Hikayeyi Robert Oppenheimer'ın gözünden izledik. O yüzden Hiroşima ve Nagazaki'de olanları seyirciye göstermeyip, bunu radyodan duyurmaları ve oradaki görüntüleri yine bize göstermeden, filmdeki karakterlere izletilmesi ve bizim de o karakterlerin dehşete düştüğünü görmemiz iyi bir tercih olmuş. Yaşanan olayların etkisini daha iyi hissettirmiş bence.

Çıplaklık konusunda şöyle bir görüşüm var; Oppenheimer'ın çıplak olduğu sahneler aslında gerçekten o kadın konusunda çok savunmasız olduğu sahneler. Çok yakın oldukları için ikisini de hem evlerindeki sahnede hem de duruşmadaki sahnede çıplak görüyoruz. Ama mesela karısının iki çocuğu olmasına ve yıllarca yanında olmasına rağmen öyle tek sahnesi bile yok. Sanki karısıyla öyle bir bağı yok gibi geldi. Bu kadar soruşturmanın arasında tek çıplak hissetiği an o kadının konusunun açılmasıydı. Ve işte Nolan abimiz de o lafa geliyor ''yanındakiyle yaşar, aklındakiyle ölürsün''.

Üstadlar metres muhabbetini harcadınız ama asıl oradan casusluk bağlantısı kurulması bekleniyordu. Hatun durmadan ne iş yaptığını öğrenmeye çalışıyordu. En son buluşmada bile proje içeriğini öğrenmeye uğraşıyordu. Siyah beyaz yerler filmin nesnel bakış açısı, renkli taraflar oppoi nın kendi bakış açısından. Barbie oppo gerginliğini de takip etmediniz sanırım Warner bros Nolan çekişmesi var. Biraz eksik bir inceleme olmuş.

Siyah beyaz sahneler tarihî olayları neredeyse birebir olduğu gibi gösteren, renkli sahneler ise olayları Oppenheimer'in bakışından gösteren kısımlardı. Teşekkürler.

Film Tenet gibi bir cümbüşten sonra kesinlikle oturaklı ve kendini iyi konumlandırmış bir anlatıya sahipti. Doğru beklenti ile izlendiğinde tadından yenmeyecek, enfes bulduğum bir yapım. Oppenheimer gibi belki de dünya tarihindeki en önemli isimlerden birine kesinlikle böyle bir yaklaşım gerekliydi.

Filmde en sevdigim sahne, Openhiemerin kulaklarinin sinlayip sanki atom o konustugu yere dusmus gibi hissettirmesiydi. Yasananlari hayal guycuyle anlattilmasi cok guzeldi, o sirada aglamistim.

Sırf filme gönderme yapmak için videonun başında sesi fulleyip konuşmasını duymamamızı sağlayan koca yürekli Cevdet...

Roosvelt zamanı nükleer silah yapılmıştı ama kullanılmasına karşı çıkmıştı. Truman seçilmiş başkan değildi, Roosvelt'in vefatı sonrası yerine geçen başkan yardımcısıydı ve nükleer silahın kullanılması gerektiğini düşünen tarafın adamıydı.

Eskiden geekyapar izlediğimde 'keşke böyle arkadaşlarım olsa, çok güzel muhabbet' derdim. Demin ise belli bir fizik-kimya ve genel kültür seviyesinde siyaset bilgisi olmayan kişilerden 'Nolan da memeden hollywood primi yapıyor', 'isimleri bile aklımda tutamadım' tarzı yorumlar dinledik. Nükleer hakkında hiç bir yapımı zaten ön araştırma yapmadan izlemeyin. Bilimi halka halk dili ile öğreticez kıstasından sıkıldım. Ben bir bilim insanı ve doktora öğrencisi olarak istediğimden fazlasını da aldım, film çok güzeldi. İzleyiciler bazen kendi birikimleri ile o filmden ne alacaklarını objektif olarak düşünmeli. Ben nasıl sanat üstadı olmadığım için sanat filmlerinden maks verimi alamıyorsam, bilimle alakalı olmayan kimselerin de tarihin en karmaşık bilim olaylarından birini 3 saatte full anlamaması normal.

Renkli sahneler oppenheimerın gözünden öznel olarak anlatıyo filmi bu yüzden tam olarak o anı gösterdiği için renkli. Siyah beyaz sahnelerse nesnel anlatım olan kısımlar bu yüzden de o kısımları zamanına uygun olarak siyah beyaz kullanmış Nolan.

Derinlemesine yorumum ; Aybike daha da güzelleşmiş

Film tarihi biyografi filmi ve kurguya az yer vermeye çalışılmış. Bazı kısımlar yumuşatılmış bazı yer anlatılmamış. Oppenheimer goat bilim adamı falan değildi adam çok karizmatik bir liderdi ve bu nedenle projenin başına geçirilmesi aşırı doğru karar idi. O dümdüz after effects görünümü olan özellikle başlarda çok olan kuantum tarzı karmakarışık sahneler Oppenheimerin bomba öncesi iç karışıklığını ifade ediyordu. Adam muazzam derecede iç karışıklık yaşıyordu ve onun iç dünyası, gerçek dünyasının yansımasıydı. Gerçek hayatta aşina olduğumuz dışarda sevecen ama eve geldiğinde gözlerini tavana dikip öylece kalakalan insan portresi gibi düşünülebilir. Film history biography lakin kurgu öğeleri yok değildi. Ama bu kurgu olayını yaparken elinden geldiğince Oppenheimere dokunulmamaya çalışılmış. Eğer film 3. şahıs şeklind eolsaydı bu atomaltı sahnelerini görmek yerine boşboş bakan, konuşmayan bir Oppie görürdük. Ki atom bombalsrı patlatıldan sonra fark edersiniz ki Oppienin iç dünyasının portresi atom altı parçalardan yanmış erimiş insanlara, yıkıma dönüşüyor. Bunu sadece boşboş bakan Oppie olarak tasvir etseydi film diyalogsuz boş sahne sayısı inanılmaz derecede artardı. Bunun sonucu olarak onu yine anlayabilirdik evet ama sıkıcılaşırdı çoğu kişi tarafından film. Öteki taraftan eğer kurguyu abartıp da Oppieyi konuşturarak, diyaloglar yoluyla bu iç dünyayı anlatmaya çalışsaydı da karakter, gerçek hayattaki Oppie olmaktan çıkardı.

Adamın metresiyle ilgili olan sahneler aslında baya önemli bir yer kaplıyor filmde. Atom bombası atıldıktan sonraki psikolojisinin temelinde bence daha öncesinde de bir insanın ölümüne sebep olması zaten. Adam hepsi birleşince kendini cellat gibi hissederek bunu dışarıya kendini yükseltme yolu olarak gösterirken içten içe vicdan azabıyla kendini yokediyor aslında

biopic filmini bana keyifle 3 saat izlettiren nolan ustaya takdirlerimi iletirim. hayal kirikligi yasayanlar ne dedigini bilmiyor, beklentisini yanlis yerde tutuyor.

Siyah-Beyaz olan sahneler Robert Downey Jr'ın karakterinin gözünden gördüğümüz sahneler. Karakterin olaylara daha düz, siyah-beyaz bir bakış açısıyla baktığını temsil ediyor.Renkli sahnelerin hepsi de Oppenheimer'ın gözünden gördüğümüz sahneler.

Bence RDJ’in bakış açısıyla anlatılan kısımlar siyah beyaz, Opie’nin bakış açısıyla anlatılan kısımlar renkli. Çünkü Opie’nin yargılandığı kısımlarda da atom bombası vardı ama o sahneler renkli çekilmişti.

28:19 bunu yıllar yıllar önce; Usta ve Margarita ve Genc Bir Doktorun Anıları kitaplarinda Mihail Bulgakov yapmış. Büyük adammış vesselam.

Filmi bu kadar yanlış yorumlayabilmek büyük başarı, tebrikler...

Siyah beyaz kısımlarla renkli kısımları birlikte kullanması yine kendi filmlerinden Memento’da uygulanmıştı, hatta oradaki uyumu çok hoşuna gittiği için tekrar kullanmak istediğini açıkladı diye biliyorum. Memento'da asıl kahramanın hikayesi sonda başa doğru renkli bir şekilde aktarılırken benzer rahatsızlığa sahip bir başka kişinin hikayesi siyah beyaz düz bir çizgide anlatılıyordu.

Dört gözle Cevdet abinin tekrar doctor who yorumlarina döneceği günü bekliyorim

Siyah beyaz kısımlar gelecek değil de RDJ nin karakterinin görüş açısından olan kısımlardı. Yine gelecekte geçiyolardı ama renkli gelecek sahneleri de var sonuçta.

Zekanızın ve entelektüel yeteneğinizin yetmediği filmleri lütfen eleştirmeyin

Hayatımda gördüğüm en dandik incelemeydi :) KZfaq'a başlamamda beni cesaretlendirdiğiniz için teşekkür ederim. Film yunan mitolojisinden prometheus un hikayesi ile başladı, bhagavad gita kitabı ile devam etti (brahma, shiva, vishnu) teslis ile bitirdi. Bhagavad gita ya göre evreni yaratan tanrı kendini 3'e bölmüş Brahma (yaratıcı tanrı), Shiva (yıkıcı tanrı) ve Vishnu (hükmeden yada dengeleyen tanrı). Hatta vishnunun ben ölüm oldum cümlesini bir röportajında kendide söylemektedir. Promethethus'u açıklamıyorum bilirsiniz herhalde. Teslis ise hep filmlerde görüdügnüz baba, ogul, kutsal ruh hiç biri birbirine eşit değil ama hepsi tanrıya eşittir. Deneyin adıda yine Trinity yani teslis. Kısaca Oppenheimer kendini insandan tanrıya ulaşmış gören egosu cok yüksek bir adam sonuçları düşünsede egosuna yenik düşmüş bile bile sonucunu görmek istemiş biri. Bu film atom bombasını kötülemiyor biz yapmazsak başkası yapacaktı ve suan daha kötü bir noktada olacakdınızı satıyor bunda da kesinlikle haklılar. Sadece Putin'nin elinde böyle bir güç olduğunu düşünmeniz yeterli. Dünyadaki savaş oranınınıda bayaga aşağı çektikleri ortada. Atom bombasından sonra insanın yapabileceklerinin sınırı olmadığı ve bunla oyun oynanmacagı gayet açık oldu. Yani öyle bakın ben drone yaptım :) akıllı ol Amerika falan değil.. Aklını alırlar adamın. Filmin karmaşıklığı siyah-beyaz kullanılması ve son sahneside büyük üstad Tarkovski'nin Ayna filmine selam çakışıdır. Ayna filmininde ana teması dini olup günahkarlık teması işlenir. Kısacası siz bu yorum işini bırakın.

eski güzel günler gibi sanki, Ceco, Aybik, Ömcör

30:00 siyah beyaz sahneler objektif açıdan anlatılanlar yani gerçekte nasıl olduysa öyle sahnelenmiş ama renklilerde subjektif yani nolan ne yazdıysa o

ömcörün geekyaparı kurtarma çabasını takdir ediyorum. ama en başa koysaydınız daha etkili olurdu. :)

ulan o değil de Cevdet baba olunca yüzünü gören cennetlik

Sesli belirtmek shhsjs guzel icerik emeginize saglik ❤

Film ne beklediğini bilen biri için gayet iyiydi. Nolan'ın ilk 3 üne giremez hatta belki ilk 5 e bire giremez ama benim beklentimi karşıladı ve memnun kaldım.

"Barbie oyuncak dünyasında patlama yaptı, Oppenheimer da Japonya'da." -Ceco 2023

Bölüm Kadri ustayla bitti derken sürpriz son.

Manhattan sen etme - Cecececececececececevdet şakasııııı bekledim

Cevdet o mikrofonu şekil şukul takıcam diye videonun ses kalitesinin içine etmişsin haberin olsun

Sonunda böyle bir video görmek çok güzel,umarım devamı gelir.

Oppenheimer izledim ve çok beğendim. Chernobyl farklı ve Oppenheimer farklı. Oppenheimerda ses ve müzik hissiyatı çok iyidi. Özellikle Trinity patladığı zaman sessizlik oluşması, sinema salonunda çıt sesi çıkmadı. Japonya'da atılan bombayı göstermedi ama konuşma için çıktığı yerde, çok güzel gösterdi Nolan, Atom bombası patladığı zaman, ne yapacağını. Orda yanmış kül olmuş cesetler, kadının derisinin parçalanması. Ordaki müzikler bile inanılmazdı.

siyah beyaz olayı Better Call Saul öncesi Nolan filmi Memento dan

başlığı cevdet’in yazdığına hepimiz hemfikiriz sanırım

Film bwnim için harikaydı. Bilime ilgi duyanlar için çok etkileyici sahneler vardı. Niels Bhor'u ilk gördüğümde, Einstein'i, Fermi'yi, Hrisenberg'i gördüğümde çok heyecanlandım. Okul yıllarımızdan beri isimlerini sürekli duyduğumuz bilim insanlarını görmek harikaydı. Filmin büyüsü inanılmazdı. Hanımefendi Oppenhaimer'in elinden ağ fırlasaydı çok beğenirdi sanırım. İyi niyetli izlemeye çalışsam da, sanki görsellik için ikiliye katılmış gibi duruyor. Umarım ilerde daha çok araştırip, daha derinlemesine incelemelerini dinleriz.

Bu bildiğimiz Nolan filmlerinden değil. Şu ana kadar yaptığı filmlerden çok farklı bir yerde. Biyografi filmi olduğu için öyle büyük bir twist gibi bir derdi de yok zaten. (Savaşı Almanlar kazansın seyirci şaşırsın falan nasıl). Öncelikle prodüksiyon müthiş. O dönemin atmosferini gerek kostüm, gerekse tasarımlarla çok güzel yansıtmışlar. Sinematografi her filmde olduğu gibi yine muhteşemdi ve bu seyir zevkini arttırmış. Senaryosu öyle konuşulacak bir şey değil. Zaten gerçek bir hikayeyi anlatacaklardı ve anlatmışlar. Eli yüzü düzgün bir anlatım var ama bazı karakterlerde sorun vardı. En büyük sorun Oppenheimer'ın eşi Kitty karakterindeydi. Hikayenin göbeğindeki karakter olsun demiyoruz ama Robert ile olan ilişkisi olmamış. Eşi değilde o sırada orada bulunan öylesine bir kişi gibiydi. Müzikler her Nolan filminde alışık olduğumuz gırtlaklı müziklerdendi. Müzikler iyidi ama kullanımda sorun vardı gibi geldi. Bazı kullanımlar yerinde değildi. Kurgu konusunda söyleyecek söz yok. 3 saatlik ve bu kadar ağır bir filmi seyirciye sıkılmadan izletebilmek büyük bir başarı. Bazen kafamı karıştırdı ama neyse. Patlama sahnesi gerçekten etkileyiciydi ve o sahnede güzel bir gerilim oluşturmuşlar. Sonucu bilmemize rağmen, bize "acaba ne olacak" dedirtmesi ve bizi sahneye kenetlendirmesi çok başarılıydı. O patlamayı CGI kullanmadan çektiklerini söylediler. Öyle kötü gözükür demiyordum ama bu kadar etkileyici ve iyi gözükeceğini beklemiyordum. İyi iş çıkarmışlar. Son olarak oyunculuklar. Filmde kötü performans yok bu arada. Ana karakterlerden, yanın yanı rolü olana kadar herkes çok iyi iş çıkarmış. Ama biri var ki hepsinden daha iyidi, o da Robert Downey Jr. Bakışlarıyla beni gerdi. Hele o son sahnesinde "adı ne o gencin" diye sorarkenki yüzü, (Kennedy'den bahsettikleri) bakışına falan gerçekten hayran kaldım. Yer aldığım en iyi yapım demişti. Onu bilemem ama en iyi performanslarından biri olduğuna eminim. Beklentim yüksek olsa da nasıl bir şey çıkacağını az çok biliyordum o yüzden kötü bir sürprizle karşılaşmadım. Bazı sıkıntıları vardı ama ben genel olarak beğendim. Farklı tarzdaki bir Nolan filminden güzel bir sinema deneyimi yaşayarak ayrıldım.

Nerde olursa olsun istemeden sürekli aklının arkasında fizik düşünmeye devam ediyor.

Siyah beyaz olmasının sebebi bakış açısı ile ilgili. Renkli bölümler Oppenheimer'in gözü ile anlatırken, siyah beyaz kısım Strauss gözü ile anlatması

Iki bilet Oppenheimer'a bir bilet Barbie'ye aldım, Oppenheimer soruşturma sahneleri özellikle iyi fakat ekstra bir olayı yoktu, atom bombası dahil, Tenet'ten daha az yeni şey deniyor ama daha iyi oyunculuklar içeriyor.

Oppenheimer i yeteri kadar bilmeyen birisinin sevmesi zor çünkü adam gerçek hayatta da kapalı bir kutu gibiymis çevresindekileri sürekli ikilemde bırakan

Ceco yine harika, filmi de Nolan hayranlığımdan dolayı çok uzun süredir bekliyordum ama maalesef 8/10

Cevdet 30 dakika konuşup filmle ilgili olumlu hiçbir şey söylememeyi başarmış.

film savaşı bitirerek daha az ölüme sebep olduk söylemlerini desteklemekten ziyade eleştiriyor gibi aldım ben. en büyük eleştirim çok fazla tek taraflı anlatıyor özellikle ilk yarıda. ben daha objektif veya daha eleştirel bir film bekliyordum. opepenheimer'a karşıt bir görüş yok. bir strauss var o da kötü karakter olarak resmedilmiş. gri bir karakterden çok yarı pişman beyaz bir karakter olmuş. bir de siyah beyaz kısımlar strauss'un gözünden renkli kısımlar oppenheimer'ın gözünden baktığımızı anlatıyor.

İzlediğim en kötü geekyapar incelemesiydi sizden bu kadar yüzeysel yorumlar beklemezdim bunun bir biyografi filmi olduğunu unutup yorum yapmışsınız hiç anlamamışsınız filmi

Nolan siyah beyaz ve renkli kisimlarin subjektif ve objektif anlatimi temsil ettigini soyledigine dair aciklamasi vardi yanlis hatirlamiyorsam

Merhabalar, size bir haberim var, John Wick'te Mark Docascos oynuyordu hatırlarsınız. O filmden sonra Mark Keanu'ye sormuş 'galiba sonraki bölümlerde oynamayacağım', Keanu da 'yeter lan bir bölümde oynadın', Mark 'şimdi ben ne yapacağım acaba' demiş, Keanu '47 ronin var dı, onun devamını çek istersen' demiş, o da 'ha, bu iyi fikir ha' demiş ve gitmiş '47 roninin kılıcı' diye devam filmi çekmiş. 😂 Bunu inceleyebilir misiniz abilerim. Teşekkür ederim.

adamlar gerçek bir olayı film yapmış robert downey jr plot twistini beğenmedik diyorsunuz ayrıca dünyanın patlaması hakkında da adamlar fizikçi ihtimaller üstüne konuşuluyordu

Filmdeki herşey gerçek japonya o dönemde çok büyük katliamlar yapmış hatta Japonya teslim olmasaymış bir kaç kez daha bomba atacaklarmış

Başkanı Gary Oldman mı oynamış 😅 9:00

Siyah beyaz kisimlar yaşanmış gerçeklikler, renkli kisimlar nolanin bu gerceklikler uzerine yazdigi senaryo

Teller ne kadar ilginç bir karakterdi.

izlerken benimde ilk farkettiğim siyah beyaz geçişlerdi, aa Better Call Saul'dan çalmış dedim haha. Bombayı attıktan sonra olanlar siyah beyaz. öncesi ise renkli idi

cevdetin sesi %40 aybükenin %60 ömcör %90 bu ses farkı çözülemez miydi video atılmadan?

Muhtemelen çokça gelmiştir ama siyah beyaz olayı gelecek geçmişle alakalı değil strausunkiler renksiz oppieninkiler renkli, aynı sahneleri bu şekilde göstermesiyle zaten anlıyoruz, filmin başında da straus için füzyon derken oppie için fisyon diyor, strausun geleceği füzyonda olduğu gibi çekirdeğe çökmeli iken -bu çöküşte renkler de tektipleşiyor- oppienin geleceği bir nebze de olsa fisyona yani patlamaya benziyor, çöktüğü az kısım var bu nedenle bi renk cümbüşü halinde yahut oppie gerçekten bir karakterken straus onun gölgesi olmayı temsil ediyor düz protagonist antagonist ilişkisi altından ciddi bir anlam çıkacağını düşünmüyorum

Barbie'ye de video gelecek mi?

kadri ustanın katkısına bayıldım

Done one video review for UPGRADE 2018,this movie is very underrated. This is how movie should be done in today's time compared to most of other garbage that Hollywood movies has made

Atom nasıl parçalıyormuş anlatıyordu da tam anlamamışsınız.

Hanımefendi bu filmi yorumlayacak entelektüel donanıma sahip değil kesinlikle. Çok uzun zamandır Geekyapar’ı yine buna benzer bir sebepten bırakmıştım bu video ile geri dönmek istedim ama bu sığ bakış açısına katlanamıyorum. Nolan’ın kadın memesi kullanarak prim yapmaya çalışıp filmini daha çok izlettirme ihtiyacı olduğunu hiç sanmıyorum bu çok yanlış bir bakış açısı

mementoda da siyah beyaz vardı

9:00 Truman eski asker bu arada

Abla hanım fazla arayışta bulunmuş filmde konsepte ayrı katkı sağlamış

Aybike’nin Ceco’nun sorusuna çok beğendim diyince ömcörün 360 dönüşü beni benden aldı ahshshsj

I think it was the one of the best movies ever in the cinematography of the Nolan.

Openheimer'ı ilk defa duyup filmini eleştirmek...

Ben spoileri çoktan yemiştim filme gitmeden biraz inceledim o dönemi ve adamın hayatını siz giderken hiç araştırma yapmadınız mı ? nasıl bir film olacağı belliydi ben bilim kurgu yada savaş filmi olmayacağını öteki nolan filmlerinden farklı olacağını okumuştum beklentimi prestij filmi gibi bişey geliyor diye arşa çıkarmadım.

17:27 de dalga mı geçiyorlar yoksa cidden mi anlamadılar anlamadım.

Openhaymır hakkında bir belgesel mevcut. Çocukken mesela arkadaşları ağır bir şaka yapıyor, hiç tepki vermiyor. Çocukken çok tepkisiz bir insan olduğu, 'normal' çocuklar gibi olmadığı, yetişkinliğinde bunu birazcık törpülese de aşamadığını söylüyor. Bir yerde de hiç teşhis konulmamış bir otistik olabileceği imasında bulunuluyor. Oppie bu yüzden sessiz ve durgun olabilir.

Aybike bu programda ne dediyse hep tam tersini düşünüyorum 😂😂😂

olm bu adamlar filmleri hep boktan mı yorumluyordu yoksa ben mi büyüdüm

atom bombasında ölenlerin sayısının depremde ölenlerden az olduğunu farkettiğim an beynim uyuştu

Ömercan t-shirt ü nereden aldın ne olur gör ve cevap ver bu mesaja please

tam bir benim çok rafine elit zevklerim var siz anla(ya)mazsınız filmi. filmden çıkanlar konuşamıyor deniyordu. uykudan yeni uyandıkları için olabilir. neyse ki imax de seyretmedim. baya acırdım verdiğim paraya imax için.

aybike'nin filmi izlemeyip sadece incelemesi, filmin içine girmesine engel olmuş gibi hissediyorum ama tatlock'un her seferinde çiçeği çöpe atışı öyle yapay işlenmiş ki (oyunculuktan mı yoksa başka bi şeyden mi emin değilim) beni filmden kopardı. bu konuda kesinlikle aybike'nin neden çiçek atma şovunu beğenmediğini anlıyo ve bu derdine ortak oluyorum. siyah beyaz sahnelere geçişler için de sadece asıl hikayenin renklendirilmek istenmesini, seyirciyi gelecekte ne olduğuna değil de geçmişte olanlara odaklamak olduğunu düşünüyorum. yorumlarınız ve video için tüm ekibe teşekkürler.

Çok uzun tutmuşlar son 25 dksında (?) yerlerde yuvarlandım ben pes edip çıkarken de salonda kimse kalmamıştı (zaten 4 kişiydik) bombadan sonrası çok fazla uzamıştı hadi o zamana kadarki kısım aktı da asıl olay olduktan sonra tahammülüm çok azaldı sonuna bakmadan çıktım, iyi miydi derseniz iyiydi ama bu kadar uzatmaya gerek var mıydı şüpheli

Oppenheimer incelememiz kanalda! İzleyip fikirlerinizi yorum olarak bize belirtirseniz çok mutlu oluruz. Şimdiden iyi seyirler:)

Bi filmin "anlaşılır" olduğu için eleştirildiğini de ilk kez gördüm :d

ömercan ne akladın ne akladın be abi

Ben filmi çok merakla bekledim ve beklentilerimi karşıladı. Bazı konularda katılıyorum, hans zimmer e para neyse verilip filmin müzikleri yapılabilirdi, bazı sahnelerde gereksiz Yüksek gerilimm müzikleri beni rahatsız etti. Onun dışında meme gösterip filmin izlenilirliğini arttıma düşüncesini de, günümüzün fazla feminen yaklaşımından buluyorum ve asla katılmıyorum

Yıllardır geekyapar izliyorum, ilk defa tüketilen esere karşı ciddi yetersiz bir önbilgi ile bir inceleme yapıldığını gördüm. Tabii ki işin jeopolitik, bilimsel boyutu vs. kanal konseptinin dışında alanlar fakat kitle karşısına çıkıp yorum yapmadan önce hiç bakınma isteği olmaz mı insanda? En temel noktalara video içinde maruz kalmak en başında izleyiciye saygısızlık. Bir de devamında 'işte herkese hitap eden bir film' diye meşrulaştırma dönüyor. geekyapar ile mi görüşüyorum? Çemkirdim, pardon

çok güldüm, özellikle aybike çok komikti, film hakkındaki gerginliğimi üzerimden attım resmen, ağzınıza sağlık

Birkaç ay daha bekleseydiniz keşke

"biliyoruz yeteri kadar ya" dendi. yapmayın be abi. özür dilerim sizi de seviyorum, ama filmin twistini eleştiriyorsunuz; olay yaşanmış olay, öyle olmasa bile bu bir kitap uyarlaması. yaptığınız eleştiriler çok sert ancak tam olarak söylediğiniz şekilde "yüzeyel" olmuş. adamı aynı anda klişelere düşmekle ve bilim kısmının sınıfta kalmasıyla eleştiriyorsunuz. izlemeye devam ediyorum, cevdet az önce "oscar moment yoktu" dedi. aybike "iç dünyasını anlayamadık" dedi. Einstein bombanın formülünü ver demiyor, olası yıkıcı sonuçları gösterin, neden yapılmaya çalışılmaması gerektiğini gösterin diyor. film yüzeyel diyelim demiş, belki biraz da birbirinizi gazlamışsınız sanırım. türkiye'de bir grup genç sizi izleyerek büyüyor, dün sinemada bu gençleri gördüm, barbieheimer sembolleri ile filme gelmişler, kendi aralarında filmi eleştiriyorlar, açık arıyorlar. bütün o pop culture deryasının içinde, yine türklüğümüzü yapıp, yapılmış işi eleştiri olsun diye eleştirmeyi öğreniyor ve öğretiyoruz gibi geldi bana biraz. yatay bakış'ta da eleştirdiler, izleyen arkadaşlara öneririm. kuantum fiziğinin geliştirildiği süreci daha iyi anlamak için when we cease to understand the world isimli kitabı okuyabilirsiniz; filmde sadece bir kez gördüğümüz Heisenberg ve hiç görmediğimiz Schrödinger'in hikayelerini de anlatarak, aslında bu filme harika bir prequel veriyor. sevgiler.

Geekliğiniz azalıyor gibi daha siyah beyaz olayını çözememişsiniz

barbie ne zaman gelirr

ben bu adamın filmlerine her türlü varım, ne çekerse sinemaya gider izlerim. bu filmin de çoğu sahnesi konuşma olmasına rağmen aksiyon filmi gibi izleyeni kilitliyor perdeye. bir de CEVDET mikrofonunu sakalının üst boğumlarına takarsa ses daha dengeli olacak muhtemelen.

Bir bilet opiye bir bilet barbiye.

Hirosimadan sonra japonlar teslim olmadigi icin mi nagazakiyi attilar gercekte?

Harika bir filmdi

Aybik yanlış düşünmüşsün, Oppenheimer gerçekten sıkıntılı bir tipmiş, öyle bilim adamı ağırlığına sahip görünmesi gerçekten sıkıntılı bir ruhani hali olmasındanmış

Bayılırım spoiler yemeye😂😂 Okudugum kitaplari bile önce sonunu okur, ondan sonra en başa gelir musmutlu bir şekilde okurum. Başka türlü içimdeki heyecan beni çok mutsuz ediyor. Zaten bu yaşta tasikardi hastasiyim.😂😂😂 Cok seviyorum böyle her seyin anlatıldığı incelemelere. Emegi geçen herkese çok teşekkür ederim. ❤❤

Bilim iyi veya kötü değildir. Bilime şeytanlaşmış demek dev yanlıştır.

bayılırım spoilera, canım spoiler, ulan zaten bu filmin spoilerı olur mu be, adamın hayatı belli yaptığı iş belli

Ceco daha dikkatli izlemiş sanki...

Arkadaşım filmi çok beğendi

ilker bey beni o kadar soğuttu ki gitmedim

Aybike zehir zemberek saldırmış filme,yorumlamamış.