Ulan her saniyesini ezberledim ama yine de izliyorum.

TRABZONA GİRERKEN TABELADA "KAHRAMANINI SEÇ, MACERAYA BAŞLA" YAZIYOR

Biz de bir fıkrada oynadık. Trabzon'da bir yaylaya giderken kaybolduk. Dağın tepesine çıktık ama yayla yolunu bulamadık. Bir bekçi geldi, ondan yol tarifi isteyelim dedik ama bilmiyorduk ki hayatımızın hatasını yapmışız. Babam arabadan indi, yaylayı soruyor adama. Adam başladı tarif etmeye, "ha şu ağacı görüy misun". Gösterdiği yer orman, hangi ağacı gösteriyor Allah bilir. "Ha bak ha kuş uçti üstünden". O kuş kırk ağacın tepesinden geçti en az... Sincap atladı, tilki fırladı filan derken 10 dakika tarif etti. En son "Ha bak orada yol var, işte o yoldan gidecesun". Yahu yol apaçık ortada. Önce yolu gösterse çoktan yola koyulmuştuk. Dedik ne kadar sürede varırız. "Saat kaç" dedi, söyledik. "5 saat sonra varırsınız" dedi. İyi dedik çıktık yola. Ama çıkmaz olaydık. Daracık toprak yol, dereden geçtik su kapının yarısına geliyordu, araba kayaya oturdu filan. Altımızda da Toyota Corolla var, öyle arazi aracı filan da değil. Kuş uçmaz kervan geçmez bir yol. Ne bir araç gördük ne de insan. Sadece maskeli inekler gördük, kafalarında pembe örgüler vardı. Neyse, net 5 saatte yaylaya vardık. Hatta adam herşeyi hesap etmiş de söylemiş filan dedik :). Tek sorun o dağdan o yaylaya varmak normalde 45 dakika sürüyormuş. Bize geldiğiniz yoldan geri gidin, oradan bilmem ne (geçmiş gün unuttum adını) yoluna dönün dese tam 45 dakikada asfalt yoldan ulaşabiliyormuşuz. Bu da böyle bir anımdı.

Yıl 1999 Nergis çay bahçesi nerede ? Bilmiyorum nerede? Yıl 2013 Faruk eczanesi nerede ? Faruk eczanesi, Faruk eczanesiii Faruk kıraathanesi olabilir mi ? ahahaha

Cem Yılmaz bizim ailede bir gelenek, babam önce cdlerini bulup (tüm gösteri 6 cd + milenyum gösterisi ayrı olacak şekilde) onları vcd ile izlerdi üstüne bir de onları kasete kaydetmişti; ev dışında da walkman ile dinleyebilmek için. Kendisi o sayede hukuk fakültesini bitirdiğini her fırsatta söyler 😀 Çocuk yaşta sesine çok aşinaydım ama büyükdükten sonra aklım ermeye başlayınca o kasetler bana geçti ve gelenek aynen devam etti. Ne zaman dersten, işten, ilişkiden vs. kafam atsa onları dinledim; gece uykuya dalarken kulaklık kulağımda uyuyakaldığımı çok iyi hatırlarım. Daha sonra diğer gösterilerini tek cd şeklinde edinmek fırsatı oldu tabii teknolojinin gelişmesiyle ama inanın hiçbiri Bir Tat Bir Doku'nun yerine geçemedi. Tüm yaşanmışlıklarıyla beraber tüm kasetlerini, cdlerini vs. ben de çocuğuma devredicem inşallah. Sevgim ve saygım sonsuz kendisine 🖤

Usta sevdiğim kızı senin sayende unuttum böyle bir şey varmı ya

Trabzonlu bir arkadaşımın abisi kuzenlerinin kavgasını ayırmak için 2 tarafında bacağına sıkmıştı.Adamın anlattıkları o kadar doğru ki...

Rusya da yol sordum. Bisikletle. Bu toprak yol nasil çıkar diye ana yola. 6 km git. Yola çıkar de. 6 km gittim yola çıktı. İnişli çıkışlı toprak yol, tarlayi gectim, nehiri geçtim. Isayi gördüm. Türbesini. Tamam dedim. 5 km sonra evdeyim.

Havaalanına nasıl gidebiliriz? -Uçak havaalanımı? dedi. Meğerse Giresundan direk zeplin varmış :D

Adama Rize de sordum bu yol nereye gider cevabı" puraya gider" bide elle yolu gösteriyor

02:35

Trabzona arabayla gittim adres sordum yoldaki vatandaşa sağolsun çok yardımcı oldu sayesinde tüm trabzonu gezdim :D

+ nergiz çay bahçesi nerde?

Sene 2019 hala adam Türkiyenin en iyisi. Başarı budur işte.

vallahi ortaokul lisedeyken izledim ilk bunu, o zamanlar tam idrak edememiştim. şimdi bir nostaji yapıyım dedim 32 yaşındayım, karadenize gittim, çok karadenizli tanıdım vallahi aynı böyleler. hatta cem yılmaz'ın espri yapmadığı tek hikayesi budur, yaşadıklarını anlatmış adam birebir!

Şimdilerde duygusallaşmış, tespitler filan yine iyi ama daha bi olgunluk oturmuş, bu enerjiyi yakalaması çok zor, artık tek derdi komiklik değil, anlaşılmak vesayre gibi de bir hali var, seviyoruz yine de

ulan hangi videoyu açarsam açayım sonunda cem yılmaz videosu izlerken buluyorum kendimi :D

Ezbere bildiğim gösterileri yeniden izleyip yeniden delice gülüyorum şu karantina günlerinde gerçekten birebir 🥳

Uçak havaalanı denmesinin sebebi şu; Trabzonda düz yer olmadığından pist, bir kısmı dolgu olarak, KTÜ nün bahçesine kurulmuştur. O bölge yerleşimin olmadığı metruk bir yerdi. Havaalanı inşa edildikten sonra o bölgeye isim konulmadan, halk arasında havaalanı mahallesi dendi. Mahallenin resmi adı Pelitli oldu ama halen havaalanı deniyor.

25 yıldır şu performansla yarışabilecek hiç kimse gelmedi. Dinledikçe insanda gam kasavet diye bir şey kalmıyor, enerji 10’a katlanıyor.