Hiçbir zaman bilmediğim bir konuda bildiğimi iddia etmem veya biliyor-muş gibi davranmam. Haddimi daima bilirim. Bilgimin ve görgümün sınırlarının hep farkındayım. Kendimde en sevdiğim özelliğimdir☺️

Boş başakların dimdik durup, içinin boş olmssı Ama içi dolan başakların, boynunu eğmesi İçi dolu başaklar olalım inşallah Yine teşekkür ediyorum, bu güzel sohbete

Yaşama karşı tevazu göstermek.Agziniza, gönlünüze sağlık Sinan Hocam!

Mustafa Can tevazu konusunu harika özetledi👏🏼 sahip olduğun malzemeyi karakterinde bir etiket olarak kullanma, karşındaki insana koşullardan bağımsız olarak odaklan, ve önemseyerek dinle. Sinan Canan bu yorumu yakalayamadı sanki, kendisinin düşüncesini de merak etmiştim bu yorumla alakalı :) 22:59

17:05 "Edeb(î)siz 😃👍🏻🥰 18:02 🤣🤣🤣 Allah iyiliğinizi versin e mi. Aslında her ne kadar bütün sohbet yine size has güzellikler, tdd etkileri açığa çıkartsa da bilhassa Sinan Hocamızın 18:02 den başlayan yorumu, tirad gibi ezberlenesi, hatta uyandırma alarmı gibi aklımızın ucunda olması gereken bir bakış açısı

Oruçlu olan arkadaşlar ve kardeşlerim. Bu videoyu iftardan sonra izleyin. Sinan hocanın elindeki çaydan odağınızı konunun güzelliğine çekebilirsiniz :)

Yakışıklı hocammmmm

17:00‘da Bediüzzaman’ı düşünerek söylediğini sezdim Sinan hocamın :)

Kolay gelsin

25:40 Kurban bayramı vesilesiyle bir anımı paylaşmak istedim. Sorgun-Yozgat'ta çalışırken bir arkadaşım beni akşam yemeğine davet etti, bende davete icabet ettim haliyle. Yemekten önce arkadaşım, apartmanın alt katında bir işi olduğunu ve kendisine yardım etmemi istediğini söyledi. Aşağı indik, işimizi hallettik. Garaj benzeri bir yerdi, bir tane otomobil vardı ve oldukça geniş bir alandı. Dolaşırken, bir de ne göreyim? Bir tandır, hem de sonradan eklenmiş değil; binanın tasarımında yer alan bir tandır, çok şaşırdım. Bizim buralarda "şebit" (yufka ekmek) denir, bildiğim kadarıyla İç Anadolu Bölgesi'nde çok tüketilir. Sorgun'da kullanılan ismini hatırlamıyorum ama hiç bir yerde bu kadar çok tüketildiğine tanık olmamıştım. Apartmanda yaşayan kadınlar belli günlerde bir araya geliyor ve apartmanın alt katında şebitlerini yapıyorlarmış. Yani gelenek, bugünün şartlarında yaşamaya devam ediyormuş. Demem o ki; Kültürün doğru okunması ve içselleştirilmesi; dünü, bugüne taşımak için gerekli ön koşuldur. İçselleştirilemeyen her gelenek, biçimden öteye geçemez ve yozlaşmaya mahkumdur. Son olarak; Derin dondurucuda gelenek yaşatılmaz. Herkese iyi bayramlar. 2018

Günaydınlar...

Güzel bir program olmuş, bence insanlarda artan egonun bir sebebi de sosyal medya. Sosyal medyada devamlı kendinden daha iyi hayatlar yaşayan insanları görünce insan egosu bir savunma mekanizması geliştiriyor olabilir

17:59 best part 😅

Din programı izledik sanki her şeyi allaha bağladı adam. Sinan cananın dindarlığı çok baydı artık

15:28 hocam o ayrı o ayrı hahaha

17:58😂 Lol Gülmekten yazamadım 28:00😂

merhabalar bir videoda bahsedilen konu vardi. Beynin kendini koruma mekanizmasiyla ilgili. Neden her sinifa girdigimizde ayni siraya oturmak istiyoruzdan bahsetmistiniz. O videoyu bulamiyorum bir turlu

Merhaba, dogmatik şeylere inanan insanların kendini geliştirmek ya da gelişime açık olmak gibi bir düşünceleri/istekleri olabilir mi? Bunu gerçekten çok merak ediyorum.

"Sıfır noktasında olmak yada sıfır noktasından bakmak" Yazarak aklıma geleni hemen zapt etmek istedim; zira bu ifadeye dair bir açıklama var. Sohbeti dinledikten sonra cevap olarak bu yorumda buluşmak üzere dostlar 🐾💕

Bence kendini etiketlerle tanımlayan ve bu etiketler için savaşan insan mütevazı olamaz. Kendi değerini bilen, içindeki o çekirdekle - o sağlam, temel- parçayla hareket edip ona güvenen, değerinin dışarıdan kazanılmayacağını(diğerlerinin değerinin de dışarıdan gelmediğini), sadece varlığı için değerli olduğunu hisseden, bunun özsaygı ve güveniyle hareket eden kişi mütevazı olabilir. Evet doğal bir yanımızdır bu, olması gereken içsel parçamızdır fakat çoğumuz bunu kaybettik ve dışsal etiketler için savaşıyoruz. Onaylanma çabası ve bağımlılığı içerisindeyiz. Değerimizi ve yeterliliğimizi dışarıdan elde edeceğimizi düşünüyor, bunlara sahip olduğumuzu sandıkça da mütevazılığımızı kaybediyoruz. Bir nevi özümüzden yitiyoruz aslında.

Ponçikizim.

Ekmeğine bakan orta yolcular nerde?

🎉🎉🎉🎉🎉

Hocam Sakarya’yi inceleyin, ısrarla birey olarak var olmayı reddediyorlar :) hepsi birilerinin korumasıyla bir yere gelmiş. Lobilesmenin kenti…

Knedini bilme bulma dilerim gercekler oyle ayan beyan ortaya ciksinki . Kendi gercegimiz zi bilmek tek gercek olsun

Aklıma ilk gelen isim İlber Ortaylı

Huuuuuuuuuuu huuuuuu hu

Olmakla oynamak arasındaki fark durumu anlatıyor galiba...

Sinan hocam sana katılmıyorum. Bazı dini yazarlar "bana yazdırıldı, bana gösterildi" gibi cümleler kullankrken mütevazılık değil bildiğin kendisinde bir keramet olduğu izlenimi veriyor. Bunları dedikten sonra adamın yazdığı yazılar hakkında yorum yapamaz hale geliyorsun. Müritleri sanki kur'an gibi belliyorlar. Bunu bu duruma getiren yazanların kullandığı o saçma cümleler.

Ok Boomer.