Machallah

pas d 'image ni de son

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 28 - Ey peygamber. Eşlerine de ki "Eğer siz dünya hayatını ve onun zinetini (süslü çekiciliğini) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de hepinizi güzellikle salıvereyim." (33-Ahzâb 28) 29 - Eğer Allah'ı, Resulü'nü ve ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki Allah içinizden muhsinler (iyi ve güzel davrananlar) için büyük bir ecir-mükafat hazırlamıştır. (33-Ahzâb 29) 30 - Ey Peygamber kadınları. (Mü'minelere güzel birer örnek olmanız gerekirken) sizden kim açık bir edebsizlikte (çirkin-utanmazlıkta) bulunursa, onun azabı iki kat olarak arttırılır. Bu Allah'a kolaydır. (33-Ahzâb 30) 31 - Sizden kim de Allah'a ve Resulü'ne gönülden-itaat eder ve salih amelde bulunursa, ona da ecrini-mükafatını iki kat veririz. Biz ona kerim (üstün-kusursuz) bir rızık da hazırlamışızdır. (33-Ahzâb 31) 32 - Ey peygamberin kadınları. Siz kadınlardan herhangi biri (gibi) değilsiniz. Eğer sakınıyorsanız sözü çekicilikle söylemeyin. Yoksa kalbinde hastalık bulunan kimse (kötü) umuda kapılır. Sözü ma'ruf (münasip ve ağırbaşlı) bir tarzda söyleyin. (33-Ahzâb 32) 33 - Evlerinizde vakarla-oturun, ilk cahiliyyede (kadınların) zinetlerini açığa çıkarması gibi siz de zinetlerinizi açığa çıkarmayın. Namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. Ey ehl-i beyt (ev halkı) Allah sizden kiri (günah ve çirkinliği) gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister. (33-Ahzâb 33) 34 - Evlerinizde okunmakta olan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti zikredip-hatırlayın. Şüphesiz ki Allah Latif'tir (kullarına karşı çok ince-hassas ve lutfedicidir), Habir'dir (her şeyden haberdar olandır). (33-Ahzâb 34) Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1 - Yaratan Rabbinin adıyla oku. (96-Alak 1) 2 - O, insanı bir alaktan (rahime tutunup-bağlanan kan pıhtısından) yarattı. (96-Alak 2) 3 - Oku, Rabbin sonsuz kerem sahibidir. (96-Alak 3) 4 - Ki O kalemle (kalemin yazdıklarıyla) öğretendir. (96-Alak 4) 5 - İnsana bilmediğini öğretti. (96-Alak 5) Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1 - Nefes nefese koşanlara (100-Âdiyât 1) 2 - Kıvılcım-ateş saçanlara (100-Âdiyât 2) 3 - Sabah vakti baskın yapanlara (100-Âdiyât 3) 4 - Orada tozu dumana katanlara (100-Âdiyât 4) 5 - Onunla (düşman) topluluğun ortasına dalanlara (andolsun ki) (100-Âdiyât 5) 6 - Şüphesiz ki insan Rabbine karşı çok nankördür. (100-Âdiyât 6) 7 - Ve gerçekten kendisi de buna şahiddir. (100-Âdiyât 7) 8 - Şüphesiz ki o, hayır (gördüğü mal) sevgisinde pek şiddetlidir. (100-Âdiyât 8) 9 - Bilmez mi ki, o zaman kabirlerde olanlar dışarı çıkarılacak. (100-Âdiyât 9) 10 - Göğüslerde olanlar derlenip-ortaya konulacak. (100-Âdiyât 10) 11 - Muhakkak ki Rableri o gün kendilerinden hakkıyla haberdardır. (100-Âdiyât 11)