Siz dijitalin köseli oldugunu mu dusunuyordunuz?

hocam yine güzel bir içerik elinize sağlık. dijital sine wave in dac de islenen çıkış sinyalinin dijital bağlamdaki quantized "discrete" sinyalle aynı olduğunu düşünen bazıları var. oysa ki freq i nyquist in altında olduğu sürece analog bir osilatörle üretilenin karbon kopyası... bu bazıları genelde analog diye tuttururlar, sorsan ses fiziği, dijital ses, analog ses, elektronik, müztek terminolojisi hakkında doğru düzgün bir bilgi düzeyine bile sahip değiller. mantık çerçevesinde yaklasamiyorlar ve gerçek bilgiden uzaklar. çeviriniz çok değerli bir hizmet olmuş. Türkiye'den selamlar seviliyorsunuz hocam ❤

Tesekkürler abi 🙏 (Ulan, o noktalardan rastgele gecen kismi cok iyiydi :D )

mükemmel bi içerik olmuş emrah hocam aydınlandım resmen 🙏🙏🙏🙏🙏

Videonun başında 24bit/192kHz müzik dinlemenin neden mantıklı olmadığına dair bir makaleden bahsedilmiş. Bu konuda bilginiz var mı makaleyi mi araştırayım?

vay be...

Yok artık 😅 Spontane yazıyorum)) kafam ikna olmak üzere çok karıştı 😅 Çok iyi bir deney yada çok iyi bir ispat yada destekleyen arkadaşlar ne derse o)) ama bunu kendi ekipmanlarım ve kendi gözlerim ile görmem gerekiyor)) Yani yeterince para biriktirmek gerekecek, çok fazla maliyeti olmayacaktır, birkaç ünlü dönem plak parası kadar birşey)) Osiloskopların ne kadar hassas olduğunu söylemeye gerek yok. O frekanslardaki aldığı örnekler eğer hayalimdeki gibi olsaydı bu mutlaka sağdaki osiloskop ekranında görünecekti, en azından sinüs dalgası yine oluşmuş gibi fakat etrafı yani ekrana yansıyan hali biraz gürültülü, çizikli çüzüklü birşeyler görünmesi gerekiyordu. Ama öyle olmadı ve bu çok ilginç. Bu test şu şekilde yapıldığını anlıyorum, sinyal üretici sinüs dalgası şeklinde sinyali üretti, soldaki osiloskop örneği ekrana yansıttı, o dandik ses kartına geçti A->D oldu ve örneği yazılım ile yansıttı, D->A oldu ve bu çıkış sağdaki osiloskopa gitti ve örnek alındı ve ekrana sinüs dalgası çizildi. Sonuç şaşırtıcı derecede adım adım arttırmada aynı çıkıyor. Şu durumda bilgisayarda üretilen ve çıkışı örneklenen her frekanstaki sinüs dalgası da analog dalga ile ayırt edilemeyecek şekilde osiloskopda görünmesi gerekiyor, yani ikinci adımdaki D->A olayı. Umarım cihazları alacak imkanım olur ve bunu tekrarlama imkanım olur. Ses mühendisi değilim ve kafam bu konuda karışık(tı). Çeşitli analog cihazlara ve dönem kayıtlara sahibim ve analog farkını hissediyorum. Ancak şöyle birşey farkettim, dinlediğim kaynaklar ilgili müziğin dönemi ve kulağa daha yumuşak daha sıcak geliyor. Ama belki de bu bir yanılsama. Ama bariz bir fark hissediyorum. Fakat! Hania Rani'nin eserlerini Apple music'de dinlerken kafam karışmaya başladı. Şaşırtıcı derecede alıştığım, bildiğim analog hissiyatı var. Belki de piyano ağırlıklı olduğu içindir fakat Hello parçası da öyle. Gittim plağını aldım, o da bence aynı))) Diğer taraftan, analog sistemlerde şöyle bir sorun var. Devredeki yani tasarımdaki her bir komponentin bir önemi var. Cihazlarım ortalama 90'lı yıllarda üretilmiş, makara ise çok daha eski. Şimdi acaba devre elemanları ne durumda? Makaralı sistemin transistör ve dirençleri hariç, kondansatörlerlerini kuruma, düzgün enerji tutamama riskine karşı aynı değerlerdeki sıfırlar ile değiştirdim ve şemasındaki voltaj değerlerini bire bir kalibrasyonlu olduğunu düşündüğüm ölçü cihazım ile yakaladım. Fakat dirençler değişebilecek gibi görünmüyor. Şu durumda işler değişiyor. Acaba doğru tonu duyuyor muyum? Bunu bilmek imkansız. Geçmişte dinlediğim müzik 30 yıl sonra hiç değişmeden bu güne gelebildi mi? Yani cihazdaki devre elemanları durumu ve saklanan kaynaklar doğru hava sıcaklığında ve nem oranında saklanabildi mi? Yada lambalı preamp yanındaki direnci de ısıttığı için durum ne hale geliyor? Yada amfim kısık seste bile sıcak olduğu için toptan etkileşimdeki sese olan katkı yada eksi durumu... Plak ise tam referans diye düşünürken, artık o plağın (yeni dönemler) kaynağını sorgular oldum. Belki de dijitalden kopya)) eski dönem plaklar konu dışı bu arada. Ses kartım 24 bit 96 kHz, Audient Evo 16. Neden 192 değil veya gereksiz sorusunun cevabını bulduğum anda siparişi verdim. 44.100 bile 20 kHz üzerindeki kısımda düzeltmeler, hatalar, hesaplamalar vs. için fazlasıyla yeterliyken 96 kHz zaten çok çok fazla yeterli ve çok fazla boşluk bile kalırken, 192 fantezi boyutu. Yani 20 kHz'e kadar olan kısım dijitalde fazlası ile temiz alanı kullanmış oluyor. Bu teknik konulara girmeden kabaca bir örnekleme gibi birşey. Diğer bir konu ise mademki ses stüdyolarda bir araya geliyor veya oluşturuluyorsa ve bunun üst değeri bu kartlar ile 24 bit 96 kHz ise 192 kHz demekki sanal gibi birşey. Evet bu örneklemede birçok müzik var fakat sanıyorum sadece var, katkısı ise yok. Kafama takılan en sıkıntılı nokta, dijitaldeki öğrendiğim keskin köşeli uzun uzun dikine dikdörtgenlerdi... Şimdi lolipop şekeri işi değiştiriyor. Saniyede 44100 defa örnek yada adı her ne ise ciddi bir rakam ve kesintisiz gibi görünüyor. Şu durumda 44100 kere yavaşlatıldığı zaman ses bir var ve bir yok olarak mı duyuluyor? Peki o zaman DAW'da zoom yapıldığında neden bu görünmüyor? Hile mi var? Ama sağdaki osiloskop çok temiz ve keskin bir sinüs eğrisi çizdi. İngiltere'deki Abbey Road Studio'sunun %99 oranında mastering yaptığını iddiasını duyduğumu/okuduğumu hatırlıyorum)) bu da kafamı karıştırdı. Ama asıl durum, artık analog stüdyolar kalktı. Amerikadaki o kirli, dağınık olan bile)) şu durumda eski dönem plaklar haricinde saf analog müzik dinlemek imkansız gibi olduğu anlaşılıyor. Bu videodaki teste göre ise şu durumda, gerçekten de dijitale geçiş büyük bir devrim. Sağdaki osiloskopda kesintisiz sinüs dalgası var, buna dikkat çekiyorum. Ama belkide tek parametre bu değildir diyeceğim ama çok fazla kafa karıştırıcı. Analog daha sıcak deniliyor. Evet şöyle bir ilginç durum farkettim yada psikolojik, belkide duymak istediğim için öyle oluyordur. Apple müzikten makaralı (30 kHz üst sınır) iyi durumda banda aldığım kayıt çok tatlı sanki daha yumuşak ve baslar daha derin. Ama diyorlar ki, bu artık analog değil, ona en yakın iyi hali falan. DAT'a (48 kHz standart mod, fiber ile) aldığım kayıt ise Apple music kaynağı ile bire bir aynı, geçişleri bile stüdyo kulaklığı ile çözemiyorum (Beyerdynamic DT 990 PRO). Bugün birde şu kafama takıldı. Plak titreşimleri kaydediyor, band manyetik birşeyler, dijital 0-1, sonuç hepsi birer yöntem. Acaba bu kavga ve kargaşa niye? Bence eski dijital yaklaşımlar ve yeni nesil dijital yaklaşımlar var. Artık depolama kapasiteleri daha fazla. Daha doğrusu artık mp3 örneği verilerek analog ile karşılaştırmak bir hata olmalı. Yeni dosya saklama biçimleri çok farklı bir boyuttalar ve doğal olarak çok yer kaplıyorlar. Kısacası çok güzel bir test ve anlatım olmuş, çok etkileyici ve dijital yönünde olumlu bir örnek. Paylaşım için teşekkürler.

Inanilmaz iyi bir içerik olmuş bu konu

güzel bir çeviri olmuş abi :)

Dijital veya analog,karmaşık görünen frekanslara zoom yaptıkça köşeli görünenlerin aslında temelinin sinüs dalgalarının birleşiminden oluştuğunu görüyoruz. Class AB amp. tam sinüs dalgası gibi çevirirken Class D amp. stüdyo monitörleri daha kareye çevirerek döngüyü tamamlıyor diyorlar. Ben şimdi ufak Class D Genelecler için sub alsam mı, yoksa class AB amp. 2. monitör mü alsam bilemedim. 😁

Hocam teşekkürler 😊

Düz dünyacılar ile köşeli soundcular burdamı ?

dijital ses elektrik sinyalidir , müzisyenin dokunuşuyla sanat halini alır.

Hala tabiri caizse dijital sesin "koseli" oldugunu dusunuyorum.cunku dijital sesin yani akustik enerji olan sesin sayilarca kodlanmasi sonucu "dijital" olmasi, bu sonuca yol actigi kanaatindeyim.deneyde tam istedigim yerde bilgi kesildi, butun umudum suya dustu ayni zamanda.tam sample rate'ten bahsederken sonra olan islemlerden bahsetmeden analog gibi ornek noktalarinda ses salinir gider dedi.bunun nasil oldugundan bahsetme geregi duymadi bile..bu yuzden bana %100 guven veren bir calisma olmadi ne yazik ki...

👍

Yine de her durumda arada örneklenmemiş ve yok sayılan zaman boşlukları var. Dijitalin doğası gereği dünyayı kendi frekansındaki kısıtlı zaman aralıklarına bölerek tanımlıyor. İnsan kulağı belli örnekleme sayısının üstünü fark eder mi, tartışmalı. Hoparlörlerin ise tepki hızlarının bu kadar küçük aralıklara yetişip yetişmeyeceğini bilemiyorum.