İyi ki sizin gibi insanlar da var. 🤗

Bu kadar vasıfsız camera yönetmeni.50 senedir bitmedi bu dert...Biraz stajyer olarak BBC de çalışsalar..

Evet, misafire saygıda kusur etmemek başka bir şey. Gösterilerek anlatılan bir şey söz konusu, hatta konunun kendisi duvara yansıtılan. Israrla hiçbir fotoğrafı göstermedi -- şaka gibi.

Sizi seviyoruz!

daha yeni kesfettim. insallah devami vardir

Teoman hoca gibi değerlerimizi lütfen halkla tanıştırın üniversite eğitimi alamamış birsuru insan kendini geliştirebilmek için belkide sizlerin vasıta olmasını bekliyor

Ben de aynı hissiyattayım. Hoca o kadar saygıdeğer bir beyefendi ki, videoyu izlerken yayılarak filan değil derli toplu oturarak izliyorum :)

kzfaq.info/get/bejne/fKxxpJB_va7aZ6M.html bu video aklıma geldi

👏

Zaten maalesef henüz öyle muhabbet

koptum burda :)

:)))) BÜYÜK KATKI

Aakaksksksjajsjsjsj

Kur'an-ı Kerim'de insanlığın atası Hz Ademin oğullarının Allah'a kurban sunduklarından bahsedilir, rivayet odur ki, Habil çiftçidir ve en güzel ürünlerini toplar ve Allah'a sunar, Kabil ise hayvancılıkla uğraşır ve en cılız hayvanını takdim eder, bu senaryoya göre ilk insandan beri tarım biliniyordu..

@@zeynax1276 İlk insanla ilk beşer aynı şey mi?

trt nin kendi sitesinde, 100 e yaklaştı

Benim düşünceme göre en eski insanlarla günümüz insanının beyin kapasitesi doğuştan aynıdır, lâkin beyin ne kadar zorlanırsa o derece kapasitesi artar. Genetik olarak insan beynini kabiliyeti zorlandığı ölçüde artar. Misâlen: bir insan çocuk yaştan kendini hep ezber yapmaya zorlarsa beş altı yıl sonra ilk zamanlarında elli beyti on okumada ezberliyorsa beş yıl sonra tek okumada ezberlemeye başlar. O sebeble doğru eğitim modeli çok önemlidir. Ezberle berâber yeniden işleme ve aklı çetrefil bilgilere zorlamak esâs olmalıdır. Ayrıca şu anda senin çocuğunu bilim olarak çok geri olan bir kabileye götürüp koysak o çocuğun aklî kabiliyeti ancak o kabilenin kabiliyetleri kadar, o kabilenin çocuğunu aynı şekilde buraya getirsek o çocuğun bilgi seviyesi de aynı bizim gibi olur. Kişinin akıl seviyesini o sebeble doğulan içtimaiye belirler. Bilginin gelişimi tarihte hep çetrefilli şehirlerde ve göçebelerde zuhur etmiştir. Nedeni çok pratiktir, insanlar ne derece zor ve zahmetli coğrafya ve şehirlerde yaşarlarsa o derece fazla bilgi üretirler. Yâni çaresiz kalan insan mecbûr yeni şeyler keşfedip hayatını devâm ettirmeye mecburdur, bu mecbûriyet ise aklı aşırı zorlar, misâl Avrupalılar uzun asırlar açlıkla ve sefâletle yaşamasalardı bugünkü seviyelerine gelemezlerdi. Rahata eren milletler ise tecricen gerilemeye başlar. Buna misâl gene Avrupalılar, onlardan evvel de biziz.

Ayrıca nüfûs artışı da gene rahata ve yokluğa göre şekillenir. Tuhaftır tarih boyunca rahata eren topluluklarda üreme durmuş, yoksul milletlerde de durmadan üreme artmıştır.

Yani anlayacağın üreme bile rahata ermekle veya yoksullukla alakalıdır. Zirâ çaresiz kalan insanlar gayr-ı ihtiyari üremeye psikolojik olarak kendilerini zorluyorlar. Zenginler ise çocukla mı uğraşacağım deyip üremiyorlar. Aynı durum boşanma ihtimâli artan kadınların psikolojisinde de görülür.

Bir ek: birde toplumlar sıcak ve soğuk olarak ayrılırlar, yani değişime açık ve hızlı adapte olanlar ve olmayanlar, diye. Hızlı gelişim sıcak kültürde şekillenmiş toplumlarda daha hızlı olur. Buna misâl gene bizim insanlarımız Avrupalıların 500 yılda geçirdikleri değişimi bizim insanımız 100 yılda yaşamıştır. Dünya' da bu gibi belli başlı 4-5 millet vardır. O sebeble belli zamanlarda eski kudretlerinden düşse dahi tekrardan yükselecekleri yüksek ihtimalli topluluklardır bu uluslar, o sebeble de bu uluslara imparator milletler denir.

Tâbi hızlı değişimin çok faydalı yanları olduğu gibi bâzı sıkıntılı yanları da vardır. Hızlı değişim şoku diye, bunu tâbir edebiliriz.

Alptekin KELALİOĞLU hoca teoriye bayağı yerde reddiye veriyor eski programlarında Evrim’i param parça ediyor

Kademeli gelişme yani tekamül Kur'an'da da var. Evrimin farklı yorumlarının olduğunu unutmamak gerek.

30:50 fikir işçiliği - ilim çinde olsa bile..

Çünkü tasma lazım

O vakit, Nasıl Hristiyan Olacaktık adlı kitapta bir avamın Kazım Paşa'ya mektubunu okumanızı rica edeceğim. Ya da Nutkun aslını (sadeleştirilmemiş). Dil milliyetçiliği bir safsatadır. Tüm milletler sözlüklerinde ne kadar fazla kelime varsa onla övünmektedir. Sırf bu yanlış devrimi ülkenin kurucusu yaptı diye savunmaktan vazgeçin. İnsan hatalı bir varlıktır.