🔸Yıllardır komple teorilerine maruz kalan Lozan, 100.yılını doldurdu. Süresi doldu mu? Bitti mi? Gizli antlaşmaları var mı?
🔸 / pantarihizm
🔖KAYNAKLAR:
🔸www.jstor.org/...
🔸web.archive.or...
🔸en.wikipedia.o...
🔸www.resmigazet...
🔸dergipark.org....
🔸antlasmalar.co...
🔖Lozan Antlaşması’nın süresi doldu. Artık rahat bir şekilde yer altı kaynaklarımızı kullanma hakkına sahibiz. Şimdiden pencerelerimizi sonuna kadar açarak ülkemizin ısınmasını sağlayabiliriz.
Nasılsa çok ve bedava. Yada çok ucuz. ? Küresel ısınma varsa doğalgaz faturaları neden artıyor??
Bunların ironi olduğunu anlamışsınızdır.
Peki nedir bu Lozan 100 yıllık konusu, nereden çıktı, nereye varıyor. Gizli maddeler vs.
Açıkça ifade etmek gerekir ki Lozan 100 yıllık bir antlaşma değildir. Aslında kaydı burada bitirebiliriz. Çünkü bu çok net bir bilgidir. Lozan 143 madde, önsöz ve 4 bölüm’den oluşur. Şayet bir süresi olsa idi 144.maddede bu ifade edilirdi. Yahut gizli maddeleri olsa bunların mecliste oylanması gerekirdi. Oysa böyle bir kayıt yahut bilgi de mevcut değil. Herşey bir yana Cimer’e Lozan yüzünden yer altı kaynaklarımızı çıkaramadığımız doğru mudur şeklinde bir soru bile sorulmuş. Devletin resmi kaynakları böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade etmişti. Siyasal İslamcılar her ne kadar kabul etmese de gerçek bu.
Şimdi; Lozan tartışmalarının temeli 12 adalara kadar gidiyor. 12 ada biliyorsunuz 1912 Uşi antlaşması ile İtalya'ya bırakılmıştı. İşte kilit mesele. Uşi antlaşması.
Arkadaşlar Uşi 1. Lozan antlaşması olarak geçer…. Bununla ilgili görselleri görüyorsunuz. Kaldı ki videonun açıklama kısmına da kaynakçaları koyacağım.
Tarih; belgeler ile ifade edilir. Kaldı ki her belge de kesinlik ifade etmez. Böyle bir durumda hiçbir belgeye dayanmadan Lozan’ı bir süre ile ifade etmek siyasi bir propagandadan başka bir şey değildir.
Cumhuriyet’e ve Mustafa Kemal Paşa’ya düşmanlığın bir tezahürü..
Uşi antlaşması ile bunu ortadan bir nebze kaldırdık diye umuyorum.
2. Noktada ise şunu düşünmek gerekir ki, Lozan devletimizin ve bağımsızlığımızın tapu senedidir.
Unutmayın, bugünün şartları ile geçmiş değerlendirilemez. Fatih İstanbul'u neden 50 gün kuşattı uçakla bombalatsaydı ya diyebilir misiniz?
O zaman bugünden Lozan’a olumsuz eleştiride de bulunamaz, salt bir uzlaşı diyerek geçiştiremeyiz. O günün şartlarını bir düşünün. Sadece milli mücadele olarak değil; Osmanlı’nın son 200 yılını düşünün 1740’dan beri sürekli hale gelen kapitülasyonları, Osmanlı maliyesinin 2.abdülhamit dönemindeki iflasını, ve elbette Sevr’i.
Sevr bir uzlaşıdır örneğin; ama kim için?
Kurtuluşu kendi hür iradesinde, istiklalde, istikbalde göremeyenler için, İngiliz muhipleri, wilsoncular için, koltuğunu sağlama almak isteyenler için bu böyledir.
Elbette bütünü kurtarmak için parçadan kimi zaman kayıplar verilebilir. Batum, Musul bunlara örnektir. Ama 1923 yılında başarılan bu olay; ‘100’ yıllık bir kalıba sığmayacak kadar mühimdir.
O bakımdan fes başına fes takıp itibar edilmez cümleler sarf eden bir kitle ile, o izden gidenlerin sözüne itibar edilemeyeceği gibi, Tarihi değerlerimiz de siyasi ikbale kurban edilemez. O yüzden ne Lozan 100 yıllıktır ne de gizli maddeleri vardır.
Lozan, salt Türk-Yunan savaşı sonucunda imza edilen bir belge değildir. Şunu unutmayın;
Lozan Konferansı boyunca İngiltere, Anadolu’da maceraya sürüklediği Yunanistan’ı savunmak için büyük mesai harcamıştır. Yunan Ordusu’ nun yenilgisi Yunanistan için felaket olduğu kadar İngiltere için de büyük bir prestij kaybı yaratmıştır. Yunanistan bozgun sonrasında İngiltere’den destek beklemiştir. İngiltere’nin müdahaleleri konferansta Yunanistan’ın çok fazla ezilmesine engel olmuştu r. Ancak Milli Mücadele zaferi gerçekten de İngiliz İmparatorluğu içinde büyük bir kriz yaratmış, İngiltere’de hükümetin değişmesine yol açmıştır.
Lozan "Buhran sonrası ayağa kalkarak evini yeniden inşa eden bir halkın tapu senedi"dir. Unutmayın ki Apoletlerini çıkararak Lozan'a giden 39 yaşındaki İsmet İnönü'nün omuzlarında sadece Misak-ı Milli değil, kapitülasyonlar, Osmanlı borçları, azınlıklar gibi genç cumhuriyet için daha birçok hayati konunun ağırlığı ve sorumluluğu vardır.
Kaldı ki antlaşmadan yıllar sonra bile Türkiye Hatayd'a ve Montrö de puzzle’nın eksik noktalarını tamamlama yetisine sahip olabilmiştir.
Kısacası Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız ve milli bir devlet olarak tescil edilmesini sağlamıştır.