Рет қаралды 10,271
Değerli Müslümanlar!
Günümüz Müslüman gençlerinin içinde bulunduğu; dinden uzaklık, inançta zayıflık, ahlakta yozlaşma, Allah’ın emirlerini terk etme, haramlara dalma ve zamanlarını boşa harcama gibi vahim durumlarına bakacak olursak, inancımızı hedef alan sinsi savaşların, bela ve musibetlerin ne denli ciddi olduğunu görürüz.
Değerli kardeşlerim! Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda bundan hepimiz sorumluyuz! Elbette; herkesin kendi durumuna ve konumuna göre sorumlukları vardır.
Fakat en büyük sorumluluk, Şeyh Hazretlerinin medreselerinde yetişen ve ümmeti yanlış yollara sapmaktan korumak ve doğru yola iletmek için ilim öğrenen âlimlerin omuzlarındadır.
Ama büyük bir üzüntüyle görüyoruz ki Cenâb-ı Hakk'ın lütuf ve ikramda bulunduğu kimseler hariç ilim okuyanların birçoğunun ilimleri kendilerine vebal olmuş, insanları dünya sevgisinden kurtarmak yerine kendileri dünya sevgisinde boğulmuş ve bataklığında kaybolmuşlardır. İnsanları dünya şehvetlerine karşı ikaz edecekleri yerde, kendileri ona kapılmış ve dünyanın ağına düşmüşlerdir.
Kalbi dünya sevgisi ile dolmuş olan insanları ıslah edeceklerine, maalesef niceleri aynı duruma düşüp aynı hastalığa yakalanmışlardır. Taat ve ibâdetlerde yarışacakları yerde, rehavete kapılmışlar, zevklere yönelmişler, dünyalık mal biriktirme ve faydasız şöhret elde etme konusunda yarışır hale gelmişlerdir.
Alimleri bu halde olan bir ümmet nasıl düzelir?! Örnek alınacak şahsiyetleri bu halde olan bir millet nasıl yücelebilir?! Heyhat! Heyhat!
Ey âlimler; ey memleketin tuzu âlimler!
Tuz bozulursa şayet, tuzu kim ıslah eder!
Kardeşlerim! Dünyayı terk etmek her ibadetin başı ve her fazîletin kaynağı olduğu gibi; dünya sevgisi de her günahın başıdır. Bu yüzden dünya sevgisi âlimlerin kalplerine sızarsa, ümmetin ıslahı hususunda ümit kalmaz. Zira dünya bağımlısı bir kimse, din işleriyle meşgul olsa bile amelleri dünyevî amaçlar taşıdığı için geçersiz olur.
Şayet âlimin kalbi dünya sevgisiyle dolu olursa, asıl görevi olan Cenâb-ı Hakk'ın dînine daveti bırakıp, dünyanın peşinden koşar; hem sapar hem saptırır.
Kendi uzmanlık alanını bırakıp başkalarının uzmanlık alanında çalışanlara ne demeli? Mesela; mühendisliğe soyunan bir doktor, ya da doktorluğa soyunan bir mühendis için ne düşünülebilir? Bu, tamamen abesle iştigal ve dolayısıyla yeryüzünde bozgunculuk çıkarma anlamına gelmez mi, kardeşlerim?
---------------
KZfaq: / ilimirfanhaznevi
Facebook: / ilimirfanhaznevi
Instagram: / ilimirfanhaznevi
Threads: www.threads.net/@ilimirfanhaz...
Telegram: t.me/ilimirfanhaznevi