Annesi medine hanım ın 3 kızı olmuştu ve tüm köy kadınları erkek doğuramadığı için onunla alay eder hale gelmişti. Bu medine hanım ın çok zoruna gitmişti köyün dilinde olmak ağır gelmişti ona ve her gece bir erkek çocuk doğurabilmek için dua etti allah a. duaların karşılığını alan medine hanım hamile kaldı ancak doğuma 2 3 ay kala çocuğunu düşürdü. Düşen çocuk bir erkekti ancak köy halkı onun bir erkek doğuracağına inanmıyordu. Bu yüzden bu inanmayan insanlar daha yeni doğmuş bebenin mezarını açıp erkek olup olmadığını kontrol ettiler. Bu vicdansız harektin sonucunda çocuğun erkek olduğu öğrenilince herkesin sesi kesilivermişti. Bu düşük doğumun ardından dünya ya geldi işte uğur fidan. Ardından 6 kardeşi dünyaya gelecek ve 10 kardeşli kocaman bir alie olacaklardı. İlkokul ve liseyi denizlide okudu uğur fidan. Babası okumayı çok isteyen ama buna fırsatı olmayan bir adamdı o yüzden oğlunun okumasını çok istiyordu. Hatta ona şöyle demişti Oğlum sen yeter ki oku ben mendi serer dilenirim seni yine okuturum...Uğur fidan da babasının bu sözlerini hiç unutmadı. Ortaokulda lise de okul hayatına devam ederken bir yandan da pamuk tarlalarından ırgatlı yaptı. hem çalıştı hem de babasının sözünü dinleyip okul hayatına devam etti. Sinemayı da çok seviyordu uğur fidan. gezici sinema köylerine her geldiğinde film afişlerine bakıp kendini orada hayal ediyordu hatta afişlere vurup birgün bende burada yer alacağım diyordu kendisine. babasının ona verdiği motivasyonla marmara üniversitesi iktisat fakültesini kazandı. Bu onun için istanbul a gelmek ve oyuncu olabilmek içinde bir fırsattı ayrıca. İstanbul da okul hayatına devam ederken bir yandan da geçimini sağlamak için vekil öğretmenli yapıyordu. İstanbul ona farklı gelmişti büyük bir şehir ve çok kalabalıktı. ANcak pamuk tarlasında çapayı yere vurup büyük insan olacağım diye yola çıktığında çok kararlıydı. Uğur fidan da 1976 yılında bu yarışmaya katıldı. Juride türkan şoray, süreyya duru, hakan balamir ve ayhan ışık gibi sinemanın en büyük isimleri vardı. Uğur fidan etrafına baktığında birçok güzel filinta gibi adam gördü kendisine baktığındaysa şunları söyledi evet bunlar güzel filinta gibi çocuklar ama ben yakışıklıyım kazanbilirim... Her ne kadar umut dolu olsa da içinde bir karamsarlıkta vardı ancak o karamsarlık türkan şoray ile göz göze gelmesiyle kayboluverdi ve o göz göze geliş yarışmayı kazanacağını hissettirdi ona. Gerçekten de öyle olmuştu yarışmayı kazanan türkan şoray ın göz hapsinde olan uğur fidan olmuştu. Yarışmadaki birinciliğin ardından salih kırmızı, tugak toksöz ve eşref kolçak ile birlikte hain filminde oynadı. Filmin yönetmeni yücel uçanoğlu onun adını bu filmle birlikte bulut aras olarak değiştirdi. İsminin değişme hikayesini ise şöyle anlattı tvem e konuk olduğunda: 1977 de müjde ar ve süleyman turan ile birlikte lanet filminde yer aldıktan sonra 1978 e muhteşem bir giriş yapacaktı bulut aras ve türkan sultan onun kaderini değiştirecekti. O yıllarda türkan şoray ve kadir inanır ın arasının bozuk olduğu söyleniyordu. İşte o günlerde bir gün bulut aras a arzu filmden bir telefon geldi ve ertem eğilmez in kendisiyle görüşmek istediğini öğrendi. Bulut aras arzu film ve ertem eğilmez in ismni duyunca çok heyecanlandı. çünkü o dönem arzu film münir özkul şener şen kemal sunal ilyas salman gibi birçok dev ismi bünyesinde barındırıyordu. Bulut aras ertem eğilmez in odasına girdiğinde ertem usta nın ağzından aradığımı buldum işte bu çocuktur yıldızımız bu cümleleri döküldü. Bulut aras ı da ertem eğilmez e öneren onunla ilk kez yarışmada göz göze gelen türkan şoray olmuştur. İşte türkan şoray lı, şener şen li, ihsan yüce li, adile naşit li sultan filmi böyle ortaya çıktı. kadir inanır ın olması gereken yerde bulut aras vardı ve filmde sergilediği performansla adeta sınırları zorladı. . Oynadığı her filmden sonra biraz daha öğreniyor biraz daha ustalaşıyordu bulut aras. Onu zirveye yaklaştıran yapımlardan biri de sezen aksu ile başrolü paylaştığı ve o dönem gişelerde büyük başarılar elde eden minik serçe oldu. Ardından gelen 5 bölümlük trt dizi denizin kanı ise onun zirvedeki yerini iyice sağlamlaştırdı. Bu dizi o dönem öyle çok ses getirmişti ki onbinlerce insan bu yapımın devam etmesini istedi ancak yönetmen herşeyi tadında bırakmak istedi. Mücevher hırsızları ve derya gülü filmlerinden sonra 1980 li yıllara da çok hızlı girdi yakışıklı isim. Sinemanın krizde olduğu bu dönemde ceren, insanlık uğruna, toprağın yeri, beni unutma, yakılacak kadın, kahreden kurşun, bir zamanlar kardeştiler, nefret, sessiz ölüm, o kadınlardan biri, kabadayı, evlat ve kuşatma gibi iyi senaryolu filmlerde başrolde yer aldı. fatma girik, gülşen bubikoğlu, meral orhonsay, güngör bayrak, serpil çakmaklı, oya aydoğan ve deniz akbulut gibi en çok sevilen kadın oyunlarla kamara karşısına geçti.