Wer kommt von ZARA SECRET..

"Senin tek nefeste kurduğun bir cümle, benim kaç gece nefesimi kesti bilmiyorsun."

Hayatımın arka fonunda bu müzik çalıyor sanki...

Öyle büyümüş ki içimizdeki yalnızlık. Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz -Cemal Süreyya

"İnsan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez"

"Çocuklar ne kadar büyürse büyüsün sevilmedikleri yaşta kalırlar."

Namaz bittikten sonra herkes ayaklanmış camiden çıkarken, istifini hiç bozmadan oturan o son kişiye iyi bakın.. Onun derdi hepinizi aşar.

"Sana geldim. Gelmeyecektim. Yolda gelmemem için elli tane sebep saydım ama sebepleri saydıkça farkettim ne kadar çok gelmek istediğimi." ~ Ömer Uçar / Ezel Bayraktar Ezel 13. bölüm.. özledik be yine mi başlasak.. :)

"El olduk efendim, velhasıl ziyan olduk ziyadesiyle..."

🌸

En son yılbaşı gecesi görüştük, iznimi 1 günde uzatarak meslek hayatımı riske attım sırf onu bir gün daha fazla görebilmek için. Dünya gözüyle bugüne kadar son görüşüm oydu, oymuş.. Vedalaşıp Suriye görevi için yola koyuldum. Her şey çok güzeldi birbirimize yine daha da güzel olacağına dair sözler vererek döndüm görev yerime. Uzun süre telefon üzerinden ilerletmek zorunda olsak bile bir problem görünmüyordu. Ocak ayında, planlı iznim olan Nisan'da geldiğimde nişanlanacağımıza dair konuşmalar oldu kendi aramızda yine birbirimize söz verdik, hatta konu ailelelere kadar ulaştı haberdar oldular onlarda sevindi. Abileri, ablaları, annesi babası hepsi beni öğrendiler falan. Bunlar ciddi olarak nitelendirilebilecek bir ilişki için heyecan verici adımlardı; ki ilk kez böyle bir şey yaşadım ve hissetmediğim duygular hissettim, çünkü deli gibi aşıktım ve aşık olduğum onunda bana aşık olduğunu "düşündüğüm" insanla evlilik yolunda ilerliyorduk, hikaye muazzam görünüyor. Ancak çok değil Ocak aylarının sonlarına doğru bir takım insanların fikirlerini öne sürerek mesleğimden dolayı(askeri personelim) daha önce konuşup aştığımızı düşündüğümüz meseleler gündeme gelmeye başladı. İsmini şu an hatırlayamadığım bir öğretmeni vardı onada bir parantez açmak isterim, belki vicdanen o an söylemesi gerekenleri haklı olduğunu düşündüğü şeyleri benim hakkımda hiçbir fikre sahip olmadan aktararak aklını karıştırdı, bilmiyorum kendisini tanımıyorum ama onada hakkım helaldir, canı sağ olsun. Meselenin temeli uzaklık, mesafe, özlem gibi konulardı. Bunun üzerine birde malumunuz Bahar Kalkanı Harekatı başladı. Belki gitsem aşabileceğimiz konular iken, önce harekat dolayısıyla sonrasında ise pandemi yüzünden izinler durduruldu ve benim Nisan ayında izne çıkamama dururum oluştu. Bununda etkisiyle benim açımdan aşılabilecek olarak görünen bu konu yine problemin temeli olan mesafeninde etkisiyle büyüyerek tartışmalar, kavgalar ve bahaneler zincirini oluşturdu. Yine çok değil Ocak Şubat ayının başlarında bana ayrılmak istediğini söyledi. Ki bu benim beklediğim, ön gördüğüm son ihtimali. Daha öncesinde de çok kez gündeme gelmiş ve aştığımız konulardı çünkü. Elbette sevdiğim ve onunda beni sevdiğini "düşündüğüm" için kabul etmedim, mücadele ettim, hiçbir hatam olmamasına rağmen yeniden kazanmak istedim onu. Kendisi kafede çalışıyordu ve ben çiçekleri çok sevdiği için çoğu zaman ona gönderirdim iş yerine. İş yeri aile dostları olmasına rağmen onlarda hoş karşılardı bu durumu. Ben yine tepkisini merak ettiğim için daha öncesinde ayarladığım onun tanımadığı arkadaşımı kafeye gönderip, akabinde çiçeği yollattım. Çiçeği kabul etmeyip çöpe attığını önce arkadaşımdan sonra ise kendisinden fotoğraflı şekilde görerek öğrendim. Bana hayvan gibi kırgın olsa dahi asla bir çiçeğe kıyıp, kimden geldiğini bilmese dahi çöpe atmaz, tanımadığı bir çifte veya kişiye verip sevdiği birisine armağan etmesini söyleyecek kadar çok severdi çiçekleri. Bir nedeni olmalıydı? Varmışta nedeni. O gün, o çiçeklerin geldiği gün hoşlandığı, görüştüğü çocuk arkadaşları ile kafede imiş. Meğer bizim uzaklık, mesafe, özlem diye bahanelere sıkıştırdığımız uçurum ihanet imiş. Bir insanın elinden hiç bir şey gelmeyeceğini bildiği anlardan biriside benim bunu öğrenişim idi. Hiçbir şey yapamadım.. Gitmek istedim gidemedim, kalmak istedim sığamadım. Bütün bunların yaşandığı dönemde hem kalbimde hem etrafımda savaşın içerisinde idim. Onlarca silah arkadaşımı kaybedişim, onlardan birisi de olabilmeyi isteyişim, bir takım teselli arayışım ama bulamayışım. Öylesine çaresiz ve zor bir süreçti ki tarifini izahını yapamıyorum ama bedelini büyük ödedim. Zaman insanı sakinleştirdikçe mantıklı düşünmeye zorluyor. Ölümü bile düşünen bir insandan, bulunduğun ortamdan dolayı yaşamak zorunda olduğun bir insana dönüştürüyor hayat seni. Böyle bir karmaşanın ortasında bizim ilişkimiz bitti, zaten bitmiş ama benim için yeni bitmişti, bitmek zorunda bırakılmıştı; keza bitti demekle keşke bitebilseydi. Anasını satayım şu an bile bitti demek bu kadar zor geliyormuş meğer bana, öyle seviyordum. Çaresiz şekilde zamana bırakmaya devam ettim. Ruhen ve bedenen vermiş olduğum iki ayrı savaş devam ederken Mayıs ayında nişanlandıkları haberini aldım. Zaten ümidimi kesmiş beyaz bayrağı çoktan kaldırmıştım, ne numarası ne sosyal bir hesabı, ne de ortak arkadaşım kalmamıştı ulaşabileceğim. Bu yorum neden burada? Ezel ikimizinde en sevdiği dizi idi. Ben kendisi ile ihanetinden sonra konuştuğumda kalbimden çıkardığımı, ondan nefret ettiğimi, asla affetmeyeceğimi, beni yaşarken öldürdüğünü söylemiştim. Ve oda bana tamda bu şekilde "Ömeer, ömeeeer" diye karşılık vermişti. Çünkü biliyordu, yine gelse yine affedecek kadar çok sevdiğimi.. Aradan haftalar aylar geçti. Ben bugün hala izne çıkamamış bir şekilde Suriye'deyim. Bu süreçte hayatımda bir şeyleri değiştirebilmek adına çok bir fırsatım ve şartım olmadı. Zaten savaşın ortasında görebileceğin yerde, görüşebileceğin insanda belli.. İçime kapandım, aşka küstüm, birisini yeniden sevebileceğime olan inancımı yitirdim. İlk aşkım, ilk sevdiğim kişi değildi belki ama en çok ona inanmıştım. İnsanın en çok inandığı yerden vuruluşunun telafisi mümkün müdür hayal gücüme sığmıyor. Kendimde onu başarabileceğimi sanmıyorum. Ama yine de her zaman savunduğum ve gurur duyduğum iyi kalpli oluşumdan ödün vermeden yaşamaya devam etmek zorunda olduğum bilincinde yaşamaya devam ediyorum.. Kafanızı şişirdiğim için özür dilerim; şunu kulağınıza küpe edinin birisiyle birbirinizi çok sevmekten ziyade, birbirinize çok güvenmeyi deneyin.. Ve sen Ruh-i revanım; Denk gelir mi bilmiyorum ama ihanetine rağmen bende ki güzelliklerin ile aşka, sevgiye ve insana küsmüş biri olarak; İsmi olmasa da ruhu Eyşan olana İdlip'ten mutluluk dileklerim ile..28.09.2020 03:44

bazıları vardır ki izlerken sadece yorumları okurlar ama asla yorup yapmazlar . Asıl hikaye onlardadir . Gerçek hikaye sahiplerine selam olsun 🖐️

"Ben sana mecburum bilemezsin." Unutamadikca seni, unutuyorum kendimi. İlkler asla unutulmaz.

Yeni birini tanımaya yorgun olduğunu hissedip yalnız kalmayı sevmeye başlamak..

Dön bak bakalım arkana yeğen, ''gitmem '' diyenlerin kaçı yanında ? - ramiz karaeski

Unutma yeğen; Hеr gеlеn sеvmеz Vе hiçbir sеvеn gitmеz. R.Karaeski

Hangi hislerle bu eseri ortaya çıkardın be adam. Her dinlediğimde içimden birşeyler akıp gidiyor.

Bazılarımız şiirlere tutunuyor, Bazılarımız şarkılara… Bazılarımız filmlere tutunuyor, Bazılarımız kitaplara… Sanırım artık insan, tutunamıyor insana

gerçek olmadığını bal gibi bilirim, ama yine de sana inanırım. yorum tutmuş, buradan Tuncel Kurtiz’e rahmet diliyorum.Nur içinde yatsın büyük üstad.

Hayatın kuralı bu, ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda. Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı. Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı. Nereye gidersen git şunu unutma. Herkes gün olur evine döner.

Allah'a yemin ederim ki, bu müzik kalbime dokunuyor.

Bir öfkeyle numaramı değiştirdim bir gün. O zamana kadar aramadın, belki de ondan sonra da hiç aramadın. Her gün bir fotoğrafını sildim, her gün senden kalan bir anıdan kurtuldum. Tam iki yıl sürdü. İşte o ilk iki yıl canım çok yandı... Ama evimi değiştirmem çok daha uzun sürdü. Çünkü ne zaman istesen beni burada bulabilirdin. Belki özlersin, belki dayanamazsın, belki aklına eser de çat kapı gelirsin diye gidemedim bu evden. Çok bekledim seni, çok yandım, çok ağladım, çok kırıldım... Dedim ya çok zor günler geçirdim.. . Gitgide alışıyor insan işte her şeye... Bitmez dediğin aşklar bitiyor, gitmez dediğin insanlar gidiyor, geçmez dediğin yaralar geçiyor bir bir... Yani iyileşiyorsun... Tam dört yıl sonra taşındım bugün. Bunca zaman gelmedin, şimdi gelsen de ancak misafir olursun. Nasıl ki sana olan sevgim bitti, öfkem de dindi geçti... Aslında unutmuştum seni büsbütün. Az önce eski bir kitap arasında kalmış bir fotoğraf geçti elime. Ben sana bakıyorum, sen objektife gülümsüyorsun. Fotoğrafın arkasında “Sen bana baktığın sürece ben hep mutlu olacağım...” diye bir not vardı. Ben sana bakmıyorken sen kiminle mutlu oluyorsun diye düşündüm biraz, biraz da üzüldüm doğrusu. Sonra yaktım fotoğrafı, inan bana içim hiç acımadı. Gönlümde işte öyle tükenmişsin. Bir zamanlar canım kanımdın, artık hatıram bile değilsin...🌾🎉

Hayatın kuralı bu ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda...

Bir hayat dersi der ki:"Hayallerini tek başına kur ancak o zaman gerçekleşir."(26.11.2021) 23.58

Çalan kişi Berlin Kreuzberg’te her gün sokakta çalarken görüyorum. Geçerken 10-15 dakika mutlaka dinleriz. Hem çalıp hem içiyor. Her seferinde KZfaq da milyonlarca dinlenmiş olan parça bana ait derdi inanmazdık. Şimdi karşıma çıktı gerçekten ona ait. Vesselam Resul abi. Veriyorsun hakkını

Bir 10 yıl daha geçse kendimi yine burada bulacağım çünkü her ihanet sevgiyle başlar

"kiminle yaşarsan yaşa, aklındakiyle ölürsün."

Beni sevmedi. Beni seviyormuş gibi yaptı. Bu mühim, önemli ve tuhaf Bu kabullenilemez ve katlanılmaz. Bunun ağrısı dinmez, bunun kırgınlığı unutulmaz. Sevilmiyor olmanın çaresizliğinden sağ çıkar da insan, sevildim sanmanın düşüşünden kurtulamaz...

Nu știu de ce, dar melodia îmi răscolește sufletul, probabil din cauza durerii pe care o trăiesc momentan si cea de pe urmă. Viața asta, când iubești si te sacrifici pentru cel iubit, pierzi, ești rănit și uitat....... Dumnezeu ne salvează, dar toată viața îți pansamezi inima de amintiri...... Din România salutări 🙏🫂

- Ömer ziyaretçin var! + Yıllardır burdayım Salim Efendi kabul ettim mi ziyaretçi? - E bende öyle dedim, adımı söyleyin dedi. +Neymiş adı! - Eyşan...

Ezelin ‘’ Ama unutamıyorum abi’’ dediği ve gözlerinin dolduğu yerdeyiz.

Bu parçayı dinleyip iliklerine kadar hisseden insana söyleyecek söz yoktur bazıları sadece dinler bazıları hisseder hisseden kardeşlerime tüm dileklerinin kabul olmasını temenni ediyorum.Umarım bizler bu hayatta en dibi görüp zirveye çıkanlar oluruz

This voilen make me cry cuz I was remembering my past memories🙂💔😣 I really love voilen... Specially Turkish I love you so much TÜRKYE.... My dream country🖤💙

*ödüm kopuyor en mutlu anımda bu parça bir yerlerde çalınıp yüreğime dokunacak diye ödüm kopuyor*

eskisi kadar özlemiyorum seni, ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda. adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor. yokluğunun takvimini tutmuyorum artık. biraz yorgunum. biraz kırgın. biraz da kirletti sensizlik beni! nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama “iyiyimler” yamaladım dilime. tedirginim aslında, seni unutuyor olmak, hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni. gel diye beklemiyorum artık, hatta istemiyorum gelmeni. nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde. ara sıra geliyorsun aklıma, bana ne diyorum. benim derdim yeter bana bana ne! alıştım mı yokluğuna? vaz mı geçiyorum, varlığından? tedirginim aslında, ya başkasını seversem? inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem. ö z d e m i r a s a f

Her defasinda paramparca bu nasil bir duygudur USTA ? O nasil bir marifet nasil bir yetenek ? Parmaklarin dert görmesin USTA...

Artık konunun Aşkla ilgisi kalmadı. Biz müziği sevdik. Eyşana ve eysanlara çoktan yol verdik.

Ömer iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. İnsanlara fazla güveniyordu. Sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu. Eğer geri dönüp söyleyebilseydim söylerdim. ‘Ömer derdim her ihanet sevgi ile başlar.

'' Siz hiç Keman ağlamasına şahit oldunuz mu? Ben oldum "

"Dudağımda geçmişin izleri, yüreğimde yitirilmiş umutların sesleri...Ve sen ruhumun katili; hiç dokunmadan öldürebildin beni"..

Başlamadan biten,kavuşulması güç,adına aşk dedikleri,bedene zarar vermeden ruhunu çökerten o kuvvetli hislere 🥂

Belki 10 sene sonra açıp dinleyeceğim bunu ve buraya yazdığım yorumu görüp keşke o gün üzülmeseydim diyeceğim

“Bazen de balık asar kendini oltaya , sen tuttuğunu sanırsın …!”🍂🥂

Ne demiş şair; “Yolun, yaram kadar derin olsun..”

Ey benim karanlık yanım Hüküm süren tarafım Işığa koşan ayakların Günden güne nasırlaşmış Halsiz dermansız kalmış bedenin Kendisine bile ağırlaşmış Ey benim kıvılcıma bile umut diyen yanım Aydınlığa bu denli hasret kalmış Gözleri sabahlamış Elleri eriyen mumun altında yanmış Ey benim mahkûm yanım Özgür yanına uzak kalmış Saçlarına kar yağmış Ey benim canım kendisine kendisini düşman bağlamış yanım Ben senin yanındayım .

Ne kadar değişirsen değiş ilk nerede mutlu olduysan,hep oraya çevirirsin kafanı

“Ömer iyi çocuktu ama bir kusuru vardı..İnsanlara fazla güvenirdi..Şimdi olsa söylerdim, Ömer derdim..Her ihanet, sevgiyle başlar..”

Birini çok sevdiğinizde, o sizi çok üzse de onun yanında ağlamak istersiniz, o size korkunç bir şey yapsa da onun kollarında teselli bulmak istersiniz..Birini çok sevdiğinizde size bin kere de yalan söylese yine herkesten çok ona inanmak istersiniz..

Hayatın için de isimler değişir ama ihanet asla değişmez.

cocukken yasadıgım anıları hatırlamaya basladıgımda o günlerde kaldım ne o günden sonra yüzüm güldü nede bir daha babam beni sevdi.

Sonra geliyorsun, açıyorsun, okuyorsun yorumları yüzlerce yarım kalmış yaşanmışlık ve tek bir ortak şeyin göze çarptığını görüyorsun “acı” ..

Bu adam keman çalmıyor. Ne yaşadıysa onu anlatmaya çalışıyor be

Kaybetmekten korkarak yaşamayı öğrettiler bizlere, velhasıl içimizdeki ruhu kaybettik. Kaybetmekten korkmayın zaten dürüst kişiler hiçbir zaman kazanamaz bu dünyada..

Onu tanıdığımda 19 yaşındaydım.. Hayatımın en güzel zamanlarıydı ve onu Haziran ayında bir yaz yağmurunda tanıdım. İlk başlarda peşimden çok koştu bu çocuk beni üzer olmaz dedim kendime ama çok hoşlanmıştım. Bir süre sonra tamam dedim ve başladık. İlk 6 ay herşey çok güzeldi o süreden sonra herşey sarpasardı. Sürekli ayrılıp barışmaya başladık. Askere gitti bekledim ayrıldı yine bekledim. Onsuzken hayatıma hiç kimseyi almayı hiçbir zaman düşünmedim her zaman onu bekledim ben yazamazdım, dönemezdim gururumdan çünkü her seferinde başkasına gittiğini duyardım. Başkasına giden birine ne denirdi ki zaten bana dön diyemezdim sadece acı çekerek beklerdim. Her zaman barışmayacağım derdim yapamazdım. En son yine yapmıştı yapacağını askerdeyken benden ayrıldı askerlik yaptığı ildeki bir kızla ilişkiye başlamıştı ona çok kırgındım çok kızgın ve öfkeliydim artık kafamda bitirmiştim dönsede olmaz diyordum ve rededecek gücü kendimde bulmuştum. Böyle böyle 2 yıl doldu askerden gelmişti ve ben ne kadar kızgın olsamda onu çok özlediğimi kendime söyleyemiyordum. Askerden geldikten sonra çalıştığım yere yemek yemeye gelmişti bir kaç kez ufak ufak adımlar atıyordu ve bir gece yazdı o gece uzun uzun konuştuk ben dinledim daha doğrusu sensiz yapamıyorum seni seviyorum dedi ben yapamadım sen nasıl yapabildin? diye sormuştum cevap vermemişti verecek bir cevabı yoktu çünkü o çoğu kez bensiz yapabildi. Ben parası olmadığı zamanlarda cafelere gittiğim zaman sadece 1 bardak çay içerdim. Herşeyi ince düşünürdüm onunla ilgili her neyse ortak arkadaşlarımız Hatice düzelmiş olgunlaşmış bir kez daha dene dediler tabi bu konuşmalardan da etkilendim zaten çok özlemiştim tamam dedim. Döndükten sonra herşey bambaşkaydı çok farklıydı bana karşı çabalıyordu beni mutlu etmek için uğraşıyordu ama kavga ettiğimiz zaman onu tanıyamıyordum. Bana 2,5 yıl boyunca sarf etmediği kelimeler kullanmaya başlamıştı. Bayram zamanı buluşmuştuk üzerinde ki thisörtünde hafif bir yırtık vardı kendine alamadığını düşünüp üzülüp 2 tane thisört almıştım. En son ki buluşmamıza gittiğimi bilmeden thisörtleri vermek için yanına gittim ve arkadaşının bir cafesine gittik. Orda elini tutmaya utandığım için arkadaşına arkadaş gibiyiz gibi cümleler kullanmaya başladı çok utangaçtım hala ve çok seviyordum onu yinede sesimi çıkarmadım sonra arabada kavga ettik.. Sonra oradan kalktık eve geldim beni bir daha aramadı. Aradan 1 hafta geçti bana attığı mesaj bu son konuşmamız olacak beni ara oldu. Gece arayabildim. Son konuşmamız olduğunu anlamıştım içim buruktu çok kırgındım neden ayrıldığını bile bilmiyordum. Uzun uzun sustuk telefonda ben konuşmaya başladım ve o dinlemek istemedi belkide söylediklerim onun canını yakacaktı. Allah bizi birdaha karşılaştırmasın Hatice dedi amin dedim. Ben sana çok emek verdim senin için affedilmeyecek hataları affettim gururumu yeri geldi ayaklar altına aldım seni Allaha emanet etmiyorum hiçbirşey gönlünce olmasın ve umarım hayat sana beni hatırlatacak insanlar çıkarır karşına hakkımı helal etmiyorum sana inşallah sesime muhtaç kalırsın duyamazsın yüzüme muhtaç kalırsın göremezsin dedim ve sadece kendine ve ailene iyi bak Hatice, görüşürüz dedi ve kapattı. Aradan 1 ay geçmedi kuzeniyle nişanlandığını öğrendim beynimden vuruldum bu nasıl olur nasıl arkasına bakmaz dedim çünkü orada ben vardım. Beni ardında bıraktı ve dönüşü olmayan bir yola girdi. 3 sene oldu biteli o günden sonra sesini hiç duymadım. Sadece ayrıldıktan 1 yıl sonra bir yerde karşılaştık ve önümden 4 kez geçti çok pişman bakıyordu. Onu tanıdığımda toydum ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu göremiyordum. Kalbimle hareket ediyordum ve o hep hayatımda olsun istiyordum. Ben yıllarca yaşadıklarım yüzünden aynaya bakmıyordum beni güzel bulmadığı için beğenmediğine yordum ayrılığı, bazı şeyleri kabul etmemek içindi aslında ama o aşık olup o yola girdi belki de.. Beni hep kötü biri olarak gördüğünü düşünüyorum yaranamazsın ne yaparsan yap ama aksine onun yanağına düşen kirpiğinin yere düşmesine kıyamayıp peçetenin içinde yıllarca sakladım.. Şimdi nerede ne yapıyor bilmiyorum ama hayatım boyunca unutmayacağım bir ders verdi bana bir insana kolay kolay güvenmenin nelere bedel olacağını. Bir kızın duygularıyla oynamanın ne kadar kolay olduğunu öğretti. Demek ki yapılıyormuş dedim. Şimdi kimseyle bir yola giremiyorum çok uzun zaman oldu hayatıma birini almayalı hep aynı şeyleri yaşayacağımı düşünüyorum asla kalkışmıyorum. Hiç haketmediğim şeyler yaşattı umarım hayat bunları onun karşısına çıkarmaz. Ben içimde bitirdim oda zaten adımı hatırlatmayacak kadar unuttu…

Sevgili size küsmüşse çaresi vardır. Gitmişse çaresi yollardır. Ölmüşse dahi ahiret vardır. Ama sevmemişse derdine bir çare bulamazsın

Ömer’ler varolduğu sürece eyşanlar bitmez dayı

Kaç yıl geçerse geçsin ne olursa olsun nerde ve kimle olursam olayım sen her zaman benim 17. Yaşım, ilk göz ağrım, ilk neşem, ilk sancım, ilk heyecanım, ilk ağrım, ilk mutluluğum, ilk özlemim, ilk sarsıntım, ilk huzurum, ilk tecrübem, ilk cahilliğim, ilk korktuğum, ilk beklediğim, ilk öptüğüm, ilk sarıldığım, ilk koştuğum, ilk düştüğüm, ilk günüm, ilk gecem, ilk Aşkımsın.. Unutmam , unutamam...

Yorgunluk, özlem içten içe bitiriyor insanı, keşke çocuk kalabilseydim...

Sakın tek bir kelime dahi edeyim deme. Sakın tek bir yalan dahi söyleyeyim deme. niye biliyor musun? çünkü, inanırım… Onca şeyden sonra şimdi tek bir cümle et gözlerime bakıp beni sevdiğini söyle gerçek olmadığını bal gibi bilirim ama yine de sana inanırım. O yüzden bir an bile beni gerçekten sevdiysen sakın bir tek kelime dahi edeyim deme çünkü inanırım….

çok şey diyecektin, bir anlamı kalmadığını fark edip sustun. koşmak istedin, beklenilmediğini hatırladın, geri döndün. kimse bilmedi.

That violin speaks and touches deeply into soul

كل التعليقات اظن بالتركية انا اول معلقة بالعربي احب تركيا وكل الاتراك الى من فهم رسالتي كل ما تفعلون راقي فن ادب تمثيل جمال كل مافيكم راااااقي حقا احبكم في الله يا اخوتي انا صفية من الجزائر اتشرف بكم

Gene düştüm buralara çıkamıyorum bu parçadan inanın içime dokunuyor beğenin de bildirimden arada gelip dinleyeyim lan

Gözlerini kapat, ve gerçek olmasını istediğin birşey düşün . Beğenenin allah o düşüncesini gerçek kılsın. Helal sana ❤

من الجزائر تحيا فلسطين ❤❤❤❤❤

Bir küçücük umut gökyüzünde, Yaşamak mı, ölmek mi Vazgeçmişliğin var parantez içinde. Ezbere gülümsemek hayata Acısına tatlısına. Beni sensiz bırakışına…

İnsanları kader ayırmaz, insanları insanlar ayırır.

Ben müzik çalınca yorumları okuyorum ve yalnız olmadığımı anlıyorum, Dinleyip okudukça Kalpte kalan tatlı hatıralar sızlıyor.

uzun yıllar kendimin yasını tuttum. olabileceğim halde olmadığım insanın, yapabileceğim halde yapmadığım şeylerin yasını.

Definitely the 10s decade of bollywood saw the influence of this kind of music in the songs..love from india 😊😊 🇮🇳🇮🇳

"Sevmek trene benzermiş dayı, o ilk durakta seni bırakmasına rağmen, sen son durağa geldiğini bildiğin halde hala trende kalmak istersin. Onun geleceğinden değil dayı, benim unutmaya gücüm yetmediğinden kalırım..." -Tazo-

hiç bişey yokken şunu dinleyip hayatımı mahvetmeye bayılırım

Olur da görüşemezsek, ölürde söyleyemezsem, ben seni harbiden sevdim.

Her önüme geldiğinde baştan sona dinliyorum, bittikten sonra ezele kaldığım yerden devam ediyorum. Beğeninde bildirim geldikçe ezeli bitireyim artık 😂

“İnsanlar da kuyuya benzer. İçlerinde boğulabiliriz.“ Ahmet Hamdi Tanpınar

Tüylerim diken diken. Ruhuma batıyor. 2.6.20 arada beğeninde dinlemeye gelip acı çekeyim

Her dinlediğimde ağlatıyor söz yok ama ağlatır. Bakın bunu herkes anlayamaz..

Öyle çok yanar ki canın, dünyanın bütün suçlarını işledim sanırsın...oysa sadece sevmişsindir.

Aslında herkes öldüremez sevdiğini, Kimi gözlerinin içine saklar Kimi yüreğinin en derinine Korkaklar kadehlere sığınır, yürekliler diğer seslere sağırdır.

Düğün günümde kuaför de işim bitince en yakın arkadaşımla oturduk bi sigara yaktık sonra eşim gelmem 30 DKK sürer diyince bi tane daha yakıp bunu açtım o gün herkes gelin niye bu kadar suratsız demişti ben bunu açıp babasız olan düğünüme ağlamıştım hayat işte ne zaman babamı özlesem buraya gelirim

Ömerde iyi çocuktu ama bir hatası vardı fazla güvenmek 🥀💔

He made the instrument cry...What a piece of art..

"Şimdi açsam pencereyi beklesem Sen gelsen Olmaz ya hani geliversen Hiç bir şey sormasan Hiç bir şey söylemesen Sussam Sussan Sussak. Susuşların anlattığını dinlesek Sırt sırta otursak Katılasıya ağlasak Sormasak birbirimize sebebini Sarılsam Sarılsan Sarılsak." Cemal Süreya

Hayatın kuralı bu, ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda, Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı, Nereye gidersen git şunu unutma, herkes gün olur evine geri döner...

Şimdi ben nasıl anlatayım kalbimin nasıl acıdığını?? İçimdeki yalnızlığımı anlatmaya ne gözyaşlarım yeter,ne de ki kelimelerr 💔🥀

Bana 4 saat farkında olmadan ve aralıksız dinletecek kadar güzel çalmışsınız. Elinize, yüreğinize sağlık.

“ boğazımda bir düğümsün, yutkunsam gideceksin yutkunmasam ölümümsün..”(N.P)

Ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda...

Ağlasam keşke kim neye kırgın, neyden eksik. Herkes için ağlasam; durmadan yeryüzündeki bütün acılara, bütün yokluklara. Sevgisiz bırakılan herkes için hıçkıra hıçkıra ağlasam. Hep kulağımda çınlasa bu şarkı. İçimde haykırarak mırıldansam. Zihnim bu şarkıyla dolsa hep keşke.

Bu nasıl bir şarkıdır böyle bütün ruhumu ele geçirdi kelimeler kifayesiz kaldı ne diyeceğimi bilemiyorum insanın yasadiklari yasayamadiklari bir ezginin içine böyle güzel anlamlı sagabilir mi sığıyor işte ne desem boş kalbim yarali ve her geçen gün derinleşiyor giren bıçağın açtığı yara bana bunu yaşatan kalbim ruhum vicdanım aklım herseylerim yaşamaya incinmeye devam ettikçe olgunlasacam bir gün bende alışacağım gücumu toplayıp hayata meydan okuyacağım o zaman dinecek içindeki bu firtina ..

Bu melodiyi dinleyinceye sanki ruhum bedenimden çıkıp, dünya duruyormuş gibi hissediyorum.. 🙏🏼

Ne zaman dinlesem hep aynı hissi verir . Ne zaman dinlesem ruhumun derinliklerine indiriyor beni . Asla unutamayacağım tek müzik .

Violino 🎻 meraviglioso! Grazie alle mani d'oro che fanno sognare! Grazie! E poi e la musica di un film 🎥 turco molto bello! Grazie 🌹

Bir müziğin sözleri olmadan daha ne kadar duygu yüklü olduğu anlaşılır ki. Bu sözsüz şarkı benden deli gibi seven herkese armağan olsun

ciddi ilişkilerin, ciddiyetsiz cümlelerin, tek nefeste söylenen tek kelimeyle kırılan kalplerin, buruk ayrılıkların sesi bu dinlediğiniz

Aşk, gurur ve intikam tek bir şarkıyla ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.

"Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım.. içinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var. Eskisi kadar kafama takmasamda bazı şeyleri bazen yinede içimin almadığı haksızlıklar var."

U N U T A M I Y O R U M

HELLO FROM GREECE LOVE THIS COVER...💛🖤🔝🔝🔝🇬🇷🇬🇷🇬🇷🇬🇷😍😍😍😍

Dizi boyunca eyşan ölsün diye bekledik ama o son sahnede ölmesin istedik