Рет қаралды 8,601
Selamün aleyküm arkadaşlar bugün arşivimde olan bu mükemmel tilaveti sizlerin istifadesi için paylaşıyorum İstanbul ziyaretimde Fatih camiinde Hafız Bünyamin Topçuoğlu hocamın tilavetini canlı canlı dinlemek kaydetmek nasip oldu elhamdülillah 😇
Abone olup bildirimleri açmayı unutmayın vesselam 😊
TARİH: 12 Eylül 2019
YER: FATİH CAMİİ
(ARAPÇA- MEAL)
فَحَمَلَتْهُ فَانْتَبَذَتْ بِه۪ مَكَانًا قَصِيًّاـ﴿٢٢ـ﴾
22- Meryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak bir yere çekildi.
فَاَجَٓاءَهَا الْمَخَاضُ اِلٰى جِذْعِ النَّخْلَةِۚ قَالَتْ يَالَيْتَن۪ى مِتُّ قَبْلَ هٰذَا وَكُنْتُ نَسْيًا مَنْسِيًّاـ﴿٢٣ـ﴾
23- Doğum sancısı onu bir hurma ağacına (dayanmaya) sevketti. "Keşke, dedi, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!"
فَنَادٰيهَا مِنْ تَحْتِهَٓا اَلَّا تَحْزَن۪ى قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيًّاـ﴿٢٤ـ﴾
24- Aşağısından (İsa yahut melek) ona şöyle seslendi: "Tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirmiştir."
{Âyete şu mana da verilmiştir: "Tasalanma! Rabbin senin altındakini (yani İsa'yı) şerefli bir lider olarak yaratmıştır."}
وَهُزّ۪ٓى اِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّاۘـ﴿٢٥ـ﴾
25- "Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün." فَكُل۪ى وَاشْرَب۪ى وَقَرّ۪ى عَيْنًاۚ فَاِمَّا تَرَيِنَّ مِنَ الْبَشَرِ اَحَدًاۙ فَقُول۪ٓى اِنّ۪ى نَذَرْتُ لِلرَّحْمٰنِ صَوْمًا فَلَنْ اُكَلِّمَ الْيَوْمَ اِنْسِيًّاۚـ﴿٢٦ـ﴾
26- "Ye, iç. Gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok merhametli olan Allah'a oruç adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım."
{Rivayete göre Meryem'in kavmi, yememek, içmemek suretiyle oruç tuttukları gibi, konuşmamak suretiyle de tutarlarmış. Yahut oruçlu iken yeme-içmeden kaçındıkları gibi konuşmaktan da kaçınırlarmış. Hz. Meryem de buna uygun olarak sükût orucu adamış olmaktadır.}
فَاَتَتْ بِه۪ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُۜ قَالُوا يَا مَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْئًا فَرِيًّاـ﴿٢٧ـ﴾
27- Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!
يَٓا اُخْتَ هٰرُونَ مَا كَانَ اَبُوكِ امْرَاَ سَوْءٍ وَمَا كَانَتْ اُمُّكِ بَغِيًّاۚـ﴿٢٨ـ﴾
28- Ey Harun'un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi; annen de iffetsiz değildi.
{Âyette anılan Harun, Hz. Musa'nın kardeşi ve peygamber Harun değildir. Bu Harun'un kimliğiyle ilgili görüşlerin doğruya en yakın olanına göre o, Hz. Meryem'in hakiki kardeşidir. Ana-babası gibi o da iffetli ve sâlih bir kimse idi. Bu yüzden işin iç yüzünü bilmeyenler, böyle birinin kızkardeşi olan Meryem'e zina etmeyi asla yakıştıramadıklarını belirtmek istemişlerdir.}
فَاَشَارَتْ اِلَيْهِ۠ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَنْ كَانَ فِى الْمَهْدِ صَبِيًّاـ﴿٢٩ـ﴾
29- Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. "Biz, dediler, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?"
{Allah'ın müstakbel elçisi olan çocuk, O'nun verdiği konuşma kabiliyeti ile dile geldi ve 30-33. âyetlerdeki sözleri söyledi.}
قَالَ اِنّ۪ى عَبْدُ اللّٰهِ۠ اٰتَانِىَ الْكِتَابَ وَجَعَلَن۪ى نَبِيًّاۙـ﴿٣٠ـ﴾
30- Çocuk şöyle dedi: "Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber yaptı."
وَجَعَلَن۪ى مُبَارَكًا اَيْنَ مَا كُنْتُۖ وَاَوْصَان۪ى بِالصَّلٰوةِ وَالزَّكٰوةِ مَا دُمْتُ حَيًّاۖـ﴿٣١ـ﴾
31- "Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti."
وَبَرًّا بِوَالِدَت۪ىۘ وَلَمْ يَجْعَلْن۪ى جَبَّارًا شَقِيًّاـ﴿٣٢ـ﴾
32- "Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı."
وَالسَّلَامُ عَلَىَّ يَوْمَ وُلِدْتُ وَيَوْمَ اَمُوتُ وَيَوْمَ اُبْعَثُ حَيًّاـ﴿٣٣ـ﴾
33- "Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır."
ذٰلِكَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَۚ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذ۪ى ف۪يهِ يَمْتَرُونَـ﴿٣٤ـ﴾
34- İşte, hakkında şüphe ettikleri Meryem oğlu İsa hak söz olarak budur.
{Müfessirler, bu âyete şu manayı da vermişlerdir: "İşte Meryem oğlu İsa, (onun hakkındaki bu beyan), hak sözdür ki, onlar bunda şüpheye düşerler." Metindeki manaya göre İsa'nın hak söz olması, Allah'ın "künol" emrinin eseri olmasındandır.}
مَاكَانَ لِلّٰهِ اَنْ يَتَّخِذَ مِنْ وَلَدٍۙ سُبْحَانَهُۜ اِذَا قَضٰٓى اَمْرًا فَاِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُۜـ﴿٣٥ـ﴾
35- Allah'ın bir evlât edinmesi, olacak şey değildir! O, bundan münezzehtir. Bir işe hükmettiği zaman, ona sadece "Ol!" der ve hemen olur.
وَاِنَّ اللّٰهَ رَبّ۪ى وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُۜ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَق۪يمٌـ﴿٣٦ـ﴾
36- (İsa şunu da söyledi:) Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyle ise O'na kulluk ediniz. İşte doğru yol budur. #Bünyamintopçuoğlu#fatihcamii