Zülfü Livaneli Resmi Kanalına Abone Ol: / @livanelizulfu Zülfü Livaneli, Nebil Özgentürk'ün sunduğu Sonsuza Kadar Nazım programına konuk oldu. 3 Haziran 2020, Küçükçekmece TV
Пікірлер: 16
@nilgunyener5344 жыл бұрын
Otuz beş yıl önceydi. Evde hep Livaneli şarkıları, arkadaş ortamlarında da Nazım şiirleri söylerdim. Hala da söylerim. Oğlum küçük bir çocuktu; bir gün bana 'anne bizim şarkımızı söylesene' dedi. Ben de 'hangi şarkı' diye sordum, 'Yiğidim Aslanım' diye yanıtlamıştı. Kendimizi bildik bileli, Livaneli ve Nazım Hikmet her zaman bizim hayatımızın en vazgeçilmezleridir. 20.YY bizim ülkemize, bütün dünyanın tartışmasız kabul ettiği bir yüce önder ve bir büyük şair armağan etti. Ne mutlu bize Atatürk'ün ve Nazım Hikmet'in Türkiye'sinde dünyaya gelmişiz.
@memetozdemir64694 жыл бұрын
sayın livaneli ve özgentürk ü izlerken insanın içini huzur kaplıyor,güzel insanlar iyiki varsınız sizleri ilgiyle takip ediyor aktardığınız bilgilerle aydınlanıyoruz çok teşekkürler.....
Zülfü ve Nebil abi! Ülkemizin ve dünyanın Nazım' ı anlayanlarla dolması - sizin gibi- dileğiyle. Siz çok yaşayın....
@fatmakose12584 жыл бұрын
Biz Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Ruhi Su ve Zülfü Livaneli, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Fakir Bayburt , Az da olsa Sabahattin Ali ( oda çok yasaklılar arasında olduğu için ) ve tabiki M.Kemal Atatürk işte Kemallerin gücü. Biz bu değerlerle büyümüş anlamış bu Üç yüz almış derecelik görüş açısına sahip insanlarla dünyayı algılamış ve yaşamaya çalışan bir şahsım. Onlardan öğrendik eğilip bükülemeyi. Omurgamızdı. Kanımız canımızdı. Vefat edenlerin ruhları şad olsun, hayatta olanlara sevgi ve saygılar sunarım.🙏📸
@aydindalgic50964 жыл бұрын
Ne kadar güzel bir yorum Sn Köse çok çok teşekkürler 💐💐
@fatmakose12584 жыл бұрын
Bu programı bizim katkımızla devam eden TRT mizde daha uzun bir programı izlemeyi çok isterdim. Rahmetli İsmail Cem zamanında olduğu bir anlayışla...
@gulaybozoglu48304 жыл бұрын
Teşekkürler güzel söyleşi yaptıınız eskileri sevgiler saygılar
@ozgekrcan81384 жыл бұрын
Sevgili takipçiler, size de program dakikaları ne kadar çok olursa olsun, söyleşiler kısaymış gibi geliyor mu? Bana hep öyle oluyor da