Рет қаралды 26,662
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ Önemli İnsanlar
Dünyalar güzeli bir kadın duygu dikmenoğlu. Sadece görüntüsüyle değil, pozitif enerjisi, gülüşü, mimiklerindeki sıcaklık her şeyiyle tepeden tırnağa sevgi dolu. Bir dönemin haber spikeri ama en önemlisi 6 yıl cezaevi kapısında beklediği gazeteci tuncay özkan’ın büyük aşkı...
Duygu dikmenoğlu 13 ağustos 1981de izmirde dünyaya geldi. Çok güzel bir genç kız oldu. Kimya teknik lisesinde eğitim aldı. Geleceğe dair planlarında mankenlik sunuculuk yoktu aslında. 15 yaşında elit model yarışmasına katıldı. Bu yarışmayı kazanan en genç manken oldu. Bu yarışma hayatının tüm seyrini değiştirdi. Kariyerine ilk olarak mankenlikle başladı. 1996da profesyonel meslek yaşamına başladı ve 4 sene modellik yaptı. Genç ve güzel olan dikmenoğlu lolita manken olarak ünlenmiişti. Milliyete verdiği rportajda o günlerle ilgili ben 1996’da elite model look yarışması’nda birinci olduğumda 15 yaşındaydım. Türkiye’de ilk defa bir kız 15 yaşında manken oluyordu. Çalıştığım bu 5 yıl inanılmaz şeyler verdi bana. Her gün yeni insanlarla tanışıyordum. Sürekli farklı insanlarla tanışıp konuşmak müthiş bir deneyim. Lolita manken olarak anılsam da hiçbir zaman kötü bir imajım olmadı. Yaptığım işten hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. İfadelerini kullanmıştı.
Gaye sökmen ajansa bağlı olarak çalıştı.mustafa sandalın jest oldu klibinde oynadı. Bu alanda oldukça başarılıydı ama kendini mankenlik yaparak yeteri kadar ifade edemediğini düşünüyordu. Rotasını televizyona çevirdi.kanal d de müzik programı sunuyordu. Bir gün kanal d genel yayın ynetmeni tuncay özkanla karşılaştı. Onunla ve editörlerle konuşunda bir aydınlanma yaşadı. 2000lerin başında kanal d haber merkezinde çalışmaya başladı. Bir dönem stajer olarak görev yapan dikmenoğlu için bu işten çok uzaktı. Lisede sadece kimya öğrenmişlerdi. Habercilik içinse başka türlü bir eğitim gerekiyordu. Bu süreçte tuncay özkan ona çok destek oldu. Şöyle ki dikmenoğlu için bir kitap listesi hazırlıyor, önerilerde bulunuyordu. Dünya klasikleri, felsefe kitapları düşmüyordu artık elinden.
Muhabir olarak kamera karşısına geçti. Tabi ekonomi ya da siyaset haberlerine gitmiyordu ilk habercilikte zamanlar. İşi daha fazla öğrenmek için elinden geleni yaptı. Bir sonraki adımıysa program oldu. Yaşamın içinden adlı programda hem muhabir hem sunucu olarak karımızdaydı. İşin sadece kamera önü kısmında da değildi. Metin yazımından montajına kadar her şeyiyle ilgileniyordu. İşin mutfağındaydı yani. İnsanlara hayatı anlatmak istiyorum. Mankenliği tamamen bırakacağım çünkü hem mayo defilesine çıkar hem de haberci olarak ekranlara gelirsem bana kimse inanmaz" diyordu. Haklıydıda. Ama bu arada maddi olarak da güce ihtiyacı vardı. O günlerde yaşanan ekonomik krizden etkilenmişti. Mikkiyetten sibel köklüye verdiği röportajda ben de çok etkilendim tabi. Geçindirmem gereken bir ailem var. Üniversitede okuyan ablamla birlikte oturuyoruz. Annemle babam izmir’de. Annem ev kadını, babam da bir şirkette çalışıyor. Yani benim paramla geçinmesi gereken insanlar var. Kanal d’den aldığım büyük bir para değil. Ben sadece bu işi yapmak istediğim için buradayım. Ama bu dönemde mankenliği tamamen bırakamazdım, ben istesem de iş beni bırakmazdı. On tane iş geliyorsa bir tanesini kabul ediyorum. Çıktığım işler de burayla örtüşecek işler. Para tatlı gelseydi mankenliğe devam ederdim, biliyorsunuz tatlı paralar kazanıyoruz hakikaten. Ama bunların hepsini bir kenara ittim. Ailem ve ben rahat bir şekilde kimseye muhtaç olmadan geçinelim yeter. Demişti.
#duygudikmenoğlu #tuncayözkan #manken