Рет қаралды 12,470
fussilet Kuran Merkezi Şuara Suresi - Ali Turan @fussiletKuranMerkezi Mekke döneminde inmiş surelerden olan Şuara Suresi 227 ayetten oluşmaktadır. Adını 224. Ayette geçen "eş-Şuara" kelimesinden almaktadır. Sure de genel olarak Musa, İbrahim, Nuh, Hud, Salih ve Şu’ayb peygamberlerin kıssaları anlatılmakta olup,; müşriklerin, Kur’an’ın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık, onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmakta, söz konusu kaynakların Kur’an üzerinde hiçbir etkisinin bulunamayacağı belirtilmektedir.
ANA SAYFA
/ fussiletkuranmerkezi
VİDEOLAR
kzfaq.infovideos
OYNATMA LİSTELERİ
kzfaq.infoplay...
SHORTS
kzfaq.infoshorts
KATIL
kzfaq.infojoin
TOPLULUK
kzfaq.infocomm...
HAKKINDA
kzfaq.infoabout
Şuara Suresi
Ta, Sin, Mîm.
Bunlar, apaçık kitabın âyetleridir.
Mü’min olmuyorlar diye adeta kendini helâk edeceksin!
Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar.
Rahman’dan kendilerine gelen her yeni öğütten mutlaka yüz çevirirler.
Onlar yalanladılar, fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri başlarına gelecek.
Yeryüzüne bakmazlar mı? Orada her türden nice güzel ve yararlı bitkiler bitirdik.
Şüphesiz bunlarda bir delil vardır, fakat onların çoğu inanmamaktadırlar.
Şüphesiz senin Rabbin, elbette mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.
Hani Rabbin, Mûsâ'ya, “Git o zalim kavme” diye seslenmişti.
“Firavun kavmine. Hâlâ sakınmayacaklar mı?”
Mûsâ, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Muhakkak ki ben, beni yalanlamalarından korkuyorum.”
“Göğsüm daralır. Akıcı konuşamam. Onun için, Hârûn’a da peygamberlik ver.”
“Bir de onlara karşı ben suçlu durumundayım. Bu yüzden onların beni öldürmelerinden korkarım.”
Allah dedi ki, “Hayır, korkma! Mucizelerimizle gidin. Çünkü biz sizinle beraberiz, işitmekteyiz.”
“Firavun’a gidin ve deyin ki: Şüphesiz biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.”
“İsrailoğullarını bizimle beraber gönder.”
Firavun, şöyle dedi: “Seni biz küçük bir çocuk olarak alıp aramızda büyütmedik mi? Sen ömrünün nice yıllarını aramızda geçirdin.”
“Sen o yaptığın işi yaptın. Sen nankörlerdensin.”
Mûsâ, şöyle dedi: “Ben onu, o vakit kendimi kaybetmiş bir hâlde iken yaptım.”
“Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, Rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti de beni peygamberlerden kıldı.”
“Senin başıma kaktığın bu nimet İsrailoğullarını köleleştirmendir.”
Firavun, “Âlemlerin Rabbi de nedir?” dedi.
Mûsâ, “O, göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanırsanız bu böyledir.”
Firavun, etrafındakilere “Duyuyor musunuz?” dedi.
Mûsâ, “O, sizin de Rabbiniz, geçmiş atalarınızın da Rabbidir” dedi.
Firavun, “Bu size gönderilen peygamberiniz, şüphesiz delidir” dedi.
Mûsâ, “O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir” dedi.
Firavun, “Eğer benden başka bir ilâh edinirsen, andolsun seni zindana atılanlardan ederim.”
Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi.
Firavun, “Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu,” dedi.
Bunun üzerine Mûsâ, asasını attı. Bir de baktılar ki, o, apaçık bir yılan oluverdi.
Elini koynundan çıkardı, bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz olmuş.
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır” dedi.
“Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?”
Dediler ki: “Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcı adamlar gönder.”
“Sana bütün usta sihirbazları getirsinler.”
Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler.
İnsanlara da “Siz de toplanır mısınız?” denildi.
“Umarız, üstün gelirlerse sihirbazlara uyarız” dediler.
Sihirbazlar gelince, Firavun’a dediler ki: “Eğer biz üstün gelirsek, gerçekten bize bir mükafat var mı?”
Firavun, “Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız” dedi.
Mûsâ onlara, “Hadi ortaya atacağınız şeyi atın” dedi.
Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz” dediler.
Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların uydurdukları sihir takımlarını yutuyor.
Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.
“Âlemlerin Rabbine inandık” dediler.
“Mûsâ’nın ve Hârûn’un Rabbine.”
Firavun dedi ki: “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım...” Surenin devamı için videoyu izleyebilirsiniz.
Tüm dünyanın izlediği Türkiye'nin en büyük Kur'an-ı Kerim platformu fussilet Kuran Merkezi tarafından hazırlanan mealli Kur'an videolarıyla Kur'an-ı Kerim'i bambaşka şekilde okuyun!
Başarımız Allah'ın yardımı iledir.
#fussiletKuranMerkezi
fussilet Kuran Merkezi orijinal içeriğidir.