HER KÖTÜLÜĞÜN BAŞI; DÜNYA SEVGİSİ
Büyük İslam Alimi, Haznevi Dergahı’nın mürşidi Şeyh Muhammed Muta’ haznevî Hz.
23 Temmuz 2023 Pazar günü Adana Haznevi Dergahı’nda büyük bir kalabalığa hitap etti.
Dünya sevgisinin tehlikeleri konulu veciz sohbet, Telirfan’da bulunan Haznevi Külliyesi’nin yanı sıra; Suudi Arabistan, Suriye, Kuveyt, Katar, Dubai, Lübnan, Avustralya ve Irak
başta olmak üzere 8 ülke ve 21 farklı beldede video konferans yoluyla canlı olarak izlendi.
Sohbetten Satırbaşları;
Değerli Müslümanlar!
Günümüz Müslüman gençlerinin içinde bulunduğu; dinden uzaklık, inançta zayıflık, ahlakta yozlaşma, Allah’ın emirlerini terk etme, haramlara dalma ve zamanlarını boşa harcama gibi vahim durumlarına bakacak olursak, inancımızı hedef alan sinsi savaşların, bela ve musibetlerin ne denli ciddi olduğunu görürüz.
Değerli kardeşlerim!
Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda bundan hepimiz sorumluyuz! Elbette; herkesin kendi durumuna ve konumuna göre sorumlukları vardır.
Fakat en büyük sorumluluk, Şeyh Hazretlerinin medreselerinde yetişen ve ümmeti yanlış yollara sapmaktan korumak ve doğru yola iletmek için ilim öğrenen âlimlerin omuzlarındadır.
Ama büyük bir üzüntüyle görüyoruz ki Cenâb-ı Hakk'ın lütuf ve ikramda bulunduğu kimseler hariç ilim okuyanların birçoğunun ilimleri kendilerine vebal olmuş, insanları dünya sevgisinden kurtarmak yerine kendileri dünya sevgisinde boğulmuş ve bataklığında kaybolmuşlardır. İnsanları dünya şehvetlerine karşı ikaz edecekleri yerde, kendileri ona kapılmış ve dünyanın ağına düşmüşlerdir.
Kalbi dünya sevgisi ile dolmuş olan insanları ıslah edeceklerine, maalesef niceleri aynı duruma düşüp aynı hastalığa yakalanmışlardır. Taat ve ibadetlerde yarışacakları yerde, rehavete kapılmışlar, zevklere yönelmişler, dünyalık mal biriktirme ve faydasız şöhret elde etme konusunda yarışır hale gelmişlerdir.
Alimleri bu halde olan bir ümmet nasıl düzelir?! Örnek alınacak şahsiyetleri bu halde olan bir millet nasıl yücelebilir?! Heyhat! Heyhat!
Ey âlimler; ey memleketin tuzu âlimler!
Tuz bozulursa şayet, tuzu kim ıslah eder!
Kardeşlerim! Dünya sevgisi her kötülüğün başıdır; çünkü Cenâb-ı Hak -kendi rızası doğrultusunda olan kısmını hariç- dünyayı lânetlemiş, küçümsemiş, ve buğz etmiştir. Buna göre kim Allah'ın lanetlediğini ve buğz ettiğini severse Allah korusun kendisini Cenab-ı Hakk'ın gazabına terk etmiştir.
Kardeşlerim! Dünyayı sevdik, çünkü ölümden gafil kaldık, halbuki ölüm nefisler için en büyük uyarıcı ve en etkili vaizdir. Fakat ölümden bile ders almaz olduk, ölülerimizi gömdük sonra unuttuk, en sevdiklerimizi kaybettik lakin ölümlerinden ibret almadık. Öyle ki matem meclislerini bile dünya projelerimizden söz ettiğimiz ortamlar haline getirdik. Allah korusun bu kalplerin ölümüne işaret eden çok tehlikeli bir belirtidir.
Kardeşlerim! Dünyayı kötüleyip tehlikelerinden bahsederken, dünya işleriyle meşgul olmanın ayıp olduğunu ifade etmek istemiyoruz. Kesinlikle hayır! Asıl ayıp olan kalbin bu fani dünya sevgisine bağlanması ve ebedî ahireti unutmasıdır.
Akıllı kimse, dünyasıyla dinini ıslah etmeye çalışır. Bu yüzden kâr elde etmek için ticaretiyle uğraşır. Başarılı olmak için ziraatıyla meşgul olur. Maaşı haram olmasın diye gayret gösterir. Kendisine ve milletine faydalı olmak için samimi ve ihlaslı bir şekilde sorumluluklarını yerine getirir. Bu ve benzeri meşguliyetler zahiren dünyevî gibi görünseler bile amellerimizde Allah rızası için ihlaslı olduğumuz takdirde mükâfatını Cenâb-ı Hakk'tan alırız.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Dünya, mü'min için zindan, kafir için cennettir. Yani dünya, Cenâb- Hakk’ın müminler için hazırlamış olduğu sevaplar ve sonsuz nimetler karşısında zindan; kafiri bekleyen acı azap ve sonsuz cezanın yanında cennet gibidir.
Allah Teâlâ'dan niyazım şudur ki; fazl-u keremiyle hallerimizi ıslah eylesin! Bizlere dünyanın hakikatini idrak etmeyi ve onu ahirete vesile yapmayı sağlayacak sahih ve selim bir akıl ihsan etsin.
Allah Teâlâ dünyayı gözümüzde küçültsün, ahireti ise kalbimizde yüceltsin!
Rabbimizin her şeye gücü yeter.