GELİN VE KAYNANA HİKAYESİ
Günün birinde genç ve güzel bir kız sevdiği adamla evlenir ve aynı evde kocası ve kaynanası ile beraber yaşamaya başlar. Oldukça mutludur, fakat kaynanası ile her gün tartışıp kavga ederler. Kocası da annesi ve karısı arasında kalmaktan sıkılmış ve mutsuzdur.
Genç kız durumun bu şekilde gitmeyeceğini anlar, yaşlı bir baharatçıya gider ve bir zehir ister. Yaşlı adam baharatlardan bir karışım hazırlar. Kaynanasını zehirlediği belli olmasın diye şunları söyler:
- Bu karışımı 3 ay boyunca her gün kaynanana yaptığın yemeklerin içine az bir miktar koyacaksın. Kimsenin şüphelenmemesi için ona çok iyi davranmalı, onun en sevdiği yiyecekleri yapmalısın.
Eve dönen genç kız yaşlı adamın dediklerini yapar. Her gün kaynanasının sevdiği yiyecekleri yapar. Yemeğine az bir miktar zehir damlatır. Kimse şüphelenmesin diye ona çok iyi davranır. Bir süre sonra kaynanası da ona karşı değişmiş olur ve ona kendi kızı gibi davranır. Evde artık herkes mutludur. Genç kız suçluluk duymaya başlar. Pişman bir şekilde baharatçının yanına gider. Yaşlı adama bu zehri yok edecek bir panzehir vermesi için yalvarır. Kaynanasının ölmesini artık istememektedir.
Yaşlı adam ise karşısında duran genç kıza bakar, gülerek der ki:
- Merak etme sana verdiğim karışım çeşitli vitaminler içeriyordu. Gerçek zehir senin ile kaynanan arasındaydı. Sen ona iyi davrandıkça o da değişti ve aranızdaki zehir yerini sevgiye bıraktı. Böylece siz gelin kaynana değil, gerçek bir ana kız oldunuz.
Kendi içimideki zehirlerin panzehri birbirimize daha fazla sevgiyle yaklaşmaktır.
Bir çin atasözü der ki “Sevilen insan, sevgisini insanlara veren insandır.”
#reels #shortsvideo #podcast