Size şimdi burda ekranlarda gördüğümüz ama başına bir şey gelmesin, belediye konserleri iptal edilmesin, dizisinden çıkartılmasın ya da kitapları daha az satmasın diye söylemek istediklerini söylemeyen, aynı fikirde olmasa bile söyleneni savunmak zorunda hisseden birsürü sanatçı sayabilirim.
Kendilerince haklılardır. Onların da davası vardır elbette. Mesela para. Mesala şöhret.
Ama bir de gerçekten salt şekilde kendini ifade eden başka sanatçılar da var. Bunların davası para değil çok kolay anlayabilirsiniz. O yüzden korkmazlar. Ekranlarda, magazinde de durmadan görmüyoruz. Yani davası şöhret de değil. E peki ne?
Kadın hakları olabilir. Haksızlığın önünde durmak olabilir. Kadın erkek eşitsizliğinden artık bıkmış ve buna bir dur demek istemek de olabilir. İşte hazal kaya da onlardan biri.
Biz onu dizi, film ve reklamlarla tanımış olabiliriz. Ama bazen oyuncuların da düşünceleri olduğunu, işlerinin sadece ekrana çıkıp ellerine verilen tektlerden ibaret olmadığını gösteriyor o bize.
Nasıl mı? Örnek olarak. Söyledikleri, yaptıkları ve düşünce şekilleriyle. Buyrun, yaptığı işlerin yanında bir de verdiği demeçlerle de Hazal Kaya.