Ata Kibar Olmayı Öğreniyor. Dedesi ona 3 Sihirli Kelimeyi kullanmayı öğretecek; "Lütfen, Teşekkür Ederim, Özür Dİlerim"
Radyo Bebek'in yeni masalı "3 Sihirli Kelime"...
ÜÇ SİHİRLİ KELİME
Aylardan Nisan, günlerden Salı idi. Sıcacık bir günde, gökyüzü masmavi, güneş pırıl parlıyordu. Pencereden bakan Ata “Parka gitmek için ne kadar güzel bir gün!” diye düşündü. Dedesi içeride gazete okuyordu, koşarak yanına gitti ve heyecanla: “Dedeciğim parka gitmek için ne kadar da güzel bir gün. Haydi parka gidelim, ben hemen hazırlanayım.” dedi.
Dedesi biraz düşündü ve geri geleceğini söyleyerek odadan çıktı. “Dedeciğim nereye gidiyorsun?” dedi Ata ama dedesi onu duymamıştı, Ata heyecanla beklemeye başladı.
Dedesi Ata’ya doğru eğilerek, “Ata’cığım, bugün seninle bir etkinlik yapalım mı, ne dersin?” Ata evet anlamında başını salladı. “Parktan eve dönene kadar, senden duymak istediğim 3 (sihirli) kelime var. Bu sihirli kelimeleri söylersen, seni çok mutlu eden bir hediye vereceğim.”
Ata hediye kelimesini duyar duymaz yerinde zıplamaya başladı. Dedesi bugün onu ne kadar da çok şaşırtmıştı. Ata bir an düşündü ve “Ama ben 3 sihirli kelimenin ne olduğunu bilmiyorum ne yapacağım şimdi?” dedi.
Dedesi gülerek “Biliyorsun, biliyorsun.” dedi ve açıkladı:
“Lütfen, teşekkür ederim, özür dilerim. İşte sana 3 sihirli kelime. Haydi şimdi yola koyulalım.”
El ele tutuşarak, birlikte parka doğru yola çıktılar. Uzun ve dar sokaklardan geçerek yürüdüler ve nihayet parkın yemyeşil ağaçları ve rengarenk çiçeklerinin içindeydiler. Ata bu parka her gelişinde adeta büyüleniyordu. Etrafına bakındı, birkaç ağaca dokundu, gülümsedi ve dedesine dönerek: “Dedeciğim doğa tüm renkleri, kokuları, sesleriyle ne kadar da harika değil mi?” dedi. Dedesi Ata’yı onayladı ve başını okşadı. Oyun parkına doğru yürürken, oyun oynayan çocukların kahkaha dolu seslerini duydu ve olanca gücüyle o yöne doğru koşmaya başladı.
Dedesinin “Ata, lütfen dikkatli ol! ” ikazını bile duymamıştı. İşte tam o anda topunun peşinde koşan bir başka çocukla çarpıştı. İkisi de yeşil çimenlerin üstüne düştü. Çimenler yumuşacıktı, bu yüzden ikisi de yaralanmamışlardı. Ata’nın dedesi ve düşen çocuğun annesi hemen yanlarına gelerek kaygıyla:
“İyi misiniz çocuklar? Bir yeriniz acıyor mu? “diye sordu.
“Biz iyiyiz “dedi çocuklar.
Ata çarpıştığı arkadaşına dönerek “Özür dilerim. Hata benimdi. Daha dikkatli koşmalıydım.” dedi. Ata’nın özrünü duyan çocuk gülümseyerek “Bir şey olmadı zaten, hiç canım yanmadı. Benim adım Can. Birlikte oynayabiliriz istersen.” dedi.
Can’ın kırmızı topuna gözü takılan Ata, hevesle bir şekilde:
“Topunla oynayabilir miyiz peki?” dedi. Can hemen topunu ona uzattı. Ata sevinçle topu eline alırken “Teşekkür ederim Can, haydi oynayalım.” dedi.
Ata ve Can için parkta vakit geçirmek bugün çok eğlenceliydi. Birçok farklı oyun oynadılar, bu sırada yeni arkadaşlar edindiler. Hep birlikte tahterevalliye bindiler, kaydıraktan kaydılar, salıncakta sallandılar, koşup oynadılar.
Hava kararmaya başlayınca Can’ın Annesi “Hadi artık gidiyoruz.” diye seslendi. Bunu duyan Ata ve Can göz göze geldi ve suratları asıldı. Biraz daha oynamak istiyorlardı. Ata dayanamayarak:
“Lütfen biraz daha oynayabilir miyiz? Çok eğleniyoruz birlikte.” dedi.
Can’ın annesi Ata’nın kullandığı “Lütfen” kelimesinden etkilendi ve gülümseyerek “Bu kadar kibar bir ricayı nasıl kırabilirim? Elbette, biraz daha oynayabilirsiniz.” dedi. Hava kararmıştı ve karınları da oldukça acıkmıştı, artık Ata ve Can için eve dönüş vaktiydi. Sarılarak birbirlerinden ayrıldılar.
Güzel bir günün ardından Ata ve dedesi eve doğru yürürken, Ata hediyeyi tamamen unutmuştu.
Dedesi “Ata aferin sana, bugün 3 sihirli kelimeyi de kullandın, seni kutluyorum. Hayatın boyunca ailenle, arkadaşlarınla, öğretmenlerinle, tanıdığın ve tanımadığın herhangi bir insanla her zaman kibar konuşmayı unutma olur mu? Bugünkü üzerinde düşündüğümüz 3 sihirli kelime de sana hep yol gösterici olacak. “
“Sen merak etme dedeciğim. Hem ben sana karşı yaptığım hatayı da anladım. Beni parka götürmeni istedim üstelik senin fikrini de almadım. “Dedeciğim lütfen beni parka götürür müsün?” demeliydim.
Dedesi güldü ve “Kazandığın ödülün ne olduğunu öğrenmek istemiyorsun galiba Ata’cığım.” dedi.
Ata: “Öğrenmek İstiyorum. Öğrenmek İstiyorum. Hem de çok!”
“Birlikte uçurtma yapacağız. Sonra da onu birlikte uçuracağız.” dedi dedesi.
“Yaşasın!” diye bağırdı Ata. Mavi bir gökyüzü hayal etti önce, turuncu bir güneş ekledi. Bugünkü kadar güzel olmalıydı hava, belki biraz da rüzgâr eklenmeli diye geçirdi içinden. Rüzgârı hissetti yüzünde ve uçurtmasının renklerini hayal etmeye koyuldu…
RADYOBEBEK DERGİMİZ ÇIKTIIIII....😊
Eğlenceli ingilizce, keyifli bulmacalar, zeka geliştirici harika oyunlar, matematik alıştırmaları ve daha neler neler... Kes, yapıştır, el becerini geliştir, çizim yapmayı öğren, boyama yap ve labirent bulmacalarla hem eğlen hem öğren.