Рет қаралды 165,918
Cahildim dünyanın rengine kandım,
Hayale aldandım boşuna yandım,
Seni ilelebet benimsin sandım.
Ölürüm sevdiğim zehirim sensin,
Evvelim sen oldun ahirim sensin.
Sözüm yok şu benden kırıldığına,
Gidip başka dala sarıldığına,
Gönlüm inanmıyo' ayrıldığına.
Gözyaşım sen oldun kahirim sensin,
Evvelim sen oldun ahirim sensin.
Garib'im can yakıp gönül kırmadım,
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım,
Daha bir gönüle ikrar vermedim.
Batınım sen oldun zahirim sensin,
Evvelim sen oldun ahirim sensin.
Söz & Müzik: Neşet Ertaş
Bozlağın Hikayesi
Neşet Ertaş, Cebeci’de Ahu Gazinosu’nda bir iş ayarlıyor. Bir süre burada çaldıktan sonra radyoda da bozlak eserler okuyor. Gel zaman git zaman gönlünü bir güzele kaptırıyor. Gazinoda Leyla diye bir kıza aşık oluyor, Leyla da onun gibi gazinoda sanatçı. Babasına haber gönderiyor "Baba ben evleneceğim." diye. Babası bu haberin gelmesinin ardından Ankara’ya geliyor Neşet Ertaş’ın yanına. Babası da ünlü bir sanatçı olduğundan az çok piyasayı biliyor. Hamamönü’nde müzik mağazasında sohbet ederken Leyla içeri giriyor ve Muharrem Ertaş‘ın elini öpüyor. Muharrem Ertaş mağazadan çıkıyor ve Neşet Ertaş’a bu kız bizim dengimiz değil diyor. Kızı kabul etmiyor.. Neşet Ertaş dinlemiyor babasını ve Leyla ile evleniyorlar.
Oğlunun sözünü dinlememesi üzerine Muharrem Ertaş şu türküyü havalandırır:
"Temiz ruhlu saf kalplisin şöhretsin,
Hakkın vardır evlenmeye evladım,
Mevlam sana yapanları kahretsin,
Aslı bozuk alma dedim evladım..."
Neşet Ertaş da bunu üzerine babasına bir türkü yazar ve havalandırır:
"Yazımızı felek yazdı Mevlâ’dan değil,
Senin dediklerin evladan değil,
Her hata suç bende Leyla’dan değil,
Aslı bozuk deme gel şu insana.
Ulu arıyorsan, analar ulu,
Sevmişiz gönülden, olmuşuz kulu,
Analar insandır, biz insanoğlu,
Aslı bozuk deme gel şu insana..."
Muharrem Ertaş, oğlunun bu ‘ulu ana’ göndermesine boyun eğer ve;
"Küsmedim Neşedim kahrettim sana
Baban değil miydim sormadın bana
Olan olmuş yavrum ne deyim sana
Sen aklını yitirmişin evladım..." der.
Neşet Ertaş bir süre sonra Leyla ile anlaşamadıkları için ayrılıyor. Leyla’dan ayrıldıktan sonra da birkaç türkü yazıp havalandırıyor.
Babasına "Cahildim dünyanın rengine kandım", Leyla’ya "Evvelim sen oldun, ahirim sensin." dediği efsane türkü de bunlardan biridir.