Her gece uyurken dinliyorum art arda ansızın beğenin yine dinleyeyim. 2022'de hala burada olanlara da selam olsun.

Burda kalsın kendime bir not: Bir daha hiç bir duvara beni duysun ,görsün diye konuşmayacağım. Seni görmek isteyen görüyor. Değerin sevgiden geldiğini hiç unutmayacağım.

hâlâ dinleyen var mıdır be

Yolu Şükrü Erbaş siirlerine düşen herkes aşkın elini sıkmış ve masadan kalkmıştır.

eğer bir ayrılık sonrası dinlerseniz, acınızı katlayabilir. eğer bir ayrılık yaşamadıysanız , size ayrılığı tanıtabilir.

Bir ev almıştım bodrum katında hiç ışık almıyor tabi . O sıralar da tanıştım bu şiirle O karanlıkta yani . Ne zaman dinlesem yüzümü asacak bir balkon arıyorum . İyi ki tanıdım seni .

Gece saat 2 civarinda araziden gelmistim. Postalları ve kamuflajimi cikardim. Hayatini bu meslege adamis 14 yillik Uzman cavus bir abim dinliyordu. Oda karanlik ay isigi aydinlatiyordu iceriyi. Kafami yastigima koyduktan sonra uzun uzun dinledim. Ayriligin ne oldugunu bilmiyordum. O an bana ogretti silah arkadasim.

100 yıl sonra da "senin korkularını benim inceliğimi doldurup yüreğime bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım" derken birilerinin içi yine titreyecek

Umarım dinliyorsundur... Umarım bazı şeyleri anlamışsındır..

En güzel şiirleri benimle paylaşan güzel insan sana teşekkür ediyorum. Umarım bu yorumu bir gün okursun ve like atarsın ben de bu şiiri tekrar dinlerim.

Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak, Ayrılık. . .

İnsan en çok kendi yarattığı boşluklarda boğuluyor.

Arka fonda çalan müzik: Lévon Minassian - Dle Yaman

İki yıldır ara ara dinliyorum bu şiiri ama hiç bir zaman bu kadar acı vermemişti bir hançer oldu bir an saplandı yüreğime. Anlamı bana şuan bu gece çok ağır geliyor. Üzerime çöktü tüm gece tüm ayrılık acılarıyla. İçime işleye işleye anlıyorum, yaşıyorum şuan..

Ne yapacağımı sanıyorsun ki? Tenin tenime bu kadar sinmişken, ömrüm azala azala önümden akarken, gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken.. Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.

5 yıldır okuyorum seni, anlamayaydım. Bugün anladım.

Sadece şiir değil, eski bir dostmuş hissi veren, hayatınıza yeni girmiş bir arkadaş gibi sanki. Tüm vaktimi adamak istediğim bir insan gibi...

Her dinlediğimde diyorum ya ayrılmak zorunda kalırsam içimi dökmeden

İlk hissiyatını iliklerimde hissederek ezberlediğim şiirdir kendileri. Her kelime her cümle öyle bir hissettiriyor ki ayrılığı. O kadar iyi benzetmeler var ki. Ah Şükrü Erbaş siz bu dünyaya gelmiş bir asırsınız.

Bu şiirle başladığı gibi bu şiirle bitmedi, ne zaman dinlesem yıllardır aynı hislerle yaşıyorum o bitmeyişi

Hiç unutamam. Onun için biriktirdiğim yağmur suyunu verdiğimde kesin musluktan doldurmuşsundur dediğinde başlamıştı ayrılık. Kahvehanelerde yaşlı amcaları dinledim,sonumu görmedim aklımı yeniledim. Geleceğe ışık düşüren bir gülüşümü kimseye vermedim. Gücümün yetip,görebildiğim yetimlere yardım ettim. Şimdi anlıyorum ; sevgi,gidebilceğin bir yerinin olmasıymış,onu buldum,kucaklıyorum. Sevginin yettiği herkesi selamlıyorum.

Bu şiir kalbimde sancı yapıyor, bu şiirle bitmiştti her şey.

İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık

Bu şiiri dinlerken kimi düşündüysek işte o Ayrılık...

Çok okumuştum bu şiiri,bu gece anlıyorum.

"insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık".

Geceleyin dinlemeyin etkisi kendisinden büyük .

İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi diyor şair ama ben o zaman bile senin kuyuna düşüyorum.

Birdenbire büyümesi Gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun .

Ama ne olursa olsun gönlünüzde var ise biri, başkasını hayatınıza alıp ona bu kötülüğü yapmayın...

1987 sonbaharında tanıdım şairi, aynı kurumda çalışıyoruz Bir Ankara soğuğunda tanıdım bu yönünü bilmeden aldım şiir kitabını, fikirlerimiz çok uzak birbirimize ama onu şiirlerinde sevdim

türküsünü söyleyecek kimsesi kalmaması ayrılık

18/12/.... Türkümü söyleyecek kimsem kalmadı sevdiğim. Bugün senin doğum günün.. Kutlu olsun yarim. Kutlu olsun güzel gözlüm.. Kutlu olsun gül kokulum... Gözyaşımı bırakıyorum buraya.. İyi ol hep sen, bırak yanan benim yüreğim olsun...

insanın içini dökmesinden vazgeçmesi ayrılık😯

Ayrılık ,,,,,,eski fotoğraf gibidir anı gibi kalır insanın içinde ...

Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmaması insanın...

Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya...

Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrilik😔

İçimi hiç dökemedim ki vazgeçeyim. Kitabın bu iki sayfası içimde bi yerleri düğüm düğüm etti.

Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gelmeyeceğim kimseye

kendimi hep burada buluyorum

geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye...

gözlerimi kapatıp ruhumu bu şiire adayıp akşama kadar hiç bıkmadan dinleyebilirim

Şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olamadığını ...bir yaprak düşmesi kadar ancak,acısı ve ağırlığı olduğunu...

Ben neleri kaybetmişim dinleyerek anladım her cümlenin sonunda.

Ve ekler şiirin sonuna "sevgi de yetmiyormuş". Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüşün korkulu duyguları ayrılık...

Beni gecenin üçünde buraya getiren hayat; gelecekte çok güzel günler borçlusun bana...

Bıraktığın acının yanına resmini asacağım.

Ayrılık gözünün daldığı her an da istemsizce akan bir kaç damla ,.

Bu şiiri seviyorum, insanı üzüyor ama zaten üzgünüm olsun.

18.03.2021 -Saat:02.46... İlk kez dinledim,her dizesi beni dakikalarca düşündürdü,tekrar tekrar dinledim,üzüldüm,düşündüm dertlendim. Kelimelerin büyüsüne hayran kaldım. "İNSANIN İÇİNİ DÖKMEKTEN VAZGEÇMESİ AYRILIK..."

Senin bu inceliğini, benim şiir severliğimi doldurup yüreğime her firsatta şiirlerini okuyacam üstad.

Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa bıraktığı acının yanına resmini asacağım

Karıncayı, kurbağayı , lahanayı sevin ama insanı sevmeyin. Sonra gitti mi gelmiyor..

Ne güzel anlatmış.. yüreğine sağlık üstad

Sen yokkende bunu dinliyordum . Geldin gittin ve ben yine burdayım...

Ayrı bir hazine...

Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım

ne denilebilir ki, insanın çatı katlarına kadar çıkan bir koku gibi... çok tanıdık ve bi' o kadar da yabancı bir koku, tam çıkaracakken adını konuşamamak taşıyan

Şimdi anlıyorum..senin korkuların benim inceliğim

2 yıldır en sevdiğim şiir 5 gün önce anladım şükrü erbaşın ne demek istediğini. Anladıktan sonra geriye işlemin sonucunu yazmaktan başka bir şey kalmadı zaten.

Ayrılık ah edip susmaktır

nasıl bir acıdır bu ŞÜKRÜ ERBAŞ.

Dinlemeye okumaya doyamadığım şair abim /👏

"Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık"

Sesin kibarlığı 🖤 yarın kendisini görmek nasip olacak tekrardan 🙏

Muhtessem cok guzel yureginize saglik👍

İçimi parçaladın be Şükrü abi... 😢

size katılıyorum mirsad bey bende çok beğenirim şükrü erbaşı nazım gibi aziz nesin gibi nice büyük şairlerden ve değerlerden bitanesi.

Ayrılık daha güzel nasıl anlatılabilir, bunun ötesi yok.

Bu kadar mı içe tamda yüreğe dokunası olur s/özler🌟

Ayrılık ancak bu kadar güzel yorumlanır..

Doğum günün kutlu olsun nice sensiz geçen günlere

sen nasıl güzel bir şiirsin öyle..iyiliğin küfre dönmesi ayrılık ..

Üç yıl oldu sanırsam dün doğum günümdü galiba :)

Masumlar apartmanı sayesinde gizlenmiş hazineyi keşfettim ne harika dizeler bunlar🌸

Anısı kalsın, yıllar sonra "geçti" diyerek okuyacağım bu satırları biliyorum; biliyorum çünkü pişmanlık senin için kaçınılmaz olacak, biliyorum kimse benim gibi sevmeyecek seni, kimse benim kadar istemeyecek bir ömrü sana adamayı, kimse beklemeyecek başında geceler boyu, kimse böylesi yanmayacak senin için... Bu şehrin her köşesinde bir anımız varken seninle, sen seçtiğin o kişiyle her ne yaparsan yap beni hatırlayacaksın. Çünkü ben senin ilklerinin sahibi, çünkü ben senin ilk aşkın, ilk fedakarlığın senin, ilk göz ağrınım... O yüzüğü parmağına takarak, benim ölüm fermanımı bu aşkın da son noktasını koydun belki, ama ömür boyu yaşayacağın pişmanlığın da ilk adımını attığını belki bu gün belki yarın ama elbet anlayacaksın.. Az sevilmekle imtihan olacaksın, Çok sevilmek nedir bir daha yaşamayacaksın hiç, kimsenin böylesi beklediği olmayacaksın, kimse için için yanmayacak senin için, Çünkü ben senin her zerreni ezbere bilen ben senin zihninden geçen her düşünceyi kalbine kazımış, ben senin sustuklarını en iyi anlayan tek kadın ... O üç günde kaçarcasına gittiğin kadın, bir hırsla belki bir inat belki bir merak, o gittiğin yol senin sonun olacak, günü gelecek çok sevildiğin o yılları hatırlayacak, sen de yanacaksın Küle çevirdiğin bu aşkın acısı seni yakıp kavururken ben çoktan yarama merhem sarmış olacağım, Seni belki ömür boyu sevmeye devam edeceğim ama bir daha hiçbir şey biraraya getirmeyecek bizi, Seni hiç affetmeyeceğim sevgilim, Seni hiç affetmeyeceğim ömür boyu seveceğim, Seni hiç affetmeyeceğim tek hayalim... Bizi bitirdin, Bizi yaktın, Bizi kül ettin, Savurdun bizi, Bir hiç uğruna savurdun... O son umut kırıntısı da bitti bak, O yüzüğü takıp gittin hani, Sanma ki böyle sevileceksin, Sanma ki böyle bir aşk yaşayacaksın yeniden, İnsan ömründe bir kere sever bir kere yanar biri için, Biz birbirimizi çok sevdik, hatırla o aştığımız zorlu günleri, Hatırla nasıl istediğimizi birbirimizi, Hatırla o hayallerimizi... Şimdi o hayalleri bir başkasıyla yaşamak için attığın adım, Çoğa kalmadan en büyük pişmanlığı olacak hayatının. Bitecek ve göreceksin sevgilim, Hevesin bittiği gün, Beni çok arayacaksın, Beni çok bekleyeceksin, Böylesi sevilmeyi çok özleyeceksin sevgilim, Sen beni çok özleyeceksin... Şimdi o toy kadınla sahte mutluluk pozları arasında, unut unutabilirsen yıllar yılı yaşadığımız aşkı.. Ben de bu yaşattığın acıyı unutursam eğer, Sineye çekersem tek bir gün, Ölümüm olsun sana söz, Sonum olsun... Birbirimize doyamadık, O yarım kalan aşkın acısı, Beni tükettikçe Sen de aldığın her nefeste yavaş yavaş öl dilerim, bu aşkın hesabı mahşere kalsın... Varsın kavuşmak da mahşere kalsın...

Ayrıldığımız gün ortak yaptığımız playliste eklemişti geç gördüm eklediğini beynimden vurulmuş gibiydim dinlediğimde belki anlatamadığı bir şey vardır içinde diyerek her gün defalarca dinledim. Ben seni hâlâ çok seviyorum güzel yüzlüm

Bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım

çok özledim

Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmaması ayrılık . 😔

Bana "acıyı" sen öğrettin sevgili, Bana "hasreti" sen öğrettin sevgili, Bana "özlemi" sen tattırdın sevgili, Olur da bir gün bana yolun düşerse, Çekinme sevgili,çekinme Sen bana her şeyi öğrettin. Ben senin kölen olurum sevgili, Varsın canın sağolsun..

bugün kitap fuarına gittim. Şükrü hocayla tanışma şerefini yaşadım ve sanırım artık hislerimi dizelerine dökeceğim.

Hangi satırını yazsam diğerine haksızlık olacak ama vazgeçişi bir insan nasıl şundan daha güzel anlatabilirdi? Uzun zamandan beri dinlediğim ve okuduğum en anlamlı, en güzel, en cesaret ve güç verici duvar gibi bir şiir. 💙💙 "...insanın, içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık." ✨ Söylenecek o kadar çok şey varken kime, ne anlatayım ki düşüncesiyle susmaktır, vazgeçmek. Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce. Şiir okumayacağım bir süre, hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim. Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim. Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım. Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında, gençliğimi anımsamak için. Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak, sonumu görmeye çalışacağım. Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce solsun diye. İçinde ay ışığı, iğde kokusu ve begonvil bulunan tüm resimleri duvarlardan indireceğim. Mican türküsünü asacağım yerlerine. Falcı kadınlara inanmayacağım artık; Trafik polislerine adres sormayacağım. Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye. Fesleğenden başka bir çiçek koymayacağım penceremin önüne. Büyük kentlerin varoşlarında çırpınan üç milyon yurtsuza evimi açacağım. Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa bıraktığı acının yanına resmini asacağım. Şaşırma yetimi korumak için Yeni aşklar bulacağım kendime. Ne yapacağımı sanıyorsun ki? Çok çok çok güzel.✨✨ Ayrılık acısını yaşamadan, acı acı hissettirdi. 🌸

Herkesden farklı sanıp herkesden çok sevdiğin kişinin herkesden daha acımasız ve kötü olduğunu görmek ne acı Bitisinin herkesle aynı olması da ne sıradan .. Ne desen olmaz artık ,gittiğin bütün yolları tersinden yürümeye başlarsın ....

Gitti işte lan, 7 aydır ayrıyız, 8 aydır başkasıyla.

Özledim

Yüreklerimizin derinliklerine kök salmış bir çınardır sevdamız.

Ayrı gayrı olunmuşluk

Bugün çok üzgünüm ve bütün duygularıma tercüman oldu bu şiir dinledikçe derdim gözyaşı gibi akıp gidiyor, teşekkür ederim..

Mükemmel ötesi 👍🙏

Ayrılık sonsuzluğa haykırış ölüme yavaş yavaş hazırlanış Ayrılık sarılmadan geçen her saniyenin sessiz cigligi Ayrılık damla damla yağan yağmur da dolu gibi üstüne çöken bir mizah türküsü. Ayrılık bir veda değil yeni bir başlangıcın ölüm diye bittiği bir sondur..

Yağmur suyunu bir gül ağacının dibine döküyorum artık. Fotoğrafların solmasını bile beklemeyeceğim. Geleceğe ışık düşüren bir gülüş olacak yüzümde. Yeni aşklar bulmayacağım. Kendime hediye ettiğim tek şiir.

Ettigin gercek bu kadar herkese benzerken senin korkularini benim inceligimi doldurup omrume

Her seferinde kendimi burada buluyorum bir anda

Bu şiiri sene 2018'de gözlerim kapalı defalarca dinlemiştim . Şimdi sene 2021 aynı sebeple dinliyorum ..

(....) Uzaklarda bir adamın üşümesi bir kadın dağlara daldıkça. . . . Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, Bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.

Sende hep özle,boynunun Hasret borcu gibi...

Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu ,bir gül ağacının dibine dökeceğim…

Belki benimle tekrar konuşursan diye, senin dinlediğin bütün şiirleri ve okuduğunu düşündüğüm bütün kitapları okuyorum 1282. Gün, 30768 saat.