Yurtta barış dünyada barış ❤

Hocam okadar haklısınız ki❤ Her sunumunuz ruhuma ayrı iyi geliyor 🎉🎉🎉 Sonsuz teşekkürler ❤❤❤

Kıymetli Hocamızdan şahane bir paylaşım daha 💐👏 emeğinize sağlık hocam 🙏

Hocam güzel anlattınız. Allah razı olsun. Hayırlı Kandiller

Saygıdeğer Cengiz Hocam, teşekkür ederim yayın için. Geri bildirim yapmak ve soru sormak isterim: Teodise konusu da sanki dolaylı yoldan ele alınmış oldu, dikkatimi çekti. En sonda verdiğiniz bir örnek vardı, iyi adamın kötüyü örnek almaması hakkında, sorum şudur: Yakın bir arkadaşım, hiçbir sınırı olmayan, belaltı kullanıp hakaret edebilen bir kişi ile erdemli bir insanın mizah konusunda yarışamayacağını söylemişti, çünkü sınırlarının olduğunu ve bu yüzden galip gelemeyeceğini söylemişti. Ben zekası ile bunu yapabileceğini ve muhatabı alt edebileceğini düşünmüştüm, sizin sonda verdiğiniz örnekte bu sanki tavsiye edilmiyor. Devlet Üzerine başlığı ile çevirilen kitabın orijinal başlığında Res Publica kelimesine benzer bir şey var, ama Re yazıyor. Devlet kelimesi ülkemizde her kesim tarafından istismar edilen bir şey, kim güçlü ise kendi çıkar ve güç savaşını “devlet” kalkanına sığınarak yapıyor. Res Publica ise halkın şeyi, mülkü gibi bir şey demek. Devletin bizatihi bir varlığının olmadığı, insan için bir araç olduğu nasıl anlatılabilir? İnsanlık düşüncesi muhakkak tekamül etmiş, ancak kök olarak Cicero ve diğer klasik yazarlardan istifade edebilir miyiz? Acaba bir yayın olur mu, “Devlet hep 18 yaşındadır yeğen” seviyesinin çok da üstünde olmayan bir üsluba çokça rastlıyoruz? Bir de sayın Hocam, sizin Yükümlülükler Üzerine eserinizi edindim. Yükümlülük çok önemli bir konu, siz Libertas’ı Licentia’dan ayırırken dahi kullanmıştınız. Genelde hak ve hürriyete atıf yapılan genç nüfusta özellikle, haklar ile beraber yükümlülük, sorumluluklar da aşılanırsa o toplum medeni ve müreffeh olur. O hususta da acaba bir yayın olur mu? Teşekkür eder, sağlık ve afiyetler dilerim. Saygılarımla.

Maximus Tyrius'u bilmiyordum, tanıttığınız için teşekkürler. Stoacılara katılmadığım bazı konular bu filozofun söyledikleri için de geçerli. Örneğin kötülük/iyilik tartışmasında tanımlar çok önemli. Stoacıların öyle bir iyilik anlayışı var ki, hayatın tüm sırrınızı çözmüş gibi kendilerinden eminler ama hayat bana göre bu kadar basit değil. Bazen iyi/kötü ayrımı bile yapamayacağımız durumlar olur. Örneğin bir seri katil bize korkunç ve ahlak dışı gelebilir ama bu seri katil diğer seri katilleri, pedofili gibi tipleri ortadan kaldırırsa kendisinin hâlâ kötülük yaptığını söylesek bile çevresindeki insanlar için iyi bir şey yapmış olmaz mı? Bilge insan zaten sarsılmaz diyorlar, peki çocuk gibi akılsız ve savunmasız canlılara nasıl yaklaşacağız? Bunlar kötülüğe uğrayabilir ve kötülerin metoduyla engellenebilir. Ya da Stoacılar bilge insanı hakikate ermiş, daha fazla gelişemez biri olarak mı tanımlıyor? Eğer mütevazi olup sürekli gelişimi kabul edersek biri bilge insanı öldürüp onun daha bilge olmasını engelleyebilir ve bu bence ona yapılmış bir kötülük olur. Zaten herkesin kırılma noktası olduğuna inanırım ve dokunulamaz, fizik dışı bir ruha inanmam. Bahsettiğim tanımlama tartışmasına şöyle örnek verebilirim: biri durduk yere bana vursa buna kötü davranış derim ama ben de ona karşılık verip vursam bu vuruşu kötülük olarak tanımlamam zaten. Dolayısıyla kavga uzayıp gitse bile buna kötülüğün döngüsü demem. Hem bu döngüyü cinayet bitirebilir. Tabi kan davası gibi cinayet döngüsü de ortaya çıkabilir ama erdem, ahlak meselesini bireyin hayatı üzerinden ele aldığımız için bu döngü bitmiştir artık. Hülasa erdeme giden doğru ve tek bir yol olabilir ama yoldaki engelleri ortadan kaldırıp doğruca gidecek gücü haiz olan pek az insan vardır. Çoğu insanın başka yollara sapmasını anlayışla karşılıyorum. Ne mutlu tekrar ana yola yani erdem yoluna bağlananlara.

Teşekkürler reis . " Adalet bir kadındır ve kral Faruk'un koynundadır" .

☆ Erdeme sahip olmayan birinden erdemi çalamazsın. (Kötü kişide çalışabilecek iyi bir şey yoktur.) Erdemli birinden erdemi yok edemezsin. (İyilik insandan yamalanamaz, söküp atılamaz.) "Gerçekte esas olan ile görünen aynı şey değildir. İyiliğin yokluğu onun kötü olmasının nedenidir. İyi insan ne yanlış yapar ne de yanlışa magruz kalır. Yanlış yapmak kötüyse, yanlışa karşılık vermekte aynı şekilde kötüdür. Çünkü yanlış yapan ilk davranan olduğu için daha kötü değildir. Aksine yanlışa karşılık verende misilleme yaptığı için onunla aynı derecede kötüdür." -- C. MAXİMUS TYRİUS "Anytos ve Meletos beni öldürme gücüne sahip olabilirler. Ama bana zarar veremezler. Çünkü iyi bir adamın kötü bir adamdan zarar görmesine izin verilmez." --SOKRATES "Haksızlık yaparsanız haksızlık yapanla beraber yaşarsınız." --- H. ARENDT