Esra Akkaya… O doğduğunda takvim yaprakları 1970 yılını gösteriyordu.
Memur bir alenin 3 çocuğundan biri olarak İstanbul Moda’da gözlerini açtı dünyaya.
Kaya ve Sarp adında ikiz erkek kardeşi bulunmakta. Hatta bu ikiz kardeşler, yıllar sonra ablalarının peşinden giderek oyuncu oldular…
Eğlenceli bir ailenin içinde büyüdü. Ailesi ona her konuda destek oldu.5 yaşındayken jimnastiğe başladı.
Annesi onu sürekli sosyal faaliyetlere ve Kadıköy Halk Eğitim’de ne kadar kurs varsa gönderiyordu.
13 yaşındayken tiyatroyla tanıştı. Ancak oyuncu olarak değil, seyirci olarak oradaydı. Sahnede arkadaşlarını görünce çok heyecanlandı ve o da sahnede olmak istedi.
1983 yılında Tevfik Gelenbe Tiyatrosunda sahne hayatına başladı. Üniversitede veterinerlik fakültesini kazanmıştı kazanmasına ama, sahne tozunu daha küçük yaşlarda yuttuğu için tiyatro sevgisi daha ağır bastı.
Esra Akkaya, Hürriyet’ten Eda Solmaz’a verdiği röportajında çocukluğunu ve tiyatroya giriş serüvenini şöyle anlatıyor.
“Annem beni sürekli sosyal faaliyetlere götürüyordu. Bu sayede de bir sürü keyfim gelişti. Hiçbir zaman tek bir şey olacağımı düşünmedim. Sadece bir şeyi istemedim o da büyümek. Ben çok geç büyüdüm. Oynamaya devam etmek istedim. Sonra da oynamayı hiç bitirmedim. 13 yaşında tiyatro ile karşılaştım.
Bir çocuk oyununa gittim ve sahnede arkadaşlarım vardı. Çok heyecanlandım ve sahnede olmak istedim. 1983 yılında bir çocuk oyununa girdim. O zaman ben oynamanın bitmeyeceği yeri buldum.
Annem akademik bir kadındı. Matematikte iyiydim ama edebiyatçıydım. Veteriner fakültesini kazandım. Konservatuvara yarı zamanlı girmeye çalıştım. ‘Ya veteriner ya da oyuncu’ ol dediler.
Bu sefer özgürlük bayrağını açtım. Annem ‘hayatta olmaz’ dedi. Babam yanımda durdu. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girdim.”
1988’de Mimar Sinan Devlet Konservatuvarına kayıt olan Esra Akkaya, buradan 1993 yılında mezun oldu.
İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Büyük Miras, Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda Bedava mı Sandın? gibi oyunlarda görev aldı.
Eğitim hayatı devam ederken, televizyona da adım attı. Esra Akkaya, senaryosunu Kandemir Konduk’un kaleme aldığı Mahallenin Muhtarları dizisinde rol aldı.
Başarılı oyuncu, tam 12 yıl boyunca yayınlanan ve Türkiye’nin unutulmayan dizileri arasında yer alan bu yapımda hayat verdiği Şirin karakteriyle hiç bitmeyecek bir üne kavuştu.
Esra Akkaya, Mahallenin Muhtarları’na nasıl dahil olduğunu Hürriyet’ten Ece Solmaz’a şöyle anlatıyor;
“1987’de TRT’de Hint filmlerine seslendirme yapıyordum. Ardından Tiyatro İstanbul’da sahneye çıkmaya başladım. Cihan Ünal hocamdı ve Gencay Gürün’e ‘bu çocuk olur’ dedi. 21 yaşımdayken tiyatroda başrol oynadım. Beni sahnede izleyen Cihat Tamer de Kandemir Konduk’a diyor ki ‘Senin Şirin’i buldum sahnede.’ Kandemir Konduk ile tanıştıktan sonra Şirin karakterini oynamaya başladım.”
İkiz kardeşleri Sarp ve Kaya da onun izinden giderek oyuncu oldular. Sarp Akkaya, Kurtlar Vadisi Pusu, Ezel, Muhteşem Yüzyıl, Suskunlar ve Çukur gibi ses getiren yapımlarda rol aldı.
1997 ile 2002 yılları arasında Mahalle’nin muhtarları dizisinde oynayan Esra Akkaya, daha sonra sırasıyla Karanlıkta Biri Var, Günaydın İstanbul Kardeş, Yarı Şaka Yarı Ciddi, Bir Dilim Aşk ve Sonradan Görme gibi yapımlarda rol aldı.
Esra Akkaya, tiyatroya devam ettiği 2000’li yılların sonuna doğru televizyon ve sinemadaki kariyerine ara verdi. Ünlü oyuncu, bunun nedenini Eda Solmaz’a şöyle anlatıyor;
“Ajansımı açtım. O dönem o kadar çok arkadaşıma zevkle iş buldum ki dediler ki ‘Sen cast yap.’ Kendiliğimden ajans oldum. Ajans da hem iyi kazandım hem de güzel vakit geçirdim. O sırada oyunculuk eğitiminden gelmemiş olanlar da ekranda yer bulmaya başladı. Bu bir eleştiri değil, sadece anlayamıyordum. Sonradan ilişki sistemini çözemedim. Her şey çok hızlandı. Başka yapımcı ve oyuncu profili ortaya çıktı. Onunla uyumlu olamadım. O yüzden de oyuncu ve ajans olarak medyadan uzak durmaya karar verdim. 14 yıl açık kaldı o ajans.”
#EsraAkkaya #EsraAkkayaKimdir #MahalleninMuhtarları