Videoyu izlerken tam da Zirkon kristallerini düşünürken zirkon kristalinden bahsedildi. Güneşin çekirdekteki helyum oranına bağlı hidrostatik dengenin sürdürülme eğilimiyle ısınma davranışı bilim sitelerinde çok da bahsedilmeyen bir olgu, bundan bahsedilmesi de hoşuma gitti,beğendim ve abone oldum. Önce herkesin bildiği şu bilgiyi yazalım. 1. Gazların çözünürlüğü sıcaklık ile azalır. Yani daha sıcak bir dünyada suda çözünmüş halde bulunan gazlar atmosfere karışacak, ağır sera gazları atmosferin daha alt katmanlarında birikecek, bu da yüzeyde zincirleme bir ısı artışına ve sera etkisine neden olacaktır. (Su buharı da etkili bir sera gazıdır)Yani Venüs gezegeninde olduğu üzere gezegenin ortalama sıcaklığı artarsa gezegendeki koşullar ne olursa olsun, yani sıvı su ve yaşanabilir ortam oluşmuş olsa bile sera etkisi giderek artar. Tektonik aktivite ile alakalı şöyle bir ayrıntı daha var, daha kolay kavranması için ilk olarak iki maddeyi ekliyorum. 2. Aktif tektonizmanın varlığı kırık yer kabuğuna ve plaka hareketlerinin miktarına bağlı olarak atmosferde sera gazlarının birikmesini engeller. 3. Dünyadaki aktif tektonizmanın ve plaka hareketlerinin varlığı görece yenidir, 1 milyar yıldan öncesinde plaka hareketleri çok az veya sınırlıdır. İkinci maddeden başlarsak eğer, yine Venüs gezegeninde karbondioksit ve sera gazları birikiminin önemli bir nedeni de aktif tektonizmanın olmamasıdır. Hali hazırdaki yarı erimiş yüzey kırık bir yerkabuğuna imkan tanımamakla beraber, Venüsün erken döneminde de plaka hareketleri mevcut değildi. Volkanizma ve/veya buna bağlı tektonizma sera gazı salınımı yaparken bir taraftan da tektonizmaya bağlı plaka hareketleri, yüzeyde biriken sera gazlarının yüzeyden filtrelenmesine ve yeniden magmaya geçmesine neden olur. Dalma batma zonları olmadığında ağır gazlar sürekli biçimde filtrelenemez ve atmosferdeki oranları artma eğilimine girer. Venüsün kötü kaderinin bir diğer nedeni budur. Eğer dünyada plaka hareketleri durursa aynısı Dünyaya da olacaktır. Dünya atmosferinde önce karbondioksit, ardından yüksek atmosfer basıncı ve ısıya bağlı olarak sudaki metan gibi gazların çözünmesi ile onlar da katılacaktır. 700-800 milyon yıl önce dünyanın sadece sıvı bir çekirdeği ve bunun oluşturduğu çok daha zayıf giderek zayıflayan bir manyetizma varken bu manyetizmanın da aynı Venüs gibi zayıflama eğiliminde olduğu kayaçlardan görülüyor. Ancak zamanla görece büyük olan dünya çekirdeğinin bir kısmı katılaşarak çift katmanlı çekirdek oluştu. Katılaşan iç kısım sıvı çekirdeğin zıt yönünde dönmeye başladı ve oluşan sürtünme dengeli bir manyetik motor oluşturdu. Dünya manyetizması bu haliyle oldukça dengeli ve uzun ömürlüdür, sürtünmenin yarattığıenerji konveksiyon akımlarına ve dinamik bir iç yapıyasebep olurken, hwm çekirdeğin, hem de dış kabuğun tamamen katılaşmasını milyarlarca yıl geciktirir. Plaka hareketleri ikinci çekirdeğin oluşmasının bir sonucudur. Dünyadaki aktif tektonizma ve plaka hareketleri de bu zaman sonrasından başlatılır, yani prekambriyen patlamasından en çok bir kaç yüz milyon öncesinden. 4 milyar yıl önce ilkel mikroorganizmalar oluştu. Zamanla bakteriler vasıtasıyla atmosferde oksijen konsantrasyonu arttı. Ancak karbondioksit miktarı da artıyordu. Hem organizmalar yüzünden hem doğa olayları yüzünden. Ancak bir taraftan da bu gazlar kayalar tarafından emilirler. Yüzey suyu tarafından da yüzey suyu önemlidir, nitekim ısıya bağlı olarak bu gazları geri salabilir. Yine de oksijen ve inhibitörü olan Azotun yaratacağı yüksek atmosfer basıncının nasıl ortaya çıktığı bir muammadır. Şu andaki atmosfer basıncını büyük ölçüde Oksijen ve azot sağlar. Önceden bunların yokluğunda dünyayı atmosfersiz olarak niteleyemeyiz,kaldıki basıncın çok düşük olduğu bir ortamda sıvı su yerine su buharı veya kayalarda emilmiş su molekülleri bulunur. Böyle bir durum yaşanmadığına göre erken atmosferde basıncı domine eden amonyak metan gibi başka gazların bulunması ve zamanla mikroorganizmalardan salınan oksijen ve azotun bunların yerini almış olması gerekiyor. Tüm bunlar bana göre evrende yaşamın nadir olduğunu, uygun koşulları meydana getirecek bağımsız değişkenlerin bir veya bir kaç değil, çok fazla sayıda olduğunu öne süren nadir dünya hipotezine veya dar dünya hipotezi de denir, kanıt oluşturuyor. Sayarsak, 1. Başlangıçta gezegen yaşanabilir bölgede değil, daha uzağında olmalı, yüksek ısı buharlaşma ve sera etkisini arttırıyor. 2. En başlarda olmasa bile ZamanlaTektonizma ve plaka hareketleri olmalı yoksa atmosfer kalınlaşır bu da sera gazları demek. 3. Sıvı su olacak ama öncesi buzul olacak (gerekli organik materyallerin zararlı ışınlardan korunması ve uygun formu alabilmesi için) 4. Atmosferde klora flor bazlı gazlar olmayacak. (Bunların varlığı oksijenden ozon oluşturması yerine Co2 için bir geri besleme mekanizması yaratıyor) Ozondaki deliği ve nedenini bilim insanları Venüsü incelerken keşfettiler. Venüs atmosferinde bu gazlar da çok bulunuyor, bilim insanları venüsü incelemeseler Ozon tabakası deliği büyüyüp belki de yok olana kadar bu durumu ve buna neyin yol açtığını anlayamayacaktık. (insanlar sprey, deodorantlgibi aerosoller, buzdolabı gazı zararı olarak biliyor olayı sadece oysa o gazlar tamamen zararsız ve çevreci sanılıyordu) 5. Güçlü manyetizma için muhtemelen çarpışma ürünü büyük çekirdekli bir gezegen olacak, nitekim olağan manyetizma kısa ömürlü. Manyetizma güçlü değil ise güneş rüzgarı atmosferi süpürür. Marsda atmosfer incecik olur, Venüs de ağır gazlar kalır. (Tüm bu gerçekler Venüsün yoğun atmosferinin neden neredeyse tamamı karbondioksit anlamamızı sağlar aslında normal olan gezegen Venüs dür, Dünya evrende oldukça spesifik bir örnektir) 6. Kompleks formlar için Gezegenin uzun süre ışık alıyor olması gerek. Nitekim 12 saatten kısa süren gündüzler siyano bakteriler ile sülfür bakterilerinin dönüşümlü üretim tüketim döngüsünü oksijen lehine bozamaz. Oksijen olmadan fotosentez veya metan redoksu da olmaz. Bu da dünya atmosferindeki oksijenin salt bu gazların bugünkünün binde 5 ini oluşturacak basıncın üstüne çıkabilecekleri miktara doğru 850 milyon yıl önce hızla birikmeye başladığını gösteriyor, nitekim dünyanın dönüş hızı bundan öncesinde epey hızlıydıve yapılan simülasyonlar bu net gerçeği söylüyor. takriben 700-800 milyon yıl önce bir çok etken aniden en uygun duruma eriştive bundan sonraki 200-250 milyon yıl içersinde de kompleksformlar çeşitlendiler. Şimdi bu noktada şöyle bir durum daha var. Büyük çekirdek ve kalıcı güçlü manyetizma için bir de çarpışma gerekiyor,ya da gezegen doğuştan yoğun ve büyük çekirdekli olmalı. Doğuştan büyükçekirdek genelde süper dünya oluşturur bu da yüksek yerçekimi ve ağır atmosfer demek. Geriye Dünya-ay sistemi gibi çarpışma ürünleri kalıyor. İkili sistem düzenli iklim de demek. Ayolmaz ise dünyanın eğimi uzun süreçlerde değişkenlik gösterir. Ancak bu biçim bir erken çarpışma gezegenin hızlı dönmesi anlamına da gelir.Gezegen çok hızlı dönüyorsa oksijen dönme periyodu yavaşlamadan birikemeyecek ve her zaman dahaağır çeken sera gazları baskın olacak.Dünya da olduğu üzere oksijenin atmosferde biriktiği esnada bir de tektonizma başlarsa harika olur böylece sera gazlarındanda yüksekısı felaketinden de kurtulduk. Her ne kadar yüksek enerjili kompleks yaşamın evrimini sağlayan oksijenin atmosferdeki konsantrasyonunun % 30 ları aşması magmanın tutuşturabileceği yeraltında gerçekleşecek bir organik fosil felaketini katalize ederek 250 milyonyıl önceki Permiyen-Triyas yok oluşu ile dünyadaki canlıların % 90 ını yok etmiş olsa da. (Bu tutuşma ozon delici floro kloro karbonlu gazların da atmosfere salınmasına yol açar ayrıca) Yukarıdaki maddeler aslında yaşama müsait gezegenlerin yaşanabilir bölgedeki gaz devi uyduları için daha olası olduğunu, sıvı su için uygun yaşanabilir bölgede bulunsa bile yıldız yörüngesindeki gezegenlerde yaşam olasılığının çok daha düşük olduğunu, gezegenimiz dünyanın yaşamın varlığı için çok özel koşullara sahip bir gezegen olduğunu gösterebilir.

Dünyanın iç kısmındaki, radyoaktif elementlerin, dünya sıcaklığında bir faktör olduğu hakkında görüşler de var. Bu arada siz de, anlatıcılık ve konu çeşitledirmesinde, artan ivmeli bir gelişme gösteriyorsunuz. Benim kanaatim bu yönde. Emeğinize teşekkür ediyorum.

Yine keyifli genelin anlayabileceği bir konu. Teşekkürler.... .

İlgi çekici bir konu daha... Tebrikler 👍

Çok özgün ve el değmemiş konular seçiyorsunuz. İnanıyorum ki çok başarılı ve milyonluk bir kanal olacaksınız.

Islandımmmm çok iyi video🎉🎉🎉

Videoya girişiniz zart zurt ağacına benzemiş biraz ahahah. :) 3 dakika sonra gelen edit: Sadece girişi benzememiş :) Elinize sağlık bu arada.

Emeğine sağlık kardeşim. 👍

🎉🎉🎉🎉🎉🎉

Saygı Değer Administer Şahsen Görece Bilgi Bakımından Derinlemesine Detaylı Ve Akademik Yönden Faydalı Olduğunu Söylemek İsterim ... Şimdiden Emeklerinize Sağlık Her Daim Bilgilendirici Ve Çarpıcı İçerikli Yayınların Devamını Dört Gözle Bekliyoruz ...

İlk kez karşılaştım ama çok güzel kanal. Teşekkürler

Bu kanala bayiliyorum

Tebrik ederim. Gerçekten güzel çalışma ve anlatım. Yakışıyor..

Ohh yeah science. Üzerime bilim atın.

Tebrikler.

Yine harikasınız üstadlar❤

çok keyifli ve bilgiendiriciydi, teşekkürler

Emeğine sağlık üstad ❤

Biraz düşünürsem çözerim sebebini ama vaktim yok 😂

Konu çok güzel ve ilgi çekici, ama cümleleri neden stajyerliği henüz bitmemiş televole habercisi gibi tonluyorsun 😢

hocam vidyo çok iyi ama bi sıkıtı var gözleriniz bi türlü kameraya odaklanaıyor bu kişisel bir engel olabilir ama eğer yapabiliyosanız gözleriniz ie kameraya odaklanın . iyi günler.

Anunakiler :)

💯💯💯💢💥💫

sorunun cevabi daha kolay olabilir.dunya 4 milyar yil once iç isisi cok daha yuksekti.yer kabugu daha inceydi.heryerde jeotermal sicak su vardi.her yerde.kabugu belki 3 belki 5 km kalinligindaydi.simdi 30 km kalinliginda.

Bu konuyla baglantili olarak,gunes her saniye 4 milyon ton kutle kaybediyor(ne acayip rakamlar degil mi) simdi her saniye kutle kaybeden gunesin cekim kuvvetide azaliyor,dunya nasil oluyorda 4,5 milyar yildir yorungesinde sapma yasamiyor?.

👍

güneşin oluşumu hakkında anlattığın ve/veya anlatılan şeyler teoriden öteye geçemez. mutlak doğruymuş gibi anlatmamanı tavsiye ederim

İntonasiyayla konuşma, çok kötü intonasiyadır bu. Cümlelerin sonuna vurğu vuruyosun, akıllı oğlum bu kötü intonasiyadır. Dinleyeni bıkdırıyorsun.

Seviyom