Park Jimin~ ~Park Jiwoo~ ~Jeon Jungkook~ Hikaye Sabah yüzüme güneşin ışıklarının yansıması ile buruşturdum. Sabah olmuştu. Ayağa kalkarak banyoya ilerledim. İşlerimi bitirdikten sonra banyodan çıkmıştım. Dolabıma yakınlaşarak mavi kot şort ve beyaz crob alarak üzerimi değiştirdim. Saçımı at kuyruğu yaparak aşağıya inmiştim. Bu gün hava oldukca sıcaktı. Merdivenlerden inerken hizmetçi bana yakınlaşarak konuşmaya başladı: H:Günaydın hanımefendi. Jiwoo:Günaydın Mia. Abim evde yok mu? Mia:Hayır yok. İşe gitdi efendim. Jiwoo:Teşekkürler. Tam tahmin etdiğim gibi abim yine evde yoktu. Mafya olduğu için işleri hep yoğundu. Oldukcada iyi mafiaydı. Bu yüzden olasılıyla düşmanları da fazlaydı. Dışarı çıkmama asla izin vermezdi. Her yere korumayla gidiyordum. Buysa benim canımı sıkıyordu. Bende her kez gibi özgür olmak istiyordum. Bu benim hakkımdı. Abim mafia olduğu için arkadaşlarım da yoktu. Hepsi abimden tırstığı için benle arkadaşlığı da kesmişti. Yapa yalnız bir hayatım vardı. Ailemiz ise trafik kazasında vefat etmişti yada abim bana öyle söylemişti... Bazen kendimden nefret ediyordum. Bazen neden hiç kimse beni sevmiyor diye sorgulardım. Şimdiğe kadar sevgilim bile olmamıştı. Sevdiklerim tarafından sırtımdan bıçaklanmıştım. En sevdiğim kişiler bile beni terk etmişti. Şimdi abim var diye bilirsiniz. Ama o benle zaman geçirmez ki. Onun odaklandığı tek şey işi. Başka hiç bir şey düşünmez. Bir bardak kırıldığında onu yapıştırsak bile içine su koyduğumuzda yanlarından akıtır, su içinde kalmaz. Aynı kalp gibi. Kırılan bir kalbi tamir etmek mümkün değildir ki... Bu hayatda sevdiğim yalnız bir kişi vardı. Jungkook... Onu deliler gibi seviyordum. Aşıktım ona. Her gün onu düşünüyordum. Uyuduğumda, kalktığımda, yemek yediğimde. Ama biz olamazdık. Jungkook abimin en yakın arkadaşıydı. Abimin gururunu kıramazdım. Onla birlikte olmam mümkün değil gibi geliyordu... Hem belki de Jungkook beni küçük kardeşi gibi görüyordu.... Beni düşüncelerimden ayıran tek şey telefon çalma sesi olmuştu. Kim aradı diye bakarken "Jiminshi" yazısıyla abim olduğunu anlamış,sonra açmıştım. _Telefon konuşması_ Jimin:Günaydın Jiwoo. Jiwoo:Günaydın abi. Jimin:Ben Jungkook'la beraber arabadayım. 10-15 dakikaya evde oluruz. Haber vermek için aradım. Jiwoo:Tamam abi bekliyorum sizi. Jimin:Hadi kapatıyorum.Görüşürüz. Jiwoo:Görüşürüz. Telefonu kapatır-kapatmaz sevincimden uçmak istedim. Ne yani Jungkook mu geliyor? Koşarak odama adımladım.Sevinçten ayaklarım yerden kesiliyordu. Hazırlanmalıydım. Üzerimi değiştirmiycektim güzel görünüyordum. Hem zaten abim beni arkadaşlarının yanında crob giyinmeme asla izin vermezdi. Ama hayat kuralları bozmak içindir öyle değil mi? Zaten benim crob giyindiğimi görüb sinirden deliye dönücekti. Ama Jungkook için değerdi. Hafif makyajın ardından çok az boynuma parfüm sıkmıştım. Aynadan kendime baktığımda kapının çalmasıyla aşağıya inmiştim. Merdivenlerden inerken sesleri geliyordu. Sanırım kapıyı Mia açmıştı. Merdivenlerden inerken onu gördüm.

İkinci devam Abim ve Jungkook hemen başlarını çevirib baktılar ve Jimin önde Jungkook'da arkasında hızlı şekilde yanıma geldiler. Bende Hemen artistlik yaptım: Jiwoo:Ahh...başım çok ağrıyor.Birden gözüm karardı. Jimin:İyimisin ? Çok endişelendim birden düşünce. Jiwoo:Yani biraz ama başım çok ağrıyor. Jungkook:Ben hemen ağrı kesici getiriyim. Jimin:Sen dur.Şimdi bulamazsın falan ben getiriyorum. Jungkook:Tamam. (Tanrım planlarım tıkır-tıkır işliyor.Ben ne kadar da akıllıymışım be. Jungkook'la yalnız kaldım hihi.) Jungkook:Gel sana su vereyim. Jiwoo:Peki.Ah...kalkamıyorum yardım etsen? Jungkook:Tabi. Beni kucağına alarak koltuğa oturtdu.Gerçekten beni kucağına aldığında kokusunu içime çektim ve çok güzel kokuyordu... Biraz sigara dumanı ve erkeksi koku... Keşke odalar uzak olsaydı ve beni biraz daha taşısaydı... Jungkook:Bekle hemen geliyoru- Demeden kolundan tutdum ve onu yanıma oturmasını sağladım. Oda şokla bakan boncuk gözlerini bana kiltiledi ve ne olduğunu anlamaya çalıştı.Fakat düşünmesine çok izin vermeden konuşdum: Jiwoo:Nerde kalmıştık...Hm..benim cevabım neydi... Jungkook:Yoksa se- Demesine izin vermeden parmağımla ağzına sus işaresi yaptım.Benden galiba böyle performans beklemiyordu. Jungkook:Sen şeytana pabuçunu ters giydirirsin.Bunu sevdim... Jiwoo:Beni daha keşfetmemişsin Jungkook... Jungkook:O zaman keşfetmeme izin ver... Jiwoo:Birlikte çıkalım.Bende seni keşfetmek isterim. Jungkook:Bu bir evet mi? Jiwoo:Tabikii. Seni ne kadar uzun süredir istediğimi bilemezsin... Jungkook: Hislerimiz karşılıklı güzelim... Jungkook:Belki bir akşam yemeği? Jiwoo:Bu gün mü? Biraz zor... Jungkook:O zaman gece yemeği olsun... Jiwoo:Gece yemeği derken? Jungkook:Mafyayım güzelim ben.İstediğim zaman senin için lüks bir restoran ayarlarım.Bu gece yarısı seni almağa gelicem. Jiwoo:Peki abim? Jungkook:O bu gece yarısı görevde olucak.Haberi bile olmuyucak merak etme.Hepsi benim kontrölümde. Jiwoo:Emin misin? İçimde kötü pis hiss var. Jungkook:Eminim.Endişelenme. Jiwoo:Abim geliyor.Sessiz. Jimin:Jiwoo bu lanet hapı nereye koymuştunsa zor buldum. Jiwoo:(saklamıştım hdhhdd) Jiwoo:Ya abi unutmuşum biryerde. Jimin:Neyse iç şunu. Jiwoo:(Şimdi napıcamm) Jiwoo:Sen bana ver ben yukarda içerim hem dinlenirim. Jimin:Tamam.Ben seni çıkarayım.Yine düşersin falan. Jiwoo:Peki abi. Birlikte yukarıya çıktık.Abim yine beni süzerek konuştu: Jimin:Sana arkadaşlarımın yanında crop giymiyiceksin demedim mi? Jiwoo:Abi ya... Jimin:Hadi değiş üstünü ve dinlen. Jiwoo:Tamam.Abi bu arada akşam evde olucak mısın? Jimin:Hayır.Sen yemek ye ve uyu.Beni bekleme. Jiwoo:(Güzel) Tamam abi. Jimin:Hadi görüşürüz-diyerek kapıyı kapatır. -Hızlı keçiş- Gece yarısına az kalmıştı.Acaba gelecek mi? Terslikten bir-birimizin numaralarını almayıda unutmuştuk... Hazırlanmıştım.İlk yemek için zarif bir şeyler seçtim.Sade makyajım ve dalğalı saçlarım... Kiyafetim mafya sevgilisine uyğun bir renkti.Simsiyah... Biraz sonra kapı tıkladığında kalbime ürperti geldi.Ya abim gelmişse? Ve ya işleri erken bitmişse? Beni böyle hazırlanmış görürse çok kötü olurdu... Yapacak bir şey yok.Açmalıydım.Kapıyı açtığımda Jungkook'u gördüm.Saçı falan ıslanmıştı.Ama bu hali normalden iki kat çekiciydi... Jiwoo:Sen neden sırılsıklamsın? Jungkook: Yağmur... Jiwoo:Oh...bende mi ıslanıcam şimdi? Jungkook:Senin ıslanmana izin vermem merak etme. Jiwoo:Nasıl? Sana cevab vermeden seni aşağıdan yukarı süzdü. Jungkook:Çok güzel olmuşsun hanımefendi. Jiwoo: Teşekkürler beyefendi. Jungkook:Hadi hemen çıkalım. Üzerinde ki ceketi çıkararak başına doğru şemsiye yaptı ve birlikte arabaya doğru koştunuz. Restorana vardığınızda sizi garsonlar karşıladı.Etrafda kimse yoktu.Galiba bu restoran sizin için ayarlanmıştı. X:Buyurun efendim.Şu masa. Jungkook koluna girmeni istedi ve sende gülümseyerek kabul etdin. Masanı çekerek kolay oturmamı sağladı. Oda masanın kenarından dönerek önüme oturdu. Garson bize yakınlaşarak ne almak istediğimizi sordu. Yemekleri sifariş verirken Jungkookun bana soru sormasıyla ona döndüm. Jungkook:İçecek olarak içki istermisin? Jiwoo:Çok fazla içki içmem ama bu gün için içeceğim. Sırıtarak bana bakmış sonra qarsona yöneldi. Jungkook:Bize kırmızı şarapdan getir. Garson baş eğerek oradan uzaklaşmışdı. Jungkook elini kaldırmasıyla Keman eşliğinde bir şarkı çalmaya başlamıştı. Ayağa kalkmış bana yakınlaşarak soruyu yöneltdi. Devamı diğer yoruma

İlk devam Hem zaten abim beni arkadaşlarının yanında crob giyinmeme asla izin vermezdi. Ama hayat kuralları bozmak içindir öyle değil mi? Zaten benim crob giyindiğimi görüb sinirden deliye dönücekti. Ama Jungkook için değerdi. Hafif makyajın ardından çok az boynuma parfüm sıkmıştım. Aynadan kendime baktığımda kapının çalmasıyla aşağıya inmiştim. Merdivenlerden inerken sesleri geliyordu. Sanırım kapıyı Mia açmıştı. Merdivenlerden inerken onu gördüm. Her zamanki gibi simsiyyahdı. Siyah göz ve saçları, kaslarını belli eden gömleğinin kollarını hafif kaldırarak düğmelerini belli ediyordu. Adam taşdan yapılmıştı sanki. Bakışlarımı ondan çekip abime yakınlaşarak sarıldım. Jiwoo :Hoşgeldiniz abi. Jimin:Hoşbulduk.. Jungkook:Merhaba prenses. Jiwoo:Merhaba Jungkookshi. Şu an ona o kadar çok sarılmak isterdimki. Sarılıp asla bırakmazdım. Sımsıkı sarılırdım ona. Ama yapamıyordum. Sanki kendi ellerimden kayıp gidiyordu. Jimin:Gel Jungkook oturalım. Abim Jungkookla birlikte koltuğa geçmiş sohbet ediyorlardı. Herzamanki gibi işden konuşuyorlardı. Jungkook abimin en yakın arkaşı, hem de şirketde ortağıydı.Abim olmadıkda şirketi Jungkook yönetiyordu. Jimin:Jiwoo bize iki bardak kahve getirir misin? Jiwoo:Tamam abi getiriyorum. Mutfağa geçmiş kahveleri yapmaya başladım. Üç bardak alarak kenara koymuştum. Benim de canım nedense kahve çekmişti. Kahveyi bardaklara koyarak salona doğru ilerledim. Masanın üzerine kahveleri yerleştirirken üzerimde bakışlar hissetdim. Bu Jundkookdan başkası değildi.Açıkcası biraz utanmadım diyemem. Jimin:O zaman ben belgeleri alıp geliyorum. Jungkook:Tamam bekliyorum. Haydı şimdi naneyı yedik. Jungkookla yalnız kaldık. Tam karşısında oturuyordum. Tam başımı kaldırıp ona bakacakken göz göze geldik. O siyah boncuk gibi gözleriyle o kadar muhteşemdiki, ayıramıyordum gözlerimi. Baktıkca bakasım geliyordu. Nedense o da hiç ayırmıyordu gözlerini. Beni ondan ayıran şey o kalın ses oldu. Jungkook:Jiwoo. Jiwoo:Efendim Jungkook. Jungkook:Şey... ben nasıl söylüycem bilemiyorum ama. Etrafa kısaca bakmıştı. Sanırım abimin gelip-gelmediğinden emin olmuş devam etmişti: Jungkook:Evet doğru bunu söylemek hiç kolay değil. Ama bir an önce söylemem gerek. Bense sadece ona bakıyordum. Ne söyleyeceğini çok merak ediyordum. Sesini temizlemiş, konuşmaya devam etmişti. Jungkook:Her kesin duygusu ola bilir. Kimisi için çok derin duygularken, kimisi için de emin olmayan duygular. Ama ben bu duyguya çok eminim, kendimcede o duyguya bir isim verdim. Bu aşk Jiwoo... Evet Jiwoo ben sana aşık oldum. Seni çok seviyorum. Her gün aklımdasın ve seni asla unutamıyorum. Evet doğru bu hiç kolay bir karar değil. Ama sana vakit veriyorum. Ne zaman istersen konuşa bilirsin benimle. Jiminden'de korka bilirsin, ama emin ol biz bir-birimizi seversek hiç kimse bizi ayıramaz. Sadece onu izliyordum.Kalbim yerinden sökülecek gibi atıyordu... Söyleyecek bir şey bulamıyordum. Bu benim en büyük hayalimdi. Beni sevmesi ve benim de onu sevmem. Ama karşı karşıyayken kim bilirdi ki dilim tutulucak. Ben ona layik ola bilecek miyim? Ya abim bunları duyarsa? 2 dk içinde, Jungkook'un gözleri üzerindeyken bunların hepsi aklımdan keçdi.. Ama hayır...Ben kararımdan dönmeyecektim.Ne olursa olsun... Jiwoo :Jungkook ben... Jimin:İşte geldim. Dosya diğer belgelerin arasında kalmıştı. O yüzden bulmam vakit aldı. Kelimemi kesen şey abimin sesi olmuştu. Şansızlıktanmı bilemiyorum ama en güzel zamanda da tak diye gelinmez be. Jungkook:Ya acele etmene gerek yoktu beklerdim seni (hay ben bu işin içine...) Jimin:Yok buldum sonunda.Jiwoo sen istersen yukarı çık burda sıkılırsın.İşten konuşucaz. Jiwoo:Yok ya ben iyiyim- Dememle abimin bakışları ile sözümden dönmek zorunda kaldım.Gözleri ile hemde kombinimi değişmem gerektiğini söylüyordu.Üf ya ben gitmek istemiyordumm. Jiwoo:Tamam abi çıkıyorum. Merdivenlerden çıkarken Jungkook beni sanki bir daha görmeyecek gibi bakıyordu.Oda üzülmüştü sanırım.Abime içinden ne küfürler ediyor artık siz düşünün jdjdj Odama çıkıb yatağıma uzandım ve olanları düşündüm.Gerçekten bana aşıktı.Buna inanamıyorum... Ama dur...Bu böyle bitemez benimde ona söylemem gerek.Bu gün sevgili olmadan bırakmam onu! Asla! Hayallerim gerçek oluyor ve o mafya bozuntusu abimin bozmasına izin vermem. Düşün Jiwoo,düşünnn... Buldum Yeahhhh!!! Belki işe yarar... Merdivenlerden inerken kendimi yere atmış gibi yaptım ve ses çıkardım. Devamı diğer yorumda

İlk ve aşk heyecanla bekliyorum

Yaaaaaa mükemmell kesinlikle part 2 gelmesi gerekiyor.

Devami gelsinn

Çok güzel olmuş abone oldum ve ikinci partıda sabırsızlıkla bekliyorum 11 gün olmuş atmalısın bence❤

Oha yaa mügg, ellerine saglık çok güzel olmuş yaa❤😊 paslanma falanda yok böyle devaç çok güzell. Bu arada orda kapını açanda Jimin ola bilir yani restoranada ani gelişi😅😅😅

Gelemiyorum yani gerçekten özür dilerim.. Çok ama çok güzel olmuş yazarım ellerine sağlıkkk 😍💖

Geç kaldım üzgünüm yazarım şimdi okuyorum hikayeni eminim döktürmüssün yinne😊❤❤

Jimin kapıyı çaldı kesin ve yazarda bu yorumu görünce hemen degistirdi kapıyı çalan kişiyi 😂❤ devamını bekliyorum güzelim 😊

Çaktırmayın bu kızın fanıyım ben aaa 🍷

Son devam Jungkook:Bu güzel bayan, bu dansı bana lütf edermi? Jiwoo:Bu yakışıklı erkeği geri çevirmem hiç doğru olmaz. Elimden tutarak beni restoranın tam ortasına getirdi. Elini belime dolayarak kendine daha da yakınlaştırmıştı. Sigara ve erkeksi kokusuyla beni daha da büyülemişti kendine. Bende ellerimi onun boynuna sararak kafamı göğsüne yasladım. Neden bunca zamana kadar bir birimizden ayrı kaldık diğe düşünürken kapının aniden açılıp içeriye teleşlı birisi girmişti.Yorulmuşa benzeyen bu adam kafasını kaldırmasıyla donup kalmıştık. Jiwoo:Abi? Sesim kısık çıkmıştı. Sadece Jungkook ve benim duyacağım şekilde. Biz hayla şokun etkisindeydik. Jungkookla beraber göz-göze gelmiş sonrasında ikimizde Jimine bakmıştık. Jimin de bizim bu yakınlığımızı görmüş anlamamış olacak ki, kaşlarını çatmıştı. Jungkookdan ayrılmış ağzıma açacakken abim konuştu. Jimin:Bunu sizinle sonra konuşacağım. Ama Jungkook bana yardım etmen gerek! Jungkook anlamamış kaşlarını kaldırmış konuşmaya başladı. Jungkook:Noluyo Jimin?! Jimin:*Jack benim peşimde. Benim haberim olmadan korumalarımı da öldürmüş!* Jungkook bana bakmış sonrasında bağırarak korumasını çağırmıştı. Jungkook:Mark çabuk gel! Mark:Buyrun efendim. Jungkook:Jiwoo'yu çabuk evine götürün. Ala bildiğin kadar koruma al. Sanırım gerçek savaş başlıyor. Mark:Peki efendim. Jungkook:Hadi meleğim eve git. Dikkat et olurmu? Jiwoo:Jungkook ben çok korkuyorum. Diğerek ağlamaya başladım. Jimin yanıma gelerek konuşmaya başladı. Jimin:Korkma Jiwoo her şey iyi olucak. Jiwoo:Ya size bir şey ol... Jungkook:Jiwoo bize bir şey olmuycak. Hadi eve git. Son kez abim ve Jungkooka bakmış oradan çıkarak arabaya binmiştim. Koruma eve doğru sürmeye başlamıştı. Yol boyu sadece onları düşünüyordum. Benim onlardan başka kimsem yoktu. Onlara bir şey olursa yaşayamam ben... Eve vardığımızı arabanın durmasıyla anlamıştım. Ama burası bizim evimiz değildiki? Aklımda sadece bu ev kimin diğe geçmişti. Aklımı fazla karıştırmadan korumaya yöneldim. Jiwoo:Burası kimin evi söylermisin? Koruma:Jungkook beyin evi. Arabadan inmiş eve göz gezdirdim. Baya büyük bir villaydı.3 katlıydı ama oldukca büyüktü. Gri ve beyaz ağırlıklıydı. Eve gelmiş kapıyı çalmamla hiçmetçi karşılamıştı beni. O da sorgularıcı bakışlar atmıştı bana. Jiwoo:Merhaba beni buraya Jungkook gönderdi. Hizmetçi:Hoşgeldiniz buyurun. İçeriye girdiğimde göz atmıştım. Dıraşırı kadar içerisi de mükenmmeldi. Jungkookun baya iyi zevki varmış. Ama hayla aklımda o olaylar vardı. Abimin bizi görmesi, düşmanı ile karşılaşması. Ne yani biz şimdi abime ne söyliycez. Daha sevgili olalı 1 gün bile olmadı. Hızlı geçiş Saat gece 02:00 olmuştu bile. Ama ben uyuyamıyordum. Yalnızca Jimin ve Jungkooku düşünüyordum. Acaba noldu diğe düşünürken kapı açılma sesiyle koltukdan hızlıca doğruldum. Pür dikkat kapıyı izlerken içeri Jungkook girmişti. Koşarak ona hızlıca sarıldım.Oysa bir şeyin şokundaymış gibi bakarak sarılmama karşılık verdi. Jiwoo:İyimisin Jungkook. Jungkook:Ben iyiyim de senin burda ne işin var. Sen evde olmalı değilmiydim? Ash korumalar emrimi yalnış anlamışlar salak herifler. Jiwoo:Şu an evde olub-olmamam önemli değil Jungkook.Sence abim buraya gelir mi? Jungkook:Bilmiyorum ama içimde garip bir his var. Birden kapının çalmasıyla ikimizde bir-birimize bakmıştık... Lütfen emeklerimin karşılığı olarak abone olmayı ve like atmayı unutmayın🤍 Uzun zamandır kurgu yazmıyorum paslanmışım :(

Devamı peki?

Devamı yok 2 part mı atacaksınız

Geldiiiiim ama ben keşke abimiz jungkook olsaydı yaa 😢 yine de güzel olmuş ellerine sağlık güzelim 😊❤

EĞER İSTEK KURGU YAPIYORSAN BU 2 KURGU HİKAYESİNİ YAPAR MISIN LÜTFENNN. 1- JEON JUNGKOOK İLE HAYAL ET "ZORBALANAN SEVGİLİN HAFIZASINI KAYBEDER" Lia okulun en popüler kızıydı. Okulun en zorbalanan ezik çocuğu Jeon Jungkook ile sevgiliydi tabiki bunu kimse bilmiyordu. Jungkook Lianın itibarı düşmesin diye söylemek istememişti. Liaya aşık olan zorba çocuk Alex birgün Jungkooka ağır birşekilde zorbalık yapsın vursun falan.Vurarken Jungkookun kafası taşa gelsin ve komaya girsin.Komaya girdiğinde Lia arkasından çok ağlasın.2 hafta sonra komadan çıktığında hafızasını kaybetsin. /Yaparsan gerisini sen getir pls.Ama lütfen Jungkookun sonda hafızası geri gelsin mutlu son olsun yani/ 2-JEON JUNGKOOK İLE HAYAL ET "SANA AŞIK OLAN MAFYANIN DOSTU SANA -TECAVÜZ- EDER" Jungkook mafya olsun.Miyaya sırılsıklam aşık olsun heryerde onu takip etsin Miyada bunu bilsin ve Jungkooka aşık olduğu halde utandığı için söylemesin.Miya daha 18 yaşında okulunu bitirmemiş.Ailesi öldüğü için kafede garsonluk yapıyor.Jungkookun en yakın mafya dostu Alex Miyaya aşık olsun.Birgün Jungkookun işi çıktığı için Miyayı kafeden alamasın akşam.Alexte Miyayı tecavüz etsin sokakta.Miya kaçmaya çalıştığında onun kafasına taşla vursun. Miya bunun sonucu hafızasını kaybetsin.Alex ona hafızası gelmemesi için ilaç versin vs. /Yaparsan gerisini sen getir pls.Ama lütfen Miyanın sonda hafızası geri gelsin mutlu son olsun yani./