Zaman zaman düşündüğüm ama kendi içinde birleştirmeyi beceremediğim bu konuyu çok şık toparladınız. En çok ''Var olan eylemdir, bizler eylemin sürükleyicileriyiz'' sözünüzden etkilendim. Dediğiniz gibi beş milyar yıldır devinimde olan bir evren var ve geniş zaman açısından bakınca görünen sadece eylem. İnsan dışında ki her varlık eylemi öznesiz olarak gerçekleştiriyor. Ve özne kendini var edince arkasından sorumluluk, yasa, etik vs geliyor. Bu da bizim hiçbir zaman özgür olmadığımızı ve olamayacağımızın gösteriyor. Bunun nasıl olmayabileceğini düşünmeye başlayınca inebildiğim en temel sorun her zaman dil oluyor. İkilem olarak ta elbette hemen dil olmadan düşünce olmadan nerede olabilirdik sorunsalı devreye giriyor. Dili, konuşmayı kaldırmadan bir kuşun bilgeliğine varabilir miyiz çok emin değilim. Üzerinde daha epey düşünülecek bir konu. Düşüncenize ve emeğinize sağlık.

özgür iradeyle ilgili bir diyalog yayını gelirse mükemmel olur burada konuları ele alış biçiminiz çok yararlı

Tebrikler Hamza bey.Daha sık videolar yapmanız lazım. Başarılar dilerim

Bu videoda, diğer öğretilerde bahsedilen gözlemci olma hali ile tasavvufi açıdan da özgür ve cüz-i irade arasındaki fark anlatılmış cümlesindeki özne ve yüklemi bulunuz :)

Üçüncü kez dinledim. Harika bir paylaşım. Eylem olduğu için mi biz varız? Biz olduğumuz için mi eylem var? Müthiş gerçekten. Konuyla alakası yok ama videoyu tekrar izlemek için kanalınıza baktım ama videoyu bulamadım. KZfaq'ta tekrar arayınca bulabildim.

Özgürlük demekle insanlar dış faktörlerin karşısında edilgin olmamayı kastediyorlar. Ancak kendi etkin varoluşumuzda da bilincin yasalarına (eğer öyle bir yasa varsa yani demek istediğim sonuçta bir zorunluluk var. bu zorunluluğu ideal yasa gibi bir kavram kullanmadan açıklamak çok zor) tabiiyiz.

İşte dillerin tutulduğu o an... 😅

Çok uzun zamandır düşündüğüm bu konuyu kendime bile dil vasıtasıyla anlatamıyordum . Zihnimde sıkışmış gibi hissediyordum ve sonunda biri de dışarı vurdu. Şu an cümlelerim bile aykırı konuya ama işte insanız . Çok faydalı bir içerik ,en içten teşekkürlerimi sunarım.

Sen nerdesin dayı? 2 aydır video bekliyoz yoksun...

Merhaba Hamza Hocam, eylem ve özne ilişkisinin dillere de yansıdığını görüyoruz. Türkçede cümle kurulurken özneye çoğu zaman ihtiyaç yokken İngilizcede özne olmak zorundadır örneğin. Türkçede eylem kullanımı ile İngilizcede eylem kullanımı farkı da bu düşünceden geliyor olabilir mi?

Kısaca üstad matrik demiyiz değilmiyiz?

İlk eyleyen neydi/kimdi, diye sorarlar adama.

O zaman cok kotu yuklemlerin sorumlulugunu kim alacak .... öldürdü,..... tecavüz etti,....katletti,.... çaldı.Zaten olacak olan seyler miydi dicez.

Bu örnekten özgür iradenin var olmadığı, sadece bir yanılsama olduğu çıkarımına ulaşmamız gerekmez. Burdan sadece eylemin mutlaka bir özneye bağlı olmasının gerekmediği ortaya çıkabilir. Peki yaptığımız/seçtiğimiz eylemlerin aslında kafamızdaki devinimlere değişimlere bağlı olduğu ve kafamızdaki bu eylemlerin dış etkenlere dıştan gelen eylemlere bağlı olması ve bunlarında başka eylemler sonucu ortaya çıkması sonucuna ulaşılabilir mi. Yani herşey aslında eylemlerden meydana gelir ve evrenin ana bileşeni aslında değişim ve devinimlerdir diyebilir miyiz? Neyse yarın Matematik sınavım var ona çalışayım.