Daha burnunun dibindeki Brütüs'ü tanıyamamış, büyük adam olamadım ama büyük söz söyleyeyim de hiç olmazsa biraz namım yürüsün diyen Sezar, koltuğa oturur oturmaz yumurtlamış; tüm yollar Roma'ya çıkar diye… Bununla da yetinmeyip, “veni, vidi, vici” gibi kimine göre vıcık vıcık, kimine göre ise cıvık cıvık militarizm kokan cümlesini söylemiş en basit anane, babane karmasından bihaber. Hâliyle de yaşattığını yaşamadan göçememiş vici ettiği algısına kapıldığı bu dünyadan. Dünyadaki bütün koltuklar, bütün tahtlar senin olsa nafile; netice itibarıyla neticen tekken ancak oturabilirsin tekine… Sezar'a bakmaz, neticeye bakar; o taht senin bu taht benim derken, bir de bakmışsın taht yerine musalla nasip olmuş bahtına.
Asıl vahimi, ilk sözü... Hani şu tüm yolların Roma'ya çıkma mevzusu. Yolu İmproz'a düşse, böyle bir cehalete düşmezdi ama imparator da olsan, diktatör de bir adalı kadar ne şanslı ne de makul olamıyorsun işte. Hiçbir adada yollar Roma'ya çıkmıyor. Çıksa çıksa bir Roma dondurmacısına çıkan bazı çıkmaz sokaklar, bir de çakma Roma hamamı meydanları.
Keyfi, goy goyu, arada da neme lazım not edeyim, belki bir gün lazım olur sınıfından bilgiyi bulacaksınız sonuna kadar izlediğinizde bu videoyu. Sadece bu videoda görebileceğiniz sürprizli sürprizler de cabası.
Sen de mi Brütüsleri duyar gibiyim. Yorum at, takip etmeyi unutma, beğen kakofonisi değil bu. Bir sakin Ada hikâyesi... Anlatıcısı Ada, sahnesi Ada. Şimdilik bir çeyrekçik; sonrası çeyrekçik çeyrekçik mi olur, total bakiye mi, o da başka bir sürpriz olsun size.
Bu arada, Roma, bak işine kardeşim. Adada, bütün sokaklar denize, bütün yollar da kendine çıkar!
Seyir güzel...
Seyri de güzel olur umarım. Tebessümle…
Müzik :
----------------------------------
KZfaq Ses Kitaplığı
----------------------------------