Рет қаралды 1,010
Okulumuzda düzenlenen Kut'ül Amâre Zaferi'nin 108. yıl dönümü için hazırladığım Halil Kut Paşa'nın mektubu seslendirmesi.
Şiir seslendiremiyorum ancak bu tür çalışmalarla körelmemeye çalışıyorum.
-
Kut'ül Amare Zaferi (29 Nisan 1916)
Osmanlı Ordusunun Birinci Dünya Savaşı'nda çarpıştığı cephelerden biri, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesidir. Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölge, Dicle ve Fırat havzasında tarihteki Mezopotamya'yı içine alır ve Basra Körfezi'ne kadar uzanır.
Irak petrollerini ele geçirmeyi amaçlayan İngilizler, 6 Kasım 1914 tarihinde Basra Körfezinden Şattülarap ağzındaki Fav mevkiine asker çıkararak saldırıya geçmişler, ilerleyen aylarda bu saldırılarını kuzeye doğru genişletmişlerdir. İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kut'ül-Amare'yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye'yi işgal etmişlerdir. 23 Kasım 1915'de ileri harekâta geçen Türk birlikleri, General Townshend komutasındaki İngiliz ordusunu geri püskürterek Kut-ül Amare'de çember içerisine almayı başarmışlardır. Kut'ül-Amare'yi bir kale gibi savunan General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmak zorunda kalmıştır. Türkler, Kut'ül-Amare'de İngilizlerden başta Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere toplam 13 general, 481 subay ve 13.300 askeri esir almışlardır.
Tarihe Kut’ül Amare zaferi olarak geçen savaşlar sırasında İngilizler 40 bin kayıp ve esir verirken Türk birlikleri ise 25 bin askerini şehit vermiştir. Kut’ül Amare savaşı sırasında Türk birlikleri sınırlı sayıda uçakla önemli görevler yaptı. Keşif görevleri yapan Türk uçakları bir taraftan da düşman hedeflerini bombaladı. 26 Nisan 1916'da Kut’ül Amare'deki İngiliz kuvvetlerine erzak yardımına çalışan bir İngiliz uçağı da Türk avcı uçağı tarafından düşürüldü.
Ancak kazanılan bu tarihi zafere rağmen savaşın genelinde mağlup olan Türk ordusu, takviye edilen İngilizlerin, bölgeyi Şubat 1917'de işgal etmesine engel olamadı. Irak'ın güneyine 1914 sonlarında çıkarma yapan İngilizler, ancak Mart 1917'de Bağdat'a ulaşarak kenti işgal etti.
Bu açıdan bakıldığında Kut'ül-Amare Zaferi, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Ordusu'nun zor şartlar ve imkânsızlıklar içerisinde, Çanakkale'den sonra kazandığı ve bir İngiliz tümeninin bütün personeli ile birlikte esir alındığı eşsiz bir zaferdir.
Avustralyalı araştırmacı Dr. Gaston Bodart tarafından Kut'ül-Amare Zaferi, "İngiliz prestijinin Birinci Dünya Savaşı'nda yediği en büyük darbe olarak yorumlanmaktadır."
Halil Paşa, Kut'ül-Amare'nin teslim alındığı gün orduya bir tebrik mesajı yayımlamış ve bu günün "Kut Bayramı" olarak kutlanmasını istemiştir.
Kut’ül Amare bu anlamıyla İngiliz direnişinin sabır ve metanetle kırıldığı bir şeref mücadelesidir. Kutul Amare Bağdat’ın işgalini geciktiren onurlu bir duruştur. Kut’ul Amare Çanakkale Zaferi’nden sonra İngiliz emperyalizmine attığımız ikinci tokattır. Kut’ül Amare, tarih yapan millet olduğumuzu dünyaya son kez kanıtladığımız bir destandır. Kut’ül Amâre Osmanlı ordusunun ezeli hasleti olan mertlik ve cengâverliğin ortaya yeniden çıktığı meydandır.
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @ahmetculum