Her şey yalnızlıktan Allah kimseyi yanlız bırakmasın
@MN-wx4srАй бұрын
Tefekkür vadisinde bir garip pervaneyim⚘️
@muratsevim3488Ай бұрын
Yerrriiiiii
@ahmet1851Ай бұрын
birşeyi makamla okumak elbet güzel.lakin namaz ve kamette işin ucunu kaçirmamak lazım.fazla nagme kametin ruhuna aykırı.
@boztilki4199Ай бұрын
Maşallah
@sonerdadas5885Ай бұрын
Seni verene kurban olim hocam maşallah
@habibecetintas8694Ай бұрын
⭐⭐⭐⭐⭐🧿
@emrahturedi73592 ай бұрын
Bekir abi...serhanende sen...bitmiştir.
@HayatiSevinc-wz5gb2 ай бұрын
DUAYEN YOK BAŞKA ALLAH SAGLIK AFİYET VERSİN
@celaltekin63522 ай бұрын
Saba değil bu
@Serdar-is4jb2 ай бұрын
Hayyalesselah derken muhayyerden Saba makamına geçip daha sonra tekrardan muhayyer makamına geçiyor
@NewTransver2 ай бұрын
şu konuşan adam keşke sessiz olsaymış. düşüğncesiz liği ince olmayışı beni deli etti. kulağımın dibinde tesbih çekiyor adam ya sessiz sessiz lütfen ya sus da davut hocaya doyalım lütfennnnnn bir daha yapma senin yüzünden dinleyemedik be
@mehmetkorkman34472 ай бұрын
Müslümanlar için utanç vesilesi camiler bom boş çok yazık millet lafa gelince konuşuyor yarım saf la namaz kılınıyor camilerimiz de çok yazık malesef bitmişiz
@bayrambayram1862 ай бұрын
ماشاء الله تبارك الله
@fahrikaya53632 ай бұрын
Çok sanatçıdan dinledim bu eseri ama Mustafa Bey gibi söyleyeni görmedim... Ağzına sağlık sayın Keser...
@yalcincelik61202 ай бұрын
Savaş hoca yakıyosun ortalığı 😁😁
@user-sz3gw5ye7b2 ай бұрын
Helal olsun
@bilalenescosgun2 ай бұрын
Müthiş❤️
@dursunalidemir48342 ай бұрын
harika bir ses, harika bir okuyuş, rabbim sezine zeval vermesin
@alirza40682 ай бұрын
Ruhu şad olsun sevdiğine kavuşsun
@selimtabaklar37302 ай бұрын
Sizi babanla tanıdım her seferinde rahmetli babam sizinle aynı sahnede gibi hissediyorum çok severdi bizde devam ediyoruz 😢
@isaklnc27152 ай бұрын
3. tesbihatta Rabbil diyor istisnasız bütün müezzinler. Arapça kaidesine göre Rabbül denmesi gerekiyor. çünkü öncesinde kesra alameti yok. direk cümle Rabb diye başlıyor neden bu hataya düşülüyor acaba.
@hayrullahbodur6893 ай бұрын
Keman üstadı da mükemmel helal olsun
@Ali-ij5qj3 ай бұрын
Bu şarkının hikâyesine geçmeden önce, şarkının doğuşuna ve bestelenmesine neden olan tiyatro oyuncusu Afife Jale’nin hayat hikâyesine bir göz atmamız gerekir. 1902 yılında İstanbul Kadıköy’de dünyaya gelen Afife Jale, Hekim Said Paşa’nın torunudur. İstanbul Kız Sanayi Mektebi’nde eğitim gördü. Darülbedayi’nin 1918 yılında kursları için açtığı sınavı kazandı. Darülbedayi’nin kurslarına katılan 5 kadın öğrenciden biriydi. Diğer üç öğrenci sahneye çıkma ümidi göremedikleri için kursu bıraktılar. Afife 18 Aralık 1918’de 500 kuruş aylıkla stajyer oyuncu olarak kadroya alındı. Afife Jale stajyer oyuncu olarak kadroya alındıktan sonra, bir yıldan uzun bir süre provalara katıldı, ama sahneye çıkma olanağı bulamadı. Hüseyin Suat’ın “Yamalar” adlı oyunu oynayacaktı. Başrol oyuncusu Elize Hanım Paris’e gidince, bu rol için Afife’ye karar verildi. Afife büyük bir coşkuyla rolüne hazırlandı. Sahneye Jale takma adıyla çıktı. Müslüman bir kadın olarak sahneye ilk çıkan Afife Jale’yi, Vasfı Rıza Zobu’nun anılarından dinleyelim: “…’Afife’ adındaki kız, taassupla çekişmenin yılmaz bir kahramanı olarak pençeleşti durdu. Mektebe talebe olarak girmeleri ‘günahkâr takipçileri’ tarafından duyulmadığından ses çıkaran olmadı. Bu sessizlikten cesarete gelen idare, Afife hanıma Hüseyin Suat beyin ‘Yamalar’ piyesinde bir rol verdi…Ve ilk defa Kadıköy’ünde Apollon Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. Vay efendim, sen misin “Şer-i şerife mugayir” hareket eden!…Dahiliye Nezareti, Şehremaneti, Polis Müdüriyeti… Derken, işe Şeyh-ül İslam’ı da karışınca, hadise dini bir mevzu oldu. “Müslüman kadını sahneye çıkamaz” fetvasıyla, bu ilk teşebbüse adeta “İrtidat” (dinden dönme) nazariyle bakıldı. Afife’yi tevkife teşebbüs ettiler.” Afife, bu olumsuz olaylardan sonra, Kadıköy’de Apollon Tiyatrosu’nda, Tepebaşı Tiyatrosu’nda, Beyoğlu’nda Varyete Tiyatrosu’nda sahneye çıktı ve daha sonra Anadolu turnesine katıldı. İstanbul’a dönünce tekrar sahneye çıkma olanağı bulunmayan Afife şiddetli baş ağrıları nedeniyle bir doktorun verdiği morfine alıştı. Sağlığı giderek bozuldu. 1928 yılında Kuşdili çayırında Hafız Burhan’ın konserinde ünlü besteci ve müzisyen Selahattin Pınar’la tanıştı. Büyük bir aşk yaşayan Afife ve Selahattin Pınar, Pınar’ın ailesine muhalefetine rağmen 1929 yılında gizlice evlendiler. Selahattin Pınar’ın birçok unutulmaz bestesinin esin kaynağı olan Afife, bir süre gözlerden uzak Fatih’te bahçeli bir evde Pınar’ın şefkatli ilgisiyle yaralarını sardı. Ama sahneye çıkma arzusu hiç tükenmedi. Acılı ve dramatik hayatının etkisiyle uyuşturucu bağımlılığından kurtulamayan Afife’nin ısrarıyla 1935 yılında boşandılar. İşte, büyük bir aşk yaşayan Afife Jale ve Selahattin Pınar, Afife’nin hüsranla biten yaşamı üzerine, Selahattin Pınar “Nereden Sevdim O Zalim Kadını” Kürdilihicazkâr makamındaki ölümsüz eserini besteler ve dillerden düşmeyen bir şarkı olur. Afife Jale ve Selahattin Pınar’ı rahmetle anıyor ve “İZ BIRAKAN ŞARKILAR”ın bir başka güzelliğinde yeniden buluşmak dileğiyle hoşça kalın diyorum. Metin mercimek KENT GAZETESİ
@hayrullahbodur6893 ай бұрын
Hey sana helal olsun Mustafa keser ağabey böyle bir şarkıyı böyle bir yorumcu ancak okuyabilir