Mük

Ege Yağız'ın şarkılarını ve analizlerini dinlemeyi seviyorum. Umarım normale döndüğümüz bir gün Ege'yi bir parkta veya kumsalda izleyebileceğiz.

Ege, merhaba, yine ben. Egitim konusunda bir sozle devam etmen cok guzel bir tesaduf, cunku biz de yakin zamanlarda bu konuda okumalar yapmistik Robbie'yle. Bu video ustune acaip oldu! Videolarinda alintilarini etimoloji ile baslayarak inceleme yontemin bence mukemmel. Soyle, ben de -belki okumussundur ama- sen ve dinleyicilerinle, bahsettigim okumalar esnasinda karsilastigim bir kaynagi paylasmak isterim. Bence egitim uzerine yazilmis en guzel metinlerden biri. "The Basic Writings of Bertrand Russell - Betrand Russell - No. 45 - Education" - Internette bir link bulamadim metnin orjinalini gosteren, bende baski var. Su anda bam diye bu kitabi edinemeyecek okuyucular ve dinleyicilerin icin hic usenmeyip paylasmak istiyorum... Burada Russell, yaklasik 12 sayfa uzunlugundaki yazisina su cumle ile basliyor: "No political theory is adequate unless it is applicable to children as well as to men and women." Bu metinin bicim ve icerik bakimindan degerliligini ifade etmeye yetmez alinti olarak ancak bence ILK CUMLE olmasi cok manali... Senin de dedigin gibi, egitim sistemlerinin ozune bakildiginda, gercek ogrenmenin gerceklesebilmesi icin tasarlanmis "child-friendly" - cocuk canlisi ya da "youth-friendly" genc canlisi sistemlerle karsilasmaya ihtiyacimiz var toplum olarak. Ve su an egitim, cok erken yaslarda bireyin hayatina kazandirilan bir konsept olarak, egitilen bireylerin ihtyaclarina gore tasarlanmis durumda degil, bu da tabii bir genelleme, ancak bir cok kisinin deneyimiyle tutarlilik gosterebilecegine inaniyorum. Bu cok ama cok onemli konudaki (hayatimizdan gercekten kac saati egitim ile gecti ve geciyor dusunsenize!!!) Russell soyle devam ediyor, " The power of education in forming character and opinion is very great and very generally recognized. The genuine beliefs ...... of parents and teacher are almost unconsciously acquired by most children: even if they depart from these beliefs later in life, something of them remains deeply implanted, ready to emerge in a time of stress and crisis. Education is, as a rule, the strongest force on the side of what exists and against fundamental change: threatened institutions, while they are still powerful, possess themselves of the educational machine, and instil respect for their own excellence into the malleable minds of the young. Reformers retort by trying to oust their opponents from their position of vantage. " Buradan sonrayi kalbim hizla iyice hizla atarak okuyorum, "The children themselves are not considered by either party: they are merely so much material. to be recruited into one army or the other. If the children themselves were considered, education would not aim making them belong to this party or that, but at enabling them to choose intelligently between the parties: it would aim at making them able to think, not at making them think what their teachers think. Education as a political weapon could not exist if we respected the rights of children (!!!). If we respected the rights of the children, we should educate them so as to give them knowledge and the mental habits required for forming independent opinions: but education as a political institution endeavours to form habits and to circumscribe knowledge in such a way as to make one set of opinions inevitable." Neredeyse metnin tamamini buraya yazivermek istiyorum. O kadar manali ki. Lutfen edinebilirseniz okuyun, kitaptaki diger tum konularda da degerli noktalarla karsilastim. Bir de sunu birakayim buraya, sanki egitimin sikiciliktan kurtulmasina dair cok guzel bir paylasim olabilir... Bertrand devam ediyor, yaziyor yaziyor, sonra diyor ki: "Authority in education is to some extent unavoidable, and those who educate have to find a way of exercising authority in accordance with the spirit of liberty. Where authority is unavoidable, what is needed is 'reverence' . A man who is to educate really well, and is to make the young grow and develop into their full stature, must be filled through and through with the spirit of reverence. It is reverence towards others that is lacking in those who advocate machine-made cast-iron systems: militarism, capitalism, Fabian scientific organisation and all the other prisons into which reformers and reactionaries try to force the human spirit. In education, with its codes of rules emanating from a Government office, its large classes and fixed curriculum and overworked teachers, its determination to produce a dead level of glib mediocrity, the lack of reverence for the child is all but universal... Reverence requires imagination and vital warmth: it requires most imagination in respect to those who have least actual achievement or power. The child is weak and superficially foolish, the teacher is strong, and in everyday sense wiser than the child. The teacher without reverence, or the bureaucrat without reverence, easily despises the child for these outward inferiorities. He thinks it is his duty to 'mould' the child: in imagination he is the potter with the clay. And so he gives to the child some unnatural shape, which hardens with age, producing stains and spiritual dissatisfactions, out of which grow cruelty and envy, and the belief that others must be compelled to undergo the same distortions. The man who has reverence will not think it is his duty to 'mould' the young. He feels in all that lives, but especially in human beings, and most of all in children, something sacred, indefinable, unlimited, something individual and strangely precious, the growing principle of life, an embodied fragment of the dumb striving of the world. In the presence of a child, he feels an unaccountable humility - a humility not easily defensible on any rational ground, and yet somehow nearer to wisdom than the easy self-confidence of many parents and teachers. The outward helplessness of the child and the appeal of dependence make him conscious of the responsibility of a trust. ............... The man who feels this can wield the authority of an educator without infringing the principle of liberty. " .......... "Some of the things which education achievements at present must continue to be achieved by education in any civilized country. All children must continue to be taught how to read and write, some must continue to acquire the knowledge needed for such professions as medicine.... " vs vs vs Yani senin de dedigin gibi, bugun burada almis oldugumuz ve kendi katkilarimizla edindigimiz egitimler sayesinde su anda gerceklestirmekte oldugumuz paylasimlarda bulunabiliyor, birden fazla dil okuyabiliyor, farkli disiplinlerden gorusleri arastirmaya devam ediyoruz. Ne mutlu egitime ulasma sansi olan, ortalamanin ustunde egitime ulasma sansi olan bireylerden olmamiz... Ne yazik ki bazi kardeslerimiz kotu de olsa bir egitim sansi verilmeyebiliyorlar. Ama ben asil bu kadar "idealden uzak" bir egitim sisteminde karsima cikmis olan, geleneksel ogretmen algisindan uzak egitimci dostlarima (canim ogretmenimlerim veya hocalarim) cok ama cok mutesekkirim. Ne mutlu ki mesleklerini gonulden gelerek yapan ve egitimle ilgili olan konustugumuz gercekligi yeniden yaratmaya calisan egitimcilerimiz ve ebeveynlerimiz de var. Oralarda bir yerlerde. Neyse cok yer isgal ettim, ben gidiyorum. Bu KZfaq kanali super Ege. Genc arkadaslarimla paylasacagim. Bu arada, Krishnamurti'nin de egitimle ilgili cok guzel soylesileri ve mektuplari var. Karsilasmadiysaniz cok tavsiye ederim. Turkce karaktersiz klavye icin ozur diliyorum tum okuyanlardan. Cift dil olarak birakmak durumundaydim, alintilarim cok uzundu cevirmek icin. Yabanci diller bilmek cok guzel zaten ama degil mi :) Sevgiler

Değerli dostum, çok keyifli bir video olmuş. Fikirlerine yürekten katılıyorum. Seni izlerken kurduğun cümlelerin altını çizmek istedim. Hatta o an bilgiye ve fikirlere ulaşırken kitap okumak ile video izlemek arasındaki farkın ne olduğunu kavradım (sayende). Bu kanal ve çektiğin videolar, gençlere ve ebeveynlere çok katkı sağlayacak. Her şey sorgulamakla başlıyor. Yeni videoları heyecanla bekliyorum. Emeğin için teşekkürler.

Gerçekten sıkıcılıktan kurtulmalı eğitim bunu beyaz zambaklar ülkesi başarmış,bence siz üstadların yeni düzenlemeye öncülük etmesi ile bizim ülkemize de yeni nesil eğitim sistemi gelsin artık

Eylem çok iyi bir öğretmendir. Eylem öğretir. Konsantrasyonun yanı sıra kendini bilmek ile ilgili dersler olmak zorunda. Ve evet ahlâkî öğretiler genellestirilemez. Kendi hayatında problemi tespit edip onu çözümleyebilecek bireylerin yetişmesine ön ayak olmalıyız.

Çağdaş eğitim kuramlarında zaten öğrencinin merkezde olduğu, bilgiyi öğrenen ve gerçek hayata aktaranın öğrencinin kendisi olduğu görüşü hakim ancak ülkemizde hala fi tarihinden kalan öğretmenin merkezde olduğu, öğrencinin yalnızca dinleyici olduğu uygulamalar yapılmakta maalesef.