Şiiri okuyacak sandım, resmen yaşadı/yaşattı. Müthiş bir final oldu.

Tam izledim çıktım. İçimden bir ses, "Bu videoyu kime atsam beğenir, çok güzeldi." dedi ama atacak kimse bulamadım. Olsun, videoya tekrar girmem iyi oldu. Beğenmeyi unutmuşum ☺️

Flu Tv'de yayınlanan bütün programların ayrı bir tadı var. Ama bu diğerlerinden çok farklı; umarım ömrü uzun olur. Nice bölümlere...

Sartre ve Simon’un ilişkisini daha iyi anlamak isterseniz Simon’un Mandarinler kitabını okuyabilirsiniz.

Aytuğ Hocam, bir hafta ara verdin.Hem özlettin kendini hem de bizi fikirlerinden mahrum bıraktın.

Nietzsche'nin , kırbaçlanan bir atın boynuna sarılıp ağlaması; bana, kadim Anadolu kültüründe " -ölü evinde - herkes kendi ölüsü için ağlar " sözünü hatırlatır. Nietzsche'nin de yaşamı boyunca çok örselendiği, adeta kırbaçlandığı düşüncesindeyim. Babasının ölümü, yalnızlığı, sevdiği kadın Salome 'nin onu reddetmesi vs...

şiir harikaydı. Ve Aytuğ seni dinlemeyi çok seviyoruz be

Peyami Safa gibi edebi bir dehanın hakkını verdiğin için çok teşekkür ediyorum Aytuğ. Umuyorum yakında Türk okuru Peyami Safa'yı keşfedecek! Eğer Türk değil de Amerikalı ya da Fransız olsaydı, Peyami Safa dünyaca tanınıyor olurdu. Onun dışında yine çok güzel bir bölümdü. Takipteyiz :))

şu son 3-4 programdan sonra rahatça söyleyebilirimki bu kanaldaki en iyi içerik burada arkadaş

Aytuğ, her geçen bölüm seni daha çok seviyorum. Bakış açın, düşünme biçimin samimi geliyor, hep aynı düşünmesek de

Edebiyattan hiç haz almam ama bu arkadaşı hep izliyorum. Belki de edebiyatın olayı bu zaten. Ne güzel insan.

Nilgün Marmara’nın kocası için söylediği “yabancıların en yakınıydın sen.” Cümlesi çağımız için hepimiz için ne kadar geçerli bir cümle. Yakınımız yabancılarla dolu. Ve uzaktakiler, yani hiç tanımadıklarımız aslında en yakınımız...

Aytuğ’u her izledikten sonra kendi hayatımı ve varlığımı sorguluyorum

"Açıkçası Sartre ve Simone arasındaki gibi bir ilişkiyi suratsız ve heyecansız bir sadakate tercih ederim" güzel söyledi burada

Aytuğ abiyi Yeraltından Notlardan beri severek izliyorum. İnsanı ilginç bir şekilde anlattığı konuya heyecanla dinlerken bulduruyor.🌸🕊️

bolum sonu siirleri oyle guzel ki insani kendi ustune dusunmeye yonlendiriyor

Buradan flu TV'ye sesleniyorum hayatın hızı ve acımasızlığı içinde bize bir nebze de olsa nefes aldıran bu programı kaldırmayın

Üniversitedeyken K dergisi vardı bu bölüm bana onu hatırlattı, kapağında 'insan kendini yalnızca insanda tanır' yazardı, edebiyat dedikodusu tadında çok müstesna bir haftalık dergiydi .

Aytuğ :* sanki aynı odada karşılıklı sohbet ediyormuşuz hissini yaşattığın için, samimiyetine ve emeğine sonsuz teşekkürler.Hep sürsün bu kendi insanlarını bulmuşsun hissi... 2 gündür Oruç Aruoba’nın mektubunu okurken döktüğün gözyaşlarını düşünüyorum.Nefis bir insansın ne diyebilirim.

"Peyami Safa" görünce çok mutlu oldum... en sevdiğim... keşke onu da konuşsanız uzun uzun...

Geçen bölümde Oruç Aruoba'nın zilif kitabının yazılma sebebi çok etkileyici bir hikaye idi. Bu bölümde bildiğimiz konular olsa da güzel olmuş. Şiir ve okuyan hanımefendi çok iyi okumuş. Ahmet ERHAN dan okusa da iyi olurdu ve ya Arkadaş Zekai ÖZGER..

sartre ve simone hakkında konuşman harika olmuş, mektuplaşmaları biraz daha popüler olursa çok hoşuma gidecek. İnsanlara biliyor musun, okudun mu diyip her seferinde hayır cevabını almaktan çok yoruldum

Yalnızız adlı romandan bir yerde bahsedildiğini duymak beni çok mutlu etti. Kitabı çok beğenmiştim, biraz stefan zweig romanlarına da benzettim-belki yanılmışımdır- ki onu da çok severim. Sözde kızlar da çok iyiydi ama sanırım Fatih Harbiye, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu gibi daha primal duygulara hitap eden ağır dramların arasında arka planda kalmışlar...

Tüylerimin diken diken olmasına engel olamıyorum sizi izleyince.

bu adam bana yaşama sevinci veriyor !

Bu saate kadar video gelmesini bekledim, tam kahvemi aldım, bildirim geldi...! İyi ki varsın Aytuğğğğ.

keşke her hafta gelse öyle büyük bir boşluğa düşüyorum ki izledikten sonra

Baktığında iki yıl önce yayınlanmış video...Öbür taraftan zamansızlar için şimdi gibi keyifli, sürükleyici film tadında... Sevgili Aytuğ'un dokunduğu her yer bazen gül bahçesi, bazen de içimizdeki cehennem ateşini harlıyor... Teşekkürler... İyi ki varsın... 🙏👏✌️

yine müthiş bir bölüm. En büyük korkum Aytuğ abinin bıkması ve gitmesi. Hatta hayatı terk etmesi

Şanışer'i çağırın koşa koşa gelir, sizi baya seviyor :D (Şer'i severiz bu arada)

Aytuğ Akdoğan benim için edebiyat dünyası için çok daha yararlı işler yapıyor.En azından edebiyatı sevdiriyor.Allah sşkına Orhan Pamuk Rasim Ozan Kütahyalı ile sofrada selfie paylaşmaktan ve habure reklam yaptırmaktan başka ne yapıyor? Aytuğcan gönlümüzün nobelini , beynizin oscarını alıyor her bölümde 👏👏👏

Peyami Safa'nın az konuşulması ve ne kadar değerli olduğunun anlaşılamaması beni de ciddi anlamda rahatsız ediyordu uzunca bir süre. Siz buna değinince nasıl heyecanlandım anlatamam. Peyami Safa gibi bir yazarı- ki ben kitaplarındaki insan ruhunu eşsiz çözümleyişiyle onu edebiyatımızın filozofu olarak tanımlıyorum- ana dilimizde okuyabiliyor olmamız öyle büyük bir şans ki...

Flu TV'nin neredeyse tüm içeriklerini severim. İlker Hoca bu ülkenin içerik anlamında sloganıyla müsemma en otantik adamı desek abartılı olmaz. Ama sloganın en en en hakkını veren bu program olduğuna şerh düşmek istedim. Seviyoruz sizi. :)

Selam, doğayı seven biri olarak keşke "yürümek" ile ilgili bir bölüm yapsanız. "Yürümenin Felsefesi"

Özveriyle işlenmiş, bilgilerle desteklenmiş ve harika bir yorum katılmış bir video daha, Canı gönülden teşekkür ediyorum🙏🏼

Bazı şeyler var nasıl başladığını ve sonunun nasıl geldiğini anlamıyorum. Edebiyattan hiç anlamam ama dinlerken neredeyse kim olduğumu unutuyorum. Videonun sonunun nasıl geldiğini değil bir video olduğunu bile unutuyorum. İyi ki varsın Aytuğ. İlker hocam çok gıcık olduğum da olmuştur sana ama bu serinin hatrına sana bir daha asla laf etmeyeceğim 🤓

uzun zamandır sizin bölümlerinizi sakin kafayla izlemek için erteliyordum. dün oturup biriken tüm bölümleri izledim. harika gidiyor. devam...

Daha düneyin şunu düşündüm: Amansız bir hastalığın pençesine düşersem ne yapacağım? Şiir böyle bir ruh halindeki yazarın duygularını yansıtıyor. Güzel tesadüf.

Aytuğ hocam ve Flu tv birlikteliğiniz daim olsun!

Aytuğ Bey O.Pamuk gelmese de bir Pamuk bölümü yapmalısınız, romancılığı, anlatım tarzı, kurgusu, sevilen ve eleştirilen tüm yönleriyle...

Bütün programlarınız harika, bu program ise bambaşka. Umarım hep devam eder, çok teşekkürler.

İnsan sevdiğine benzermiş zamanla sizi izlerken de Okan Bayülgen'e benzediğinizi fark ettim.Ben ikinizi de severim.

İçtenliğiniz ve nezaketiniz inanılmaz uyumlu. Sizi beğenerek takip ediyorum

Sondaki şiirin kendisi ve okuma mükemmel. Lakin, tam tanı koyamadığım bir arabesklik var bu edebiyat sohbetlerinde. Sartre'dan bahsederken, Sartre bile arabesk göründü gözüme :) Değerli adamlarsınız. Belki yorumlardan etkileniyorum ama edebiyatla ilgilenenlerde kaynağını tespit edemediğim bir naftalin kokusu alıyorum. Sanki herşeyden böyle kısık gözlerle bahsedilmek zorundaymış, insana dair en bariz tespitleri böyle bi gizemli sesle söylemek zorundaymışız gibi..."Küçük çocuklar, dolaplara, perde arkalarına saklanırken: a. ana rahmine dönme özlemini giderme b. Dünya'daki küçüklüklerine karşın, birisi ya da birileri için vazgeçilmez olduklarının delilini görmeye çalışırlar" desem misal, ben bunu o anda söyleyeni tercih ediyorum. Önceden çok kurgulayanı değil. Bilmiyorum, belki benim cinsliğim. Belki liseden kalma Matematik - Fenciler ile Türkçe Sosyalciler ilişkisinden etkilenerek biraz tepeden bakmacılıktan kaynaklanıyor. Not: Hemingway'in kediyi vurmasının arkasında, gayet insancıl bir sebep var. Sertlikten değil misal ve ağır bir yük o. Yaşadığım ve onun kadar cesur olmadığım için biliyorum. Kedilerin, öyle bir medet umma durumları var. O yüzden, ağabeyim derdi ki "İyi kedi, ölüsünü göstermez sahibine"..."Kötü kediler" çok gördüm. 1 hafta ortadan kaybolup, kalan son gücüyle kapına gelip medet istiyor misal. Yapabileceğin hiçbir şey yok. Çok berbat bir his o. O durumdaki kedi genelde 1-2 saat içinde ölüyor zaten. Veterinere götürsen de pek bir şansı yok. Bazen kendi hallerine bırakmak da daha iyi oluyor. Zira bir kez, bacağı kırılmış bir tanesini veterinere götürdüm. Bacağını kestiğini söyledi. Ameliyattan sonra da telefon açtığımda "öldü" deyiverdi. Halbuki, kendi halinde o kemik kaynayacak ve muhtemelen yaşayabilecekti. Bahçede, bize pek yanaşmayan sadece gelip gidip mama yiyen bir yavru kedi var. İsim bile koymadık. "Kuyruksuz" lakabı...Kar yağdığında 2-3 gün ortadan kayboldu. Ortaya çıktığında kuyruğunun yarısı yoktu. Nereye kaptırdı belli değil ama normal şartlarda insanlar "hemen yarasını saralım", "veteriner" falan refleksindeler. Ben artık kedileri tanıdığım için biliyorum ki, o yara kolay kolay mikrop kapmaz. Şekerli birşey yediği için, karnı şişen ve karnındaki avuç büyüklüğündeki deri patlayıp, açık yaraya dönen bir kedi misal 1 ay içinde kendi kendini tedavi etti yalaya yalaya. 4-5 ay sonra da doğum yaptı. Bizim kuyruksuz da, gayet iyi üzerinden 3 ay geçmesine rağmen. Kediler garip yaratıklar. İnsan gibi değerlendirmemek lazım. Acı eşikleri yüksek ve ağrıları insan gibi değil muhtemelen. Acıyı anlık yaşıyorlar ve sonra unutuyorlar. Bahsettiğim kedinin, karnında açık yara ile çekirge peşinde koştuğunu biliyorum misal. Tam bir zen ustasılar aslında 🙂 Yükleri yok.

Yıllardır takip ediyorum seni. Ne yazık ki söylediğin bir çok önemli şeyi başka yerlerde zaten söylemişsin. Yine de izlemek/dinlemek keyif verici

Şimdiye kadar izlediğim bölümler de ki en güzel şiir ve yorumdu... Teşekkürler

FLU TV'NİN BENİM İÇİN BİRİCİK SERİLERİNDEN BİR TANESİ. TEŞEKKÜRLER.

Çok güzel olmuş, elinize sağlık.

O kadar seviyorum ki seni dinlemeyi ve benle aynı şeyleri düşünüp hisseden insanların var olduğunu görmeyi bu gün ki mutlulugumuzda bu olsun yanımızdakiler yabancı olsa da sizlerin varlığına tutunmak çok güzel

Her şey çok güzel, son noktayı koyan şiirler olmasa, son yudumun bittiğini tokat gibi yüze vuran o hüznü de olmazdı. Teşekkürler Melisa Alman. Mimikler, ifade şiire ayrı bir şey katmış..

Bu program her bölümüyle kalbime dokunuyor, hayatıma gülümseme katıyor.

Aman gelmediği çok iyi olmuş. Aytuğu dinlemeyi tercih ederim kesinlikle.

Şiir kısmı mükemmeldi🍃👌 M-Ü-K-E-M-M-E-L

Hayatı şairlerin, yazarların gözünden görmeyi, görebilmeyi o kadar isterdim ki.

Bi an Natsume Soseki'den bahsetmenizi bekledim. Bir bölümde uzakdoğu edebiyatından bahsetseniz olmaz mı çok isterim. Harika bir bölümdü. 🤩

Gabriel Garcia Marquez çok sevdiğim bir yazar olduğundan ondan bir kısa hikaye de ben önereyim, "The Last Voyage of the Ghost Ship".

O kadar zevkli ki sizin edebiyat sohbetleriniz hiç bitmesin istiyorum...

Videoların sonundaki şiir okumaları harika. Tüm ekibinizin emeğine sağlık. Bir programınızda tarihin edebiyata etkilerini işlemenizi isterim. Teşekkürler.

Öylesine tatminkâr bir anlatım ve nefis bir şiir dinletisi..👍⚘Bayıldım....👏

Çok keyif verdin Aytuğ Akdoğan!

Flu tv bilmem? Sizler kimsiniz vallahi bilmiyorum ama zevkle izliyorum sizi? Edebiyat konuşuluyor artık ne olsun!..Teşekkürler

Aytuğ Bey sizin videolarınızı tekrar tekrar izliyorum ,ayrıca doğal, mütevazı ve donanımlı olmanız çok guzelllll....

Birçok video yaptın ve hepsini istisnasız izledim. Her videoda sana içten içe sana teşekkür ediyorum fakat videonun sonundaki bu şiir için ayrıca teşekkür ederim.

bu programı seviyorum genç ve tecrübelinin uyumu güzel

İlker Canikligil’in Orhan Pamuk’u beğenmediğini önceki programlarda söylemiş olmasıdır belki de sebep. Orhan Pamuk sıkı bir Flu Tv takipçisiymiş🤓

14:18 işte Can Yücel farkı.

Nietzsche' nin yaşamı boyunca içten içe arzu ettiği, içten dışa, dıştan içe tüm varlığını saran ''merhamet'' ihtiyacının giderilemeyeceğini idrak ettiği andır atın kırbaçlandığı an, bu gerçeklik karşısındaki pes edişidir acı çekerek ağlaması . Arzusu sona ermek zorunda kaldığında , artık yaşamsal gücüde tükenmiştir.

Gündemi de hiç kaçırmıyorsunuz Aytuğ Bey: Fazıl Say ve eşinin evlilikleri gündem oldu diye mi bu Sartre-de Bovuoer'in özel ilişkisi, "ben de öyle tercih ederim" yorumları acaba..

Melisa Hanım pek güzel okudu..Her şey bombokken, evet bombokken, bu şiir iyi geldi teşekkürler Aytuğ.

videodan yanlışlıkla 2 kere çıktım beğenmek için, meğer beğenmişim çoktan.

Yine varoluşumuzu sorguladığımız bir program oldu. Harika bir seri. İyi ki varsınız...

Aytuğ Akdoğan'ı tanımış olmanın verdiği mutluluk...

Sen nasıl bir kralsın Aytuğ Akdoğan 😃

Harikasınız ya. KZfaq cep telefonunda açık ve kulağımda kulaklıkla bir fabrika atölyesinde hem işimi yapıyorum hem de sizi "dinliyorum!"... Aytuğ, bize çektirdiklerine bak, aşk olsun ya... 😉

Bu programın bütün videolarını bir usb belleğe yükleyip yutup sindirmek istiyorum .

⚘. Programlarınız "dūşūncelerimi işlemeye" yarıyor. Teşekkūrlerimle.

Teşekkürler.

Sondaki şiir kısmı öyle hissettiriyo ki duyguyu, yakıyo bazen

Sayenizde, bugün tekrar mutlu hissettik ...

Uyumadan önce kendime verdiğim ödülsun🙏🌺

7:00 Yazar kedisinin acı çekmemesi için değil,kendisi bu acıya dayanamayıp öldürmüş.Çünkü kedisini çok seviyor ve ileride daha kötü olacağı için bu kararı vermiş.Benim de kedim var .Canım Mary im.Ve ben onun için canımı veririm .❤️

Kısa bir tane de benden gelsin: Amerika katil isimli bir şiir yazıp JFK Hospital'de tedavi gören Mahzuni Şerif :)

Haklısınız Aytuğ Bey, zamanında Orhan Pamuk lisemize gelmişti aynı sizin nitelendirdiğiniz gibi çok samimiyetsiz bir ortam vardı. Öğrencilere soru yazdırdılar hocalar soruların içinden "uygun" olanları seçip sahnede kendileri sordu. Orhan Bey öyle istemiş. Sahnedeyken bizimle hiçbir etkileşimde bulunmadı öyle hocalar sordu soruları o da cevapladı ve gitti.

Yine çok keyifli bir videoydu, uzun zamandır izlediğim en güzel seri oldunuz, hiç bitmemesi dileğiyle. Çok sevdiğim edebiyatın, bize insan olduğumuzu öğretmesini, sizde her videonuzda bir şekilde oturup üzerine düşünmemizi sağlıyorsunuz. İyi ki varsınız.

Aytuğ , Teoman 'ın ''Faso Fiso'' kitabını okumalısın. Hatta yeni çıkacak albümünün adı da 'Gecenin sonuna Yolculuk' eminim ki onu çok seveceksin.

Teşekkürler gençler....bu güzel paylaşım için.

Aytuğ bir videosunda “her insana aldatma iç güdüsü gelir “dediğini hatırladım ve beğenmeyi geri aldım.

On numara olmuş Aytuğ Bey.

Sn Canikligil neşeniz, kahkahalarınız samimi olmasa insanları intihara sürüklemeyi amaçladığınızı düşüneceğim hep bir ölümlü varoluşçu serzenişler :D, seviyoruz yayınlarınızı emeğinize sağlık, kolay gelsin

her konuk her bölüm muhteşem.

Çok sevdiğim bi türküde "sözlüysek de uzakların yoluna, öleceğiz doğduğumuz toprakta" diyodu. Aynı Nietzsche gibi

Çok çok güzel bir program olmuş. Teşekkürler emeği geçen herkese. Bu arada ben de Peyami Safa'yı geç keşfettiği için kendine kızanlardanım. Özellikle Dokuzuncu Hariciye Koğuşu bence Türk edebiyatında yazılmış en güzel romanlardandır, tavsiye ederim....

Türk edebiyatı sağ ve sol olarak kesin bir ayırım yaşıyor maalesef.. kimse kimseyi okumaz sevmez.. sağcıların, Yaşar Kemal okumaması, bilmemesi gibi solcular da Peyami Safa'yı okumaz, bilmez.. Yine çok beğenerek izlediğim bir bölüm olmuş..

Dan Brown ve George R. R. Martin ve hatta bunlar gibi çok ünlenmiş, karakterleri sinemaya diziye dönüşmüş yazarlar hakkında da bir bölüm yapabilir misiniz ? Teşekkürler.

Bu programı keşfetme günü

Iyice melankolik bil hal aldik bu programda. Sikayet ettigim icin degil aksine cok seviyorum ozellikle bolum sonlarini. Oysa ilker hoca gibi siirden nefret ederdim selam olsun ilker hocam.

1080p açıp izlemenin zamanı gelmiştir. Seni izlemek Şampiyonlar ligi finalini izlemek gibi birşey..

Çok severek izliyor ve dinliyorum. Cehaletimi mazur görün. Sizin programınızı izledikten sonra, sizinle ilgili araştırma yapıp bilgi sahibi olmaya başladım. Bilgi sahibi de olunca, Önceden program yaptığınız kanaldaki içeriklerin bazen aynısı bazen de çok benzerleri olduğunu gördüm. Tabii ki benim gibi sizi keşfedemeyenler için güzel bir yol. Daha önce anlattıklarınızı burada farklı bir gruba aktarmak. Fakat diğer kanalın da yüksek üye sayısı olduğunu düşünürsek kendinizi tekrar ettiğiniz düşünülebilir. Sadece geri bildirim olsun istedim. Çok güzel bir program umarım daha yeni içeriklerle devam eder.

Hayatimin sacmaligi kadar guzel bir siirdi..... Tesekkurler.

Bunun benzeri bir program daha gelse ne güzel olur.