Güzel bir ilkbahar sabahı… Denizden esen havanın giderek ılıklaştığı, ağaçların çiçek açtığı, doğanın cıvıl cıvıl renklere büründüğü bir dönem… 1912’nin 10 Nisan sabahı. İngiltere’nin Southampton Limanı’na gelen yolcular hayatlarında ilk kez bu kadar büyük bir gemi görüyordu, Tanrının bile batıramayacağı gemi…
252 metre uzunluğu, 28 metre genişliği ve 53 metre yüksekliği ile Titanic, tüm heybetiyle, Amerika yolculuğuna başlamak üzere limanda bekliyordu. Bu dev gemiyi inşa etmek tam 7 buçuk milyon dolara mal olmuştu. Günümüz döviz kurlarını ve enflasyonu düşündüğümüzde aynı gemi 2023 yılında yapılsa yaklaşık 280 milyon dolara mal olurdu.
Tonlarca ağırlıkta bir yapı, binlerce yolcu ve günler sürecek bir kıtalararası yolculuk.
Gidenler ve kalanlar arasındaki vedalaşmalar eşliğinde limandan uzaklaşmaya başlayan Titanic, denizcilik tarihinin en büyük facialarından birine yol açacak kaderine doğru gidiyordu.
Ve Titanik’in içinde olduğu hiçbir konuda kader planı değişmeyecek, sonu her zaman kayıp olacaktı… 1912’de de, 2023’te de…
2023 te ise az sayıda insanın elinde biriken büyük servet onları yeni maceralar aramaya itiyordu. Titan adlı 5 kişilik minik denizaltı ile devasa Titanik’e doğru yola çıktılar. Ve geri dönemediler. Bütün dünya onların hikayesini konuşmaya başaldı. Bu arada eski ABD başkanı Obama’nın dediği gibi akdeniz bir göçmen mezarlığı olmuştu. Binlerce göçmen çocuk,kadın,erkek boğularak ölürken, dünya bu 5 kişiyi konuşmaya devam ediyordu.