Of yorumlar tam hayal ettiğim tartışma ortamını yaratmış, çok eğlenceli! ♥️

Fiona'nın böyle bi programa çıkıp bu şekilde açıklamalar yapması tam da dizideki Martha'nın yapacağı türden bi davranış gibi geldi bana. Bir dizi ya da filmin gerçek olaylara dayanması, izledikten sonra o olayın gerçek kahramanlarını Google'dan araştırmak varsa belgeselini izlemek en sevdiğim şeylerden biridir:) Ayrıca sen bu kadar uzun cümleler kurup nasıl dikkatimi halâ üzerinde tutabiliyorsun? Gülseren Budayıcıoğlu'ndan nasıl bu kadar hınzır ve zekice bahsettin kim olduğunu söylemeden kim olduğunu söyle gibi olmuş bravo👌🏻😁

Bir hayli sert travmaların eşiğinde olan Gadd'in hikayeyi para için ya da daha etkili olması için sekansları büyüterek anlatmış olma ihtimali dizinin başarısından bir şey eksiltir mi? Bu dizinin bnce en farklı tarafı gerçek olması değil. Mağdurun sorgulanması. Aslında rasyonel sandığımız insanın travma sonrası nasıl da mantıksal tepkiler vermekten uzaklaşmış olduğu. Diziyi izlerken gerçek hikaye olduğunu hele ki kendini canlandırdığını bilmiyordum. Dizinin etkisinden bir şey azalmıyordu ama öğrenmem etkisini sertleştirdi.

Diziyi izlediğimde gerçek hikayeden uyarlanmış olması bana yüzde yüz oranında gerçek olduğunu düşündürmemişti zaten, bu yüzden Martha nın tepkisi diziye bakışımı değiştirmedi

Bence Richard Gaddin en talihsiz hareketi dizideki karakterlerin tamamen değiştirildiğini açıklaması oldu. Çünkü bütün cast karakterlerin paralel evrendeki ikizleri gibi seçilmiş aslında. Ben Richard Gadd için endişeliyim açıkçası, Fiona tam da dizide anlatıldığı gibi bir karakterdi televizyona çıktığında. Jest ve mimikleri biraz bile yabancı gelmedi. Ama daha büyük sıkıntı Gaddi taciz eden adam gibi geliyor bana. Fiona için dizide aman aman bir karalama yoktu hatta belli noktalarda onun öyküsünü merak ettiğim bile oldu buna rağmen bu kadar öfkeli ve Gadd'e zarar vermeye çalışıyor. Diğer adamı ve sektördeki bağlantılarını da göz önünde bulundurunca esas o cephede neler yaşanacak endişesi taşıyorum. İzleyip bitirdiğim bir dizinin içine düşmüşüm gibi hissediyorum.

Peki Richard Gadd bunu neden yaptı? Dizide de başından geçenleri sahnede anlattıktan sonra videosu viral olmuş, programlara konuk olmuştu. En mutlu olduğu anlar bunlardı. Sonra bunu tiyatro oyununa son olarak da diziye uyarlamış. Şimdi daha da mutlu olmalı. Bir diğer takıntısı ise Martha'nın ilgisi. Dizi sayesinde gerçek Martha'yı yeniden kızdırmış ve ilgisini tekrar çekmiş olmalı. Gadd'in hayatta mutlu olduğu ve tatmin olduğu, hayır diyemediği şeyler düşünüldüğünde yardıma daha çok ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor. Martha'nınsa zor bir çocukluk geçirdiği anlaşılıyor ve rahatsız olduğu dizide de vurgulanıyor. Ona umut vermek, tetiklemek arı kovanına çomak sokmak gibi sonucu tahmin edilebilecek bir durum. Bunu da ancak arı sokmasından zevk alacak başka bir hastalıklı zihin yapar, Donny gibi.

Martha'nın ırkçı ve cinsiyetçi tweetlerini okuduktan sonra kendisine pek inanmıyorum açıkçası. Ancak programı izlerken Black Mirror bölümünde yaşıyoruz gibi hissettim. Hatta tüm bu olaylar Netflix tarafından kurgulanmış olabilir diye de düşünmedim değil

Kurgu yada gerçek izleyici olarak beni derinden etkiledi. Gerçek bir hikayedir yazmasa da bu tür zorbaliklarin dunyanin heryerinde oldugunu bilecek kadar yaşadım, gördüm, izledim. Çok iyi bir is olmuş, günlerce etkisinden cikamadim ve son zamanlarda izlediğim en iyi projeydi. Umarim dizi içeriği magazin kisminda fazla konuşulur.

Dizinin maksadının izleyiciler tarafından richard gadd’in hiç istemeyeceği bir yöne gittiğini düşünüyorum. Diziyi izledikten sonra bir stalkerı stalklamak Fiona/marthadan çok da farkı olmayan bir toplumda yaşadığımızı gösteriyor.Dizide stalker hikayesinin açıldıkça derin bir travmanın nispeten yüzeyel olan bir kısmı olduğunu görüyoruz ki ana karakteri hiçbir şekilde kahraman-iyi olarak da görmüyoruz ya da marthayı tam villain olarak görmüyoruz. Dizinin içinde de marthanın yaptığı davranışlara rağmen donnynin belli bir süre polise gitmemesinin de arkasında gerçekte kim onda daha çok hasar bıraktı sorusunun cevabı sürekli hem karaktere hem de izleyiciye sorgulatılıyor.dolayısıyla bu hikaye başından sonuna kadar bir cadı avı yerine self-reflection ve tüm çıplaklığıyla döşenmiş bir günlük gibi dedirtiyor bana. Fakat medyanın ve toplumun mizojinist yapısının sonucu olarak Pier Morganın Fionayı köşeye sıkıştırmak için binbir takla atarken sean foley hakkında sanki kefili varmış gibi “falsely accused” phraseni defalarca kullanması dizideki ikileme ayna tutuyor. Suçsuzun olmadığı bir yerde bile bu kadar ikiyüzlülük ve t*c*zci erkekleri saklama içgüdüsü midemi bulandırıyor.

Londra’da yaşıyorum, Camden’a gidip kanalda vakit geçirmeyi çok seversim artık çekiniyorum. Dizinin etkisini anlatmak bakımından bu yeterli bir yorum sanırım.

bilgi bombardımanıdır ama bu! video biterken beynim ısınıyordı🤯 ben açıkçası şu anda dizinin ikinci sezonunu biz de yaşıyormuşuz gibi hissetmeye başladım, interaktif bir dizi olmuşuz gibi 😅

Ben de diziden çok etkilenmek ve diziyi beğenmekle birlikte şunu düşünüp duruyorum: Bu tacizci adam buna ne tepki verecek, adama bundan sonra ne tepki verilecek eğer hikaye gerçekse diye. Sonra bir baktım kadın ortaya çıktı. Diziyi tamamen ben mi yanlış yorumluyorum bilmiyorum ama Martha nın asıl tacizci olmadığını sadece hikayede ki ayna olduğunu düşünüyorum. Videoyu bunları yazdıktan sonra izleyeceğim.

Dizideki Martha’dan beklenecek bir tavır Fiona’nın şu anda yaptığı. Ayrıca dizide Richard Gadd senaryoyu öyle bir yazmış ki Martha’ya yaptığı onca kötü davranışlara rağmen tam anlamıyla kızamıyorsunuz. Tek bir mağdur görüyorum bu hikayede hala o da Richard Gadd.

Ne kadar enteresan değil mi? Dizide aslında bir nevi mağdurlardan biri olarak anılacak en azından anlaşılabilecek karakter üzerinden ifşa mevzusu konuşulurken en çok yargılanması belki de linçlenmesi gereken tecavüzcü geri planda kalıyor. Bunu biraz dizinin hikaye anlatımına bağlıyorum. Bu bakımdan Gadd suçlu olabilir ama ben de Piers Morgan’ın prpgrama az da olsa baktım ve kadının tavırları bana dizinin çok gerçekçi yazılmış olduğunu hissettirdi.

Bizimkileri savunmak gibi olmasın, Gülseren teyze dizilerinin içine ekrana uygun olacak şekilde ultra kurgu da girdiği için danışanların deşifre olması, mağduriyet yaşanması durumu olmadı mesela. Baby Reindeer'da ise kayış kopmuş durumda. Yani Fiona'nın anlattığı kadar masum olduğunu zaten düşünmüyorum, Richard da zaten dizi boyunca iğneyi kendine batıra batıra gidiyor. Dolayısıyla ikisi de sorunlu denebilecek kişiler bazı açılardan. Bari Darrien'ı bulup onu lime edin seviyesine geldim bu yüzden son birkaç günden sonra :) Ayrıca gerçek hayattan uyarlama bir dizi için biraz fazla ipucu koymuşlar, o nedenle Netflix'e açılacak olası bir davada belki - bir ihtimal bir anlatısı olabilir diye de düşünüyorum. Hukukçu değilim tabii. Kadının tweetinin aynısını dizide kullanıp "Gerçek kişilerin peşine düşmeyin," demek de olmaz hani... Ayrıca yıl oldu 2024, sosyal medya ve Netflix gücü de malum. Bakalım daha neler olacak.

Bence Fiona’nin bu devam eden hareketleri, dizide anlatilan karakterle birebir ortusuyor. Richard Gadd’in aslinda suclamayarak, Martha’yla ne yasadigini cok guzel anlattigini dusunuyorum.

Röportajı izlemedim ama yorumlarına bakmıştım. Diziyi izlediğim zaman baktığımda insanların Marthayı Fiona olarak bulduğunu ama onun kabul etmediğini reddettiğini gördüm. Sonra twitleri Facebook gönderileri bulundu peş peşe 50 100 tane falan twiti vardır en az. Şimdi kendi olduğunu kabul etmiş ve yayına çıkmış.Program yorumlarına baktığımda Fionanın ailesinin Facebook yayını yaptığı ve orda hapis olayını doğruladıklarını söylemişlerdi. Yayının linkini de bırakmışlardı ama bakmadım. Yani Fiona dizideki Martha gibi yaptıklarını kabul etmiyor ve çelişiyor. Diziyi izlerken gerçek hikaye olduğunu ve adamın hikayesi olduğunu öğrendim. Bu olaylar benim diziye bakışımı değiştirmez. Ayrıca her şeyin %100 gerçek olduğunu da düşünmedim. Dizi en nihayetinde kurgusal eklemeler vardır illa ki. Fionayı taciz eden kişiler de dizinin fikrini pek anlamamış olabilir. Fiona başta belki rahatsız olmuştur ama şu an ünlü olmak hoşuna gidiyordur. Richard hikayesini paraya dönüştürmüş olabilir güzel ve cesurca iş yaptı bence. Fiona da şu an paraya dönüştürüyor. Programlara, podcastlere bedava çıkmıyordur. Netflixten de para alır.

Ben Fiona’nın katıldığı ve kendini ifşa ettiği programı dün izledim. Gerçekten çok enteresan. İnsanlar tarafından taciz edilmesi durumunun yalan olduğunu düşünmedim ve çok rahatsız edici buldum. Baby Reindeer başyapıtlar arasına girebilecek kalitede ve uzun zamandır izlemediğin tatta bir iş. Ben dizinin tamamını izleyip hayran kaldıktan sonra, Richard Gadd’in olayları bizzat yaşayan kişi olduğunu öğrenmiştim. Yani, tamamen kurgulanmış olsaydı dahi aynı muazzamlıkta bulacaktım bu işe dair her şeyi. Bu travmaları yaşayan kişinin bizzat başrolün ve senaristin kendisinin olması tabi ki öğrenince sarsıcı oldu ancak projeyi çok daha fazla beğenmemi, daha çok ilgi duymamı sağlamadı, zaten güzeldi ve zaten ilgimi çekmişti. Benim anlamlandıramadığım nokta İnsanların olayın peşini bırakmaması ve gerçek hikayedeki karakterlere ulaşmaları oldu. Hikayeyi tamamen doğru varsayarsak, zaten sorunlar yaşayan bir insan olan Fiona belki şuan stalklanan tarafa geçti ve bir anda, onda da farklı boyutta yaralar açılıyor ve açılmaya devam ediyor. Richard Gadd için de belki bu kadarı beklenti ötesiydi. Black Mirror bölümü gibi ilerliyor olmalı şuan adam için her şey. Olayların çığrından çıkması, onun ve tüm ekibin bu projedeki başarısına gölge düşürmesi çok acımasız ve çok saçma olur. İki temennim var, umarım bu durumun Magazinel boyutu projenin başarısını gölgelemez, ve umarım özellikle Richard ve Fiona daha fazla psikolojik darbe almaz. Ama yaşadığımız çağda mümkün mü bilemedim. Ben yine de temenni ediyorum.

Bence biraz gereksiz karmaşıklaştırıyoruz gibi geliyor bazı şeyleri. “Bunun ortaya çıkacağı belli değil miydi” zaten tarafındayım ben ve ordan bakınca bu diziyi yapanların her şekilde (psikolojik, finansal, hukuksal) bir yerden buna hazırlanarak bu diziyi yaptıklarını düşünüyorum. Onun ötesinde niye magazinine düşüyoruzun cevabı da çok basit. Ama bir kaç farklı yönü var. Filmlerin, dizilerin nasıl yapıldığını en basitinden merak ediyoruz ya yaratıcı tarafımızdan ya da sadece sinefil olarak. İkincisi şiddet içerikli şeylerin gerçek hayatta nasıl olduğunu merak etmek insani bir şey, özellikle kadınlarda çok olan bir şey, kendi başlarına geleceğinin korkusu olduğu için, en detayına kadar öğrenme dürtüsü. Burda beklenmedik şekilde bir erkeğin başına gelmesi ayrıca merak uyandırıyor “neden, nasıl olabilir” şeklinde. O yüzden bence bu kısımlar benim için çok bariz cevabı olan, eşelemesi çok heyecanlı olmayan kısımlar. Bence daha eşelemesi ilginç kısmı: aynı şeyi bir kadın yaşasa nasıl olurdu. Yani bu şekilde hala yaşayan tacizcisi hakkında bir dizi yapmaya teşebbüs bile edemezdi büyük ihtimal. Burdaki kadın deli olsa da ve adama zarar verse de adam evine kadar kadını takip etme cesaretini buluyor kendinde ve cinsel fantezi bile oluyor bir yerde kadın onun için. Bir kadın için cinsel tacizcisi sadece kabus olabilir öldürülme korkusu ile. Keşke dizi bu tarz şeylere de biraz da olsa dokundursaydı ve gerçek kişilikler ortaya çıkmışken konu bu açıdan da konuşulsaydı. Kadın ne kadar sapık ve deli olsa da ben kadının başına bir şey gelmesinden daha çok korktum, şu an artık ünüyle de kendine ekstra bir koruma kalkanı çeken erkek dizi yaratıcısının şu an yaşadıklarına endişelenmektense.

Ay senin bu anlatım tarzın🤤 bitiyorum sana gerçekten inanılmazsın yorumların perspektifin i na nıl mazz👌👌👌♥️

Diziyi çok çok beğendim. Fionanın röportajını izlediğimde dizinin gerçekliğine daha da inandım. Çünkü her anlamda kopukluk var o ara ara gelen nefreti hissediyorsun düşünürken teklemelerini kendiyle çelişmelerini görebiliyoruz. Ki zaten netflixe sunmuş mailleri ses kayıtlarını mesajlarını. Ama bence sorun dizinin gerçekliği değil Fionanın tedaviye ihtiyacı var röportaja değil. Ve dizide aslında istirmarcı ve konumlu biri var asıl onun kimliğini bulup onun cezalandırılmasını tercih ederim.

İzlediğim hikayenin gerçek olmasıyla ilgilenmeden, başarılı bir yapımı keyifle izledim. Netflix'in PR stratejisinin dizinin başarısını gölgelemesi ve bilinçli izleyici olmayan çoğunluğun da bu dalgayla kolayca sürüklenmesi üzücü ve düşündürücü. Hoş geldin yeni Hollywood 😊. Bu arada harika bir değerlendirme olmuş. Teşekkürler

Tesekkurler Meliksah video icin. Diziyi senin tavsiyen uzerine izlemis ve cok etkilenmistim ben de. Haberi okudugumda ise gercekten senin fikrini merak etmistim. Sonrasinda direkt bu aciklamani gorunce mutlu oldum. Katiliyorum aslinda sana iki tarafli bir mesele, ben de takip edecegim gelismeleri. Hassas konular oldugu icin yorum yapmaya cekiniyorum biraz aslinda. Maalesef bazen disardan olaylari yorumlarken, icerden aksine farkli durumlar yasanabiliyor.

Öncelikle Richard Gadd röportajlarında, dizide yaşanan her şeyin gerçek olmadığını söylemişti. Mesela Martha gerçekte hiçbir zaman yasal bir yaptırıma uğramamış, sahnede break down yaşanması hiç olmamış vs. Kendi yaşadığı ısrarlı takip ve tacizi şimdi gerçek hayattaki kişilerin yaşaması çok üzücü, bu konuda izleyiciler olarak bilinçlenmeliyiz bence. Öte yandan, etik olarak beni en çok sinirlendiren Piers Morgan röportajı oldu. Kendisinin zaten meslek etiği olduğunu düşünmüyorum, dolayısıyla şaşırmadım. Fiona Harvey'in uğradığı taciz hiç hoş değil ve elbette Netflix'i dava edebilir, ki ben edeceğini sanmıyorum, fakat bu kişiye platform verilmesi bana çok sakıncalı geldi. Richard Gadd'in iddialarına, ve kanıtları olduğunu da ekliyor, göre bu kişi ısrarlı takip, fiziksel şiddet, cinsel taciz gibi SUÇLARI olan bir fail. Böyle birine celebrity gibi davranılarak platform verilmesi oldukça problematik. Cinsiyetler değişseydi duruma bu kadar magazinsel yaklaşılıp pembe dizi gibi izlenilmezdi diye düşünüyorum. İşin öteki tarafında da, Gadd'in anlattıklarına bakmasak dahi Facebook paylaşımlarından belli ki mental olarak hassas bir insan var. Yine böyle bir insanı yayına çıkararak bundan faydalanmak çok doğru gelmiyor. Son olarak da Fiona Harvey'in Martha olup olmaması ile ilgilenmemişken röportaj sonrasında Martha olduğuna emin oldum resmen. İfadeleri sürekli kendisi ile çelişiyor. Davranışı, üslubu, kelime seçimleri gibi birçok konuda da genel olarak dizide çizilen portreye cuk oturuyor.

Meliksah bey videonuzu çok takdir ediyorum, çok güzel sosyolojik yerlerden bahsetmişsiniz, kutluyorum

Çok etkileyici bir anlatım, katman katman hikayeye yepyeni bir boyut getirdi bu röportaj..grinin binbeşyüz katmanı, neresi hayal neresi gerçek, bunların ne önemi var, ve ben niye bunu merak ediyorum 🧐 kendiyle çok çeliştiği anlar oldu, arkadaşım dedi-sonra yok ne alakası var dedi. Mail atmadım dedi, sonra handful attım dedi, sonra velev ki atsam dedi. Sevgilim var beş yıldır, avukat deyince Morgan’ın nerede çalışıyor sıkıştırma-sorusuna gelişigüzel bir yanıt verince içim buruldu ama..Martha orada öyle savunmasız duruyordu, ve o anda Fiona’nın Martha olup olmamasının hiçbir bir önemi yoktu.

Açıkçası hikayenin %100 gerçek olduğunu düşünüyorum çünkü bir dönem bu olaya benzer hatta çok benzer bir durum yaşadım Marta ve richard arasında olan olayların tıpatıp aynısını yaşadım ve maruz kaldım sadece acıdığım için yardımcı olmak istediğim bir insan beni takıntı haline getirip hem beni hem de çevremi rahatsız etmeye başladı Evimin önüne gelip saatlerce penceremin önünde oturduğunu hatırlıyorum richard’ın penceresinin arasından korkuyla bakma olayını o kadar iyi anladım ki dizi izlerken ve her defasında martaya geri dönüyor muş gibi gibi gösterilen sahnelerin aslında gözü görmediği zaman neler yapabileceğini tahmin etmemesinden doğan korkuyla yapıyordu ve ben bunu gayet iyi anlıyordum benim de kurtulmam uzun uzun süreler sürdü ve hala travması üstümde cüziye başladığım zaman ben bu tarz bir olay diziye başlarken anlayamamıştım bilmiyordum dizi izlerken o yüzden çok fazla tetiklendim çok fazla korktum anksiyetem azdı o yüzden ben kesinlikle doğru olduğunu düşünüyorum çünkü bunu yapan insanlar olay sonrası yaptıklarını asla kabul etmiyor nasıl bir manyak olduklarını asla kabul etmiyorlar o yüzden martanın ben tamamıyla yalan soyledigini ve adamın da bunları kafasından kesinlikle uydurmadığını düşünüyorum

Diziyi izlerken inanılmaz midem bulandı ve hala bulantısı geçmedi

Programı izledim, premierin geri sayımlarından itibaren izledim, Martha'yı görmek istediğim için izledim. E-posta konusunda biraz mırın kırın etti ve net konuşmadı ama "ben onu taciz etmedim ve hiç hapis cezası almadım" derken oldukça netti. Sonra düşündüm; Donny, Martha tarafından tacize uğradığında tetiklenmiş ve anlam verememişti, geçmişte yaşadığı tecav.zü hatırlaması - tecav.z sonrasında ortaya çıkmış olabilecek değersizlik hissiyle, kendini "acıdığı Martha"ya değer verirken bulması arasındaki ilişkiyi kurması zaman almıştı. Benzer deneyimlerden geçmiş insanların kendilerini sabote etmeleri yeni yüzyılın bir süprizi değil, terapiyle ulaşılamayacak bir çıkarım hiç değil. Acaba Gadd, bu kadar dışavurmak istediği iki travmatik deneyimi, edinmiş olduğu değersizlik ve suçluluk hisleriyle bilişsel olarak birbirine bağlarken, bunu ekrana taciz üzerinden bağlayarak yansıtmış olabilir mi? Gadd basitçe hala "kurbanı" olduğu değersizlik ve suçluluk hislerini Martha üzerinden Fiona'ya aktarıyor olabilir mi? Fiona basitçe tacizci olmayan ve hapis cezası almamış bir stalker olabilir mi? Bir de şunu düşündüm, tüm bu ekrana yansımış deneyimler üzerinden insan kendisine bakabilir mi? Bence bakabilir, ayna gibi net olmaz ama belki bir ışık yakabilir. Fiona, bu kadar özeliyle rızası dışında Netflix'lere düşmeyi haketti mi? Sanmam. 3 gün sonra unutulur mu? Muhtemel.

İzlerken ne hissedeceğimi bilemediğim dizilerden biriydi

Mama mia, yorumlar çok kaliteli ya bünyem alışık değil 😅

Gayet güzel diziydi gerçek hikaye ya da değil. Dizideki her karakterin travmaları var ve onları tek bir noktada ustaca buluşturmuş bir kurgu diye düşünüyorum sadece.

Ya bu türde çok dizi film izlemiş biri olarak medyada bu kadar abartılı yorumlar görmek beni gerçekten şaşırttı. Hiç mi izlemediniz daha önce böyle bir örnek

Dizinin gerçekle bağlantılı olup olmamasına çok takılmadan izleyip, karakterlerinin ruh değişimlerini, hastalık kimliklerininin birbirine ara ara nasıl geçişler yaptığını ilgi ile izledim. Travmalara bağlı gelişen ruhsal problemlerin insanların hayatlarına girerek onlara nasıl yansıdığını ve onlar da da nüksettiğini anlatan güzel bir hikaye bence… bir sosyolog olarak vay gerçekte olmuş diye hiç düşünmeden sadece karakterleri analiz etmeyi tercih ettim. Aynı zamanda sizi bir çok psikolojik rahatsızlığı bir demet halinde izleyiciye dönüşümlü olarak sunmuş.. ben sevdim 🍀

Eğer richard gadd bu anlatıyı en başından yaşanmış bir hikaye olarak lanse etmeseydi ve tamamen kurgu olduğunu ifade etseydi bu olanların hiçbiri yaşanmayacaktı. Maalesef burada yazar suçlu. Ancak belki de tek kişilik bir oyun olarak yazıldığı dolasıyla sınırlı sayıda izleyiciye ulaşacağı için problem yaratmayacağı düşüncesiyle yaşanmış hikaye olarak anlatmaya başlamış, diziye çevirdiğinde de bunu değiştirmemiş olabilir. Yine de bu konuda suç yazarda maalesef. Ancak izleyici de anlatılmak istenen hikayeyi götünden anlamak suretiyle ana mesajın epey uzağına düşerek gidip martha’nın kim olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıp iyice saçmaladı. Bundan sonra martha’nın açacağı dava hukuk açısından hayli ilginç olacak ve belki de başka “gerçek bir hikayeye dayanmaktadır”lara iyi bir ders verilecek.

Overdose melikşah almamdan dolayı uzun süredir takip etmiyordum.( melikşah olay tamamen benimle ilgili, çok sevip sonra soğuyorum:)) ❤️) her neyse bu bölümü fionayı merakımdan açtım. Melikşah, konuşman değişmiş. 2sene önceye göre telaffuzunda ve kelimeleri sıralayışında bir değişilik var. eskiye nazaran daha sakinsin daha anlaşılırsın daha netsin. Cümle kurmaların resmen gelişmiş. Bunu farkedip görmezden gelmek istemedim. Eğer bir efor sarfedip buraya evrilmiş ise tebrik ederim. Seneler seni doğal akışında seni buraya getirdiyse iyi ki getirmiş. Sevgiler

Kadının sorunlu olduğunu biliyoruz röportajı nerde ne yalan söylecek veya inkar edecek diye izledim Diziye de izlememiş güya yersen Piers zaten yangına körükle giden biri sorulması gereken soruları değilde ortalığı karıştırmak adına sorular sormuş Dizi de anlatılmak istenen martha değil ki Niye bu kadını getirirsin neyse ya kafamı toplayıp bir daha yazarım

İlk izlediğimde gerçek bir hikaye olduğunu görünce eyvah dedim çünkü çok ince eleyip sık dokunmuş bir gizliliği olsa bile kim olduğunu çoktan bulmuşlardır diye düşündüm, ki bulmuşlardı. Fiona kişisini de hiç korumaya dair bir çabalarının olmadığını hissettim nitekim hayatına ve görünüşüne dair de çok ayrıntılı işlendi. Yani sırf Richard Gadd bu trajediyi tekrar yaşamayı seçti diye ona acıdığını iddia ettiği Fiona’yı da aynı dramaya sürüklemek zorunda mıydı bilmiyorum. Bana hiç insani gelmiyor. Kadının ne kadar zorbalandığını da hayal dahi edemiyorum. Gerçekten ünlü olmak adına her yolu mübah gördüğünü düşündüğüm bir adam var, ondan hiç haz etmedim bu tartışmalardan sonra. Fiona’yı ise şu an daha net hissediyorum. Psikolojik olarak sıkıntıda olduğu belli olan bir kadını sırf kendine iyi geliyor diye cesaretlendirmek, hayatından atmak istediğinde “ayrılmak” gibi kelime seçimleriyle manipüle etmek, işi bitince onu showuna malzeme ederek kadını ortaya atmak bence zalimce. Sonuna kadar sömürmüş bu durumu, üstelik cheesy bir final yapıp kendini sözde Martha yerine koymuş. Richard Gadd korkunç birisi. Son olarak bence bu hikayenin gerçek olduğu bilgisi açıklanmamalıydı. Zaten oldukça organik örgüleri olan bir senaryo ve iyi bir iş. Bu bilgi olmadan da beğeni toplardı diye düşünüyorum.

diziye bugün başladım bugün bitirdim hala etkisindeyim gerçekten daha önce böyle bir yapımla karşılaşmamıştım

Bana, birisinin başka birisine bu kadar takıntılı olabilmesi imkansız geliyor. Hadi kadın biraz takıntı(bu dizi kadar değil diyelim ki) yaptı görüşmek istedi o ortamda tanıştığı birisiyle ama adamında kendisine takıntılı olması hakkında takıntılı olduğunu düşünüyorum. Dizide de görüyoruz aslında özetle ikisinin de psikolojisi iyi değil. Birde tecavüzcünün değilde stalker ın şikayet edilmesi sadece. O kadar korkunç geldi ki.

6 e-mail adresi olduğunu bence ağzından kaçırdı. kimin neden 6 e-mail adresi olsun ki? ama bir taraftan da piers morgan'ın bir kadının üstüne gitme, onu köşeye sıkıştırma fırsatını sonuna kadar kullanmasını izlemek beni kötü etti. bilemiyorum...

Eğer bu dizi Gadd tarafından kendi hikayem değil de 3. bir bilinmeyen kişi hakkında veya tamamen bir mağdur ve tacizci arasındaki ilişki şeklinde sunulsa belki Fiona'ya daha çok inanabilirdim ama bir insan kendisini de çok ciddi eleştirdiği bir senaryoda bu denli yalan söyleyebileceğini aklım pek almadı. Öte yandan halihazırda dizinin etkisindeyken "mağdur suçlayıcılık" yapmaktan çekindiğim için taraflı düşünüyor da olabilirim

Yapılan haberin Fionayı bir şekilde deşifre etmesini ben etik olarak doğru bulmuyorum. Kurgusal olarak önümüze serilen bu hikayenin , her ne kadar gerçek hikayeden uyarlanmış olsa da, tamamiyle gerçeği yansıtma durumu olamaz. Diziyi izlerken ben Martha karakterine üzülmüştüm ama bizlerin kurgusal senaryoda yakınlık hissettiğimiz Martha’nın Fiona olmadığını unutmamamız gerekiyor. Yersiz olabilir ama ben sorunun birazda İngiliz halkına bağlıyorum. İnsanlar resmen Martha karakterinin peşine düşmüş. Bizde yapılan dizilerde gerçek kişilerin izine ulaşmadık hakeza düşmedik de.

Buradaki tek sorun gerçek kişilerin ifşa olması olabilir. Kurgu tabi ki abartır çünkü niyeti her zaman duyguyu geçirme arzusudur. İşin içine estetik ve storytelling giriyor. Fiona'nın çıkıp röportaj vermesi kadını beslemek dışında bir etki göstermez, kendini açıklama arzusu da buna dahil. İftira atılırsa kendini açıklamak durumunda kalırsın, işte gerçeğe dayalı kurmacalarda bölye.

Richard Gadd'i bu dizi sayesinde tanıdım ve sevdim gerçekten. Yaşadıklarına karşı dimdik duruşu, hayata olan bakış açısı beni çok etkiledi. Fakat şöyle bir şey var yıllardır bu durumdan müzdarip olmuş birisi olarak neden bu durumu tekrar gündeme getirecek bir projeye imza attı? Gerçek hayattaki Martha'nın bulunması ihtimalini düşündüğünü düşünüyorum nedense.. Pişmiş aşa su katmış bir yerde de hiçbir sorun yokken ortada sen bunu yaparak karşıdaki şahsın senin üzerinde bir cevap hakkı bulundurmasına sebebiyet veriyorsun?? Para için bile olsa çok riskli bir şey bu. Dediğim gibi adamı sevdim ama amacını cidden çözemedim..

Diziyi izlerken de benim aklımdan çokça bu konular geçti, hani gerçekten kim oldukları çok çabuk bulunabilecek şekilde yaratmışlar karakterleri. Programı izleyeyim dedim ama hem kadın aşırı ürkünç geldi hem de söyledikleri birbirini tutmuyor bi dengesiz gibi anlamadım gitti. Zaten Richard Gadd'in de dizide izleyicilere anlattığı üzere asla göz önünde olmaktan korkmayan biri var karşımızda, yani ne olursa olsun öc almak istiyordu dizide de zaten. Yani madem suçsuz birisin neden polise bilgisayarını telefonunu alıp gitmiyorsun ya da neden şu zamana kadar mahkemeye başvurmadın da bir televizyon programına katılmayı tercih ediyorsun? Diziyi izlemediğini söyleyip nasıl tüm olayları ayrıntılı bir şekilde bilebiliyor? Bunların hepsi insanda şüphe uyandırıyor tabii ama gerçeği bilemeyiz sonuçta.

Benim garibime giden şey kimsenin richardı taciz eden sapığı bulmaya çalışmaması ama herkesin fionayı aslında suçunu kabul etmiş ve hapis yatmış ,cezasını çekmiş birinin üstüne gitmesi

bir es olsaymış...bitap düştüm...

Gerçek Marthanin yani Fionanın röportajını tamamini izleyen anlayacaktir hikayenin gercek olduğunu fioana o kadar tutarsiz konuuyoki yani normal bir tutarsizlik degil hasta birinin konusması gibi zaten bi 3 kez gördüm diyor sonra daha fazla görüştügunu söylüyor diziyi izlemedim asla diyor sonra izledigini söylüyor ve sosyal medyada diziyi izlerken paylaştığı görüntüler ortaya çıkıyor ve ayni dizideki gibi o takıntılıydı diyor ve daha neler neler izleyen anlar zaten

Bu mesele daha çok su kaldırır ama toz da kaldırabilir 😂 Çok keyifli bir içerik olmuş, sohbet tadında teşekkürler

o röportajda fiona gerçekten her dediği ile bir bir çelişti ve her şeyi her ayrıntısına kadar araştırmış olduğu gerçegi, yalanlarının tutarsızlığı fakat buna rağmen asla tereddüt etmeyen duruşu beni aşırı ürküttü. martha karakteri fionayı çok iyi canlandırmış. kadının dediklerinin hiçbirine inanmadım. yardım alması gerekiyor. umarım kimsenin başına buna benzer bir şey gelmez.korkunç

Martha gerçekten de Fiona yı mükemmel canlandrmış gibi geliyor bana. Tek fark Martha karakterini canlandıran oyuncu aşırı sempatik :) Fiona asla izlemedim diziyi diyor ancak diziyi izlerken çekilmiş fotoğrafı var. İnanılmaz yalancı biri ve gerçekten hasta olduğuna inanıyorum. Acilen tedavi olması gerekmekte gibi. Zaten programa çıkıp bu şekilde konuşması, bir dediğinin bir dediğini tutmaması, tam Martha lık hareketler...

Dizide izledigimiz her seyin birebir gercek oldugu bir varsayimda dahi benim etik olarak aklima takilan soyle bir konu vardi acikcasi; televizyon programina katilan kisinin dizide izledigimiz marthanin gercek hayattaki uzantisi oldugunu dusunursek Martha'nin iyilesme, tekrardan topluma adapte olabilme, psikolojik sorunlarini bir kenara birakip sifirdan bir hayat kurma ihtimalini coktan elinden aldigimizi dusunuyorum. Ceza yargilamalarinda agir cezalara mahkum edilen kisiler icin bile ideal uluslararasi hukuk "Umut hakki" ve "Unutulma hakki" olmasi gerektigini soyler. Oyle ki bu insanlar bir gun cezalarinin bitip hayata donecegini umut edebilmelidir ki ceza surecini saglikli atlatabilsinler. Yine ayni sekilde toplumda hayatlari boyunca yalniz isledikleri sucla var olmamak icin unutulma haklari vardir. Bana oyle geliyor ki gercek Martha; herhangi bir ceza yargilamasinin sanigi olmamasina ragmen, yaptigi seyin asla unutulmayacagi ve yasadigi surecle anilmaktan kurtulabilecegine dair en ufak bir umudu olmadan yasamaya mahkum edildigi bir dunyada yasamak zorunda. Faille empati yapiyor gibi gorunmek istemem ama zaten gercek Marthanin da neyin, ne kadar faili oldugunu bilmiyoruz.

Şuan kameraya gözlerimi yaklaştırıp kafa sesimi aktarmak istiyorum:d

İlk kez böyle, akla ilk gelen kalıpların dışına çıkan çok boyutlu bir yorum ve eleştiri dinledim, öncelikle size teşekkür ederim. Ben, izleyicinin odağı Dorry ve Martha ekseninde ele almasında sorun görüyorum. Senarist öyle istemiş, evet ama senaristin istediğini yapmak durumunda olmamalıyız, yani bu bir mecburiyet değil. Diziyi izlediğimde beni Martha dehşete düşürmedi mesela, yorucu, sıkıntı verici, "bir düş yakamdan" denilesi evet, her türlü hukuksal tedbire de evet, boğucu evet, tüm bunlar da az bir şey değil, çok şey evet ama "dehşet verici" değil. Dehşet verici olan Darren'le olan bitenler. Darren bir yapımcı, organizatör vb gibi bir şey, olayı, şöhret olmak isteyen erkekleri, vaatleriyle taciz etmek, hatta onlara tecavüz etmek. Bu kim mesela? Senarist ve oyuncu bence bunu açıklasın, Martha tabiri caizse "çerez". Eğer Flori teşhir edilecekse veya bu dizi aynı zamanda isteyerek veya kaçınılmaz olarak bir teşhir etme biçimiyse, ben mesela, asıl Darren'ın teşhir edilmesini istiyorum. Neden kimsenin Darren'i görmediğjni anladım ki bu nokta çok tehlikeli: Tacizcisi Martha'yı hapse tıktıran Dorry, tecavüzcüsü Darren'dan özür diliyor da ondan. Bu noktada Darren karakterini tecavüzcü olduğu halde aklıyor, aklayınca da kimse ondan söz etmiyor. Dorry özür dilerken kafasında ne vardı? "Önceleri bana madde vererek, geceleri habersizce bana ettiğin tecavüzlerin, mevzuya uyanmama rağmen devam etmesine, şöhret uğruna izin verdim, sana sinirlenmeye hakkım yoktu." demekti o. Tecavüzü içselleştirmiş Dorry, problem orada. Sonra gidip Darren'le yeniden iş yapıyor mesela. Ama şu var, içselleştirilen şeylerin çatışma yaratmadığı söylenemez. Dorry tacizciler arasında seçim yapıyor, temelde taciz olayına derinden bir itirazı yok, sadece içsel çatışma yaşıyor. Bir de şu var: Acıyanın acımanın bedelini ödemesinde bence bir mahsur yok. Martha'ya acımayacaktı veya kendine duyduğu acımayı onda doyurmayacaktı. Kendisine ve karşısındaki hiç tanımadığı kişiye en büyük aşağılamayı yapan dakika bir gol bir kendisi. Biri acıdı, diğeri bu acımayı istismar etti, ikisi de bedel ödedi, ne mutlu öyleyse. Sistemi oluşturan Marthalar değil, Darrenler, bu yüzden Martha'yı deşifre edenler Darren'ı ederlerse dürüstçe davranmış olurlar, hiç değilse bir işe yarar. Emeğinize sağlık, tekrar teşekkürler.

Ben ilk defa rltv de bir şey izlerken ağladım ..martha ya çok üzüldüm

Diziyi çok beğenmekle birlikte bir belgesel olmadığının farkindaydım. Ufak tefek apartmalar illa ki vardır ama köprü sahnesi gibi spesifik ve kendi travmasını çok ortaya çikaracak kadar ileri gideceğini düşünmüyorum. Bu kadar çok ses getirdi o da işin ucundan nemalanmaya çalışıyor gibi geldi. Seyirci olarak da bu gerçek hikaye ya da gerçek hikayeden uyarlanmıştır ibareleri bulunan işlere daha bi dikkatle izler olduk kim bilir belki de kendi hikayelerimizdeki yalanlarla yüzleşmektense baska hikayelerin gerçeklikleri hepimize iyi geliyordur

arkadaki haruki murakami sırasını izlemekten videoya odaklanamadım…

Hocam o kitaplığı oluşturmak kaç yılınızı aldı?

Marta yı iki ayrı karakterde yaşadım. Birinden kurtulalı 10 yıl, diğerinden ise 2 yıld oldu. Yaşadıklarımı çok iyi anlatmış.

Diziyi izlemedim ama piers morgan rezil bir aşırı-sağcı

Şaşkınım, umarım daha uzun sürmez bu mesele kısa sürede unutulur.

Ben konuyu biraz, aslında tam da Black Mirror’ın (en azından ilk sezonların) eleştirdiği yerden, teknolojinin toplum ve bireye olan etkisinden ele almak istiyorum. Bilmiyorum belki yazan vardır benim penceremden bütün yorumları okumadım. Teknolojide ve sosyal medyada geldiğimiz son noktada aslında baby reindeer hikayesi; bireyler açısından sadece sıradaki “tarafını seç” hikayesi. “Stalker’ı mı, mağduru mu, yoksa tecavüzcüyü mü seçeceksin?” sorusu. Neden seçmek diyorum çünkü her şeyi like/dislike/block kadar basitleştirdiğimiz bu çağda kendimizi bir şeyleri seçmek zorunda hissediyoruz veya buna mecbur bırakılıyoruz diye düşünüyorum. Bu hikayeyi sadece rahatsız olup kapatamadık veya sadece etkilenip kapatamadık. Seçecek taraf bulmak istedik ve halkın bu ihtiyacını bilen programlar veya bundan (bilmiyorum belki) prim yapmak isteyen asıl karakterler şimdi bireylerin bu açlığını gidermeye çalışacaklar. Tecavüzcü tarafı seçilmedi (bence henüz) çünkü orada bariz bir şekilde bir suç var onu suçladık zaten. Onu seçemeyiz o linç edilecek bir unsur (block) Önce “eğlenceli” tarafta yani like/dislike hususuna karar verme ihtiyacındayız. Yani dizide gerçekten suçlayamadığımız bu iki karakteri gerçek hayatta suçlamak ve tarafımızı seçmek için çıkan bütün içerikleri takip edeceğiz. Ve biz takip ettikçe bu şöhretten nasibini almak isteyenler tarafından bir bilgi kirliliği yaratılacak ama yine de ilgi görerek amaçlarına ulaşacaklar. Bu küçük kartopu bir çığa dönüşecek ta ki yeni taraf seçme oyunu önümüze gelene kadar. Bir diğer bakmak istediğim açı da bu durumun toplumsal hissiyatı. Yani biz bireysel olarak bütün içeriği tüketip bir seçim yapıyoruz tamam ama toplum olarak ne yapmış oluyoruz bu arayış esnasında? Aklıma koku filminin son sahnesi geliyor, sanki orada bir kokuyla mest olurken kendinden geçip adamın tozunu bırakmayan güruh gibi biz de gözümüzün önüne atılan “gerçek hikaye” veya “haber” veya “toplumsal sorun” içerikleriyle mest olup tadını çıkarmaya çalıştığımız şeyi vahşice tüketiyoruz, tozunu bırakmıyoruz. Korkarım bir gün bu taraf seçme ve vahşice tüketme ihtiyacı, şimdilerde bebek/çocuk olup git gide gerçeklik algısının kaybolduğu bu evrende yetişkin olacak topluluğun; korkunç şeyler yapmasına ve ancak her şey bittikten sonra olayın korkunçluk boyutunu anlayabilmesine sebebiyet verecektir.

Fiona'yı da Gülseren hanım tedavi etse böyle programlara çıkmazdı🤣

Ortada çok güzel anlatılmış ve çarpıcı bir hikaye var. Gerçek ya da değil ne fark eder ki? Karakterler zaten hayatta her an karşılaşabileceğimiz ve içimizde yaşayan insanlar.Tecavüz, aşağılama, mobbing, beğenilme ve onay arzusu, başarısızlık ve bir anda gelen sosyal medya parlaması her an zaten yaşanan şeyler. Adı Martha olmuş Fiona olmuş ne fark eder?

Diziyi gerçek olaylardan uyarlandığı için merak edip izlemeye başladım ancak sonrasında oyunculuklar konunun önüne geçti. Güzel dizi, izlemeyenlere tavsiye ederim.

Videoyu izledikten sonra da şunları söylemek isterim, olayın gerçek olup olmadığını araştırmak kişileri bulmaya çalışmak hiç aklıma gelmezdi. Ne kadar etkileyici bir şey izledim der geçer, Netflix üzerinde doğru düzgün bir şey izledim diye sevinirdim. Ama gelinen noktada, etik açıdan bir sürü sorun var gibi görünüyor. Dizide aklı başında tek karakter Teri idi. Hangi taraf doğru söylüyor bilmiyorum ama gerçek Teri ortaya çıkana kadar kimseye inanamam gibi 😅

gülseren budayıcığlunun dizileri gibi birilerinin özel hayatının bir şekilde kamuya izletilmesi kişiler gizli bile olsa bana hoş gelmiyor. bununla ilgili fionanın hakkını aramaya hakkı var. richard da 'gerçek hikaye' demeden önce bunların hepsini düşünmüştür bence , olayların bu şekilde gelişebileceği ihtimalinin aklına gelmiş olabileceğini düşünüyorum. öte yandan dizide de martha ayaklar altına alacak bir durumda gösterilmiş gibi gelmedi. hatta marthanın da geçmişinde travmatik olaylara bağlı psikolojisinin bozulmuş olabileceği gibi onun açısından da olan durumlar anlatıldı gibi hatırlıyorum .

Bence dizinin başarısı mükemmel kurgusu.. Gerçek hayatı anlatan yada uyarlanan bir çok yapım var ki , daha kötü olaylar oluyor içinde. Hepsi aynı kalitede oyuncular ile çekilmiyor yada kurgusu bu kadar iyi olmadığı için bu kadar ses getirmiyor. Olayların buraya gelmesinin sebebi ise izleyenler. Zaten dizinin anlatmak istediğini alıp arkasını kurcalamasalar bir şey olmayacak. Ayrıca dizi ailenin bu tarz zamanlardaki tavırlarının ne kadar önemli olduğunu da çok iyi anlatmış. Cesaretin büyük bir kısmı aile onayından geliyor...

Gerçek Martha o kadar tuhaf ki, o programı izledikten sonra dizideki her şeyin gerçek olduğuna yüzde yüz inandım

Yaşanmış bir olay zaten tarafların bakış açısıyla objektif olarak anlatılamaz. Gerçek hayatta da bunu görüyoruz olaylar ikililer nedeniyle mahkemeye sirayet ediyor, taraflar, iddialar, savunmalar oluyor. Bu nedenle ben de en başında izlerken mağdur gözüyle izledim ve hatta Martha'nın hikayesini de çok merak ettim. En başında bunun taraflı olduğunu kabul etmiştim zaten. Sonuçta bu bir belgesel değil bir anlatı. Duyguların girdiği bir anlatı asla objektif olamaz.

Şuan dizinin devamını izliyorum resmen

Her şeyden bağımsız 4. bölümde izlemeyi bıraktım

İster gerçek ister kurgu beni çok etkiledi gerçek gibiydi harika bir iş

Ben diziyi ilk izlediğimde de bu adamın psikolojisinin gerçek hayatta da iyi olmadığını ve Martha karakterini abartmış olabileceğini düşünmüştüm. Sadece bir histi ana gerçek de olabilir sanırım.

röportajı izlerken önyargısız, objektif bir şekilde izlemeye çalıştım yine de garip geldi, diziyi ve röportajı bir psikolog gözüyle izlemek ve beden analizi yapabilmek isterdim, mantıksız noktalar var ama iki tarafta ne derse desin gerçeği asla bilemiycez bu yüzden emin bir şekilde konuşup hiçbir tarafı suçlamamak gerek fakat dizide fiona bir süreliğine hapse girmişti ve suçları vardı gerçek hayatta bunları red ediyor bunların kanıtı yok mu ki diycem al sana kanıt dense ona da güvenmem hiçbir şeye güvenmiyorum yorum yapmak çok zor :D sadece kafamda mantıklı olanı bulabilirim asla emin olamam

herhangi bir konu yazıldığı andan itibaren kurgudur bire bir aynısı bile yazılmış olsa da yazarken kurarız. o nedenle bunun tartışılmasını saçma buluyorum.

Adamlar gerçek kişileri 1 aydan kısa sürede buldu, bizimkiler hala Camdaki Kız hangi aile diye tartışıyor

Gerçek bir hikaye değil de, gerçek bir hikayeden esinlenilmiştir şeklinde lanse edilmiş olsaydı kimse daha fazla mağdur olmazdı belki de.

Hayır biz niye kendi hikayesi ve travmaları olduğu yeterince belirtilen, yazarın da empati vicdan bir şeyler kurup görüşmeye devam ettiğini gördüğümüz karakteri bulmaya çalıştığımız kadar gerçek iktidar sahibi, toplumdan onay alan abuserı konuşmuyoruz? inşallah benim cahilliğimdir çünkü ilgili kişinin kim olduğunu bulamadım. onu bulup cancel edeceğimize travma kaşıyoruz ya... Allah da bu dünyayı hepimizin başına yıksın.

Diziyi izlerken hiç tek taraflı bakmadım bu ilişkiye aslında. Ki dizide de Donnynin Martha’nın ilgisini sevdiğini, onunla yeniden iletişim kurmaya çalıştığını vs. görüyoruz. Yani bu dizi tek taraflı bir mağduru göstermiyordu bana kalırsa. Son bölümü eleştirebilirim aslında çünkü Donny’nin bir beladan kurtulma hikayesi değildi olay yalnızca. Donny’nin ruh hali de olayların o noktaya gelişinde büyük etkendi. Martha’yı anlayabilmeli biraz da. Ayrıca dizinin gerçek bir hikaye olarak sunulmaması bugünkü tartışmaları yaratmayabilirdi belki.

Dün izledim. Travması olan birinin o tecavüz sahnelerinin çekimine bile okey deyip kendisinin oynaması ilginç geldi.

1,5 hızla izlenebiliyor ancak

Piers Morgan’ı izledim, Fiona şaşırtıcı bir biçimde “düzgün “ geldi bana 😊 dizide elbetteki biraz abartı olacak ama kadın herşeyi reddetti yani tuhaf bir durum

Biz zaten mağdur ana kahramanın zihnindekilerin kaleme akan metnini izledik. Fiona gerçekte kanal kenarında cinsel tacizde bulunmamış olabilir. Belki Donny’nin zihninden o sırada neredeyse ona cinsel tacizde bulunacağı geçti ve bunu yazıya döktü. Sonuç olarak biz burada Donny’nin gözünden Martha’nın tüm potansiyelini gerçekleştirmişçesine izlemiş olabiliriz. Dizi herşekilde efsane yazan da güzel yazmış “nokta” (Şimdi biz bu Fiona’la Richard’ın mahkemesini JonnyDepp boşanma davası belgeseli gibi yine Netflix’te izler miyiz????)

Dizidekiler tamamen gercek olsa bile bence de ifsa haberi yapilmasi yanlis. Umarim hukuki karsiligi olur. Herkesin doktor kesilip Fiona'yi teshis etmesi de muazzam. Roportaji cok sinir bozucu buldum. Kadin hasta olabilir, yalanci da olabilir ama bu yine de suclu oldugunu kanitlamaz. Masum olma ihtimaline karsi üzüldüm ben açıkçası.

"Bu mesele daha çok toz kaldırır" değil, doğrusu "daha çok su kaldırır" olmalı.

Ülkemizde de son zamanlarda onlarça "Gerçek Hikayeden alınmistır" adı altında abartılı bir şekilde uyarlanan diziler var. Tabiki uyarlamada farklilik olacaktır

Birşey izlerken bunun kurgu mu yoksa gerçek hayatta yaşanmış bir olay mı olup olmadığını bilmek izleyici için önemli mi? Yani bu farkı bilsek de bilmesek de izlediğimiz şey iyi miydi değil miydi diye bakmamız gerekiyor bence. Ama gerçek olaydan alınmıştır denilince her ne kadar bu hikayedeki gerçek kişileri araştırmayın denilse de bunun araştırılacağı aşikar. Yani pazarlama stratejisi gerçek hayattan uyarlama denilince insanların daha çok dikkatini çekiyor. Ama gerçek ne ki? Yani burda hikayeyi yazan kişinin gerçeğini görüyoruz. Karşı tarafın gerçeği belli ki bambaşka? Sonra diyorum ki bana ne, ben izleyiciyim, ben izlediğim şeyi beğendim. Ama diğer taraftan izleyici sorumluluğu olarak acaba kadının ne söylediğine de bakmam gerekir mi ? Üzerine düşünmeli miyim? Bilemiyorum.

Kadın diziyi hasta olmamak için izlememiş izlemeden sağdan soldan duyduklarıyla dawa açıyor demek ki izlese neler yapardı 🫣

Yersiz not: Caner, Müge, Bulut ile yeni video gelse pek seviniriz 🥳🥳

Programı izlemedim ama zaten dizide mahkeme sahnesi olmuş ve Martha suçunu kabul etmişt ve 9 ay hapis cezasına carptirilmisti ya..ya da geçmişinde de stalk ve tacizden dolayı vukuatlwri olan bir kadın olarak işlendi ya ..zaten bunlar kanıtlanmış şeyler degil miydi? Şuanda acaba diyip de şüpheye düşülecek ne var ben onu anlamadim

16:32 insanlarda bu ricayı dinlerdi sanki. O da garip.

Hayatın sıkılıp suyunun çıkartılmasıyla elde edildiği iddia edilen görsel-işitsel bir metanın “gerçek” hatta “gerçeğe yakın” bile olması mümkün değildir. Olay ticarettir, alışveriştir.

Kurgudaki martha çıkıp gelse bence tam olarak fionanın yaptıklarını yapardır.

her ne kadar fiona'nın bu diziyle birlikte kotu bir kitle kazanması gerçekten asla iyi degil. ancak bu bir dizi olmasaydı da bu instagram storyisi ya da bir tiktokta patlayıp yine kişiler belli olurdu diye düşünüyorum. en kötü davadan bahsedilse ana akım medyada yine herkes her şeyi bilirdi. sahsen fiona'nin dizide bahsedildiği kadar email mesajlar attığını zannetmiyorum her ne kadar gerçek olaydan yola çıkılarak yapılsa da birebir uyuştuğunu düşünmüyorum, gerçek hayattaki sayı hafif kalacağı ve bu kurgusal bir sey olacağından ötürü sayıların arttırdığını dusunuyorum ama öte yandan fiona'nin bu kadar mesaj atabileceğini de dusunuyorum. ama kesinlikle dizinin hedef gösterme amaçlı yapıldığını düşünmüyorum ki zaten richard da bunu söylüyor, bu yüzden martha ile empati duyup richard'ın neden ondan koyamadığını anlayabiliyoruz ve burada insanların dogru oldukları bildiği şeylerden neden bu kadar kolayca kurtulamadıklarına güzelce değiniyor ❤

Neden Darrien'in gerçek kimliği kimsenin umrunda değil tecavüzcü birisi + ünlü deli stalkerlardan daha tehlikeli olabilir

Schrödinger’in kedisi aradı richard gadd’in başarısını geri istiyor

Ben abartıldığını düşünmüyorum gadd inde büyük çoğunlukla doğuruları anlattığına inanıyorum. Geçmişe dönük kanıtlara bakıldığında fionanın ciddi manada sorunları olduğu açık ayrıca dizede gadd masum fiona canavar gibi bir anlatımda yoktu . Gadd maalesef fionanın bulunacağını öngörememiş olay bundan ibaret. Açıklamalara bakılınca fiona o kadar martha ki inanılmaz

Bu terapist mevzusuna değinmene sevindim... O terapist psikologlar comunitysinde etik bulunmuyor. Terapist, değiştirerek yazıyorum şeklinde savunma yapsa da milyonlar o travmaları yaşayan kişileri bilmesede , o travmayı yaşayan kişi kendi hayatının dizisini yazıldığını biliyor.