No video

Karabaş-ı Veli hazretlerinin kabrini ziyaret ettim ve güzel bir tevafuk yaşadım... (Fatih, K.gümrük)

  Рет қаралды 126

Gezgin Derviş...

Gezgin Derviş...

Күн бұрын

KARABAŞ VELÎ
(ö. 1097/1686)
Halvetiyye-Şâbâniyye tarikatının Karabaşiyye kolunun kurucusu.
Müellif:
KERİM KARA
1020’de (1611) Arapkir’de doğdu. Asıl adı Alâeddin Ali’dir. Boyu uzun olduğu için “Atvel”, siyah Halvetî tacı sardığı için “Karabaş”, kerametlerine inanıldığı için “Velî” lakabını almış ve son iki lakabıyla meşhur olmuştur. İlk tahsilini Arapkir’de ve Çankırı’da yaptı. Daha sonra İstanbul’da Fâtih Medresesi’nde öğrenimini sürdürdü. Bu yıllarda tasavvufa ilgi duyarak Kastamonu’ya gitti ve Şeyh Şâbân-ı Velî Dergâhı postnişini İsmâil Çorûmî’ye intisap etti. Kısa sürede şeyhinin güvenini kazanan Karabaş Velî, daha seyrüsülûkünü tamamlamadan dervişler arasında çıkan bazı anlaşmazlıkları halletmek üzere Çankırı’ya gönderildi. Kastamonu’ya döndüğünde İsmâil Efendi vefat etmiş olduğundan seyrüsülûkünü yerine geçen oğlu Mustafa Muslihuddin Efendi’nin yanında tamamladı.
Karabaş Velî, Mustafa Muslihuddin’in vefatı üzerine (1072/1662) Kastamonu’dan ayrılıp yaklaşık yirmi yıl Arap ülkelerinde dolaştıktan sonra 1081’de (1670) Üsküdar’a gelerek Rum Mehmed Paşa Camii’nde inzivaya çekildi. Dört yıl süren bu dönemin ardından Üsküdar Vâlide-i Atîk Camii Zâviyesi meşihatı ve caminin vâizliği ile ilgili teklifi kabul etti. 1090 (1679) yılında Limni adasına sürgüne gönderildi. Sürgün sebebi konusunda iki rivayet bulunmaktadır. Birinci rivayete göre bir eserinde, “Herkeste fındık kadar tanrı bulunur” dediği, diğer rivayete göre ise vaazlarında zâhir ulemâsının kabul edemeyeceği tasavvufî konulardan bahsettiğinden dolayı onların şiddetli tenkitlerine mâruz kaldığı, ayrıca cahil dervişler arasında bazı uygunsuz söylentiler yayıldığı için ortalığı yatıştırmak üzere sürgün edilmiştir. Onun, zamanın padişahı IV. Mehmed’in kendisine olan meylini çekemeyenlerin tertibine uğramış olması da mümkündür. Karabaş Velî’nin kendisi gibi bir Halvetî şeyhi olan, ancak aralarının açık olduğu anlaşılan Niyâzî-i Mısrî ile Limni’de aynı yıllarda ikamete mecbur edilmesi dikkat çekicidir. Karabaş Velî, dört yıl kadar süren bu sürgün hayatından sonra 1094’te (1683) Üsküdar’a döndü. Padişahın yeniden ona yakınlık göstermesi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın harekete geçmesine sebep oldu. Mustafa Paşa padişahın kendisini hacca göndermek istediğini, bunun için gereken parayı da gönderdiğini bildirdi. Paşanın gerçek niyetini anladığını kibar bir biçimde ona belirten Karabaş Velî hacca gitmek üzere İstanbul’dan ayrıldı. Hac dönüşü bir müddet Medine’de ikamet etti. Bu sırada yerine halifelerinin sonuncusu olan Bolulu Mustafa Efendi’yi tayin etti. Daha sonra Mısır’a dönen hacı kafilesine katılarak Medine’den ayrıldı. Kahire yakınlarında Geylân köyünde hastalanan Karabaş Velî 8 Safer 1097 (4 Ocak 1686) tarihinde vefat etti ve Şeyhü’l-Gazzâlî denilen bir zatın türbesine defnedildi. Üç oğlundan Mustafa Ma‘nevî (ö. 1114/1702) Sokullu Mehmed Paşa Zâviyesi meşihatında bulunmuştur; divan sahibi bir şair olup Üsküdar’da Nasûhî Dergâhı hazîresinde medfundur. Adnî Hasan Çelebi (ö. 1125/1713), Kahire’de Karameydan’da Kırklar Makamı diye bilinen dergâhta şeyhlik yapmıştır. Diğer oğlu Hüseyin Çelebi ise irşada icâzetli olmakla birlikte Karabaş Velî onu herhangi bir beldeye tayin etmemiştir.
Binlerce kişiye biat verdiği ve yüzlerce halife yetiştirdiği kaydedilen Karabaş Velî, çeşitli halk kesimlerinden Sultan IV. Mehmed’e kadar geniş bir kitleyi etkilemiştir. Padişahın devran zikri yaptırması için bir halifeyi saraya göndermesini istediği, Karabaş Velî’nin de halifelerinden Ünsî Hasan Efendi’yi görevlendirdiği bilinmektedir. Başka tarikatlara mensup dervişleri kendi tarikatları üzere terbiye etmesi ve bu yolla pek çoğuna bulundukları tarikata göre hilâfet vermesi Karabaş Velî’ye has bir seyrüsülûk usulüdür.
Karabaş Velî, Şâbâniyye tarikatının kendi adıyla anılan kolunun kurucusudur. Şâbâniyye tarikatı Karabaş Velî’nin silsilesinden gelen şeyhler vasıtasıyla yaygınlık kazanmış, yetiştirdiği yüzlerce halife özellikle Anadolu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da irşad faaliyetinde bulunmuştur. Karabaş Velî’nin tarikat silsilesi Mustafa Muslihuddin, İsmâil Çorûmî (ö. 1057/1647), Ömer Fuâdî (ö. 1046/1636), Muhyiddin Kastamonî (ö. 1013/1604) vasıtasıyla Halvetiyye’nin Şâbâniyye kolunun pîri Şeyh Şâbân-ı Velî’ye ulaşır. Halifelerinden Seyyid Mehmed Nasûhî’ye Karabaşiyye’nin Nasûhiyye kolu nisbet edilmiş, Nasûhiyye kolundan Çerkeşî Mustafa Efendi’ye mensup Çerkeşiyye, Çerkeşî’nin halifelerinden Geredeli Hacı Halil’e mensup Halîliyye, yine Çerkeşî’nin halifelerinden Beypazarlı Ali’nin halifesi Kuşadalı İbrâhim Efendi’ye mensup İbrâhimiyye yahut Kuşadaviyye kolu zuhur etmiştir.
Karabaşiyye, Karabaş Velî’nin halifelerinden Bolulu Mustafa Efendi’nin müridi olan Seyyid Kutbüddin Mustafa el-Bekrî es-Sıddîkī (ö. 1162/1749) tarafından Arap ülkelerinde yayılmış ve kendisine tarikatın Bekriyye kolu nisbet edilmiştir.
(Diyanet - İSLAM Ansiklopedisinden alıntıdır...)

Пікірлер
Bana Baştan Anlat - Ayşegül Çoruhlu
1:02:40
Özlem Gürses
Рет қаралды 196 М.
7 Days Stranded In A Cave
17:59
MrBeast
Рет қаралды 93 МЛН
а ты любишь париться?
00:41
KATYA KLON LIFE
Рет қаралды 3,5 МЛН
هذه الحلوى قد تقتلني 😱🍬
00:22
Cool Tool SHORTS Arabic
Рет қаралды 36 МЛН
Karabaş-i Veli Tekkesi Tanıtım Filmi - LineTV 2013
23:00
Tasavvuf Vakfı Kurumsal
Рет қаралды 5 М.
SOMUNCU BABA FIRINI' nın 'SIRRI' NE ?
3:39
HERAN GEZİ TRAVEL
Рет қаралды 1,9 М.
Emir Sultan Hazretleri'nin Türbesindeki Mumlar Restore Edildi
3:51
İhlas Haber Ajansı
Рет қаралды 1,6 М.
KONUŞAN TARİH | KOZA HAN
17:15
habitat TV
Рет қаралды 3,1 М.
SOMUNCU BABA FIRINI' nın 'SIRRI' NE ?
3:39
HERAN HABER
Рет қаралды 2,2 М.
DOLARA BAH
19:27
Selçuk Geçer
Рет қаралды 5 М.