Serdar bey ben de sanki sizinle yasiyoru izlerken

Tarlalarda yürüyüp geçerken ebleklerden, avuç dolusu tohumları saçıyorum hem sağa hem sola dört bir yana serilın şimdi ey taneler, kus tüyü gibi sıcacık topraklarda. Bu bir avuç yetim çocuklar için bu ihtiyarlar yalnızlar ve sakatlar bu da fakirlerin ekmeği, komsu ülkelerde kuraklıktan açlık çekenlere olsun, bir diğeri yurtlarına yaramayan garıplere, tüccarlara ve ziyarete gelen misafirlere olsun ve su karıncalara kuşlara ve her türlü hayvana bunlar da hepimiz için senin onun için ve ailemiz için olsun. Ey tarlaların hakimi yardım et bana gerisini kendim yapayım gerektiği gibi tohumları sulayayım geniş ve güzel arklar acayım tohumları sulayayım yabanı otlar tohumları istila etmesin. Bütün düşmanlardan korumak istediğim ürünleri hırsızlara caldırmayayım artık büyü geliş meyveler ver bir tohum binlerce olsun ey tarlaların hakimi yardım et bana. (Kırgızlardan

kosarkenislikcalanadam teşekkürler ama bunun hangi kitapta veya şiirde geçtiğini merak etmiştim

Muhammet Enes ERİŞ ne şiiri ne kitabı irticalen söylüyor

Tam kaynak bulamadım ama bir kırgız türküsünde geçiyor

Fırat Maya mey değil duduk.

Kemal ATAŞ duduk degil balaban bu çaldıgı aynı şey diceksin bende öyle biliyordum fajat aralarında fark var farkettim bunu bu çalınan balab eger duduk arıyorsan serdar kılıç burası muştur yaz dinle

Bu düdük degilmi ya

bu aletin adı balaban, serdar abi okuluma geldiğinde bize çalmıştı. kendi ifadesi yani.

Mey

Balaban

+Ufuk Gundogdu Aslında bu Duduk, ama bu müzik aletlerinin üçü de akraba zaten

Balabandır , mey biraz daha farklı oluyor.

Seda Baştürk balabanla duduk aynı şey ermeniler duduk azeriler balaban der mey de onlardan biraz daha farklıdır yani ortada 3 şey yok 2 şey var