BEN BİR GÖÇMEN KIZIYIM TUNA BOYUNDA/ HAVVA KARAKAŞ/ MEDYADA YER BULAMAYAN TÜRKÜLER/ 398. BÖLÜM

Рет қаралды 953

9 ай бұрын

Ben Bir Göçmen Kızı Gördüm Tuna Boyunda
Rumeli - Balkan Türküsü
Kaynak Kişi - Fethiye işçiler (Muğla)
Derleyen: Havva Karakaş
Medyada yer Bulamayan Türküler 398.Bölüm
Voices That Cannot Find a Place in The Media
İletişim : nevzat3yildiz@gmail.com
Kardeşim Havva ve eşi Hasan’ı 1990’lı yıllarda tanıdım. Tanımaktan onur duyduğum iki dost, iki can.
Havva Karakaş. 1962 yılında İzmir' de doğdu. Makedonya'nın Cumali Kasabası'ndan Türkiye'ye göçmüş bir ailenin kızıdır. Havva'yı ilk kez ilkokul öğretmeni keşfeder. Kendi alanında en zor sınavlardan biri sayılan , "TRT'nin Yetişmiş Sanatçı Sınavı" nı kazanarak daha 20 yaşında TRT sanatçısı olur.
Yorumculuğunun yanı sıra, derlemeci, araştırmacı ve besteci yanıyla durmak bilmeksizin eşi Hasan Karakaş'la birlikte Balkan türkülerinin, kültürünün yok olup gitmemesi için çok büyük çaba harcarlar.
50' ye yakın Balkan Türküsünün kayıt altına alınmasını sağladı. Sayısız radyo ve televizyon programı yaptı. Uluslararası ve ulusal konserler, seminerler verdi, ödüller aldı. Bitip tükenmeyen enerji ile hala bu kültür için çaba harcamaktadır. .
İzlediğiniz Görüntüler, yapımcılığını Nevzat Üçyıldız, yönetmenliğini Erdal Özkan, Genel sanat Yönetmenliğini Prof. Dr. Nurhan Karadağ’ın yaptığı 1999-2002 yılları arasında TRT’de yayınlanan Bir Nefes Anadolu programından alınmıştır.

Пікірлер: 19

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Kanala Abone olmanızı, yorum yapıp beğen tuşuna basmanızı dilerim.

@numby1698 17 күн бұрын

❤

@haydarcakr9062 9 ай бұрын

Teşekkürler Üstad ♥️ Varolasınız ♥️

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Eyvallah abim

@hlliokm 9 ай бұрын

Eyvallah 👏👏👏

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Çok teşekkür ederim

@aliarl5454 9 ай бұрын

👏👏👏

@sinang6352 9 ай бұрын

Teşekkürler Nevzat Bey Meğerse Ne Sanatçılarımız Varmış Resmen Beni Benden Aldı

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Çok teşekkür ederim

@hlliokm 9 ай бұрын

Sanatçı ve eserler hakkında verdiğiniz, ansiklopedilik bilgiler için çok teşekkürler.

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Gücümün yettiğince…

@ismailozay3636 9 ай бұрын

❤❤❤❤❤

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Can kardeşim.

@aliuguz9734 9 ай бұрын

❤❤❤

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Alim…

@ismailozay3636 9 ай бұрын

❤❤❤❤❤❤❤

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Eyvallah Erenler

@suleymansol1354 9 ай бұрын

Göçmen ve sığınmacı konularının tartışıldığı günümüzde bu türküyü dinleyince aklıma balkan Savaşları geldi Savaş sırasında Türk halkı, evlerini terk etmek zorunda kalmış, yerinden edilmiş ve büyük zulümlere maruz kalmıştır. Sivil halk, şiddet olaylarına, saldırılara ve yağmalamalara hedef olmuştur. Bu süreçte Türkler, evlerini, mallarını ve canlarını kaybetmiş, fiziksel ve duygusal acılar yaşamışlardır. Bu süreç, Türkler için derin bir travma olmuş ve tarihsel olarak "Balkanlar'daki Türklerin çektiği çile" olarak anılmıştır. Oysa bu bir soykırım çabaladıydı. Havva hanım sanki olayları yeniden Yaşar gibi duygulu söylüyor. Ağzına ve gönlüne sağlık

@NevzatUcyldz 9 ай бұрын

Şimdi de tersi bir göçle karşı karşıya kalabiliriz. Fazla uzak bir zaman değil kısa bir zaman içinde (5-10 sene) Suriyeliler, Afganlar ve diğerleri bizlere Türkiye bizim ülkemiz haydi başka kapıya diyebilirler. Yani Türklere yine yol görünecek gibi görünüyor. Ayrık otu hikayesini bilirsin; ayrık otu çok çaresiz kalmış ve bir bahçeye misafir olmuş, “iki gece kalayım sonra gideceğim “demiş. Üç gece dört gece aradan geçmiş on gece bahçenin yerli ağaçları :“ Yahu sen iki geceliğine geldin aradan on gün geçti git artık” demişler. Ayrık otu zaten on günde bahçeyi ele geçirmiş: “Yerinden rahatsın olan varsa gidebilir”demiş. Suriyeliler ve Afganlar ‘ın durumu da aynı böyle.