Kötülüğün Portresi serisinin fikir tohumlarını bize veren değerli dostumuz Süleyman Ayan'a sonsuz teşekkür ederiz. :) Instagram sayfamızda; videoları nasıl üretiyoruz, arka planlarda neler oluyor gibi soruları kapsayan içerikler ve aynı zamanda çeşitli canlı yayınlar paylaşıyoruz. Arzu ederseniz bizleri oradan da takip edebilirsiniz: instagram.com/karavandakiadam

kitabı az önce bitirdim ve son sayfasına şunu ekledim: "köylü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar"...

Heathcliff'in kötülüğünün küçüklükte yaşadığı mağduriyet ile bağlamlaştıramıyorum. İlk defa bir karakterde saf kötülüğü gördüm, ona hak verebileceğim hiçbir yön bulamadım. Aşkı ile mücadelesi ise bir trajedi.

Yorumlarda birçok kişinin Heathcliff'in aslında mağduriyet yaşadığını düşündüğünü görüyorum. Ne büyük bir yanılgı.. Heathcliff, içinde öylesine kötülük ateşi taşıyan bir birey ki, onun aşkı dahi yangına ve cehenneme dönüşmüştür. Oysa bir masumun kalbinde aşk, kabullenişi ve teslimiyeti getirir. Kabulleniş ve teslimiyet değil de, öfke nefret ve intikam geliyorsa, onun adı aşk değil, egodur, kibirdir. Çocukken yaşadığı hor görülmeleri, kötülüklerin kaynağı olarak gördüğünüz anda Heathcliff masumiyet kazanır. Lakin böyle bir masumiyet mekanizması oluşturabilmemiz için, Heathcliff''in kötülüğünü yalnızca kendisini mağdur edenlere yöneltmesi gerekirdi. Eserde bu yok. Çocukluğundan yetişkinliğine ve ölümüne kadar içinde şeytanı yaşatan bir karakterdir o. Kendisi büyüdükçe şeytanı de serpilmiştir. Zira kendisi ölüm döşeğinde yatarken, o şeytana şahit oluyor anlatıcımız, Nelly, hatırlayınız. Tüm yaptığı canavarlıklara rağmen kendisini değil Nelly'yi suçlu görenlere ise şöyle bir misal vermek isterim. Günümüzde, saplantılı aşkı yüzünden cinayet işleyen, kötülük eden kişilere karşı da, Heathcliff'e gösterdiğiniz hoşgörü ve anlayışı gösterebiliyor musunuz? Onlar için de, ''Ama çocukluklarında ne acılar çekti kim bilir..'' diyor musunuz? Onlar için de ''Ama yetiştirilme tarzlarıdır asıl kötülük, bu katillerin suçu yok..'' diyebiliyor musunuz? Cevabınız hayır ise, rica ederim, böyle hastalıklı bir roman kahramanını, aklamaya kalkmayınız.

Arka fon siyah olduğu için yüzünüzün bir kısmının karanlık olması ve diğer tarafının aydınlık olması çok güzel. Sanki içinde iyilik ve kötülüğün birlikte var olması gibi...

Bana göre kitaptaki herkes daha en başından beri kötüydü. Evet Heathcliff'in aileye katılmadan önce neler yaşadığını, kendi ailesinin nasıl öldüğünü ve o durumlara düştüğünü bilmiyoruz belki kötü olmasında bunlar da etkiliydi fakat bana kalırsa zaten içinde bir kötülük var gibiydi. Çünkü yaptığı kötülükler masumlara kadar dokundu (Köpeklere yaptıkları mesela). Ama öte yandan tek kötü sadece Heathcliff değildi, dediğim gibi kitapta herkes kötüydü hemde en başından beri. Buna baba Earnshaw ile anne Earnshaw da dahil. Anne zaten erken ölse bile Heathcliff'i istememişti, baba ise çocuklara karşı yanlış ebeveynlik gösterdi zannımca. Kendi oğlunu bu kadar itip kakmasına gerek yoktu. Belki Hindley'in hırsı aslında Heathcliff'e karşı değildi de karşı çıkamadığı babasına karşıydı? O olmasa babasından öyle muameleler görmeyecekti. Catherine ile Heathcliff'in birbirleri ile uyumlu bir çift olmasının nedeni de bence Catherine'in de en az Heathcliff kadar kötü olması. Sevdiğini söylediği halde gidip para ve şeref için Linton ile evlenmesi de kötülüğünden kaynaklıydı. İki adamı da kullandı onları hem birbirlerine düşman etmiş oldu hem de sonsuz bir hüzne sürüklemiş oldu. Ayrıca Heathcliff duymasa bile eninde sonunda şerefi için onunla evlenmek istemediğini kendi görecekti. Catherine'in Linton ile ve Heathcliff'in Isabella ile evlenerek aslında birbirlerini sevmelerine (!) rağmen ne kadar kötü kimseler oldukları anlaşılıyor, birbirlerine karşı dahi kötüler ve bu yüzden de uyumlular. Ayrıca kitapta sürekli Catherine'in kendini acındırması trajikomikti. Linton ile Isabella da tamamen masum kişiler değillerdi. Kendi çocukları yani bir sonraki nesil de bu ortamda normal kişiler olmadılar olamadılar. Hizmetçi Nelly'nin de olayları kendisi anlattığı için tarafsız olmadığını ve çok dedikodu taşıdığını düşünüyorum.

Kitabı internette görüp, romantik zannederek okumaya başladım, beni çok fazla etkiledi, çok ruh hastası bir kitap, nasıl desem bilmiyorum ama kitapda çok fazla kötü duygu var, çok fazla kötü karakter var, küçücük çocukların bile içlerinden canavar çıktı, Heathclif'i hiç çözemedim, herkese tavsiye edemem ama benim için hep unutulmazlar arasında olucak❤

iyilik nasıl bir bulaşıcı hastalıksa kötülük de o kadar bulaşıcı hastaliktir. Örnek verdiğim şeye SEFİLLER (iyiliğin bulaşıcılığı) ve uğultulu tepeler (kötülüğün bulaşıcılığı) bence bu eserler en büyük kanıtıdır

Bence Heatchlife kötü biri değil. Sadece yaşadığı acıların adaletini istiyordu. İntikam böylece beynini ve kalbini öyle bir sarmış ki güzel duygulara sırt çevirmiş .ve kendi adaletini yaratmaya çalışan bir Adamın hırsı masum insanlara kadar dokundu.

Kitapta sadece Edgar'ın iyi biri olduğunu düşünüyorum. Gerçekten beni çok üzen bir karakterdi. Karısı kardeşi ve kızı hepsi heathcliff'in gazabına uğradı ve olan bu adama oldu genç yaşında soldu resmen. Heatcliff hakkında ise içinde saf bir kötülüğün başından beri olduğunu düşünüyorum hiçbir zaman sevmedim hiçbir davranışını haklı bulmadım çok zalim bir karakter.Oğlu, karısı ve sevdiği kadının kızı hakkındaki düşünceleri hele... *spoiler* hele Edgar'ın kızını zorla oğluyla evlendirip hapsettiği kısımda catty'nin babası kızını soz kez göremeden gidecek diye o kadar korktum ki anlatamam. Heatcliff'in oğluna gelince kötülük genetik olarak aktarılabiliyor mu diye düşündürttü beni. Çok bencil ve korkak bir karakterdi beni çok sinir ediyordu. Çoğu kişi heatcliff'in aşkından bahsetsede onun aşkı bana çok saplantılı geliyordu bana göre en güzel seven edgardı ah üzümlü kekim. Güzel bir aşk okuyacağımı zannederek başladığım kitabı en son ağlaya ağlaya okuyordum heralde catty ve heraton'un mutlu sonunu görmesem-ikisini shipliyordum 😍- bir kaç gün üzgün bir şekilde dolanabilirdim ama o ikisi beni çok sevindirdi 🤧

Her şey nelly elindeydi ama o çoğu şeye göz yumdu.

Eren sesiniz ne kadar duygu dolu, dinlemekten büyük keyif aldım. Hakan siz de aynı şekilde. 😊Emeğinize sağlık, çok beğendim.💐

Kötülüğün kaynağının ne olduğu konusu yüz yıllardır süregelen bir tartışma . 1. Bakış açısının gediği, benzer koşullarda olan herkesin benzer davranışlar sergilemesi gerektiğidir . Ama böyle bir şey yoktur. 2.Bakış açısı ise sebepsiz olan şeyin ,yani doğuştan veya içgüdüsel olanın, yargılaması olmaz. Sebepsiz iyilik de sebepsiz kötülük de benzerdir . Davranışın konusunda bir iradenin olmadığına dayanır bir nevi . O zamanda davranışın sonuçları konusunda bir sorumluluğun yoktur . Heathcliff' e gelirsek . Bencil ve kötüydü ama Caty onun iyi olma ihtimalini de kendi bencilliği ile yok etti. Bazen kısa bir söz vardır bunun için sevmek de yetmiyormuş.

Alıntıları dinlerken tüylerim diken diken oldu. Bu videodan sonra bakış açım tamamen değişti. Neye inanacağımı, neyin iyi neyin kötü olduğunu şaşırdım. İnanılmaz bir eser gerçekten. Emeğinize sağlık.

Emily tutkulu bir kadındı. Ama hayatı yalnızlıkla geçti. Bundan dolayı kasvetli ve hüzünlüydü. Onun şiirlerinden anlıyoruz ki ruh hali ya çok yalnız ya da depresyondaydı. Romandakilerin gerçek olduğu söyleniyor. Sonuçta Emily de kadındı. Sevilmeye ihtiyacı vardı. Tuhaf ve hevesli bir kadındı. Gizemli.

Heathcliff, kötülüğün portresi yada intikam ateşiyle hayatı herkese zehir eden bir aşık. Herkesin onunla ilgili farklı düşünceleri olabilir. Ama benim için Heathcliff saf kötü bir karakterdi. Bu kötülüğü geçmişinden kendine miras kalmış olsa da geldiği evde bu duyguyu onda pekiştirmişti. Catherine tarafından anlaşılmak ve sevilmek, onun içindeki iyi tarafı ortaya çıkarmış, bu farklı his de Catherine'e aşık olmasını sağlamış ama eminim bu da saf aşktı. Çünkü Heathcliff duygularını uçlarda yaşayan bir insan bence. Catherine onun için kötülüğün içindeki iyilikti ve Heathcliff'in ihtiyaç duyduğu şey buydu. Catherine ise Heathcliff'e olan aşkını sırf onunla evlenmenin aşağılayıcı bir şey olduğunu söylemesi üzere bastırması garipti. Rüyasında "Linton ile evlendiğinde cennette olacağını ama cennette mutlu olmayacağını" söylemiş ama yine de cennete giderken aslında cehennemin kapılarını açmıştı kendisi için. Peki Catherine gerçekten Heathcliff'i seviyor muydu yada sadece bir bağlılık mıydı ondaki his? Benim fikrime göre, Catherine hiçbir zaman Heathcliff'in ona duyduğu tutku ve aşkla sevmedi. Bir yorumda şunu okudum ve duygularıma tercüman oldu: "Heathcliff, bencil ve kötüydü ama Cathy onun iyi olma ihtimalini de kendi bencilliğiyle yok etti." Haklı bir isyan bana göre. Heathcliff evet kötüydü ama bence hikayenin kötüsü Catherine idi. Bu bencillik Cathy'i öldürdü ve ölürken de Heathcliff'in kalbindeki aşkıyla suladığı iyilik tohumunu kendisiyle beraber toprağa gömdü. Bu yüzden ki intikama kapıyı tamamen aralayan Cathy, Heathcliff'i uçuruma sürükleyen de yine oydu. Heathcliff, Cathy'den alacağı intikamını ona olan sevgisinden dolayı çevresindekilerden almayı tercih etmişti o kadar. En sonda "Ne bitmek bilmez bir savaşmış bu. Bitse de kurtulsam!" demesi de manidar. Belki de kötü olmak istemiyordu ama - iyi olmayı da seçmemişti - içinde bir şeyler onu buna sürükledi ki bu kişinin iyiliğiyle ve kötülüğüyle, varlığıyla ve yokluğuyla Catherine olduğuna inanıyorum. Çünkü bazen sebep olanı suçlamak, eylemi gerçekleştiren bizler için daha kolay bir yoldur. Günahı işleyen bizlerizdir ama sebep olduğu için şeytanı suçlarız, bu da böyle bir alternatif bizim için.

kitabı okuduğumda ben kitaptaki suçlu kişi olarak anne ve babayı seçmiştim çünkü çocuk yani heatcliffe eve ilk geldiğinde annenin verdiği tepki çocuklara örnek olmuştu belki daha anlayışlı olup çocukların anlaşabilmelerini sağlayabilirlerdi başta cathy bile onu sevmiyordu ama zamanla onu tanıyınca yumuşadı baba ise heatcliffe`i kendi çocuklarından ayırmamak için fazla ilgi gösterip hindleyin kıskanmasına neden oldu kıskandıkça ona eziyet etti heatcliffe de bunları içinde biriktirip zamanı geldiğinde fazlasıyla hindleye ödetti ve bence heatcliffe`in kötülüklerinin nedeni baba öldükten sonra onu tek seven kişi cathy`nin belli sebeplerden bir başkasını seçecek olması yani kötülüklerinin nedeni aşkı

Emily Jane Bronte hakkında hiçbir şey öğrenemeyeceğiz. Emily'nin bu kitabı yazdığı zamanki ruh hali dışlanmışlık ve depresyon hali içeriyordu. Emily nasıl desem çağının dışında bir kadındı. Hakkında çok fazla bir şey yok. Tek söylenen oldukça asosyal birisi olması. Son zamanlarda Asperger Sendromu olduğu söyleniyor. Bence öyle değil. Şimdi bir insan sürekli tokat yerde hırçınlaşır. Uğultulu Tepeler karakterleriyle beraber oldukça hırçın bir kitaptır. Her karakterde huysuzluk vardır. Çok tuhaftır ki karakterler de yakıcı duygular daha fazladır. Yazar bunu yazarken kandırılmış olmalı. Muhtemelen çok kandırılmış. Kandırılan insanlar çok saldırgan ve vahşi olurlar. Onu anlıyorum.

Bu kitabı 13 yaşımda okumuştum ve hala etkisindeyim. Dinlemek bile gözlerimi dolduruyor.

Eğer en başında Catherine Heathcliff ile evlenseydi belki kendi sonlarını yine getirebilirlerdi ama linton ailesini de uçuruma sürüklememiş olurdu. Hem bu evlilik sayesinde Heathcliff'in içindeki kötülük bu kadar gün yüzüne çıkmazdı. Yani çoğu şey Catherine'in aç gözlülüğü yüzünden yaşandı.

Kötülük insanın içinde var olan bir duygu tıpkı diğerleri gibi hırs çekememezlik hasetlik vb duygularla beslenerek artan bir duygu durumu

Kitapta çocukları büyütenlerin ve bu çocuklara sevgilerini vermelerinin ne denli önemli olduğunu da görüyoruz heathcliff'in içinde zaten kötülük vardı bence de ama küçükken görmediği sevgisizliğin bunu tetiklemede önemli payı olduğunu düşünüyorum Hareton ve Linton da sevgi görmedi ve bu hayatlarını karakterlerini çok etkiledi ziyan oldular kitaptaki çoğu kötü sevgi görmeyenlerdi insan ne ile yaşar kitabında da insanın sevgi ile yaşadığını okuyoruz bunları düşündüm hep ve Hareton'un sonda mutlu olması en sevdiğim şeydi kitapta hep keşke şöyle olsaydı böyle olsaydı dedim bazı şeyler eksik kaldı gibi hissettim hep.

Ben de sınav çalışıyordum ama izleyeceğim sonra çalışırım

Harika bir içerik olmuş. Uğultulu Tepeler'i yıllar önce okumuştum, bazen okuduğum kitaplar hakkında konuşmalar dinledikçe, yazılar okudukça aslında kitabı tam da irdeleyerek okumadığım bende şok etkisi yaratıyor ve tekrar okuma isteği uyandırıyor. Müsait olduğum en kısa zamanda bir daha okuyacağım. Teşekkürler diğer karakteri dört gözle bekliyorum.

Kitabı şimdi bitirdim ve sizin yorumunuzla daha bir hayranlık duydum. İlk olarak söyleyeceğim şey Nelly hakkında Allahım bu kadın ne kadar çok kendini ilgilendirmeyen konulara burnunu sokuyor böyle bir de ben aile işlerine karışmam diyor sürekli göz devirmeme sebep oldu kendisi. İkinci olarak kitapta koşulsuz en sevdiğim karakter Heraton kesinlikle en masum kişi o benim için. Üçüncü olarak Catherine gerçekten bencil bir insandı ama ona öğretilen şey zenginlik olduğu için Heathcliff ile evlenirse kötü bir hayat yaşayacağında korktu ve bu ikisini de sonu gelmez bir kötülüğe mahkum etti. Bana göre Heatcliff'in böyle zalim olmasında Hindley'den de önce Catherine çünkü Hindleyin o zorbalıklarına rağmen çekip gitmeyen oğlan çocuğu Catherine'nin onun gururunu kırmasıyla kaçarak kendini büyük bir değişime verdi. Bu da beraberindeki insanların hayatını değiştirdi...

Heathcliff’i kötü yapan şey sevgisizlikti ama bana sorarsanız kötülüğün nedeni olmaz . Bikaç gün önce okuduğum bir romandı ve sonrasında kitap kadar övgü alan filminide izlemeye zamanım oldu ama bence romandaki duyguyu yakalayıp hissedebildiyseniz kesinlikle filmini izleyip bu duygunuzu yıkmayın derim çünkü film de tamamen başka bir okuyucunun bakış açısını izliyorsunuz oysa kitabı okurken hissettiğim o karmaşık duygular bana aitti ve karakterleri hissetmek adına beni daha çok tatmin etmişti Emily Brontë nin kalemine sizin de ağzınıza sağlık 🌿

Bence kitabın asıl kötüsü heatcliff değil catherin.Kitabın başından sonuna kadar bencilce davrandı ve hem lintonların hem earnshowların hem heatcliff’in hem de kendi sonunu getirdi.Fakat heatcliff’te de sebebi olsun olmasın içten gelen bir kötülük var bundan zevk alıyor.Keşke ikisi baştan birlikte olup bunca insanın hayatını mahvetmeseydi.Gerçi o zaman da birbirlerinin sonunu getirirlerdi mutlaka. Bunun dışında kitapta çok sevdiğim iki karakter var Hereton ve edgar linton kitabın tek masumları onlardı bence.

Kitabı 3 günde okuyup bitirdim. İlk başta karakterleri karıştırıyordum çok isim geçiyor okudukça oturdu tabii ki. Hicbir karakteri iyi insan olarak nitelendiremedim. Mr. Earnshaw vardı catherinenin babası, o iyi gibiydi onun dışında herkesin kötü ve abarttığı bir huyu oluyordu. Ama yine de heathcliffin yaptıklarına asla sevinemedim, çok kızdım ona hindleyden bile beter hale geldiği için. Hayata toz pembe gözlükle bakmamalıyız elbet ancak masumlara dokunmamalıydı. Ölmesine yakın artık delirmiş gibiydi catherinenin hayaletini görüyordu ve mutluydu. onun hayaletini görme ya da ölünce ona kavuşma hakkını çoktan kaybetmiş olması gerekiyordu da 😅😅 Çok güzel video olmuş siz alıntıları okudukça benim tüylerim diken diken oldu daha yeni bitirdiğim için hemen her cümle hafızama kazınmış sanki

Kötülük öğrenilebilir bir durum ancak karakter her zaman ağır basar. Hereton ve Heathcliff aynı karakterlerdi. İkisi de Catherine isimli kadınlara aşıktı. İkiside çocuklarından beri kötü muamele görmüşlerdi. Heathcliff gururu kırılınca kaçıp gitmek ve birilerini suçlamak kolayına gelmişti. Hereton ise gururu kırılmasına rağmen azim ve kendisini beğendirme arzusu içindeydi. Catherine'ler birbirlerine çok ama çok benzeyen şımarık kendisini üstün gören kimselerdi. Nelly ise hiç sevilmemiş, sevilmenin ne demek olduğunu bilmeyen çevremizde hep var olan bir karakterdi. Fitne, fesat, dedikodu ne ararsan vardı.

Heathcliff’e tamamıyla hak kazandırmak olanaksızdır çünkü o Hindleyin oğlundan yeni bir “Heathcliff” yaratdı ve yeni bir “Catherine”e teslim etti. Yeni Cat.’in sevgisinin yeni Heat.’i iyileştirdiği halde gerçek Heatchliff sadece daha çok kötü olmaya başlıyor. Bunun sebebi gerçekten içinde kötülüğün bulunması da ola bilir, aşk’ın onu delirtmesi de. Aşkı, sevgiyi asla iyi biçimde hissetmediği için sadece o sevgiden nefret yaratarak onu hissetmeyi seçiyor. Yazar çok güzel ifade etmiş, “sanki diş çıkarıyorum ve acısı ne denli fazla olursa ben de o kadar kuvvetle bastırıp çiğniyorum” Onun için hayattakk tek gerçek “nefret” olduğu için bundan vazgeçemiyor ve sonunda da ölüyor mu, yaşıyor mu bilinmiyor. Eğer ölseydi (!) bir okur olarak tek bir anlam çıkarırdım: kötüler sonda kazanamaz. Ama Heathcliff ölümden öte bir yere geçiyor, yok olmadığını ve olmayacağını bize hissettiriyor ve biz çaresizce kötülüğün her daim aramızda olduğunu kabul etmek zorunda kalıyoruz.

Şizofreni gibi psikolojik hastalıklar %99 genetiktir. Aynı olay iki kişinin başına gelebilir, birisi bu olay üzerine çıldırırken ikincisi etkilenmeyebilir. Bu yüzden başımıza gelen olaylara verdiğimiz tepkiler iyi ya da kötü olarak sınıflandırılamaz. Değer yargıları o bölgede yaşayan çoğunluğun seçtiği şekilde düzenlenir. İkinci karekteri merakla bekliyorum, çok güzel bir video olmuş

Dorian gray'i de bekliyorum, Dorian'ın kötülüğü doğrusu sonu beni sinirlendirmişti.

merhaba. kitabı üç gün önce filmi ise 10 dk önce filan bitirdim. filmini izleyip buraya gelecekler için diyorum kitabıyla pek bi his olarak bağlantısı yok boşuna spoiler yemeyin. yorumlara şöyle bir baktığımda "...işte bundan dolayı heathcliff suçlu değil" vb. cümleler gördüm bi nevi ileri empati, suçu hafifletme gibi. ben otomatik portakaldaki alexi dahi sevmeye neden bulmuş biri olarak heathcliff'in iyi ve nedenli olarak intikam ateşine tutulmuş biri olarak görmüyorum. kötüydü. ve aşık. insanlar bundan ötürü heathcliffe yelken indiriyor, o ihanete uğramış fakat sevdiği kadından son nefesini verene dek kopamamış delicesine seven, delirerekte ölen bir aşık. fakat bakıldığında sevdiği kadının kızına dahi kötü davranacak biri de aynı zamanda. hoş, ilerleyen sayfalarda hareton'un kadına daha fazla benzediğini bundan dolayı ona kıyamadığını söylesede heathcliff kötü bir karakterdir ve yaptıkları intikamdan değil, benliğindeki kötülükten kaynaklanır, sonsuz nefretten. edgarla, hindleyle bağlantısı olabilecek herkese karşı olan nefretinden bu ona bi zamana kadar mantıklı ve devam edilesi gelmiştir ta ki son zamanlarında bunun artık eskisi gibi tat vermediğinden, anlamsız olduğundan bahseder. çünkü hayallerinde kadınını görür, son demleridir. hayatla bağlantısı bittiği zaman intikamı da anlamsızlaşır. cathy'i daha önce hayallerinde görseydi (ölüme yaklaşsaydı) daha önce bitirecekti, belki de edgar ölmeden önceye bile rastlaşabilirdi bu. sineklerin tanrısı kitabı için çok eleştiri yapılır, kötülük sonradan mı öğrenilir yoksa benliğinde var mıdır insanın diyerekten. bence burdaki oğlanımızda vardır, benliğinde yani. bu arada catherina da melek değil, kendisi de söyler bunu -ah nelly, biz heathcliffle aynıyız, biriz. ruhumuz aklımız aynı. Ah ulan cathy!

videoyu izleyebilmek için kitabı okudum ve iyi ki de yapmışım muazzamdı en sevdiğim klasik kitaplar arasına girdi kesinlikle

Uğultulu Tepeler’in İngilizcesini okuyorum. Anlamakta zorlandığım kısımlar oluyor. Daha anlaşılır kıldığınız için teşekkürler! Cheers :)

Bu kitaba bayılıyorum. Benim için gerçekten ayrı bir yeri var. Kötülüğün doğasıyla ilgili bende fikrimi belirtmek isterim. Bence kötülüğün nedenleri vardır. Ancak bu nedenler onu yapanı haklı çıkarmaz - sadece bizim anlamamızı sağlar - Çünkü nedeni olmadığı zaman biz insanlara "kötü" değil de "psikolojik hasta" deriz. İhtiyacı olmadan çalan(kleptomani) veya elinde olmadan sürekli yalan söyleyen(mitomani) insanlar gibi... Herkes istese kötülük yapmak için bir sürü neden bulabilir kendince. Ama bizi kötülüğe iten asıl şey bence duygularımızın gücü... Mesela para hırsı ne kadar büyük ve güçlüyse bir insan o kadar kötüleşebilir. Elbette bu para hırsının nedenleri de vardır. Önceden yaşanan büyük bir yoksulluk dönemi gibi. Heathcliff'i ele alacak olursam bana göre O bizim vicdan dediğimiz yani iyiyi ve kötüyü kalbinde tartıp ayırt etme yeteneğine sahip olacak ne bir aile eğitimi ne de sevgisi görmüştü. (Vicdanın doğası da güzel bir tartışma konusu aslında. Belki konu olarak işlersiniz. Çok güzel olur.) Yaşamda tutunduğu tek şey Catherine ve ona olan aşkıydı. Buna aşk demek bence yetersiz kalıyor. Hayatında ona belki de ilk kez insan muamelesi yapan ve seven kişiydi Catherine. Bütün günlerine kırlarda beraber geçiriyorlardı. Çocukluktan ergenliğe kadar geçen bu sürede ikisi arasında oluşan bağ bence kelimelere sığamayacak kadar özel, kuvvetli ve büyük bir şeydi. Catherine'in Nelly'e dediği "Ben Heathcliff'im, Nelly. O benden daha çok ben." cümleleri aslında her şeyi açıklıyor. Dolayısıyla Catherine' in yokluğu Heathcliff için öyle bir yıkımdı ki yaşamak için intikam ve nefrete körü körüne sarıldı. Asında yaşamak için demek yanlış olur. İçindeki bu büyük nefret onu intikam almaya mecbur etti diyebilirim. Yoksa Catherine'in olmadığı bu dünyada yaşamak istemiyordu. Bunu kendi söylemişti. Herkesten nefret ediyordu. Hatta Catherine'den bile kendini öldürdüğü ve kalbine ihanet ettiği için nefret ediyordu. Kitabı okurken hayret ettiğim çok yer vardı. Mesela sevdiği kadının kızı Cathy'i ağzından kan boşalıncaya kadar dövmüştü. Normal bir bakış açısıyla baksak aslında O'nu sevdiğinden bir parça olarak görüp sevmesini bile bekleyebiliriz. Ama herhangi birini veya bir şeyi sevmesi mümkün değildi. Çünkü kalbini dolduran bu büyük nefret oraya ufacık bir sevgi kırıntısının ya da merhametin girmesini engelliyordu. Catherine'in olmadığı bir hayatta mutlu olamazdı. Zaten intikamını aldığında içinde tutunabileceği hiçbir kötü duygu kalmadığı için kendini öldürdü Heathcliff. "Neredeyse kalbime atmasını hatırlatmam gerekiyor." demişti. Bana göre Heathcliff'in bu derece kötü oluşunu ancak Catherine'e duyduğu aşktan daha güçlü ve saplantılı duygu açıklayabilir.

Sanırım en sevdiğim kitap.Heathcliff’in doğuştan kötü olmadığını çektiği zorluklar yüzünden hırsının,kininin öfkeye dönüştüğünü ve intikam arzusundan başka bir şey düşünemeyip bir nevi delirdiğini düşünüyorum.Br noktaya kadar haklıydı da.Video da çok güzel olmuş.

Cok eskiden okumuştum 10 yil kadar önce ama kurgusunu unutsamda en begendigim romanlardan biriydi diye hatırlıyorum hep ve sayenizde aklimda silikleșen kurgusu tekrar canlandi. Emeğinize saglik💟

Muhteşemdi. Hiçbir şeyi kaçırmamak için geriye sara sara büyük heyecanla izledim. İzlediğim tüm filmlerden çok daha sürükleyiciydi. Harikasınız.

kitabı daha yeni bitirdim ve hemen bu videoyu izlemeye geldim kitap gerçekten harika bir eser kaldı ki bunu tescillemiştir ama bir insan ne kadar kötülüğe maruz kalırsa kalsın onu kötü yapmak için bir neden değildir . Yaşadığı şeylerden ders almalı gün gelip yaşadığı kötülükleri bir başkasına sırf onun nefreti yüzünden acı çektirmemeli

Kitabı okuduğum sırada karşıma böyle bir video çıkması beni nasıl mutlu etti anlatamam. Kaliteli bir video olmuş. Devamını dört gözle bekliyorum. ❤

Gittikçe videolar gelişiyor👍 Güzel paylaşım için teşekkürler.

İyiki de böyle bir kitabı bitirmişim, harikaydı hele birde o anlatılanları hayal kurarak okuyunca okumanın zevki dörde katlanıyor...

Anlatım kalitesinin yanına video çekimlerinizin kalitesi de eklenmiş çok güzele yakın bir çalışma olmuş. Tebrikler

2 haftadır bekliyordum özlettiniz💐

Emeğinize yüreğinize sağlık. Çok ufuk açıcı ve üzerine uzun uzun düşünülecek bir video olmuş. Diğer serileri büyük bir merakla bekliyorum.

Enfes 👏👏👏👏 Harikülade ... Sizi alkışlıyorum. Bu edebiyat ötesi bir paylaşımdı bana göre . Başka bir sanat ...

Gerçekten çok üst düzey kalitede içerikler üretiyorsunuz. Emeğinize sağlık.

Seyrinde bir kalite , seyrinde bir ' karavandaki adam '

kitabı şu an bitirdim. Karakterler ve olay örgüsü adına yorumlar, bazı farklı bakış açıları arıyordum ki videonuza rastladım. O kadar güzel geldi ki... Tebrik ediyorum çok başarılı gerçekten.

Nasıl daha önceden keşfedemedim bu kanalı.. Harika bir video.

Uğultulu Tepeler ile ilgili izlediğim en detaylı ve güzel hazırlanmış video, emeğinize sağlık! 😊

Ne güzel bir anlatım. Harika

Sanırım spoiler yeme ihtimalim var kitabın yarısındayım bitirdikten sonra videoya devam edeceğim. Emeğinize sağlık.

Patreon hakkında yapmış olduğunuz paylaşımın altındaki yorumdan sonra buraya geldim, izlenme sayısının motivasyonunuz üzerinde etkisi elbette vardır ancak şevkiniz kırılmasın en sevdiğim videolarınızdan biri oldu :) Harcadığınız emek ve paylaşımlarınızın kalitesi bu gibi mecralarda görmeye çok alışık olmadığımız standartta. Umarım çok güzel yerlere gelirsiniz.

Öfke ve nefret Heathcliffin gözünü öyle bürümüş ki, biraz sakin olsa mutlu olabileceğini göremedi, kendisini de, sevdiğini de mahvetti

Sınav haftasında olduğum için bu videoyu daha sonra izlemek için kaydettim . Eminim yine çok güzel videodur. Ve sınav sonrası dönüşte sizden Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı'nı dinlemeyi çok isterim.

Kitabı bitirip videoya koştum . Harikasınız . Buram buram emek kokuyor . Bu sayfa bir gün hakettiği değeri görecek inanıyorum . Videonuz sayesinde resmen okuduğum kitabın üstünden geçmiş oldum ❤️🤗

Ne kadar güzel anlatıyorsunuz kitapları. Çok başarılısınız 👏👏

Keşke hep gelse bu bölümlerdennn

Emeginize saglik tek kelimeyle mukemmel bir video olmus. Kitabi daha yeni bitirip ustune bu videonuzu izlemek de cok guzel oldu...

Sonunda ♥️ seni özlemişiz ♥️

Bayıldım cidden müthiş bir video olmuş 💛💛

Olayların ( Nelly'nin bakış açısını kastediyorum .)kahraman bakış açısıyla anlatılmasını romanın zayıflığı olduğunu düşünüyordum ama bu videodan sonra romanı gizemli kılan unsurlardan biri olabileceğini düşünmeye başladım. Heathcliff'in ortadan kaybolmadan önce de nefret doluydu ama bu onu kötü yapar mı? Kötülüğe egimli yapar bence. İhanete uğramış,aldatılmış,dışlanmış ve yalnız hissederken kacti.5(?) yıl sonra intikam ateşiyle yanıp kavrularak geri geldi. Keşke o 5 yılda neler yaşadığını bilebilseydik. Kitap hakkında bir keşkem daha var. Sizin de bahsetmenizi isterdim. Catherine,Heathcliff'le evlenmenin onu alçaltacağını söyledikten sonra onu canından çok sevdiğini,Edgar'a duyduğu aşksa Heathcliff'e olan hislerinin aşktan da öte olduğunu şiirsel bir dille Nelly'e anlatıyor. Heathcliff tabii ki bunları duymuyor. Ya bunları duysaydı ya da Nelly,Catherine'e aşkı seçmesini veya en azından Heathcliff'in onları dinlediğini söyleseydi hikaye nasıl şekillenirdi acaba?

Sizi yeni keşfettim ve inanamıyorum gerçekten harikasınız 👏🏻👏🏻

"Şeytan gibi yalnız, onun kadar intikamcısınız" Kitapta Heathcliffi anlatan en iyi cümleydi bence.Buarada kimsenin şeytan olarak doğduğuna inanmam, yaşadıkları şeylerin insanı şeytana dönüştürebiliceğine inanmaya çalışırım ama tabi herkeste aynı olaya aynı tepkiyi vermiyor kitaptada görüldüğü gibi. Heathcliff verilebilecek en uç tepkileri verdi.Haretonda Heathciff ile çok benzer şeyler yaşadı ama hiçbir zaman onun kadar kötü olmadı bu yüzden burada sesli düşünerek buldum ama heatciffin saf kötü bi karakter yani şeytan olduğunu düşünüyorum.

Kitabı inceleyeceğinizi öğrendikten sonra okumaya başladım.gerçekten harika bir seçim olmuş

Kitabı daha yeni bitirdim bu yuzden bu vidoyu izlemeyi kitabin bitimine bırakmıştım cok etkileyici olmus video. Evet Heathcliff karakteri gercekten en basindan beri hep sevgisiz bırakılıp hor gorulmus bir karakter sevdigi kadın tarafındanda bir nevi ihanete ugruyo kötülük yapmasına eger bir kılıf bulunacaksa bunlar yeterli sanırım. Ama benim görüşüm onun doğuştan kotu olmasi intikam hırsı ise bu olaylardan sonra oluyor. Kötülükten gitgide beslenmese bir sürü masum insana isgence etmezdi kitabın sonunda bile bir gram pişmanlık duymuyo ustelik. Yinede her seye rağmen oldukca orjinal ve etkileyeci bir karakter. Nelly karakterinide sevmeme ragmen en cok Catherine karakterini sevmedim. Cok gec izlesemde video icin tesekkuler elinize sağlık 😊

Bir sonraki bölümü merakla bekliyorum

Ah Heathcliff ... Keşke her şey başka türlü olsaydı diyorum bazen fakat sonra bu halinin beni ne kadar çok etkilediğini hatırlıyorum bir kez daha. Harika bir videoydu kitabı okuyacağım zamana ertelemiştim, müthişti

sonunda kitabı aldım başladım bitince de videoyu izleyeceğim mükkemmmell

çok güzel hayran bırakacak bir seslendirme :)

Yeni okuduğum bir eser süperr. Görür görmez koştum teşekkürler

Karakterimizi şekillendiren bir çok şey va, doğduğumuzdan beri yaşadığımız her şey, karşılaştığımız herkes bizi biz yapar. Fakat doğuştan getirdiğimiz özellliklerin de etkisi büyük. Onun öz anne babası nasıl bir karakterdeydi bilemiyoruz ya da uğultulu tepelere gelmeden önce neler yaşadı. Bildiğimiz bir şey var ki o evde o hor görüldü. En büyük acısı zaten sevdiği kadın tarafından duyduğu o sözler. Bu herhangi birimizin başına gelse biz de aynı yolu seçer miydik? Ben şahsen böyle bir yol seçmez, o ortadan kaybolduğum 3 yıl tamamen ortadan kaybolur bir daha istenmediğim eve dönmezdim. Fakay heatclifin karakter hamuru nasıl bir intikam hırs ile yoğrulmuşsa tekrar döndü ve mutlu olmak için değil kendisini mutsuz edenleri mutsuz etmek, bütün varlarını yoklarını ele geçirmek için elinden geleni yaptı. Kötülüğüne hak vermek içimi hiç rahatlatmıyor. Çünkü eline her şey geçse de aslında hiçbir şey geçmedi. Yaptıkları herkesin hayatını zindan etmek oldu.

Emeğinize sağlık ❤️

Çok sevdiğim ,hayran olduğum romandır.Derin içeriğiyle içine alır okuyucuyu...Ķarakterler şahane seçilmiş ve olay kurgusu gerçekçi...Heathcliff'in ve Catherine'in tutkulu ve eşsiz aşkı temel alınmış ve kavuşamayan aşıklara hala acıyor ve üzülüyoruz...Kader ağlarını örmüş ve bir sürü insan bu acı yumağına dolanmış...Heathcliff ve Catherine'in duygularını anlattıkları cümleler muhteşem ötesi...Uğultulu Tepeler eşsiz bir roman 🌹👏👏

Sonunda geldi beklediğim seri

çok başarılı bir seri olmuş, emeğinize sağlık💖

Emeğinize sağlık hocam. Farklı bakış açıları eseri tekrar okuma hissini uyandırıyor. Karakterin psikanalitik eleştirisine bakarak acaba yazarla bir bağ kurabilir miyiz diye düşünmeden edemiyor insan 😃

Kitabın sonu beni mutlu etti. Başından sonuna hep bir kötülük hakim karakterler ve romandaki olaylar üzerinde. Hep bir umutla tmm bu olaydan sonra iyi bişey olacak diye diye en son sayfaya gelmişim. Ama üslup, güzel betimlemeler ve karakter tahlilleri ile bu akıcılık sağlanmış. Kaç insan öldü sayamadim ve bunların hepsi neden bu kadar çabuk ölüyorlar ve aynı şekilde. Kitapta sadece Heratona acıdim keşke baban sana sahip çıksaydı. Ama en azından mutlu sondaki baş karakter sensin. Heathcliff sana hiçbir şey demiyorum kötü insan. Kitapta sonlara yaklaştıkça senin bir şeytan olduğunu okumak bile geçti içimden. Ama neyseki sende vefasız Catherinenin yanına genç Catherineyi rahat bırakarak erkenden gittin. Aah bide Edgar sen ne günah işledin de bu güzel seven kalbin ve aşkını Catherinede harcadın. Yazık oldu sana . Bütün kötülüklere rağmen sevginin kazandığı bir kitap. Sevginin üstünlüğüne olan umudumuzu asla kaybetmemmiz.gerektiginu hatırlatan bir kitap.

Merakla beklenen video🔊😍 Emeginiz icin tesekkurler🍃 Konu Healthcliff olunca ilginc bir not dusmek isterim Health Ledger'in ismi de Heathcliff'den geliyor. Lisedeyken Health Ledger cok sevmis ve arastirmistim. Ledger'in annesinin Ugultulu Tepeleri okuyunca cok etkilenip, ogluna Healthcliff kizina da Kate (Catherine) ismini verdigini okumustum. Hatta Health Ledger zamaninda, Sidney'de Bronte Beach adinda bir yerden ev satin almis... Bana boyle bilgiler hep mistik gelmistir.😁

Bu kitapta birçok farklı tema iç içeydi aşk, aile, arkadaşlık, nefret; güçlü öykülemesiyle birçok farklı duyguyu da okura yaşatmayı başardı... Harikaydı...

gerçekten harika bir eser ve harika bir video. videonuzu izledikten sonra her şey çok daha fazla anlam kazandı. teşekkürler❤️

Kitabı dün gece bitirdim ve videoyu bitirince izleyeceğim dedim . Karakterlerin özeti , sayfa 298 ‘deki Linton ve Caty arasında geçen “bir temmuz gününü geçirmenin en iyi yolu” kısmında gözler önüne seriliyor. Mükemmel bir betimleme

Diksiyonnuz çok mükemmel.

Ort üstü kanallardan biri helal olsun

Emeğinize sağlık, aynı şekilde Sefiller’i de görmek isteriz. 🙏

Mükemmel bir seri olucağına eminim. :)

Çok iyi bir video olmuş. Ugultulu Tepeler çok sevdiğim bir klasiktir. İzlerken tekrardan okuyormuş gibi hissettim. Ayrıca çizimler cok iyi kaynak nedir acaba? cizgi romani mi var yoksa?

Bence kitaptaki bütün karakterler birbirinden beter. Sırf itibarsız olduğu için Heathcliff'i terk eden Catherine, yetimi aşağılayıp duran ev ahalisi, Catherine ve Edgar'ın kızının şımarıklıkları, Heathcliff'in kendisi... Hepsi bir yanan uçurumda toplansa, bir anda da elleri ayakları tutmaz olsa ''Kurtarın bizi!'' diye ağlasalar parmağımı kımıldatmam. Lakin Heathcliff ve Isabella'nın oğluna çok üzülüyorum. Zavallı çocuk potansiyeli varken Heathcliff tarafından sömürüldü ve cahil olduğu (daha doğrusu cahil bırakıldığı) için etrafındaki insan bozuntuları tarafından aşağılandı. Bütün karakterler sinirlerimi bozuyor bütünnnnnn.

Muhteşem anlatım ❤

oh sonunda be🌸🌸

Möhtəşəm səs , möhtəşəm yorum ❤

Ben ikinci bölümü sabırsızlıkla bekliyorum

Bu son derece güçlü eserimizde İngiliz Dili ve Edebiyatı son sınıf öğrencisi olarak naçizane analizim kısaca: tabiki Victorya döneminde eserin ne denli bir sınıf çatışması olduğunu ve bunun karakterlerin gelişim sürecinde başta Heathcliff olmak üzere ki buna antagonistlerimizi de dahil edebiliriz izler taşımasına ek olarak ,yoğun bir şekide gotik kurgu ile birleştirerek bizi kötülük ,intikam ve aşk kavramları üzerine düşünmeye iten ve bunu Protogonisti ile başaran benimde okumaktan çok keyif aldığım bir yapıttır.

Bu kadar ince bir konuyu ele almanız ve bu denli profesyonel bir şekilde bizlere yansıtmış olmanız alkışı hakediyor. Ne olur gitmeyin bir yere, hep bizimle kalın ☺️@karavandakiadam

Bu video emek kokuyor !

Ne guzel bir anlatım harikasınız yaa😊😊😊😊

Heathcliff bana göre doğuştan kötülüğe sahip karakter. İnsanların iki yanı vardır; biri iyi diğeri kötüdür. Ama teraziye konulduğunda biri daha ağır basar. Heathcliff özünde kötü bir karakter yani. Nelly'ye zaten roman boyu gıcık oldum, hiç ona değinmeyeceğim. Catherine bana göre iki adamı da kedere düşürdü. (Kaza sonrası Edgar'ın evinde geçirdiği süre boyunca yaşam tarzlarından dolayı aklı karıştı. Zaten döndüğünde hırçın kız yerine bir hanımefendi olarak karşımıza çıktı). Edgar gerçekten sevdi (tabii ki Heathcliff kadar değil) ama onun sevgisi, hırssız, nefretsiz yalın bir sevgiydi. Edgar'a üzüldüm, üzülmedim değil. İlk başta evet Heathcliff intikamını almakla iyi etti Hindley'e yaptıkları kısasa kısastı. ama sonrasında kötülükten beslendiğini bize açıkça gösterdi. Catherine evlenmemiş olsaydı bu intikam uzamazdı.

Emeğinize sağlık