Рет қаралды 2,917
Sevgili Dost,
İşte yıkılmayacağını düşündüğümüz binalar, çocukların kumdan şatoları gibi un ufak. Boyanın, parkenin, sıvanın, demirin, mozaiğin, betonun, cilanın zemine yenilişi. Zemin, hesaba katılmayışının öcünü, rodeo boğaları gibi sırtında ne varsa savurarak alıyor. Zemin, çatıları, direkleri, duvarları çizgisine çekip hemzemin yapıyor. Hemzemin yani zeminle bir, aynı hizada.
Sevgili Dost,
Neyin üstüne bina ettiğini bilmeyenler, neyi bina ettiklerini nereden bilecekler? Nereden bilecekler inşa ederken bozulan eşitliğin, yıkılırken kurulacağını. Eski bir gazetenin şöyle bir sloganı vardı: "Her sabah dünya yeniden kurulur." "Yeniden yıkılır" mı demek lazımdı? Her sabah yeniden yıkılan bir dünyada duvarcı ustaları, malaları ve çekülleriyle gezerken gölgelerindeki kazma ve küreğe hayret etmiyorlar. Çünkü biliyorlar, yıkılmak üzere yaptıklarını.
Sevgili Dost,
Siyah beyaz bir fotoğrafı güçlü kılan gölgeleridir. Görünenden çok görünmeyendir gözü sallayan. Şimdi "İstanbul Hatırası" çektirmenin zamanıdır. Bir fotoğraf, gölgelere tuzaklar kuran. Bir fotoğraf: Yıkıntılar içinden çıkan elde yüzük var. Demek insanlık ölümle nişanlandı.
Sevgili Dost,
Yaşamak, beraberinde anlamayı da getirirse gerçekten yaşanmış olur. Depremi önceden fark edip uluyan köpeklerden ve çırpınarak öten kuşlardan bir şeyler ayırmalı bizi. Madem önceden hissedemiyoruz, bari sonradan bir şeyler hissetseydik. Madem kulaklarımız yenildi, kalbimizle dinleseydik.
Sevgili Dost,
Geciktin. Artık enkaz altından ses duyamazsın. Yetiştin. Bak, çadırlardan yükselen ilahiler göğe değiyor. Sen hayatın flaşını parlat. Ölümün fotoğrafı yüzünü gölgeliyor.
Sevgili Dost,
Şimdi bu fotoğrafı, siyah beyaz fotoğraflarının yer aldığı çocukluk albümüne tak. Sonra evine gelen konuklara fotoğraflarını gösterirken yaptığın gibi, işaret et parmağınla: "Bu benim!"
Sevgili Dost,
Bize yerini göster!
Sen bu fotoğrafın neresindesin?
-
Yazı: A. Ali Ural
Seslendiren: Ahmet Culum
-
#postakutusundakimızıka #aliural #ahmetculum