Рет қаралды 62,183
fussilet Kuran Merkezi Kehf Suresi - Ali Turan @fussiletKuranMerkezi Kehf Suresi Mekke döneminde inmiştir ve 110 ayetten meydana gelmektedir. 28. ayetin Medine döneminde indiği rivayet edilmiştir. İsmini dokuzuncu ayette ve birkaç yerde geçen "mağara" anlamına gelen "kehf" kelimesinden almıştır. Sure genel olarak dini inançları sebebiyle öldürülmeye çalışan gençlerin mağaraya sığımasından ve mucizevi durumlarından bahsetmektedir. Ayrıca surede Hz. Musa ve Zülkarneyn kıssaları anlatılmaktadır.
ANA SAYFA
/ fussiletkuranmerkezi
VİDEOLAR
kzfaq.infovideos
OYNATMA LİSTELERİ
kzfaq.infoplay...
SHORTS
kzfaq.infoshorts
KATIL
kzfaq.infojoin
TOPLULUK
kzfaq.infocomm...
HAKKINDA
kzfaq.infoabout
Kehf Suresi
Hamd, kuluna kitabı indiren ve onda hiçbir eğrilik yapmayan Allah’a mahsustur.
Onu dosdoğru olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı uyarsın ve yararlı işler yapan mü’minlere kendileri için güzel bir mükafat bulunduğunu müjdelesin.
Onlar sürekli olarak o mükafat içinde bulunacaklardır.
Ve “Allah çocuk edindi” diyenleri de uyarsın.
Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ne büyük bir söz ağızlarından çıkan! Onlar ancak yalan söylüyorlar.
Demek sen, bu söze inanmazlarsa, arkalarından üzülerek adeta kendini tüketeceksin!
İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık.
Biz, elbette yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz.
Yoksa sen, sadece Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakim’i mi bizim ibret verici delillerimizden sandın?
Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve bu durumdan bize bir kurtuluş yolu göster” demişlerdi.
Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk.
Sonra onları uyandırdık ki, iki zümreden hangisinin bekledikleri süreyi daha iyi hesap ettiğini ortaya çıkaralım.
Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz. Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
Onların kalplerini kuvvetlendirdik. Ayağa kalkarak dediler ki: “Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilaha yalvarmayız. Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz.”
“Şu bizim kavmimiz Allah’tan başka ilahlar edindiler. Onların ilâh olduğuna dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?”
“Mademki onlardan ve Allah’tan başkasına tapmakta olduklarından yüz çevirip ayrıldınız, o hâlde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve içinde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın.”
Güneş doğduğunda onun; mağaralarının sağ tarafına kaydığını, batarken de onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün. Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler. Bu, Allah’ın mucizelerindendir. Allah, kime hidayet ederse işte o, doğru yolu bulandır. Kimi de şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın.
Uykuda oldukları hâlde, sen onları uyanık sanırsın. Biz onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde iki kolunu uzatmıştı. Onları görseydin, mutlaka onlardan yüz çevirip kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı.
Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden biri: “Ne kadar kaldınız?” dedi. “Bir gün, ya da bir günden az” dediler. Diğerleri şöyle dediler: “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise, ondan size bir rızık getirsin. Ayrıca, çok dikkatli davransın ve sizi hiçbir kimseye sakın sezdirmesin.”
“Çünkü onlar sizi ele geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler, yahut kendi dinlerine döndürürler. O zaman da bir daha asla kurtuluşa eremezsiniz.”
Böylece biz, insanları onlardan haberdar ettik ki, Allah’ın vaadinin hak olduğunu ve kıyametin gerçekleşmesinde de hiçbir şüphe olmadığını bilsinler. O sırada kendi aralarında onların durumlarını tartışıyorlardı. “Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların hâlini daha iyi bilir” dediler. Duruma hâkim olanlar ise, “Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız” dediler.
“Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. Yine, “Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir.” Bu, bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktır. Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir.” De ki: “Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir... Surenin devamı için videoyu izleyebilirsiniz.
Tüm dünyanın izlediği Türkiye'nin en büyük Kur'an-ı Kerim platformu fussilet Kuran Merkezi tarafından hazırlanan mealli Kur'an videolarıyla Kur'an-ı Kerim'i bambaşka şekilde okuyun!
Başarımız Allah'ın yardımı iledir.
#fussiletKuranMerkezi
fussilet Kuran Merkezi orijinal içeriğidir.