selin demiratar o doğduğunda takvimler 20 mart 1983ü gösteriyordu. erzincan’da dünyaya gelen güzel yıldız astsubay babasının mesleği sebebiyle adana ankara antalya ve istanbuk gibi pek çok şehirde yaşadı. o da asker olmak istiyordu ama hayatın onunla ilgili bambaşka planları vardı. siz sanki çocukken okulun başarılı öğrencisi, ailenin örnek çocuğu, hep yaşından daha olgun davranan biriymişsiniz gibi bir izlenim veriyor selin demiratar.hürriyetten ece bildirene konuşan oyuncu çocukluğuyla ilgili şunları söylemişti: çok çalışkan bir çocuktum ama aynı zamanda çok da yaramazdım. hiperaktiftim. dizlerim hep yaralıydı. babam beni sokaklardan toplardı. çocukluğum ankara adana ve antalyada geçti. hayatımın her döneminde çok arkadaşım oldu. şu anda da çok yakın bir sürü arkadaşım var. çok farklı tarzlarda arkadaşlarım var, hepsiyle de ayrı eğleniyorum.
liseyi antalyada okuyan demiratar çok güzel bir genç kızdı. dikkat çekici güzelliği onu güzellik yarışmasına götürdü. 16 yaşında yani 1999 senesinde miss globe güzellik yarışmasına katıldı ve türkiye birincisi oldu. dünyada ülkemizi temsil eden yıldız dünyada üçüncülük elde etti. eğitiminden de vazgeçmedi tabii. antalyaya dönüp okulunu bitirdi. trt'nin televizyon dergisine oyunculuk ve özel yaşamı hakkında açıklamalar yapan güzel oyuncu şunları söylemişti: oyunculuk çocukluk hayalim değildi fakat 1999'da güzellik yarışması için antalya'dan istanbul'a geldiğimde oyuncu olmak istediğimi fark ettim. antalya'da belediyenin açmış olduğu tiyatro okuluna gittim. okuldayken, oyunculuğun ne kadar heyecan verici bir serüven olduğunu fark ettiğimde, "bu yolculuk tam bana göre" diye düşündüm.
liseden mezun olduktan sonra üniversite tercihini mimar sinan üniversitesinden yana kullandı. belediye tiyatrosunda da oyunculuk eğitimi aldı. istanbulda olduğu için artık önü açıktı. reklam çekimlerinde boy gösteren demiratarın güzelliği ve yeteneği yapımcıların dikkatinden kaçmadı. dizi ve filmlerde oynamaya başladı. 2000 yılında bana babamı anlat adlı diziyle başladığı kariyeri 90-60-90, koçum benim, abdülhamit düşerken gibi yapımlarla devam etti. 2003-2004 yıllarında o dönem gençleri tarafından büyük ilgi gören lise defteri adlı dizide günay esen karakterine hayat verdi. arda kural, emre altuğ, sinem kobal, ece erken, akasya türkmen, sarp levendoğlu, dağhan külegeç gibii isimlerle birlikte oynadığı bu diziden sonra sular durulmuyor adlı dizide gülçin olarak çıktı karşımıza. ama tüm türkiyenin sevgilisi olmasını sağlayan yapım 2005 yılında geldi. acı hayat dizisindeki nermin yıldız karakteri belkide hayatındaki en önemli dönüm noktasıydı. stanbul'un varoş mahallelerinden birinde yaşamakta olan, kaynakçı mehmet ve manikürcü nermin birbirlerini ölesiye seven iki gençtir. evlenip yuva kurmak istedikleri halde parasızlık yüzünden sürekli zorluk yaşarlar. yoksulluk üzerlerine bir kâbus gibi gelir. kenan imirzalıoğluyla başrolü paylaştığı bu dizi sonrası şöhreti katlanmıştı. sonrasında şaşkın, o kadın, dur yolcu, gazi gibi yapımlar gelse de kariyerindeki bir diğer önemli yapım adanalı dizisi oldu. 2008 yılında başlayan dizide oktay kaynarca, mehmet akif alakurt, serenay sarıkaya gibi birbirinden başarılı isimlerle birlikçe çalıştı. 2009 yılında haneler adlı yapıma konuk oyuncu oldu. 2011 yılında türkan adlı dizide komiser çiçek olarak ekranlardaydı. 2011 senesinde şüphe adlı dizide ipek karakterine can verdi. bir diğer ses getiren çalışmasıysa 2012 yılına başladı. huzur sokağı adlı dizide feyza karakteriyle hafızalardaki yerini almayı başardı. bu dizide herkesin büyük özlem duyduğu, huzurlu bir semtin aynı mahallesinde yaşayan birbirine zıt iki kişinin yaşadığı dramatik ve ibret verici aşk hikâyesi anlatılmaktaydı. dizide dini konulara da yer verildiği için o dönem çok dikkat çekmişti. bu yapımda selin demiratar dışında kutsi, sinem öztürk, güven hokna, yeşim salkım, nilgün kasapbaşoğlu, fatma karanfil gibi önemli isimler de vardı. güzel yıldız hürriyetten ece bildirene verdiği röportajda şunları söylemişti: müslümanlığın o kadar da altı çizilmiyor bence. dizi ilk yayınlandığında bütün köşe yazarları bunu öyleymiş gibi yazdı ama aslında hikaye son derece güncel. herhangi bir tarafa vurgu yapmıyor. 101’inci baskısını yapmış bir romanı uyarlıyoruz. bu kadar okunmuş olmasının nedeni, hikayenin hayatın içinde yer alması, karakterlerin ve hikayelerin gerçekçi olması. hayatımızın içinde eşarp kullanan insanlar da, mini etek giyenler de var. türkiye mozaiği çok renkli. ayrıca farklı cinsel tercihleri olan insanlar olduğunu da biliyoruz. bunlar çok normal. farklı kutupların birbirini anlayabilmesi için, şekilcilikten öteye geçmek adına doğru bir projedir. hikayenin içinde farklı anlam yüklenecek bir fikir olsaydı ben de kabul etmezdim
#SelinDemiratar #AcıHayat #Adanal