.

Utkan Altınkalem aynen

Caner hocam allaha şükürler olsun sizin gibi hocalar yok gibi din akıllı adam işiyse işte bunu adı caner hocam

@@longrunner9538 türkçeyi bi öğren de sonra tartışalım

@@fatosunumutu5198 niye senle tartışcaz onu anlamadım

Benim kalbim sıkıştı şu ikide bir araya giren cahil hadisçi yüzünden.

Okanin ıııı ıııı ıııı demesi beni öldürdü öldürdü nesine doyamadin 😝

KrAl HaYaLeT. L

Nova Nova böyle bir kitap çıkarma fikri yanlış olur çünkü Kuran ın yanında ikinci bir hüküm mekanizması algısı yaratır zamanla ki şu anda insanların çoğunda bu hadis saçmalığı vardır ve insanları Kurandan uzaklaştırarak kafa karışıklığı yaratmaktadır. Hadislerle ilgili Kuran ın tavrı nettir .Kuran ,kendisi dışında herhangi bir hüküm mekanizmasını yasaklar. "İşte bunlar, Allah´ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah´tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?! "Casiye 6 Bununla birlikte insanlar hadis karmaşası yüzünden sanki Kuranda eksik bilgi varmış gibi yedek kaynak,hadis ararlar .örnek olarak Kuranda namaz vardır fakat rekat sayısı yoktur ancak insanlar gelenekten dolayı rekat arayışına girerler ve hadiste bulurlar çözümü ,oysaki Kuran da veriler neyse odur ,ne eksik ne fazla çünkü Kuran gereken neyse onu bildirmiştir insana. "Kuran’ı insanlara ağırca okuman için ve gerektikçe indirdik.İsra 106 Sadece Kur an yeterlidir . saygılar

özgürlük, her türlü tikel kavrayışın üzerine çıkmak ve duyuların tutsaklığından kurtulmaktır. özgürlük kavramlarla düşünmeyi öğrenmektir. fareye demişler ki: “bak şurada büyük bir peynir parçası duruyor, gidip alsana!” fare bir peynire, bir de peynirin durduğu yere bakıvermiş, “bu işte bir gariplik var” demiş: “hem peynir büyük, hem de yol çok kısa aklın ve hakikatin edebe ihtiyacı olmaz. akıl sahipleri düşünürken değil, konuşurken edebe ihtiyaç duyarlar devlet yönetiminde keyfiliğin (hukuksuzluğun) en önemli belirtisi kanun’un yerini buyruğun almasıdır. kanuna itiraz edebilirsin ama buyruğa asla! çünkü buyruk varsa korku da vardır. korku varsa, erdem yoktur. erdem yoksa itiraz da yoktur. allahtan kitaptan dem vuran adamın ne dediğine değil ne yediğine bak, çünkü dediği iddia, yediği ispattır. ilim ile malumatı, irfan ile ilmi sakın birbirine karıştırma! malumat sahibine bilgiç denir, ilim sahibine bilgin, irfan sahibine bilge. inanç siyasallaştıkça düşünmeyi suç haline getirir. dindar bilinç, tüm varlığını düşünceden uzak duruşuna borçludur. hakikat hep mahcubdur, bu yüzden nezaket ve zarafetten mahrum olanların hakikatten de mahrum olmaları kaçınılmazdır. insanlardan beklentiyi azaltmak demek dertleri azaltmak demektir, beklenti demek dert demektir çünkü. tarihi yazanların tarihi yapanlardan daha zeki, daha vicdanlı, daha basiretli olacaklarını ummak ahmaklıktır. bir karşılaşmada ilk ne hissedildiyse doğru olan odur, sonraki düzeltmeler genellikle yanlıştır. günümüzde uygarlaşmanın ölçütü uzaya çıkmak değil, bisiklete binmektir. içtenlik ile nezaket birleşmedikçe zarafet, yetenek ile çaba birleşmedikçe marifet meydana gelmez. sürekli başkalarına yaslanma gereksinimi duymanın aptallaştırıcı bir etkisi vardır. yaşamın cilvelerindendir, istek varken imkan olmaz, imkan varken istek olmaz. Tanrı'ya tiksindirici olmak istiyorsan, sürüyle koş.' konuşuyorsak sözcükleri iyi anlamak, düşünüyorsak kavramları iyi bilmek, yaşıyorsak duyguları iyi tanımak zorundayız. Hayat aslında harekete gecmek için doğru zamanı beklemektir. Dünyadaki herkes kendi zamanına göre yaşar. Çevrendeki bazı insanlar senden bir adım daha ileride gözükebilir, bazıları ise senin gerinde gözükebilir. Ancak herkes kendi yarışında, kendi zamanındadır. Geç kalmadın, erken de değil. sadece kendi zamanını yaşıyorsun. Kimi 22 yaşında mezun olur, iyi bir iş bulmak için 5 yıl bekler.Kimi 25 yaşında CEO olup, 50 yaşında ölürken.Kimi 50 yaşında CEO olup, 90'ını görür. Kimi evlenirken, kimi bekar kalır. Obama 55 yaşında emekli oldu, Trump 70 yaşında görevine başladı. Anladığınız şeye dönüşürsünüz. üçünün de gözü kördür: talihin, ölüm, aşkın olan olmalıydı. (pişmanlığı bırak!) olacak olan olur. (kuruntu yapma!) o halde olan olur. (telaş etme!) insanlardan beklentiyi azaltmak demek dertleri azaltmak demektir. beklenti demek dert demektir çünkü. herkes kendisinden esirgenmiş şeylere saplantı hale gelir anlamak için durmak zorundasın. yaşamı çekilir hale getiren hep küçük ayrıntılardır, öyle ki gün gelir yürekten bir merhaba’ya alemi feda eder insan. kendini meşgul edemeyeni başkaları işgal eder. parçalana parçalana büyür insan, kopa kopa, ayrıla ayrıla. kendini meşgul edemeyeni başkaları işgal eder. Anladığınız şeye dönüşürsünüz. nezaket başkasını rahatsız etmemek değil, asıl başkası için rahatsızlık duymaktır düşünme yetkinleştiğinde yakınmayı bırakır. şımardıysan, artık başka bir düşmana ihtiyacın kalmamış demektir. zayıf karakterli insanların, yaşamlarını sürdürmek için kindar duygulara ihtiyacı vardır. yığın psikolojisi aldatıcıdır, gevezelikten uzak durup kendini yetiştirmeye bak! kendisine bir neden, bir anlam icad etmedikçe, insan, varoluşun ödül mü, ceza mı olduğu sorusuna yanıt veremez. bir kişiyi, bir düşünceyi, bir şeyi övgüde veya yergide aşırıya kaçılıyorsa kesinlikle orada üzeri örtülmeye çalışılan bir kavrayış yoksunluğu var demektir. insanın nankörlüğe eğilimi zayıflığından kaynaklanır, minnetin yükü ağırdır çünkü. yeme-içme orucu tutmak kolay, fakat hased kin nefret intikam öfke şiddet orucu tutmak çok zor bir karşılaşmada ilk ne hissedildiyse doğru olan odur, sonraki düzeltmeler genellikle yanlıştır.. eksiklerini, yetersizliklerini, günahlarını kibirle örtmeye alışmış zekalar nezdinde suçlu hep başkalarıdır. yüzlerce kötü örneğini denemeksizin iyi insanı iyi kitabı iyi filmi bulamazsın. unutma, bir şiir bir mısraı için okunur. şiddetin zekası vardır, aklı ve vicdanı yoktur, o yüzden irfanı da yoktur. savaş için belki zeka, ama barış için akıl gerekir hakikat talibi önemli olanı değil, değerli olanı talep etmeli! Yaşamı boyunca herkes ‘birini’ bulur, ama ‘birbirini’ bulmak çok az insana nasip olur. insan iyiliği düşünmeden yapar, kötülüğü ise düşünerek. insanı iki şey kaygılandırır: nedenini bil(e)medikleri veya nedenini bilse bile üstesinden gelemedikleri. deneyimlemediğin hakikatleri savunmanı anlayabilirim; anlayamadığım, idrak bile etmediğin sözde-günahların düşmanı olman. hakikat arayıcısının ilim elde etmek için zeka'ya, irfan sahibi olmak için edeb'e ihtiyacı vardır, çünkü zeka cehalet'e, edeb gaflet'e mani olur düşünmek: • yakınmak değil çözümlemek, • suçlamak değil eleştirmek, • karalamak değil açıklamak demektir. yakınma, suçlama, karalama, gerçekte, düşünmenin henüz yetkinleşmediğini gösterir. Neden şimdiki zamana dönüştürülemeyen bir geçmişi hatırlamak zahmetine giresin ki? Hayat sadece geriye dogru bakarak anlaşılabilir.... ama ancak ileriye dönük yaşanabilir." İçsel bir durum bilinçli hâle getirilmediğinde, dışarıdan kader olarak görünür Ben başıma gelen şeylerin toplamı değilim, ben olmayı seçtiğim şeyim.” Giden kişiye tutunmayın ; aksi halde, gelen kişiyle tanışamazsınız. '' İnsan anlamsız bir hayata dayanamaz. Kendi karanlığınızı bilmek, diğer insanların karanlıklarıyla baş etmenin en iyi yöntemidir.” Bilmek, düşünmek yalnızlaştırır. kin tutulması değil tutulmaması gerekendir; ne tuhaf, güçsüz olan tutar, güçlü olan tutmaz harfleri, kelimeleri, kitapları okur gibi taşları, tuğlaları, yapıları da okumayı öğrenmeli.. yaşamın gizemi yalın (anlaşılmaz) oluşundadır. bu yalınlığı din kutsar, bilim sınırlar, sanat betimler, felsefe yorumlar. irfanın özü bilgi değil, görgüdür. bilgisiz (cahil) olanın öğretime, görgüsüz (gafil) olanın eğitime gereksinimi vardır. erdem bir değere sahip çıkmak değil, o değere sahip olmaktır. yaşamı çekilir hale getiren hep küçük ayrıntılardır, öyle ki gün gelir yürekten bir merhaba’ya alemi feda eder insan. sakın kendini unutma, sen varsan âlem var, yoksan yok! irfanın özü bilgi değil, görgüdür. bilgisiz olanın öğretime, görgüsüz olanın eğitime gereksinimi vardır. öğretmek kolay, eğitmek zor. deneyime ihtiyaç var: zamana. ne ki eğitilecek göçmen sayısı katlanarak artarken onları eğitecek yerli (görgülü) nüfus artık yok olmak üzere. olduğun gibi görünme, göründüğün gibi olma, incitirler seni. yaşamı boyunca hiç yanılmamış bir aptal olmaktan sakın ey talib, çünkü sen kirlenmemekle değil arınmakla yükümlüsün. insanın sadece hatırlamaya değil, unutmaya da ihtiyacı var. Bağışlamak unutmaktır, unutmaksa vazgeçmek. suçtan ve suçludan: geçmişten... Lâkin vazgeçmek mangal gibi değil, su gibi yürek ister. niçin bu ülkede meydan okuyanlar ile insanın canına okuyanlar çok, ama kitap okuyanlar pek yok? - kitap yalnız başına okunur da ondan. neyi kaybettiğimizi bilebilmemiz için belki de tümüyle kaybetmemiz gerekiyor. sadakat güvene, güven rahata, rahat ahmaklığa, ahmaklıksa yıkıma yol açar. bu çağda yıkılmak istemeyen liyakata değer verir, sadakata değil. geri gelmeyecek bir geçmişin ızdırabını duymuyoruz, çünkü neyi kaybettiğimizi bilmiyoruz. aptal değerli bir şeyini yitirdiği için değil, aksine yitirdiği şeyin değerini idrak etmediği için aptaldır. putlarını terket, çünkü hepsi bir gün seni terkedecekler. sürahi eğilir bardak değil, derin olan dolu olan usta olan boyun büker, çırak değil.