GÜZİN ÖZYAĞCILAR. O DOĞDUĞUNDA TAKVİMLER 7 ARALIK 1945İ GÖSTERİYORDU. BURDADA DÜNYAYA GELDİ. ANNE TARAFI RUS-KAFKAS SAVAŞLARI SEBEBİYLE GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALMIŞ VE DÜZCE’YE YERLEŞMİŞ ÇERKEZ BİR AİLEYDİ. DEDESİ ÖMRÜ BİRÇOK CEPHEDE SAVAŞMAKLA GEÇMİŞ BİR SÜVARİ BİNBAŞISININ OĞLU BABASI SEYFETTİN KOÇALPSE SUBAYDI.,. GÜZİN HEM GÜZEL HEM BURUK VE YARIM OLARAK NİTELEDİĞİ BİR ÇOCUKLUK YAŞADI. KÜÇÜKLÜĞÜ BABASININ GÖREVİ SEBEBİYLE ANADOLU'NUN ÇEŞİTLİ ŞEHİRLERİNDE GEÇTİ.. DERKEN 27 MAYIS 1960 İHTİLALİ SONRASI SEYFİ KOÇALP ALELACELE EMEKLİ OLMAK DURUMUNDA KALDI. ARTIK KOÇALP AİLESİ’Nİ İSTANBUL’DA FARKLI BİR HAYAT BEKLEMEKTEYDİ. İSTANBUL LİSESİNE KAYDOLUR OLMAZ OKULUN TİYATRO KOLUNA YAZILMAK OLDU.O YILLARLA İLGİLİ TİYATRODERGİSİNE VERDİĞİ RÖPORTAJDA ŞUNLARI SÖYLEMİŞTİ USTA SANATÇI: “ÇOCUKLUĞUM ANADOLU’DA GEÇTİ. BABAM SUBAYDI. İŞİ GEREĞİ HEMEN HER SENE BİR BAŞKA YERE GİTTİK, DİYEBİLİRİM. BİR AKŞAM EVE GELİR, ‘HAYDİ, TOPARLANIN GİDİYORUZ’ DERDİ. ZATEN İYİCE AZALAN EŞYALARIMIZ DERLENİP, TOPARLANIR, ÖZENLE HURÇLARA YERLEŞTİRİLİR VE HİÇ VAKİT KAYBETMEDEN DERHAL YOLA ÇIKILIRDI. TAM ALIŞMAYA BAŞLADIĞIMIZ OKULUMUZDAN, ÖĞRETMENLERİMİZDEN, ARKADAŞLARIMIZDAN, KİM BİLİR KAÇINCI KEZ, YENİDEN AYRILMAK… UZUN, BİTİP TÜKENMEK BİLMEYEN TREN, OTOBÜS YOLCULUKLARI… TAKDİR EDERSİNİZ Kİ, KALICI BİR HAYATIMIZ, DOSTLUKLARIMIZ OLMADI O SÜREÇTE. BİZ ÜÇ KIZKADEŞ, ANNEM, BABAMLA BERABER ORADAN ORAYA DOLAŞTIK DURDUK. TİYATRO NEDİR, BİLMİYORDUM. SADECE BAYRAMLARDA, MÜSAMERELERDE ŞİİR OKUR, KÜÇÜK OKUL PİYESLERİNDE ROL ALIRDIM, HEPSİ BU.”
GÜZİN ÖZYAĞCILAR KÜÇÜK YAŞTAN İTİBAEN EDEBİYATA VE SANATA İLGİ DUYUYORDU. BUNUN EN ÖNEMLİ SEBEBİ BABASININ YAKLAŞIMIYDI ASLINDA. BABASI 3 ÇOCUĞUNA KİTAPLAR ALIR SIRAYLA OKUTURDU. SİNEMAYA GİTMELERİ KONUSUNDA DA TEŞVİK EDERDİ. 3 KARDEŞ HER AKŞAM SİNEMAYA GİDER AYNI FİLMİ TEKRAR TEKRAR İZLER EZBERLERDİ. DİYALOGLARI KİM ÖNCE SÖYLEYECEK DİYE YARIŞIRLADI. HENÜZ ORTAOKUL ÖĞRENCİSİYKEN MARDİN LİSESİNDE SAHNELENEN PAYDOS OYUNUNDA DAHA SONRA İSTANBUL KIZ LİSESİ'NDE OKURKEN “CİMRİ” ADLI TİYATRO OYUNUYLA SAHNE HEYECANI YAŞADI.. GÜZEL TÜRKÇE KONUŞUYORDUM, ASKER KIZIYDIM. MARDİN LİSESİ’NDE SAHNEYE KONULAN “PAYDOS” PİYESİNDE YER ALDIM. DOĞRUSU YA, ALKIŞLANMAK HOŞUMA GİTMİŞTİ. HEYECANLANMIŞTIM. NASIL DESEM, ÇOK FARKLI BİR DUYGUYDU BU. DİYEREK ÖZETLEMİŞTİ DUYGULARINI. ONUN SAHNEDEKİ YETENEĞİNİ FARK EDEN ÖĞRETMENLERİ DE OYUNCU OLMASI İÇİN ONU CESARETLENDİRDİLER.BİRGÜN OKUL ÇIKIŞI KONSERVATUAR SINAVLARINA GİZLİ GİZLİ KAYIT YAPTIRDI. ÇÜNKÜ AİLESİ BÖYLE BİR ŞEYİ ASLA KABUL ETMEZDİ. AİLESİ ÜÇ KARDEŞİN MESLEĞİNİ ÖNCEDEN BELİRLEMİŞTİ. BİRİ DOKTOR DİĞERİ ECZACI GÜZİN DE AVUKAT OLACAKTI ONLARA GÖRE. AMA BİR KOMŞULARI KONSERVATUARIN ÖNEMİNDEN BAHSETTİ GÜZİNİN AİLESİNE. BİR ŞANSINI DENESİN BARİ DEDİLER. GÜZİN OKUL TEMSİLİ İÇİN VAKTİYLE ÇALIŞTIĞI ‘CİMRİ’DEN BİR TİRAT, EDEBİYAT DERS KİTABINDA YER ALAN ‘ELEKTRA’DAN BİR BAŞKA TİRAT İLE ELİMDEN GELDİĞİNCE HAZIRLANIP SINAVLARA GİRDİ. ILDIZ KENTER, MELİH CEVDET ANDAY, AHMET KUTSİ TECER, İNCİLA YAR, SABAHATTİN KUDRET AKSAL, SEYİT MISIRLI. VARDI JÜRİDE. KAZANACAĞINA DAİR PEK UMUDU YOKTU. BABASINDAN RİCA ETTİ, SONUÇLARI ÖĞRENMEYE O GİTTİ. AKŞAM EVE DÖNDÜĞÜNDE, EŞİNE ‘BAK SÜHEYLA, BİZİM KIZIMIZ MÜHİM BİR YER KAZANDI SANIRIM, YÜZLERCE KİŞİ GİRMİŞ SINAVA SADECE ON İKİ KİŞİ KABUL EDİLMİŞ. İÇLERİNDE GÜZİN DE VAR DEDİ. BİR SÜRE KENDİ ARALARINDA KONUŞTULAR. VE ‘GİTSİN BAKALIM KÜLTÜRDÜR’ DEDİLER. TİYATRO DERGİSİ.COM DAN PINAR ÇEKİRGEYE VERDİĞİ RÖPORTAJDA ŞÖYLE BİR ANISINI ANLATMIŞTI: O YILLARDA, SINIF ARKADAŞLARIM HEM OKUYOR, HEM DE KENTER TİYATROSU’NDA OYNUYORLARDI. YILDIZ HOCA BANA DA BİRKAÇ KEZ ROL TEKLİF ETMİŞ, AMA AİLEM MÜSADE ETMEDİĞİ İÇİN, BU FIRSATLARI HİÇBİR SURETTE DEĞERLENDİREMEMİŞTİM. SON SINIFTAYDIM. BİR ROL İÇİN YILDIZ HOCA YİNE BENİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BELİRTTİ. DERHAL KABUL ETTİM. PROVALARA BAŞLADIK. O KADAR MUTLUYDUM Kİ, SONUNDA BAŞARMIŞTIM. DÜŞÜNSENİZE; YILDIZ KENTER, MÜŞFİK KENTER, ŞÜKRAN GÜNGÖR, KAMRAN YÜCE İLE AYNI SAHNEDE OLACAKTIM. BİR GÜN YILDIZ HOCA ‘GÜZİN PROVADAN SONRA YANIMA GEL, ODAMDA BİRAZ KONUŞALIM’ DEDİ. GİTTİM VE BANA ‘ANNENDEN BİR MEKTUP ALDIM. SENİN SAHNEDE OLMANI KESİNLİKLE İSTEMİYORLAR. GİT, ÖNCE AİLE SORUNLARINI HALLET, BU TİYATRONUN KAPISI SANA HER ZAMAN AÇIKTIR, NE ZAMAN İSTERSEN GELEBİLİRSİN’ DEDİ. YIKILMIŞTIM. TİYATRODAN TAKSİM’E KADAR AĞLAYARAK YÜRÜDÜĞÜMÜ, HATIRLIYORUM ŞİMDİ. ANLAMIŞTIM. BU BÖYLE OLMAYACAKTI. OLAMAZDI. ÖNCE OKULUMU BAŞARIYLA BİTİRECEK, SONRA DA YURT DIŞINA GİDECEKTİM. DERHAL ÇALIŞIP PARA BİRİKTİRMEM GEREKİYORDU. BU ARADA KURSA KATILIP ON PARMAK DAKTİLO YAZMAYI ÖĞRENDİM… GAZETE İLANLARINI TARIYOR, İŞ ARIYORDUM. ÇOK GEÇMEDEN TELEVİZYON REKLAM FİRMASINDA SEKRETER HEM DE SPİKER OLDUM. AİLEM BU DURUMDAN ÇOK HOŞNUTTU. ÖYLE YA, ÖNEMLİ BİR YERDE SEKRETERLİK YAPIYORDUM.İSTANBUL BELEDİYESİ KONSERVATUARI TİYATRO BÖLÜMÜ'NDEN 1968’DE MEZUN OLDU. YILDIZ KENTER, MELİH CEVDET ANDAY, SABAHATTİN KUDRET AKSAL, AHMET KUTSİ TECER, SEYİT MISIRLI, İNCİLA YAR GİBİ BİRBİRİNDEN ÖNEMLİ İSİMLERDEN DERS ALARAK TAMAMLADI EĞİTİMini
#GüzinÖzyağcılar #ErdalÖzyağcılar #Bizimkiler