale geldik ki, artık 13 yaşında bir kız çocuğu gibi hiçbir gerçekliği sorgulamaz hale geldik.

Bu işin sonu gerçekten de oturduğumuz veya yattığımız yerden tamamen farklı, sanal bir dünyanın içinde, yine duyguları veya dokunduğumuz tuttuğumuz şeyleri hissederek, bulunacağız gibi hissediyorum. (ready player one filmi gibi) ve yalan söyleyemem, bu beni asla heyecanlandırmıyor. Aksine gerçekliği bu kadar arka plana atıp birnevi yok etmeye çalışmak beni korkutuyor. Hiç istediğim bir gelecek değil doğrusu. Bana şu anda yaşadığım hayattan çok daha farklı ve tamamen kendi isteğimle oluşturduğum bir beden, görünüş, hayat tarzım olacağının garantisi verilse bile isteyeceğimi sanmıyorum.

Pazar sabahlarinin vazgeçilmezi 🤩

Network dersinde realitem ve simülasyon uygulamasıyla karşılaşınca bende oluşan “aha etkisi” nden sonra bu videoyu izlemek daha bir tamamlayıcı oldu.👍

Lütfen ses frekansları ile ilgili bir video hazirlar misiniz? Gerçek kaynaklara ulasmakta zorlaniyorum. Sizden dinlemek istiyorum 🙏

Çocuğun cevap olarak neden demesi ilk matrix filminde ki cypher karakteri gibi 'Matrix benim için gerçektende daha gerçek' diye bir hayat felsefesini benimsemiş insanların gelecekde teknolojinin şuursuzca gelişmesinden kaynaklı daha da fazla çoğalmasının bir cevabı olabilir. İnsanlar yakında bu sistemi destekleyen birer pile dönüşebilirler. Bu konu ile alakalı 2002 yapımı Simone filmini izlemenizide tavsiye ederim.

Bir gün bu adam kendi Metahuman'ını yaratarak video yapacak ve hiçbirimiz anlamayacağız.

Hocam diğer videolarınız gibi bu da alkışa şayan, benimde gençliğimin filmidir, bu üçlemeyi izledikten sonra uzun bir süre başka bilim kurgu filmlerinde zevk alamamıştım daha dün gibi aklımdadır. Fakat o gün de kendime sorduğum soru şu olmuştu "ya bizde gerçek bir dünyada yaşamıyorsak" şimdiler ise web3 ile tekrar gündeme geldi ve ben bu dünyaya bırakacağımız kendi parçamız olan çocuklarımız için endişeliyim. Çünkü dünya öyle bir yere gidiyor ki sanki bu değişim için çoktan hazırlarmış gibi.

muhteşem bir video serisiydi. tekerine taş değmesin barış.

Geçen sene Terminatör/ Kara Kader filminde yaşamıştım bu şoku. Filmin başında, oyuncuların 1991 yılındaki görüntülerinin birebir aynısı digital ortamda yaratılıp filmde bir sahne yaratılmıştı. İnanılmaz gerçekti. İnsan korkuyor bir gün gelecek gercekle sanal olanı ayırt edemiyecegiz belki de

Bizide uyandırın artık asgari ücretle geçinemiyoz bu matrix de

Dünya’ ya varoluşumuzdan beri hep kendi kendime düşünmüşümdür acaba biz neden,niçin,nerede, ne zaman varolacağız ve var olduğumuzda bizim görevimiz nedir hayat sınavımız nedir gibi düşünerek şöyle bir sonuca vardım anladığım kadarıyla allah bizi hem bana iman etsinler diye yarattı aynı zamanda bize akıl ve zeka vererek hem ahirete hazırlık yapmak hemde çağa ayak uydurarak hiç bir şekilde fakir, tembel, cahil kalmadan büyük bir hayranlık içerisinde merak ettiklerimizi araştırıp takip ederek kendimizi yepyeni dijital ve teknoloji ortamlara hazırlık yapmamız gerekiyor ve böylece hep geçmişi düşünmeden sürekli geleceği düşünüp odaklanarak ileri gitmemiz gerekiyor tabi tüm azmimizle,tüm gayretlerimizle,tüm çabalarımızla sıkılmadan, bıkmadan, yorulmadan büyük bir enerjik şekilde harekete geçerek tüm engelleri aşmamız gerekiyor

Barış abi imkansız bu anlattıkların. Video için güzel bir yaratıcılık çalışması ✌🏻

Barışın videolarını, bir zamanlar trt kovboy filmlerini heyecanla bekledigim gibi bekliyorum. Gerçekten çok iyisin 🤗🤗

Bana göre ''En çarpıcı son'' kesinlikle bu video!! Dijital çağın kapısını Dünya çapında ilk aralayan yapımın yıllar sonra 2. kapıyı göstermesi, açıkçası uzun yıllar bir Matrix fan'ı olarak beni çok sevindirdi.

Bu düşünce beynimi her zaman kemirir. Matrixi izlemeden önce de böyle düşünüyordum ,Matrixi izledikten sonra daha çok sorgular oldum .Beyin denen programa dışardan bağlanan , bedeni kontrol eden ve bir sanallığın içinde deneyimlenen ve gözlemleyen olduğumuzu her zaman düşünüyorum. Matrix benim için bir film değil.

Yine efsane bir hikaye anlaticiligi ile efsane bir sekilde anlatilmis bir hikaye dinledik cok tesekkur ederiz. Peki ya hangisi "hikaye" degil? Hikaye icinde anlatilan hikayemi yoksa hikayenin kendisi mi?

TEŞEKKÜRLER BARIŞ ÖZCAN BİZLERE ZEKANI BİLGELİĞİNİ TECRÜBENİ VE ARAŞATIRMALARINI PAYLAŞTIĞIN SAYEN DE KAPASİTEMİZ ARTIYOR ÖĞRENİYORUZ TC GİBİ BİR ÜLKE DE SENİN GİBİ İNSANLARIN OLMASI GURUR VERİCİ.

Pazar ve Yeni nesil "Adam Olacak Çocuk", Teşekkürler Barış Abi🍀

12:46 yanlis var burada zaten tum yollari cizmene gerek yok baktigi yeri bulup sadece oraya farkli dokular uygulayabilir, bu donanimsal bir sinirlama degil sadece usengeclik ;)

Muazzam. Emeğinize sağlık gerçekten 👏

Barış bey bu işlerin sizinde bahsettiğiniz gibi daha ileri noktalara ulaşacağı artık kesin Matrix felsefesinin üzerine daha çok gidilmesi gerekiyor umuyorum ki insanları bilinçlendirmek için üzerinize düşenin fazlasını yaparsınız sevgi ile

bizler insanız. gerçek hayatta doğayı ve hayvanları hatta dünyayı nasıl canından bezdirmeyi başardı isek nasıl bunlara zarar verdi isek; elbet bir gün sanal olan o dünyada ,sahte yada gerçek mutluluk veren o dünyayı da yaşanılmaz bir yer haline getireceğiz. bizler geri kalan canlılara olduğu kadar kendimizin de en çok zarar vereniyiz. mutluluğu ararken mutsuzluğun sebebi hatta o mutsuzluğun ta kendisiyiz, adeta çölde kum ararmışçasına. ne kadar çok insan o kadar çok problem. belki de bu sanal dünyada her şey bireysel isteklerimize göre yönlendirebileceğimiz için mutluluk verecek. bireysel isteklerimizi ellerimizden alacakları döneme kadar mutluluklar.....

Burada yeni nesil kardeşlerim, sanalın mutluluğunu, gerçek acıya tercih edeceklerini ve yönetmenin kızının söylediği gibi "neden ve ne önemi var" sorularını soruyor. Kardeşlerim size sadece ve sadece şunu söylüyorum ki, bu dünyadaki adaletsizlik ve yapmayı başaramadığınız ve ömür boyu başaramayacağınız herşeyin sebebinin de bu sanal dünyayı tasarlayan insanlar olduğunu unutuyorsunuz. O evreni tasarlayan ulus ötesi şirketler sizi buna mecbur bırakıyor. Deyim olmuş bir kitap ismi var "Tanrıyı kıyamete zorlamak" bu söz çok derin anlamlı ve bu metaverse ile tamamen aynı mantıkta düşünebilirsiniz. Sizi gerçek dünyanın, mutluluğundan, aşkından, duygularından nasıl koparabilirler? Tabii ki soğutarak, aslında bu gerçek dünyanın adaletsiz olduğunu düşündürerek! Peki, yarattıkları metaverse evreninde ne vadediyorlar?Mutluluk, adalet, eğlence! Boz, düşündür ve muhtaç et! Biliyorum biz yaşlanıyoruz, belki de "Yeni Dünya düzenine" ayak uyduramayacağız ama lütfen dünyayı bu hale getiren bu ulus ötesi şirketleri kendinize kurtarıcı olarak görmeyin. Geleceğe dip not olarak bırakmak istedim.

Ready Player One ve Matrix bu konuda izlediğim en iyi filmlerden. Gerçek dünya ile sanal dünyanın arasında ki o ince çizgiyi ve hatta çizgi aşılırsa neler olabileceğini objektif çerçevede izleyiciye sunan başyapıtlar bunlar. Bir bilim kurgu hayranı olarak söylemeliyim ki bu tarz video ve konuyu ele alan bütün filmleri bir gün sadece izlemek yerine içinde yaşayacağız. Çok hızlı bir geçiş dönemi içindeyiz. Bu hem heyecan verici hemde ürkütücü. Gelişen teknolojinin her zerresinden ömrüm yettiğince tatmak isteyen biri olarak, sanal dünyaların içerisinde yaşadığımız günleri görmek istiyorum.