[تَكُونُ النُّبُوَّةُ فِيكُمْ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا عَاضًّا فَيَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ الله ُأَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيّاً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ُثمَّ سَكَتَ] “Allah’ın olmasını dilediği kadar aranızda Nübüvvet olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu kaldıracaktır. (Bu 1. dönem) Sonra Nübüvvet minhacı üzere (Râşidî) Hilâfet olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra Allah onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. (Bu ise 2. dönem) Sonra ısırıcı hanedanlık olacaktır.(Emevi, Abbasi ve Osmanlı hilafeti dönemi) Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde Allah onu da kaldıracaktır.(Bu ise 3. dönem) Sonra zorba diktatörlük olacaktır. (Mustafa Kemal ile başlayan ve ondan sonra bugüne kadar bütün İslâm dünyasındaki rejimler)Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır.(Bu ise 4. dönem) Sonra (yeniden) nübüvvet minhacı üzere (Râşidî) Hilâfet olacaktır. Sonra sustu.”[İbniHanbel, Tayalısı, Beyhaki ve Taberi] Bu hadis sahih haber-iahaddır. Delaleti kesindir. Bunu tasdik etmek gerekir, bunu yalanlamak haramdır. Onun gereğini yapmak gerekir ve Hilâfet’i kurmak için çalışmak farzdır. Bu hadisin ilk 4 dönemi gerçekleşti. 5. dönem ise henüz gerçekleşmedi. Bu nedenle muhakkak gerçekleşecektir. Ama ne zaman olduğu Allah’ın ilmindedir. Fakat bu hadis bize umut veriyor. Ayrca Hilâfet’i kurmak için hem Kura’n’da hem Sünnet’te hem de Sahabe icmasında deliller çoktur.
@UserthofaanАй бұрын
قَالَتْ لَهُمْ رُسُلُهُمْ اِنْ نَحْنُ اِلَّا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يَمُنُّ عَلٰى مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۜ وَمَا كَانَ لَنَٓا اَنْ نَأْتِيَكُمْ بِسُلْطَانٍ اِلَّا بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ Resûlleri demişti ki: “(Evet,) bizler sadece sizin gibi birer insanız. Fakat Allah, kulları arasından dilediğine (nübüvvet vererek) iyilikte bulunur. Allah’ın izni olmaksızın, size apaçık bir delil/mucize getirmemiz mümkün değildir. Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.” (14/İbrahîm Suresi, 11)