ses yok

Ben şimdi birşey diyeceğim. Karatekelerden Sakaryalı olan var. Bursalı var, Bilecikli var. Konyalı var. Derinceli var. Hangisine inanalım. zaten hepsi birbirinin akrabası bunların: Atmasyon söylüyorlar:

yazılar 348404 kelime. ama gazeteye getirip yazmayacağım. hep diyordum buradan ayağım kesilirse birdaha asla. siz dürüst değilsiniz. böyle ben ne yapayım. hani gideyim ama hiç bilinmedik yabancılar bile bana karşı sizden çok daha dürüst maalesef. sebep bu. bak şöyle açayım birisi bana alçaklık etse kazık atsa yabancı bir gazeteye gitsem anlatsam haklıysam benim yanımda durur. ya siz. yaşandı örnekleri. başka şeylerde yaşandı. başka oyunlarda. yüze vurulmaz. siz düşünün ne olduğunu.

bunların dediği değil benim dediğim doğru. bilerek yalan söylüyorlar. bak az evvel 190400 kelime demiştim yazımı. 200 kelime daha eklendi. yörüklerle bile değil köy ile alakalı.

Bak şuyulandırma var yapılmış evleri bile vuruyor yıkmaya. Millet kendi arazisine önceden yasal yolla ev yapmış bunları vuruyor. Millet fakirliktyen neredeyse köprü altına dşecek bunların her hesabı rantiye. Utanma yok. Bak köylede şu rezilliklerden geçilmiyor. Bir babanın bir sürü kızı oluyor bir erkeği. O erkek bütün mallara konuyor. baba ölmeden erkek evladın oluyor herşey.Hep miras hırsızlığı. benim kayınpeder hırsızın teki. kızını dayadı yalvara yakara bize. istesek secdeyede kapanacak. o kadar düşürdü kendini. .şimdi mal kaçırıyor birinci karıya bakamadı öldü. ikinci karınınj deliğinden düşenleri,n olacak herşey. sanki birinci karısını ben öldürdüm. Kendisi bakamadıda öldü o kadın. Şimdi anasız bıraktıklarından mal kaçırıyor alçak adam. ütün herşeyi birinci karıdan olanlara kalmak üzere kasten satıyor hırsız . mal kaçırıyor. Ben onun kızını süründürsem haklı. Bu adam süründürüyordu. biz aldıkta kurtuldu o kız. Devlet böyle adamlara neden ceza vermiyor. ben haksızlık yapsam bana veriyor. Hırsız babalarada ceza. ben bulmadım bunun kızını bu bize yapıştı. Kamil. Devlet ne diye bu üçkağıtçı adamlara engel olmuyor.

Sistem çocuk yapılamasın üzerine kurulu. 25 yaşına kadar süren okullar. binbir yönden vergi ve ceza yükü, şuyulandırma deyip malın mülkin bir kısmına karşılıksız çökme. gelirler her yyönden kuşatılıyor. para biriktirsen enflasyon devalüvasyon numarasına onlarda uçuruluyor. vatandaş güçsüz olsun adına yapılıyor bunlar. ev yapmak i neredeyse mkansız hale getiriliyor zaten. şimdi millet çocuk yapacak devletten sebep yetiştirmesi çok zor. gelecek yapmak imkansız gibi. millet hayvan alıp bakıyor evine. Hayvan giren evlerde kanserden ölümler olur. hiç istisnasız mutlaka. koltuk kapanlar rantiye peşinde koşsun. millet ne olmuş kimin umrunda. miras hırsızlarına engel olsalar bari o da yok. devlet neden var öyleyse. milleti yiyip adına hizmet demek için.

Şimdi şöyle bir hesap yapalım belediyede görsün. belediye yüzde 41 e kadar vurabiliyor yerlere. Para vermiyor. Kendi bina ruhsatı verirken dünyanın parasını çarpıyor. 2500 metrekare yeri var diyelim adamın. Eskiden hayat kolaydı 5 de çocuk yaptı. Öldü adam 1025 m2 sine belediye el koyabilecek. kandımı 1475 m2. O adamlarda artık yaşlı ve evlenecek çocukları var. Beşe bölünen o araziden millet payına düşeni satacak çoluğuna çocuğuna ev yapacak. Sonrası. Kurt olmuş bunlar. Çalıştığınla karnın doyuyor sadece. Vatandaş para biriktiriyor bankaya. devletliler bir gecede vurup eritiyorlar adınada enflasyon. Yollar köprüler millete sokuluyor aslında.. Millete enflasyon masalı okuyorlar. Koltuk kapanların yüzünden millet çocuk yapmaya korkuyor. Çünkü kölelik sistemi onların üzerinede çöküyor. 23 yaşına kadar okuyorsun. mühendis oluyorsun: Fabrikadaki amele kadar maaş alıyorsun. Ama bu koltuk kapanlar fabrikatör bile olabiliyor. Çünkü kanun diyerek milletin malına mülküne çöküp rantiye işlerinden malı götürmesini çok iyi biliyorlar. Dağ başlarındaki köyleri şehir sayarak milletin arazisine vurup kendilerine rantiye alanları açıyorlar adınada hizmet diyorlar. Yapma hizmette milletin arazisi kendine kalsın. Olurmu koltuk kapanlar nasıl doyacak.

Çok var erken ölüm. saklamak doğru değil. garibanlık illegaliteye illegalite erken ölüme götürür. Belediyenin şuyulandırmaymış kanun haktanıyormuş diyerek arazilere karşılıksız saldırarak milleti fakirliğe itmeye bu yola erkren göndermeye hakkı yok. kendileri saltanat sürecek diye bu millet sürünmeyecek ölmeyecek. en az yüz tane erken ölüm var bende isim isim. keyfinden ölmüyor o insanlar. 122000 kelimeyi geçti bir tek köyün yazıları. Bilmediğim bir şey yoktur herhalde. Elimde Robert mantranın istanbul tarihi var. 352 sayfa. yazıları toplasan 80000 kelimeyi zor bulur. Birileri milletin gırtlağına basarak saltanat sürmesin.

benim yazılar 24400 satır 8 er kelimeden. ama hiç bir yere veresim gelmiyor. sarmıyor artık. kendi kendime yazıyorum. sarmadığının sebebi. emeklerim nankör ellerde ziyan olup gitmesi.

benim dediğim doğru. diğer durumlar kanser yapmaz. sadece ibnelik ve lezbiyenlik edenler ve kadınlarla zina edenlerde de görülür. Ama geneli hayvanlardan geçer. Hayvanda zaten kanser varsa mesela elini yaladı. parmaklarını sende burnuna soktun. kanser girer vücuda. içkiden sigaradan bilinir. yalandır. kimyasallar yapsa ben çeyrek asır kimyasalların içinde durdum. kirli hava yapsa Gebze çöplüğünün dumanı çöktü gebzeye senelerce. sigara yapsa babam içiyordu odada. içki yapsa Celal bayar 103 yıl 100 gün yaşadı. bozuk gidada yapmıyor. kusar atarsın biter. geriye boktan işler kalıyor. kanser eş durumundan günahsızada bulaşır. ben her hafta köydeyim görüyorlar sapasağlam olduğumu. kiloluyumda.

şairlik böyle olur işte. hiç bir yerden çekme değil. bin misli vardı evvelden zamanla kaybettim. bunlarıda bugün yazdım. ......... Gökte yıldız atmış bin/ huri gibi güzelsin/ Güneş yanında sönük/ bu böylece bilinsin. Yıldızları sayarken/ yarı yolda şaşırdım./ Bir güzelin uğruna/ ben aklımı kaçırdım. Doktorlara giderim /çare bulmazlar bana. /Canlı cenaze oldum/kaç zamandan bu yana. Kurşun sıksalar bana/dokunmaz bedenime/ seni gördüm vuruldum/ gelemiyom kendime Benim sevdiğim güzel/ bu köyde geziniyor/ bir an görsem ömrüme/ bin yıl ömür geliyor. Çayı koydum bardağa/ Şekeri fazla gitti /o güzelin aşkına/ eridim ömrüm bitti Arabaya binerim/ her tarafı dolanır/ o aklıma gelince/ gözlerim hep sulanır. Dereler akar durur/ Dağların arasından/ Yataklara düştüm ben/ Ayrılık yarasından Dereye eyilip de/ su içmem kana kana/ Bu sevdadan kül oldum/ kaç yıldır yana yana Taş atarım gölete/ Su üstünde sekmiyor/ Onu görünce kalbim/ hem yanıp hem tekliyor Avucumda para var/ bil yazımı turamı/ Ben senden ayrı düştün/ Kimse sarmaz yaramı. Bahtım karaymış benim/ hemde zindan karası/ ölümün bin beteri/ Şu hasretlik yarası Kaç senedir açmıyor bahçemdeki güllerim o aklıma geldikçe bir ağlar bir gülerim Saçlarıma ak düştü dizlerimde derman yok gözlerim görmez oldu sevdamda azalma yok içerimdeki ateş volkanlardan fazladır denizleri tüketsem yine ateşim kalır. Para attım havaya/ dikili kaldı yerde/ benim dermanım yoktur/ düşmüşüm binbir derde. Para bastım sahteden/ yakalandım yemeden/ Sana olan sevdamdır/ beni böyle mahfeden Suya düşsem yüzemem/ Yola düşsem gezemem/ Aramızda engel var/ Sevdiğimle gezemem. Yollarım çıkmaz sokak /gündüzlerim de gece /Sen cennetim olmuşsun /sensizlik hep işkence Avucumda para var/ bil bakalım yazı mı /Mevlam çok ağır yazmış/ Senle benim yazımı Para attım havaya/ düşmedi damda kaldı /sevdiğimi görmedim/ gözlerim camda kaldı. Dağa vurdum kendimi/ Dağlar anlamaz beni/ kime diyeyim derdimi/ kimse dinlemez beni Hayran kaldığım güzel/ dur gireyim koluna./ öl de ister öleyim/ Kurban olayım yoluna. Sevdanla divaneyim/ adım olmuş serseri /gideceğim buralardan /çöllerde ara beni Kaç senedir gördüğüm /düşlerim boşa çıkar /o yok ise dünyamda /düşüp ölsem ne çıkar Dertlerimi yazmaya /Binbir sayfa yetmiyor/ Sevdan düştü başıma/ Bir an bile gitmiyor. Ona baktım bir kere/ bir daha bakamıyom/ yataklara düşürdü/ ne yapsam kalkamıyom. Seviyorsan gizleme/ bir haber sal geleyim/ yok sevmiyom diyorsan/ Zehir içip öleyim Çeşmeye güğüm koymuş/ Gürül gürül akıyor/ Suyunu doldururken/ dönüp dönüp bakıyor Dağlara yazdım adın/ Dağlar bunu bilmiyor/ Göz yaşım akar durur/ Sevdiceğim silmiyor. Bağa girdim üzüme/ gözü deydi gözüme /güneş gibi parlıyor/ bakamıyom yüzüne, Bahçeye bir gül diktim/ Gülde diken bitmiyor/ Sevdiğimin gül yüzü/ hiç aklımdan gitmiyor. Onu gördüm düşümde/ Aldı beni düşünce/ Ben onu unuturum/ belki kabre düşünce Suya yazdım adını/ yazar iken silindi/ Bir de kalbime yazdım/ herkeslerce bilindi. Kaç senedir ararim / hiç bir yerde göremem/ gelsin artık ecelim/ Onsuz ömür süremem Taş olsa çatlamaz mı/ böyle ağır duruma/ Yarabbim çıkış yolu/ şu biçare kuluna. Üç kilo incir aldım/ hepsi yere döküldü/ kara sevdam yüzünden ciğerlerim söküldü. Kaç senedir gözlerim /çeşme olmuş akıyor /halimi kimler görse /mecnun diye bakıyor Sağa baktım sen varsın/ Sola baktım sen varsın/ Hayalimde düşümde/ Sen bütün dünyamdasın. Kaç zamandır hasretim/ ne yapsam bilemiyorum/ Gündüz hayalimde gece düşümde/ bir türlü kendime gelemiyorum. Kurşun yemeden vuruldum/ nasıl bir sevdadır bu/ Tabiplere baş vursak/ çaresi bulunurmu. Ne kapanmaz yaraymış/ Kara sevda yarası/ Canımın yarısı bende/ Onda diğer yarısı,