Rana Toka sesi müthiş iyi geliyor insana... Emeğinize sağlık 👏👏👏

Üzerinden binlerce yıl geçse de geçerliliğini yitirmeyen doğrular. Güzel okuma için teşekkürler...

24:42 Kesinlikle Rana aynı fikirdeyim. 1997 ilk aşktan ayrılık hiç kolay olmadı, 2002 Babadan 2022 Anneden sonsuz ayrılık… Olmuyor ne kadar bilinçli olmaya uğraşsam, ne kadar ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yok avuntuları ile yaşamaya çalışsamda,kolay değil bu gondiklediğim tımarhanesinde var olmak.! Emeğine sesine sağlık güzel insan. 🫶

Tesekkurler

Emeğine yüreğine sağlık teşekkür ederim Eşsiz bir anlatım tarzınız var devamını bekliyorum ❤

kitap da seslendirme de mükemel , teşekkürler ...

İnstagramda paylaşımınızı görüp şıp diye damladım. Çokta merak ettim doğrusu. Teşekkürler Rana Hanım.

🎉🎉

3:03 :D

Gençlik dönemlerimde nedir bu erdem diye yıllarca kafa yormuştum çok gençti olduğum için ve erdem tecrübe ve yaşanmışlıkla ilişikli olduğu için yıllar sürmüştü anlamam. Aristotalesin dediği gibi gençler deneyime önem vermez çünkü tecrübeyi bilmezler dediği gibi Erdem kafa karışıklığıydı eğer doğru kaynaktan beslenmiyorsa kişi erdem için korkaklığa yakın ya da korkaklığa bir sığınak olduğunu söyleyenler var. Seneca nın erdem yaklaşımı tamamlanmış bir kişinin eksilmezliği Erdem sahibi kişinin dolayısı ile hayatı cesaret yönüyle da kavradığı için ne demiş Lenin "cesaret planlanmış bir eylemi yerine getirmektir" sözünde ki gibi sanki kişinin bir dava konusunda adanmışlığı gibi hayat konusunda olgunluğun bir kere elde edildikten sonra eksilmeyen yaklaşımı Aklıma Köle olan Epiktetos un sahibinin bir şeye zorlamak için kolunu kıvırması Ve Epiktetos un "Biraz daha kıvırırsan kolum kırılacak demesi ve sonrası kolu kırıldığında "bak gördün mü işte kırıldı" dediği olayda ki gibi . Güç gösterisine yakın bir erdemsel güçlülüğü anlatıyor Seneca en beğendiğim kısım ise yine başka bir felsefecinin yaklaşımına benzer anlatısıydı. Çocuk saf değildir. Saf olan yüzünü iyiye çevirmiş ihtiyardır. Kötüyü biliyordur ama iyiyi tercih etmiştir Oysa çocuk deneyimlenmemiştir ne olacağı belirsizdir. Seneca nın söyleminde beğenmediğim yaklaşımı uç bir örnek olan halkı ele geçirilmiş kızları ve malları yağmalanmış kişinin kendisini hala dokunulmaz var saymasıydı. Doğru korku korkana aittir vahşette vahşeti sergileyene. neyi anlatmak istediğini iyi anlıyoruz elde edilmiş bilişsel karaktersel olgunluğun insana sağladığı onursal tavrın insana ait olduğu. Albert Camus da Baş Kaldıran İnsan ında aşkınlığı anlatmaya yırtındığı gibi yırtınıyor. Ama dostum İnsanız kızlarına tecavüz edip oğullarını öldürürlerken kişinin güç sergilemesi. Kızların onurunun eksilmesi hiç mi bozmaz insanı. Sevimsiz bir ruhsuzluğu olgunluktan daha fazla barındırır. Yine söylüyorum. Bu Seneca ya değil o çağın anlayışına bir sitem olabilir en fazla. Seneca gibi evrensel bir insanı eleştirmek haddimiz değil. . Tabi ki günümüzden o döneme ahkam kesmiyoruz o çağın değer göstergeleri kendine özgüydü. Bugünden dünü tam anlamıyla anlayamayız anlamaya çalışırız. Bu arada Rana Toka Hanımefendiye çok teşekkürler. Zaman zaman fırsat buldukça daha çok isabet ettikçe eserlerini dinlemek güzel. Tabi ki sık ça karşılaştığım kendi notunuzu fısıldamanız... Her altını çizdiğiniz yerde ki konu inceliği gözümüzden kaçmadığı gibi kendinizi kattığınız yerler kitaplarınızın haz veren kısımları. Başarılar diliyorum.